YOZGAT İCRA AVUKATI-YOZGAT İCRA HUKUKU AVUKATI

YOZGAT İCRA AVUKATI-YOZGAT İCRA HUKUKU AVUKATI

YOZGAT İCRA AVUKATI-YOZGAT İCRA HUKUKU AVUKATI


YOZGAT İCRA AVUKATI-YOZGAT İCRA HUKUKU AVUKATIYOZGAT İCRA AVUKATI-YOZGAT İCRA HUKUKU AVUKATI

 

İlamlı icra nedir?

İlamlı icra denilince aklımıza bir mahkeme ilamı gelmelidir. İlamlı icrada, alacaklının elinde borçlusuna karşı almış olduğu bir mahkeme ilamı ya da ilam niteliğini taşıyan bir belge bulunmaktadır.

Alacaklı borçluya karşı para veya para dışındaki tüm talepleri için bu yola başvurabilir. Ancak konusu paradan başka bir şey olan alacaklar için alacaklının ilamlı icra yoluna başvurması zorunludur.

Örnek verecek olursak; çocuk teslimi, çocukla kişisel ilişki kurulması, bir şeyin yapılması veya yapılmaması vs.

Konusu para ve teminat olan alacaklar yönünden ilam alınmadan da takip yapmak mümkündür. Alacaklı para ve teminat alacağı için dava açmadan da takip yapabilir.

İlamsız icra nedir?

Alacaklı elinde bir ilam olmaksızın icra dairesine başvurabilir. Borçluya ödeme emri gönderilir.

Alacaklının elinde ilam olmadığından borçlu 7 gün içerisinde ödeme emrine itiraz edebilir.

Ödeme emrine itiraz edilirken üç husus ileri sürülebilir.

Borcum yoktur.

Borcum zamanaşımına uğramıştır.

Borcu ödedim.

Ancak yapılan itiraz sonucunda borçlunun itirazı yerinde görülmezse takip kesinleşir.

Para alacağından anlaşılması gereken nedir?

Para alacağı denilince aklımıza nakit para gelmelidir.

Altın veya gümüş para, kıymetli taşınır hükmünde olduğu için ilamlı icranın konusunu oluşturmaktadır.

İlama dayalı para alacağının tahsili için ilamsız icra yoluna başvurulabilir mi?

İlama dayalı para alacağının tahsili için ilamsız icra yoluna başvurulamaz. Bu durum, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir.

İdare ya da yabancı devlet aleyhine hangi icra yolu tercih edilmelidir?

Gerek idare gerek yabancı devlet aleyhine ilamsız icra yoluna başvurulamaz. Her ikisi aleyhine de ancak ilamlı icra yoluna başvurulabilir.

İcra hukuku ile iflas hukukunun farkları nelerdir?

İcra hukuku para ve para dışındaki alacaklar için söz konusu olurken iflas hukukuna sadece para ve teminat alacakları için başvurulur.

İcra takibi yapılabilmesi için borçlunun iflasa tabi olması şart değildir. Ancak iflas istenebilmesi için borçlunun iflasa tabi olması şarttır.

İcra hukukunda borçlunun sadece borca yetecek olan malvarlığı haczedilirken iflas hukukunda tüm malvarlığı haczedilir.

İcra hukukunda alacağın tahsil edilebilmesi için her alacaklının ayrı ayrı takip başlatması gerekir. Takibin sonucundan sadece takip yapan alacaklılar faydalanır. İflas hukukunda ise yapılan iflas davasının sonucundan takip yapsın veya yapmasın tüm alacaklılar faydalanır.

İcra hukukunda borçlu kendi aleyhine icra takibi yapamaz. Ancak iflas hukukunda borçlu kendi iflasını isteyebilir. Hatta bazı hallerde borçlu kendi iflasını istemek zorundadır.

İcra hukukunda borçlunun sadece borca yetecek kadar malvarlığı haczedilir. Dolayısıyla icra prosedüründe haciz ve mal beyanı aşamaları bulunmaktadır. İflas hukukunda ise müflis tüm malvarlığı ile sorumlu olduğundan haciz ve mal beyanı aşamaları yoktur.

İcra hukukunda alacaklılar arasında eşitlik yoktur. İflas hukukunda ise alacaklılar arasında kural olarak eşitlik bulunmaktadır.

İcra hukukunda görev yapan organların tamamı resmi organlardan oluşur oysaki iflas hukukunda resmi organların yanında resmi kimliği bulunmayan organlar da bulunur.

İcra hukukunda takibin başından sonuna kadar icra dairesi birinci derecede görevlidir. Ancak iflas hukukunda Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.

İcra hukukunda önce rehne başvurma zorunluluğu bulunmaktadır. İflas hukukunda de bu durum böyledir.

Tasarrufun iptali davası hangi durumda açılır?

Malları haczedilecek veya iflas edecek olan borçlu, mallarını alacaklarından kaçırmak için birtakım şüpheli tasarruflarda bulunduğu takdirde söz konusu tasarrufları iptal ettirebilmek için bu tasarruftan zarar gören alacaklıların açmış oldukları davadır.

İcra ve iflas kanununda zamanaşımına tabi haller nelerdir?

İcra ve iflas dairesi görevlilerin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası; zarar görenin zararı öğrendiği günden itibaren 1 yıl ve her halde zarar ve ziyanı gerektiren fiilin ortaya çıkmasından 10 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar.

İlam, kural olarak 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Aciz belgesi 20 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan tazminat davası, haksız fiilden doğan davalarda olduğu gibi tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yıllık zamanaşımına tabidir.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN