PSİKOLOJİSİ BOZUK ANNE YA DA BABAYA VELAYET VERİLİR Mİ?

PSİKOLOJİSİ BOZUK ANNE YA DA BABAYA VELAYET VERİLİR Mİ?

PSİKOLOJİSİ BOZUK ANNE YA DA BABAYA VELAYET VERİLİR Mİ?


psikolojisi bozuk anneye ya da babaya velayet verilir miPSİKOLOJİSİ BOZUK ANNE YA DA BABAYA VELAYET VERİLİR Mİ?

PSİKOLOJİSİ BOZUK ANNE YA DA BABAYA VELAYET VERİLİR Mİ?

Psikolojisi bozuk ebeveyn rahatsızlığından ötürü çocuğun kişisel ve psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyecek davranışlarda bulunuyor, bakımını ihmal ediyor, çocukla ilgilenmiyor ve kötü huy edinmesine neden oluyor ise velayet hakkı diğer ebeveyne verilecektir. Mahkeme çocuğun menfaatine göre velayete ilişkin kararını verecektir.

Birkaç yıl önce verilen bir mahkeme kararında annenin intihara meyilli olmasından ötürü mahkeme çocuğun velayetini babaya verdi.

Zira yapılan yargılama sonucunda mahkeme, çocuğun erkek çocuğu olması, ergenlik dönemi içerisinde baba rol modelinin önemli olması, annenin manik depresif hastalığının bulunması, bu durumdan dolayı iki kez yatarak tedavi görmesi, intihar eğiliminde olmasının çocuk üzerindeki olumsuz etkileri belirtilerek velayetin babaya verilmesine karar verildi.

Yani bizim burada kıstas almamız gereken ölçüt; söz konusu rahatsızlığın boyutudur.

Zira "Psikiyatriste gitmek bir akıl hastalığı belirtisi değildir''

Ancak ve ancak söz konusu rahatsızlık ciddi boyutlara ulaşır ve çocuğu ruhsal yönden çöküntüye uğratır ise velayet karşı tarafa verilir.

Davacı kadın evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK md. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasını 15.12.2011 tarihli dilekçesiyle ıslah ederek akıl hastalığı (TMK md. 165) sebebiyle boşanmaya karar verilmesini talep etmiş ve mahkemece de bu sebeple boşanmaya karar verilmiş ise de; mahkemece Konya Numune Hastanesinden alınan 24.02.2012 gün ve 962 sayılı sağlık kurulu raporunun Türk Medeni Kanununun 165. Maddesi kapsamı karşısında yetersiz olup hüküm vermeye elverişli olmadığı gibi sağlık kurulunda psikiyatri uzmanının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece davalıda mevcut olduğu belirlenen hastalığın, ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirip getirmediği ve hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığına dair psikiyatri uzmanının da katılacağı resmi sağlık kurulundan yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile boşanmaya karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. ( Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 24.01.2013 Tarih 2012/14898 E. 2013/1794 K.)

bipolar bozukluğu olan ebeveyn velayet alabilir mi

velayetin kime verileceği neye göre belirlenir?

engelli çocuğun velayeti kime verilir?

velayet verilirken çocuğun isteği önemli midir?

boşanma davasında çocuğun velayeti yargıtay kararı

velayette çocuğun üstün yararı

velayet ve nafaka davası birlikte açılabilir mi?

velayeti annede olan çocuğun soyadının değiştirilmesi

aldatma durumu velayeti etkiler mi?

Yargıtay Kararları

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin velayetin değiştirilmesine ilişkin vermiş olduğu 24.05.2018 tarihli kararı şu şekildedir:

 

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, ortak çocuğun anne yanına bırakılması suretiyle kişisel ilişki kurulması ve iştirak nafakasının kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Davacı baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasında mahkemece velayetin davacı babaya verilmesine dair ilk hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce taraflardan delillerinin sorulması, göstermeleri halinde toplanması, göstermedikleri takdirde de re’sen delil toplanması, bu çerçevede çocuğun üstün yararının ebeveynlerinden hangisinin yanında bulunmak olduğu ve velayet sahibinin değiştirilmesini gerekli kılan bir durumun bulunup bulunmadığı hususunda 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi uyarınca, psikolog, … ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlara inceleme yaptırılarak, rapor alınması ve tüm deliller birlikle değerlendirilerek, karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, son kararla velayet değişikliğine ilişkin davanın kabulü ile ortak çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesine, davalı anne ile çocuk arasında” Her ayın 1. ve 3. hafta sonları Cumartesi günü sabah saat 10:00’dan Pazar günü akşam saat 16:00 ‘ya kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 10:00’dan 3. günü akşam saat 16:00 ‘ya kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10:00 dan 31. günü akşam saat 16:00 ‘ya kadar, her yıl sömestr tatilinin başladığı hafta sonu Cumartesi saat 10.00 dan ertesi Cumartesi saat 16:00’ya kadar davalı anne yanına bırakılması suretiyle kişisel ilişki kurulmasına” karar verilmiştir. Bu karar davacı baba tarafından ortak çocuğun anne yanına bırakılması suretiyle kişisel ilişki kurulması ve iştirak nafakasının kaldırılması tarihi bakımından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına göre, taraflar Türk Medeni Kanunun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, velayet davacı anneye verilmiş, çocuk için 300 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Tarafların boşanmalarından sonra ortak çocuğun bir süre anne yanında kaldığı, daha sonra baba ile kalmaya başladığı, mahkemece 24.01.2017 tarihli ara karar ile çocuğun baba yanında okula devam etmesi nedeniyle geçici velayetinin babaya bırakılmasına karar verildiği,çocuğun bu tarihten sonra da baba yanında kaldığı anlaşılmaktadır.

 

Bu durumda iştirak nafakasının ara kararla geçici velayetin babaya bırakıldığı 24.01.2017 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken hükmün kesinleşmesinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmadığı gibi davalı babaya yükümlülük yükler şekilde ortak çocuğun davalı anne yanına bırakılması suretiyle kişisel ilişki kurulması da doğru olmamıştır. Ne var ki bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. (HUMK m. 438/7)

 

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. paragrafında yer alan “davalı anne yanına bırakılması suretiyle “sözcüklerinin çıkarılmasına, yine 4. paragrafında yer alan “velayet değişikliğine ilişkin kararın kesinleşme tarihi itibariyle “sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına yerine “geçici velayetin babaya bırakıldığı 24.01.2017 tarihinden itibaren “sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.05.2018 (Prş.)

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN