OSMANİYE CEZA AVUKATI-OSMANİYE CEZA HUKUKU AVUKATI

OSMANİYE CEZA AVUKATI-OSMANİYE CEZA HUKUKU AVUKATI

OSMANİYE CEZA AVUKATI-OSMANİYE CEZA HUKUKU AVUKATI


OSMANİYE CEZA AVUKATI-OSMANİYE CEZA HUKUKU AVUKATIOSMANİYE CEZA AVUKATI-OSMANİYE CEZA HUKUKU AVUKATI

 

SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ-ŞİKAYET DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

 

KAYSERİ CUMHURİYET SAVCILIĞINA

 

MÜŞTEKİ : 

 

VEKİLİ : AVUKAT GİZEM GÜL UZUN

ADRES: Sahabiye Mah. Teoman Sok. Avukatlar İş Hanı Bina Bina No:9 Kat:5 Daire No:501 Kocasinan/KAYSERİ 0552 402 13 28

avgizemguluzunkutlay@gmail.com

 

ŞÜPHELİ : 

 

KONU : Özel Evrakta Sahtecilik, Tehdit . Şantaj , Açığa Atılan İmzanın Kötüye kullanılması ve Sayın Savcılığınızın takdir edeceği başka suçlar.

 

 

AÇIKLAMALAR: 

 

1-ŞÜPHELİ KÖTÜ NİYETLİ BİR İŞVEREN OLUP, TÜM İŞÇİLER LOŞ IŞIKTA BİR ODAYA ALINIP, BASKI ALTINA ALINARAK CEBİR VE TEHDİT ALTINDA ODADA BİRDEN FAZLA PATRON VE KORUMA EŞLİĞİNDE İŞÇİLERDEN AÇIĞA ATILI BOŞ SENET ALMAKTA, DAHA SONRASINDA BU SENETLERİ DOLDURARAK İŞÇİLER ALEYHİNDE KULLANMAKTADIR .

 

Şüpheli *************, müvekkilim ************'nın eski iş yeri ********** Un ve Unlu Mamulleri Ltd.Şti'nin sahibi olup, iş yerinde çalışmaya başlayan tüm işçilerden açığa atılı boş senet almakta, bazen de normal belgeler imzalatırken aradan fark ettirmeden boş senede imza almaktadır. İşçilerin işçilik alacaklarıyla ilgili bir dava veya alacak talep etmeleri halinde bu senetleri doldurarak işçiler aleyhinde kullanmaktadır. 

 

Müvekkil de iş yerinde çalıştığı süre esnasında cebir, hile, tehdit ve baskı altında korumalarında olduğu boş bir odaya alınmıştır. Şüpheli, müvekkile "hadi acele edin, bunlar senelik izin kağıtları. Çabuk imzalayın" şeklinde beyanlarda bulunularak müvekkilden imza alınmıştır. 

 

Şüpheli, iş yerinde çalışan başka bir işçi olan Özgür ******** aleyhinde de haksız icra takibi başlatmış ve açığa atılan imzayı kötüye kullanma suçu işlemiştir. Şüpheli işveren, kendi öz kardeşine dahi benzer bir olayı yaşatmıştır. Kendi öz kardeşi Bekir *********'e de senet imzalatmış ve Bekir ****** aleyhine de icra takibi başlatmıştır. Şüpheli, kendi öz ve öz kardeşini dahi maddi menfaatleri uğruna bir kalemde harcayabilecek kadar kötü niyetlidir. Şüpheli benzer şekilde açığa atılan imzayı kötüye kullanarak birçok işçi hakkında haksız icra takibi başlatmıştır. Şüphelinin TC kimlik numarasıyla sorgulama yapıldığında hakkında bu yönde birçok şikayet olduğu görülecektir.

 

2- ŞÜPHELİ İŞVEREN, MÜVEKKİLİ VE AİLESİNİ TEHDİT ETMİŞTİR.

 

Şüpheli, müvekkile "sakın dava açma yoksa bu işin sonu kötü olur. Benim elimde senet var. Dava açarsan senedi icraya veririm. Hayatınız boyunca maaşınıza haciz konulur. Evde her gün benim adımı anarsınız." şeklinde tehditkar beyanlarda bulunmuştur. Ardından müvekkil şüpheliye "benim sizde nasıl senedim olur? Benim borcum yok." şeklinde beyanda bulunmuştur. Şüpheli Turgut G******* ve kardeşi Demir *******, işçiler hakkını istediği zaman işçileri tehdit etmeyi kendilerine adet edinmişlerdir. 

 

İşçilerin tehdit edilmesi küçümsenecek bir durum değildir. Çünkü işçiler sadece kendi canlarıyla ve mallarıyla tehdit edilmemişler, aynı zamanda çocuklarının ölümleriyle dahi tehdit edilmişlerdir. Bir insanın çocuğunun ölümüyle tehdit edilmesinin ne kadar ciddi bir durum olduğunu Sayın Savcılığınızın takdirine bırakıyoruz.

 

3- ŞÜPHELİ İŞVEREN İŞÇİLERİN HİÇBİR ÖDEMESİNİ DOĞRU DÜZGÜN YAPMAYAN KÖTÜNİYETLİ BİRİDİR.

 

Şu hususları özellikle belirtmek isteriz ki; sanığın ortağı bulunduğu iş yeri, işçilerin haftalık ve yıllık izinlerini dahi kullandırtmayan, işçilerin maaşlarını zamanında ödemeyen, işçilerin almaya hak kazandığı tazminatları ödemeyen, işçilerinin hakkını vermeyen bir iş yeridir. En önemlisi bu iş yeri işverenleri, muhasebe için gerekli veyahut maaş bordrosu, yıllık izin için gerekli belge vs. diyerek ve işçilerinin önüne birden fazla kağıt koyarak, tüm patronların ve korumalarının loş bir odada başında beklemesiyle, işçilerin ne olduğunu dahi anlamalarına izin vermeyen aceleci bir tavırla, cebir ve hile altında işçilerine kağıt imzalatan ve sonrasında bu boş kağıda atılan imzaları, haksız menfaat elde etmek ve haksız kazanç sağlamak amacıyla işçilerinin aleyhine kullanacak kadar KÖTÜNİYETLİDİR.

 

4- ŞÜPHELİ İŞVEREN BİR BAŞKA İŞÇİSİNE DE NEDEN VERDİĞİNİ BİLE BEYAN ETMEDEN 20.000.00 EURO GİBİ BİR MEBLAĞ VERDİĞİNİ İDDİA EDİP HAKKINDA İCRA TAKİBİ BAŞLATMIŞTIR.

 

Şüpheli işveren Turgut **********, yine Murat ********** ile aynı iş yerinde 2011-2019 tarihleri arasında çalışan Özgür ************ isimli işçisine de, işçi Turgut **********'e ait iş yerinden ayrıldıktan sonra açtığı işçilik alacağı davasını kazanmıştır. Şüpheli işveren Turgut ***** dava sonuçlandıktan sonra 20.000.00 EURO tutarında bir senedi icra takibine koymuştur. Şüpheli işveren Turgut *********, ülke şartlarında böylesine yüksek bir miktar parayı neden verdiğini bile sorgulamadan işçisine verdiğini beyan etmiştir. Böylesine yüksek bir miktarı sebebini bile sorgulamadan geçimini asgari ücretle idame ettiren Özgür ***************'a vermiş olması inanması güç ve hayatın olağan akışına aykırıdır.

 

5- ŞÜPHELİ İŞVEREN TURGUT **************, YİNE KENDİ İŞÇİSİ OLAN ÖZGÜR *********'I VE AİLESİNİ SİLAHLA TEHDİT ETMİŞTİR.

 

2019 yılının sekizinci veya dokuzuncu ayında, icra takibinin başladığını öğrenen sanığın kardeşi Demir **********, bahse konu iş yerinin çalışanlarından Mustafa ******** adlı şahıs ile birlikte, yanlarında ateşli silah da bulundurarak müvekkilin evine gelip, müvekkili ve ailesini tehdit etmiştir. Tarafımızca Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Müvekkilin eşi Rukiye *********'ın da yanlarında bulunduğu bu esnada; sanığın kardeşi Demir ******* müvekkile "davayı geri çek, yoksa bu işin sonu kötü olur, çoluğunuz çocuğunuz var, evinizi biliyorum, hatta benim elimde senet var ben de icraya veririm" demiştir. Ardından müvekkil şüpheliye "benim sizde nasıl senedim olur, benim borcum yok" şeklinde beyanda bulunmuştur. Tarafımızca bu kişiler hakkında tehdit, şantaj, kişinin huzur ve sükununu bozma suçlarından Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.

 

Yine sanık ve kardeşleri sadece müvekkilimi tehdit etmekle kalmamış, müvekkilimin erkek kardeşi Cemal ********'ı ve müvekkilimin kayınpederi Mehmet *********'ı ve diğer işçileri de benzer şekilde tehdit etmişlerdir. Tarafımızca her biri hakkında ayrı ayrı SUÇ DUYURUSUNDA bulunulmuştur.

 

6- DAVALI TURGUT ***********, AYNI ŞEKİLDE BAŞKA İŞÇİLER HAKKINDA DA BENZER İŞLEMLER YAPMIŞTIR.

 

Davalı, işçilere imza attırıp açığa atılan imzayı kötüye kullanmayı kendisine ADET edinmiştir. Davalı, işçilerden cebir, tehdit ve baskı altında işçileri hileyle kandırarak imza almaktadır. Davalının amacı haksız menfaat elde etmek ve haksız kazanç sağlamaktır. 

İyi niyetli ve masum müvekkil, davalının imzayı kötüye kullandığını kendisi hakkında icra takibi başlatılınca öğrenmiştir.

Davalının TC kimlik numarası ile sorgulama yapıldığı zaman ve tanıklar dinlenildiği zaman sanığın, kendi öz kardeşi de dahil olmak üzere birçok kişiye de benzer hususu yaşattığı görülecektir.

 

DAVALI, KENDİ ÖZ KARDEŞİ BEKİR *********'E DAHİ BENZER BİR OLAYI YAŞATMIŞTIR. KENDİ ÖZ KARDEŞİ BEKİR *********'E DE SENET İMZALATMIŞ VE BEKİR ********* ALEYHİNE DE İCRA TAKİBİ BAŞLATMIŞTIR. DAVALI, KENDİ ÖZ KARDEŞİNİ DAHİ MADDİ MENFAATLERİ UĞRUNA BİR KALEMDE HARCAYABİLECEK KADAR KÖTÜNİYETLİ BİRİDİR.

 

7- TANIK BEYANLARINDAN DA ANLAŞILACAĞI ÜZERE SANIK, BİRÇOK KİŞİDEN İMZA ALMIŞTIR. SANIK, AÇIĞA ATILAN İMZAYI KÖTÜYE KULLANMIŞTIR.

 

Bahse konu iş yerinin işçilerine boş senet imzalattıkları ve sonrasında işçilerin aleyhine kullandıkları, bizzat şirketin ortağı ve şüphelinin öz kardeşi olan Bekir ******* tarafından da beyan edilmiştir. Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliği, 29.09.2022 tarihindeki ifadesinde Bekir *****"2011-2012 yılları arasında abilerim Demir ****** ve Turgut ******** şirkette çalışan personellerden işten ayrılmaları durumunda tazminat davası açmamaları için senet alacaklarını bu yönde karar aldıklarını bana söylediler. Bende bu yapılanın yanlış olduğunu ve suç teşkil ettiğini söylememe rağmen iş yerimizde çalışan ***************************************** boşa senet imzalatmışlar, ben bunu sonradan öğrendim. Hatta bana da müşteriye vereceklerini söyleyerek benim adıma olan senedi de bana imzalattılar. İşçiler işten çıktıktan sonra senedi doldurarak icraya koydular hatta abilerim benim boşa attığım senede 1.500.000.00 TL meblağ yazarak benim hakkımda da icra takibi başlatmışlardır. Bizim yanımızda işçi olarak çalışan şahısların bize borcunun olması mümkün bir şey değildir. Özgür ********'A DA BOŞA ATILAN SENEDE 20.000EURO yazarak icraya koyduklarını öğrendim. İsimlerini verdiğim diğer çalışanlar da tazminat davasını kazandıkları için aynı şekilde boş senedi doldurarak icraya vermişler bu şahıslardan şikayetçi olmuşlardır. Ben de kendileri hakkında şikayette bulundum soruşturma devam etmektedir" şeklinde beyanda bulunmuştur. 

Bahse konu iş yerinin, eski çalışanlarından Mustafa ******'nin de, bahse konu bu iş yerinin çalışanlarına boş senet imzalattıkları hususunda, 29.09.2022 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından alınmış ifadesi mevcuttur. Mustafa ***** söz konusu ifadesinde, "bana da boş senet imzalattılar hatta o dönem bütün çalışanlara boş senet imzalattılar senet imzalamayanları ise işten çıkardılar" şeklinde beyanda bulunmuştur. Yine bahse konu iş yerinin, eski çalışanlarından Ahmet ******'ın da 29.09.2022 tarihli Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırcılık Büro Amirliğinde verilen ifadesinde, "Bu şahıslar her çalışanlarından boş senet alıyor, çalışanlarda bu şahıslar ile sorun yaşadıkça savcılığa şikayette bulunuyor" şeklinde beyanı mevcuttur.

 

Mehmet ********'ın da 30.09.2022 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından alınmış bir ifadesi mevcuttur. Bu ifadede Mehmet *****'ın beyanları şu şekildedir: "Özgür ********** isimli şahıs benim damadım olur. Özgür ******* pastanesinde 2011 ile 2019 yılları arasında çalıştı. Tarihi tam olarak hatırlamıyorum ama bir yıl kadar önce Turgut ****** ve Demir ******** isimli şahıslar benim ikamet adresime yani Sivas Gemerek ilçesinde benim yanıma kendilerine ait siyah renkli bir araç ile geldiler. Araçtan hiç inmeden bana hitaben şahıslar Özgür ***** senin damadın olur işten çıktığı için bize tazminat davası, 230.000.00TL tazminat kazandı. Biz bu parayı ödeyemeyiz bizim aramızı bul kendisine aylık 5.000.00 TL 5.000.00 TL ödeme yapalım davasını çeksin yoksa bu işin sonu kötü olur dediler, bende kendilerine damadımın ne kadar tazminat kazandığını ben bilmiyorum ama aranızı bulmak için elimden geleni yaparım dedim, şahıslar bu işin sonu kötü olur diye tehditler yaparak ikametimin önünden ayrılıp gittiler, ben bu her iki şahsı daha öncesinden tanımıyordum, ilk kez burada gördüm, daha sonrasında da bir daha bu şahısları görmedim, damadımdan dolayı daha sonra sorduğumda bana işe girerken şahıslar benden açık senet aldılar bu senedi doldurup beni 20.000.00 Euro üzerinden icraya verdiler dedi"

 

Bahse konu iş yeri işverenleri, isteklerini yaptırmak için gözdağı vermeyi kendilerine adet edinmişlerdir. Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliğinde 29.09.2022 tarihinde Cemal *******'ın tehdit edildiğine ilişkin ifadesi mevcuttur. İfade de Cemal *****'ın beyanları şu şekildedir: "tarihi tam oalrak hatırlamıyorum ama 2021 yılı sonları gibi ******Pastanesine kete satın almak için gittim, Turgut ******isimli şahıs tezgahta idi kete alıp çıkarken şahıs bana sen nerelisin Özgür **** isimli şahsın neyi olursun diye sordu bende şahıstan korktuğum için amcasının oğlu olurum dedim, Turgut ******* bana Özgür'e söyle bende boş senedi var kendisini mahkemeye vereceğim dedi onla görüşeceğiz dedi ben bir şey söylemeden oradan ayrıldım"

 

Müvekkilin ikametgahına şüpheli ile birlikte giden Mustafa *********, 29.09.2022 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından alınan ifadesinde ''*********bana Özgür *********'ın evini bilip bilmediğimi sordu bende bildiğimi söyledim kendisini evine götürmemi istedi ikimiz birlikte **********'ın ikametine gittik ikamette Özgür ve eşi vardı ********Özgür'e davanı geri çek bak bu işin sonu kötü olur evini biliyorum çocukların var Turgut'u biliyorsun seninle uğraşır diye söyledi'' şeklinde olayın nasıl yaşandığını anlatmıştır.

 

Söz konusu olaya tanık olan müvekkilin eşi Rukiye ***** da 29.09.2022 tarihinde Asayiş 

Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliğinde ''*****yanında çalışan ***** ile birlikte evimize geldi ***** benim yanımda eşime davayı geri çek yoksa bu işin sonu kötü olur çoluğunuz çocuğunuz var evinizi biliyorum hatta benim elimde senet var bende icraya veririm dedi'' şeklinde beyanda bulunmuştur.

 

Şüpheli işverenin kardeşi ************, isteğinin yerine getirilmemesi halinde yani tamamen kendi iradesine bağlı olarak, müvekkilin hatta bununla kalmayıp müvekkilin çocuklarının, hayat ve vücut bütünlüğünü tehlikeye maruz bırakacağını, müvekkile karşı suç teşkil eden bir fiili gerçekleştireceğini, müvekkili mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağını, müvekkili haksızlığa veyahut kötülüğe uğratacağını açıkça söylemiş, müvekkili açıkça TEHDİT etmiştir.

 

 

8- SOMUT OLAYDA AÇIĞA ATILAN İMZANIN KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNUN MADDİ VE MANEVİ UNSURLARI OLUŞMUŞTUR.

 

Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçu; anlaşmaya uygun bir şekilde doldurulması amacıyla kendisine teslim edilen boş bir kağıdı anlaşmaya ve veriliş nedenine aykırı bir şekilde doldurulması ile meydana gelir (TCK m.209). Suçun konusu olan boş kağıt, alelade boş bir kağıt olabileceği gibi çek, bono (senet) vb. gibi bir kambiyo senedi de olabilir.

 

 

 

Açığa Atılan İmzanın Kötüye Kullanılması Suçunun Unsurları

 

Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçu, genel kastla işlenen şekli suçlardandır. Suçun iki şekli mevcuttur:

Mağdurun kendi rızasıyla faile teslim ettiği kısmen veya tamamen boşa kağıda, senede (bono) veya çeke atılan imzanın kötüye kullanılması (TCK m.209/1),

Mağdurun rızası dışında ve “hukuka aykırı ele geçirilen” kısmen veya tamamen boş kağıt, senet (bono) veya çekin doldurulması (TCK m.209/2).

 

İşverenler işçileri çıkarırken ya da işçi istifa ederken boş kâğıda “Bütün alacaklarımı aldım” ifadesini yazarak imza atmasını talep ediyor. İşçiler de boş kâğıda imza atmak istemiyor. İşçiler istemeseler de bu tip ifadelerin altına imza atmak durumunda kalıyor. Fakat bu ibranamelerin pek çoğu hukuken geçerli değil. İşverenler bunu işçilerin gözünü korkutmak için imzalatıyor. İbraname, işçi ve işveren arasında imzalanan bir sözleşmedir. Geçerli olabilmesi için bazı şartların varlığı söz konusudur.

Yazılı olmalı

Yazılı olmayan ibraname geçerli değildir. Yani işçinin sözel olarak “bütün alacaklarımı aldım” demesi işverenin işçisine hak ettiği bütün tazminatları ödediği anlamına gelmez. Kesinlikle yazılı olması gerekir ve işçi tarafından imzalanması şarttır. İşçinin imzalamadığı bir ibranamenin geçerli olması söz konusu değildir. Başkası tarafından imzalanmış ibranamelerle, işten çıkış tarihinde imzalanmış ibranameler, imzanın kime ait olduğu ve imza tarihi açısından inceleniyor ve gerçek ortaya çıkıyor.

İbranamenin geçerli olması için iş sözleşmesinin feshedildiği tarihten en az bir ay sonra imzalanması gerekir. Yani kanun iş sözleşmesinin sona erdirildiği tarihten itibaren bir ay içerisinde işverenin işçisine hak ettiği ödemeleri yapabileceğini ve bu bir ayın sonunda ibranamenin imzalanabileceğini öngörüyor. Bu nedenle işverenlerin istifa ederken işçilere imzalattırdıkları ibranameler ve boş kâğıtlar geçerli değil. İbranamenin imzalandığı tarihle istifa tarihi veya iş sözleşmesinin fesih tarihi arasında en az bir ay bulunması gerekmektedir.

Ayrıca ibranamede ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça ifade edilmesi gerekmektedir. İş sözleşmesi sonlanmış bir işçiye ibraname imzalatılırken kıdem tazminatı karşılığı olarak ne kadar ödendiği, kullandırılmamış yıllık izinlerin karşılığı olarak ne kadar ödendiği açıkça yazılmalıdır. Bu nedenle “Bütün alacaklarımı aldım” şeklindeki ibranameler geçerli değildir. İşçiye kıdem tazminatı olarak ne kadar, ihbar tazminatı olarak ne kadar ödendiği ibranameye açıkça yazılmalıdır.

Bir diğer şart ise ödemenin banka aracılığıyla yapılmasıdır. İşçiye elden para verilirse işveren bu durumu ispat edemez. İşveren ödemeyi yaptığını ispat etmek için banka kanalıyla ve ödemenin mahiyetini ifade ederek ödeme yapmalı.

 

Mahkemeden döner

İşçiler bahsettiğimiz özellikleri taşımayan ibranamelere imza attıklarında bu ibraname geçersiz olduğu için işverene yönelik dava açabilirler. Örneğin “Bütün alacaklarımı aldım” şeklinde hukuken geçersiz bir ibranameye imza atmış bir işçi işverene kıdem tazminatının ödenmediği yönünde dava açabilir. Bu durumda işveren ödemeyi yaptığını ispat etmek durumunda. Hukuki geçerlilik koşullarının hem işverenler, hem de işçiler tarafından iyi bilinmesi gerekmektedir.

 

 

 

Hukuken geçerli bir ibranameyi imzalamış bir işçi de ibranamedeki miktar konusunda bir farklılık olduğu iddiasıyla mahkemeye başvurabilir. Örneğin, kendisine 5 yıllık çalışması karşılığı kıdem tazminatı olarak 10 bin 600 TL ödenmiş bir işçi, tazminatının 15 bin TL olması gerektiğini düşünüyorsa dava açabilir. Bu kez işveren ibranameyle kıdem tazminatı alacağı olarak 10 bin 600 TL ödendiğini ispatlamış olduğu için aradaki farka ilişkin bir dava söz konusu olacaktır.

 

 

 

İmzasız Boş Senedi Gerçeğe Aykırı Bir Şekilde Doldurup Kullanan İşverene Hangi Ceza Verilir ?

 

İşçiden almış olduğu imzalı boş senedi gerçeğe aykırı olarak doldurup kullanmış olan işverenin suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 209 uncu maddesinde düzenlenen “Açığa imzanın kötüye kullanılması” suçu kapsamına girmektedir. Söz konusu 209 uncu maddeye göre;

“Belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı, verilme nedeninden farklı bir şekilde dolduran kişi, şikayet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İmzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip veya elde bulundurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran kişi, belgede sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılır.”

Dolayısıyla kendisinden teminat amaçlı aldığı imzalı bor senedi gerçeğe aykırı olarak doldurup kullanan veya başkasına verip, ciro edip kullandıran işveren hakkında işçi Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunabilir.

“İşveren işçiye imzalattığı boş senedi doldurarak işleme koymuş ve icraya vermiş, işçi İş Mahkemesinde açtığı davada işverenin kendisinden teminat amaçlı aldığı beyaza imzalı senedi doldurarak icra takibi başlattığını iddia ederek bu senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti yönünde karar verilmesini talep etmiş, işveren ise işçinin beyanlarının haklı olmadığını ileri sürmüş, mahkeme davaya konu senedin borca karşılık alındığı gerekçesiyle işçinin talebini reddetmiş, işçinin temyiz yoluna (Yargıtay’a) başvurması üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi davaya konu senedin teminat senedi olduğunu, yasal dayanağının olmadığını belirterek işçinin talebinin kabulü gerektiği yönünde karar vermiştir. (9. Hukuk Dairesi – 26.12.2013 – 2013/12038 E., 2013/35128 K.)”

 

 

 

BEYAZA İMZA GEÇERSİZ

 

İşverenlerce ve işverenlerin kraldan çok kralcı yöneticileri tarafından, "İşe girerken tüm haklarımı aldım" yönünde imzalı boş istifa dilekçesi veya ibraname, hatta miktar ve ödeme tarih kısmı boş bırakılmış senet alındığı her zaman vakidir. Uygulamada boş matbu ve imzalı ama tarihsiz istifa dilekçeleri ile matbu imzalı ama tarihsiz ibranamelere sık rastlandığı, çok sık olmasa da işçilerden yasal haklarına karşı kullanılmak üzere borç senedi imzalatıldığı da bir gerçektir.

İşçi bu belgeleri sırf işe girmek ve işten çıkarılmamak için sessiz kalıp imzalamaktadır, yani "gerçek iradesi" imza yönünde olmadığı halde sırf zorda kalmamak adına veya zorda kaldığı için imza atmaktadır.

 

 

 

AMAÇ, HAK YEMEKTİR

 

Bütün bu "beyaza imza" olaylarında amaç, işçinin İş Kanunu'ndan doğan (ihbar-kıdem tazminatı, fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücreti gibi) yasal haklarından feragat etmesini sağlamaktır. Hatta daha da ilerisi, boş borç senedi kendisine karşı alacak tehdidinde bulunmak için imzalatılır.

Ancak beyaza imzaların hepsi işçi kabul ederse geçerli, etmezse geçersizdir. Yargıtay içtihatlarına göre; "Uyuşmazlık, dosya içeriğinde bulunan istifanın ve buna bağlı feshin hukuki sonuçları noktasında toplanmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde haklı neden göstermeden ve ayrıca tazminat haklarının ödeneceği beyan edilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini ve daha sonra tazminatının ödenmesi koşuluyla istifaname imzalattırıldığı, ayrıca da işe girişte imzalatılan senet ile icra tehdidinde bulunulduğunu ifade etmiştir. Gerçekten de davacı tarafından 09.01.2005 tarihli ihtarnamede, dava dilekçesinde belirttiği olgular tekrar edilmiş, baskı ile kendisinden imzalı istifa dilekçesi alındığı ileri sürülmüştür. Yine taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 14.maddesinde cezai şart düzenlenmiştir. Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı işçiden işveren tarafından işe girişte senet alındığı ve bu senet tehdidi ile iş sözleşmesinin feshine esas alınan istifa belgesinin serbest irade ile imzalanıp imzalanmadığı olgusunun önemi ortaya çıkmaktadır..." denilerek, irade beyanının ne olduğu üzerinde durulması gerektiği mahkemelere hatırlatılmıştır.

 

 

 

BEYAZA İMZA AYNI ZAMANDA SUÇTUR

 

Olay Türk Ceza Kanunu'nun 117. maddesine göre de hapis ve para cezasını gerektiren bir suçtur. Maddeye göre; "(1) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikâyeti halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir.

(2) Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adli para cezası verilir.

(3) Yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlara düşürmek üzere bir kimseyi tedarik veya sevk veya bir yerden diğer bir yere nakleden kişiye de aynı ceza verilir.

(4) Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir".

 

Yani, işçilerden işe girerken imzalı istifa dilekçesi, ibraname ve senet alınması İş Kanunu yönünden iyi niyetli olmayan hallerden olsa da Türk Ceza Kanunu yönünden suçtur. Olay savcılıklara bildirildiğinde haklarında cezai işlem de başlatılacaktır.

 

 

Kısaca; şüpheli, müvekkili ve başka işçileri ölümle tehdit etmiştir. Keza yine şüpheli açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunu işlemiştir. Müvekkilin senedini henüz icraya koymamış olsa da müvekkilin de elinde bir senedi olduğunu ve senedi icraya koyacağını beyan ederek müvekkili tehdit etmektedir.

 

DELİL : Tanık, yemin ve ilgili her türlü yasal delil.

 

Sonuç ve İstem: Yukarıda açıklanan nedenlerle şüpheli hakkında soruşturma başlatılmasını, soruşturma sonucunda kamu davası açılması yönünde karar verilmesini saygılarımla vekâleten arz ve talep ederiz. 

 

MÜŞTEKİ VEKİLİ

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN