DÜZCE CEZA AVUKATI-DÜZCE CEZA HUKUKU AVUKATI

DÜZCE CEZA AVUKATI-DÜZCE CEZA HUKUKU AVUKATI

DÜZCE CEZA AVUKATI-DÜZCE CEZA HUKUKU AVUKATI


DÜZCE CEZA AVUKATI-DÜZCE CEZA HUKUKU AVUKATIDÜZCE CEZA AVUKATI-DÜZCE CEZA HUKUKU AVUKATI

 

 

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararı Nedir? (CMK.231)

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararı: Sanığa isnat edilen suçun sanık tarafından işlendiğinin mahkemece tespit edildiği, cezasının tayin edildiği, ancak sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ve belirlenen denetim süresi içerisinde tekrar suç işlenmemesi halinde açıklanmayan mahkumiyet hükmünün ortadan kaldırılması anlamına gelen bir ceza hukuku kurumudur. 

Örnekle anlatmak gerekirse, bir suç ile ilgili olarak, suçun faili (sanık) hakkında yapılan yargılama sonucunda; suçun, sanık tarafından işlendiği mahkemece sabit olmaktadır. Sanık hakkında uygulanacak cezanın türü (mahkumiyet – adli para cezası) ve miktarı da belirlenmektedir. Ancak sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulları oluştuğundan, bu ceza hükmü açıklanmamaktadır.

Eğer sanık, belirlenen denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemez ise; denetim süresi sonunda dava düşmekte ve bu mahkumiyet hükmü ortadan kaldırılmaktadır. Sanık adeta bu suçu işlememiş hale gelmektedir. 

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına İlişkin Yasal Düzenlemelerin Tarihçesi:

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu ilk kez 15/07/2005 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu‘nun 23. maddesi ile sadece çocuklar hakkında uygulanmak üzere hukukumuza girmiştir. 

Önceleri sadece çocuklar hakkında uygulanan bu kurum 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı yasa ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 231. maddesine eklenen fıkralar ile büyükler için de uygulanmaya başlanmıştır. 

Yetişkin sanıklar yönünden başlangıçta sadece şikayete bağlı suçlar yönünden uygulanan ve hükmolunan cezanın bir yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezaları için kabul edilen bu düzenleme ile ilgili olarak 5728 sayılı Kanun’un 562. maddesi ile Ceza Muhakemesi Kanunu’n 231. maddesinde değişiklik yapılmış ve buradaki ceza alt sınırı iki yıl hapis veya daha az hapis veya adli para cezaları şeklinde değiştirilerek düzenlemenin etkisi genişletilmiştir. 

Yasanın ilk halinde sanığın yada suça sürüklenenin Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına İlişkin beyanı alınmaksızın bu karar verilebilmekte iken 25/07/2010 tarihinde 6008 Sayılı Kanun’un 7. maddesi ile “sanığın kabul etmemesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” cümlesi eklenmiştir. 

28/06/2014 tarihli 6545 sayılı Kanun ile “Denetim Süresi içinde kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiştir. 

Şu halde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinde düzenlenen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı hem çocuklar hem de büyükler hakkında uygulanmakta sadece denetim süresi bakımından bir farklılık bulunmaktadır. 

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) İçin Gerekli Koşullar Nelerdir?

Ceza Muhakemesi Kanunu’n 231. maddesine bakıldığında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması İçin gerekli koşulları suç, ceza ve sanık yönünden üçlü bir ayırıma tabi tutarak incelememiz gerekir.

Suça İlişkin olarak Koşullar:

HAGB Yasağının Bulunmaması Gerekir. Sanığa isnat edilen ve mahkemece sabit görülen eylemin Anayasa’nın 174. maddesinde güvence altına alınan İnkılap kanunlarında yer alan suçlardan olmaması gerekir.

Hükmolunan Cezaya İlişkin Koşullar:

Sanık hakkında hükmolunan cezanın,

iki yıl veya daha az hapis cezası olması,

Ya da Adli Para Cezası Olması

gerekir. Dikkat edilecek olursa hapis cezası ile ilgili iki yıllık bir sınır var iken adli para cezaları yönünden herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Yani adli para cezasının miktarı ne olursa olsun diğer koşulların varlığı halinde Hükmün Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecektir.

Sanığa İlişkin Koşullar:

Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin bulunmaması gerekir.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, sanığın suç tarihinde kasıtlı bir suçtan sabıkasının bulunmaması gerekir.

Adli Sicilde yer alan Taksirli Suçlar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel değildir.

Adli Sicilde yer alan kasıtlı suç mahkumiyetinde, cezanın adli para cezası veya hapis cezası olması arasında bir fark yoktur. Bir başka deyişle daha önce işlenen ve suç tarihi itibariyle adli sicilde görünen ceza adli para cezası da olsa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.

Adli Sicilde yer alan hapis cezasının süresi ya da adli para cezasının miktarı önem arz etmemektedir.

Sanığın; Mağdurun veya Kamunun Zararlarını Gidermiş Olması Gerekir.

İşlenen suç nedeniyle mağdurun ya da kamunun bir zararı oluşmuş ise, bu takdirde zararın

aynen iade,

suçtan önceki hale getirme,

veya tazmin (bedelini ödeme)

şeklinde tamamen giderilmesi gerekir.

Dikkat edilmesi gereken husus burada giderilmesi istenen zarar maddi zarar kalemleridir.

Zararın kim tarafından giderildiği önem arz etmez. Fail ya da fail adına bir başkası bu zararı giderebilir.

Sanığın Yeniden Suç İşlemeyeceği Yönünde Mahkemede Kanaat Oluşması:

Sanığın kişilik özellikleri, duruşmada takınmış olduğu tutum ve davranışları, eylem ve söylemleri itibariyle mahkeme/hakimde tekrar suç işlemeyeceği yönünde olumlu bir kanaat oluşması gerekmektedir.

Bu yönüyle, burada hakimin takdir yetkisi bulunmaktadır. Olumlu bir kanaat oluşmadığı takdirde, mahkemece sanık hakkında diğer koşullar oluşsa bile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeyebilir.

Sanığın, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Dair Olumsuz Beyanının Olmaması:

Mahkemece yapılacak yargılama sırasında sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ihtimaline binaen hakkında HAGB hükmü verilmesini isteyip istemediği sorulur. Eğer sanık “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemiyorum” şeklinde olumsuz bir beyan vermezse sanık hakkında hükmün açıklanması kararı verilebilir.

Bir başka deyişle, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemeyen sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez.

Sanık Hakkında Daha Önce Verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Dair Kararın Bulunmaması:

Aynı sanık hakkında, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.

Dikkat edilmesi gereken husus, suçun denetim süresi içerisinde işlenmesi halinde tekrar HAGB hükümlerinin uygulanmayacağıdır.

Tüm bu koşulların tamamının varlığı halinde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı İçin Sanığın Talepte Bulunması Gerekir mi?

Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması için ne sanığın ne de başka bir yargılama unsurunun talepte bulunması gerekmemektedir. 

Sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı konusunda gerekli koşulların oluşup oluşmadığını mahkeme/hakim kendiliğinden (re’sen) değerlendirme yapılacaktır. 

Yani mahkeme hakimi;

Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan adli sicil kaydının (sabıkasının) bulunmadığını,

Atılı suç ile ilgili olarak karşılığı olarak; cezanın iki yıl veya daha az hapis cezası ya da Adli Para Cezası olarak düzenlendiğini, 

Sanığın katılanın zararlarını gidermiş olduğunu,

Duruşmadaki tavırları itibariyle bir daha suç işlemeyeceği kanaatine varırsa,

Sanık talep etmeden hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini isteyip istemediğini soracaktır.

Mahkeme bu koşulların oluşup oluşmadığını kendiliğinden değerlendireceği gibi, buna ilişkin kanaatini ve takdirini gerekçeli olarak denetime elverişli surette kararında belirtmek zorundadır. 

HAGB Kararının Niteliği Nedir?

Hükmün Açıklanmasının geri bırakılması kararı, ilk defa suç işlemiş (daha doğrusu suça öyle ya da böyle bir şekilde bulaşmış), iyi niyetli, dürüst şahıslara tanınan ikinci bir şans anlamına gelir.

Adeta sanığa “evet bu suçu işlemişsin, daha önce kasıtlı bir suçtan sabıkan yok, mağdurun ya da kurumun zararlarını da gidermişsin, kişilik özelliklerini ve tutum-davranışlarını değerlendirdik bir daha suç işlemeyeceğini umuyoruz, sana ikinci bir şans veriyoruz. Eğer beş yıl boyunca hiçbir suç işlemez isen bu cezayı işleme koymayacağız. Beş yıl sonra sanki beraat etmiş gibi olacaksın. Eğer beş yıl içerisinde suç işlersen bu takdirde şimdi hükmettiğimiz ceza ile birlikte işlediğin suçun da cezasını ayrı ayrı çekeceksin.” denilmektedir.

HAGB Kararlarında, sanık hakkında hükmolunan ceza açıklanmamaktadır. Bu yönüyle “ASKIDA” bir hükümdür. Denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işleninceye kadar askıda kalmaya devam edecek, suç işlenince askıdan alınarak işleme konulacaktır.

Sanığın; Hakkında HAGB Uygulanmasını İstemesi, Suçu Kabul Ettiği Anlamına Gelir mi?

Yukarıda HAGB kararı verilebilmesi için gerekli koşullardan bir tanesinin, sanığın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına en azından rızası olması gerektiğini belirtmiştik. Çünkü açıkça hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini istemeyen sanık hakkında HAGB kararı verilemeyeceğini belirtmiştik.

Uygulamada sanığın mahkemede sorgusu yapıldıktan sonra sanığa, hakkında ceza verilmesi halinde (ihtimalinde), hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediği sorulmaktadır.

Sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ettiği yönündeki beyanı, suçu ya da cezayı kabul ettiği anlamına gelmemektedir.

Çünkü burada henüz yargılama sonuçlanmamış sanık hakkında verilen bir ceza bulunmamaktadır. Sanık bu şekildeki beyanı suçu kabul ya da ikrar anlamına gelmeyecektir.

Yargılamanın herhangi bir süjesi tarafından, sanığın bu beyanı suçu kabul ya da ikrar olarak değerlendirilemeyecektir. Mesela, müşteki taraf “Sanık suçu işlemeseydi, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmezdi” diyemez. 

Mahkemece Sanığa, HAGB Uygulanmasını İsteyip İstemediğinin Sorulması Ceza Verileceği Anlamına Gelir mi?

Hayır, çünkü henüz yargılama devam etmektedir. Sanığın savunması alınmış olabilir ancak delillerin tam olarak toplanması, mağdur, suçtan gören veya katılanın beyanlarının alınması gerekir.

Dikkat edilecek olursa, HAGB uygulanmasını isteyip istemediği hususu sanığın sorgusu yapılırken (savunması alınırken) sorulmaktadır.

Mahkemece sanığa bu soru, sanık hakkında ceza verilmesi ihtimaline dayalı olarak sorulmaktadır. Sanığın yargılama sonucunda, atılı suçtan beraat etmesi pekala mümkündür.

Hapis Cezasında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması :

Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için, yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmolunan cezanın 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası olmalıdır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, cezanın kanunda öngörülen sınırı değil mahkemece hükmolunan cezadır. Örneğin sanık hakkında yapılan yargılama neticesinde hakkında 3 yıl hapis cezasını gerektirdiği tespit edildikten sonra yapılacak takdiri indirimlerle veya kanunda yer alan diğer cezada indirim nedenleri uygulanması sonucu (örneğin sağır ve dilsizlik, ya da yaş küçüklüğü vs.) sonuç olarak hükmolunan ceza 2 yıl veya daha az hapis cezası ise diğer koşulların da varlığı halinde HAGB uygulanacaktır. Bir başka ifadeyle kanunda öngörülen ceza değil, netice olarak mahkemece hükmolunacak cezaya bakılır.

Bu durum çocuklar (18 yaşını doldurmamış) için de geçerlidir. Yani suçun faili 18 yaşından küçük de olsa hükmolunan cezanın 2 yıl veya daha az hapis cezasına hükmolunması gerekir.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN