İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
GİZEM UZUN HUKUK VE DANIŞMANLIK BÜROSU
SAHABİYE MAH. TEOMAN SOK. AVUKATLAR
İŞ HANI BİNA NO:9 KAT:5 DAİRE NO:501
KOCASİNAN/KAYSERİ
GAZİANTEP İDARE MAHKEMESİNE
YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEPLİDİR.
ADLİ YARDIM TALEPLİDİR.
DAVACI:
VEKİLİ: Av. Gizem Gül Uzun
DAVALI: Milli Savunma Bakanlığı
Detsis No: 24316220), Milli Savunma Bakanlığı Devlet Mah. Yahya Galip Cad. Bakanlıklar/Ankara 06100
KONU: Müvekkil hakkında 668 sayılı KHK ile 667 sayılı KHK'nın 4. Maddesinin 1. Fıkrasına eklenen (ğ) bendi gereği Kara Kuvvetleri Komuta'nın teklifi ve Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin 29.08.2016 tarih ve 2016/28 sayılı işlemin hukuka aykırı olması sebebi öncelikle kamu görevine tekrar alınarak, kamu görevinden çıkarılmadan önceki kadrosunda özlük haklarına halel gelmeksizin vazifeye başlaması, hukuka aykırı idari işlem neticesinde müvekkilin yoksun kaldığı özlük haklarının sağlanması ile parasal haklarının müvekkile ödenmesi talebinden ibarettir.
İYUK m.12 gereği daha sonra tam yargı davası açma hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davalı idarenin kamu görevinden çıkarılması yönündeki idari işlemin öncelikle yürütmenin durdurulması ve iptali talebimizdir.
AÇIKLAMALAR:
DAVACI ADINA BAŞLATILAN YARGILAMA HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;
Müvekkilimiz Ahmet *****, 2012 yılında Siirt'in Eruh ilçesinde uzman çavuş olarak göreve başlamıştır. Müvekkilimiz 2016 yılına kadar vatanı için tehlikelere göğüs gererek görevini 2016 yılına kadarki süreçte layıkıyla yerine getirmiştir. Ancak 15.07.2016 tarihinde müvekkilimiz, tabur komutanının emriyle askeri bölüğüyle birlikte silahlı kuvvetlerin yerleşim bölgelerine sivillerin arasına sızan terörist ve düşman unsurlara karşı yapılan meskun mahal operasyonu için Siirt'te merkeze getirilmiştir. Müvekkilimize ve askeri bölüğe valilik binasının güvenliğini koruma altına alması için koridor oluşturulması yönünde emir verilmiştir. Bu emir, tabur komutanı tarafından verilmiştir.
Siirt halkı sokaklara dökülmüş ve müvekkilimizin de içinde bulunduğu askeri birliğin yanına gelmişlerdir. Müvekkilimiz hain ve alçak darbe girişimini Siirt halkı tarafından o esnada öğrenmiştir. Halk tarafından askerlere ''Şu anda darbe oluyor, sizin burada ne işiniz var?'' şeklinde söylemlerde bulunulmuştur. Ardından müvekkilimizin de içinde bulunduğu askeri birlik ''Valiliğin emniyetini sağlamak için geldik, herhangi bir şekilde darbe girişiminden haberimiz yok'' demişlerdir. Müvekkilimizin de içinde bulunduğu askeri birlik saat 02.00 sularına kadar orada bekletilmiştir. Daha sonra tabur komutanının emriyle askeri birlik oradan dönüş yapmıştır.
Müvekkilimiz ve askeri birliği o günden sonra on beş gün boyunca Siirt Tugay Komutanlığında beklemiştir. On beş günün sonunda müvekkilimi askeri birlikte beraber göz altına alınmıştır. Dört günlük göz altı süresi sonunda müvekkilimiz nöbetçi mahkemeye çıkarılmış ve müvekkilimiz hakkında maalesef ki tutuklama kararı verilmiştir. Ancak MÜVEKKİLİMİZ SİİRT 2.AĞIR CEZA MAHKEMESİ 2020/1 E. SAYILI DOSYADA YEREL MAHKEME TARAFINDAN BERAAT ETMİŞTİR. İŞBU DOSYA İSTİNAF AŞAMASINDADIR. MÜVEKKİLİMİZİN HİÇBİR SUÇUNUN OLMADIĞI AŞİKARDIR.
Müvekkilimizin hiçbir şekilde hain FETÖ/PYD terör örgütüne üyeliği, mensubiyeti ya da iltisakı bulunmamaktadır. Müvekkilimiz uzman çavuşluk yaptığı dört yıllık süre içerisinde verilen emirleri harfiyen yerine getirmiştir. Keza askeri sistemde emir komuta zincirini yerine getirmek askeri personelin en önemli vazifelerindendir. Müvekkilimize üst rütbelileri tarafından kanunsuz emir verilmiştir. Müvekkilimiz ise darbe girişiminden habersiz bir şekilde gelen emri yerine getirmiştir. Somut olayda, müvekkilimizin hiçbir suçu bulunmamaktadır, yalnızca kanunsuz emir söz konusu olmuştur. Ancak müvekkilimizin verilen emrin kanunsuz olduğunu dahi halktan öğrenmiştir.
Müvekkilimizin silahından olay esnasında tek kurşun dahi çıkmamıştır. Müvekkilimiz, yaşananlardan bihaberdir. Sivil halka karşı da en ufak bir zararı olmamıştır. Müvekkilimiz sadece ve sadece tugay komutanından gelen emirleri uygulamış ve valiliğin emniyetini sağlamaya çalışmıştır. Keza müvekkil, tugay komutanı emir verince askeri birliğiyle beraber operasyona çıktığını zannetmiştir.
Müvekkilimiz meslekten haksız yere hiçbir suçu yokken atılmıştır. Milli Savunma Bakanlığına 25391 yevmiye no, 31.07.2023 tarihli İHTARNAME gönderilmiştir. Gönderilen ihtarname ektedir.
İDARİ İŞLEMİN ÖZETİ;
Davalı idare tarafından davacıya kamu görevinden çıkarma yönünde idari işlem uygulanmıştır.
Davalı idarenin davacıya yönelik olarak söz konusu idari işlemin uygulanmasının nedeni "terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olması şeklinde asılsız, mesnetsiz ve gerçeklerle hiçbir ilgisi olmayan bir nedendir." terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olması şeklinde asılsız, mesnetsiz ve gerçeklerle hiçbir ilgisi olmayan bir nedendir.
DAVACININ KENDİSİNİN AİLESİNİN VE EŞİNİN DÜNYENİ GÖRÜŞÜ;
Davacının ne yakından ne de uzaktan akrabalarında FETÖ/PDY soruşturması geçiren kimse yoktur. Davacının kendisi, ailesi ve eşi, eşinin ailesi de ülkücü, milliyetçi-muhafazakar dünya görüşüne sahip, devletine ve milletine bağlı, Atatürk’ü seven bir dünya görüşüne sahiptirler.
Davacı eşiyle üniversite okuduğu dönemde tanışıp severek evlenmişlerdir. Eşinin ailesi de ülkücü, milliyetçi-muhafazakar kökenli bir ailedir. Davacının eşinin eğitim ve aile hayatı geçmişinde fetö ile ilgili hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır.
DAVACININ BUGÜNE KADAR KULLANDIĞI TELEFON HATLARIYLA İLGİLİ BEYANLARIMIZ;
Davacı 0546 211 ** **numaralı hattı uzun zamandır kullanmaktadır. Davacının telefonunda Whatsapp'tan, Instagram'dan başka uygulama yoktur. Davacıda terör örgütleriyle özdeşleştirilen Bylock, Eagle, Kakao, Assault 08 şeklinde hiçbir program yoktur. Bu programların olması da mümkün değildir. Böyle programların olduğundan haberdar dahi değildir.
DAVALI İDARENİN İŞLEMİNİN HUKUKA AYKIRI OLMASI HAKKINDAKİ BEYANLARIMIZ;
İdari işlemin unsurları yetki, şekil, sebep, konu ve amaçtır. Söz konusu idari işlemin sebep unsuru sakattır. Zira davacının kamu görevinden çıkarılması HİÇBİR kesin, somut ve inandırıcı delil mevcut değildir. Kaldı ki hakkında Siirt 2.Ağır Ceza Mahkemesi 2020/1 E. Sayılı dosyada müvekkilin hiçbir suçu olmadığı anlaşıldığından müvekkil beraat etmiştir. Davacının terör örgütlerine veya milli güvenliğe aykırı olan yapılara bir üyeliği, bir bağlantısı, bir irtibatı ve bir iltisakı kesinlikle söz konusu değildir. Böyle bir husus davacı adına söz konusu dahi olamaz.
Keza dava konusu idari işlem amaç yönünden de sakattır. Çünkü hiçbir sebep olmaksızın bir astsubayın meslekten çıkarılmasında KAMU YARARI YOKTUR. Bu nedenle dava konusu idari işlem hukuka aykırıdır. İptali gerekmektedir.
Dava konusu idari işlemde ispat yükü davalı idareye aittir. Ancak davalı idare, idari işlemin sebebini ispatlayamamıştır.
Nitekim T.C DANIŞTAY 2. DAİRE 2004/6213 E 2005/329 K 31/01/2005 T kararı özetle" ...uyuşmazlığın çözümü uyuşmazlığa konu idari işlemin sebebinin ortaya konulmasının olduğu ve bu sebebin, davalı idarece ileri sürülmesinin yanında bilgi ve belgeyle ispatlanması gerekliliği dikkate alındığında, somut bilgi ve belgeye dayandırılmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde ispat külfeti, ÖNCELİKLE OLAYDA AKTİF DURUMDA BULUNAN DAVALI İDAREYE YÜKLETİLMESİ GEREKECEĞİNDEN, SİCİLİN ORTA DÜZEYDE BELİRLENMESİ SIRASINDA SİCİL AMİRLERİNCE OBJEKTİF DAVRANILMADIĞININ ORTAYA KONULMASI HUSUSUNUN DAVACIYA YÜKLETİLMESİ SURETİYLE DAVANIN REDDEDİLMESİNDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMAMAKTADIR."
Söz konusu Danıştay kararını dava konusu olayımıza uygularsak;
Davacının terör örgütlerine veya milli güvenliğe aykırı yapılara üye olmadığını, irtibat ve iltisakının bulunmadığını ispat yerine, davalı idarenin davacının bu yapılara üye olduğunu veya irtibatı-iltisakı olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Fakat dosya kapsamında ve dava konusu idari işlemde de böyle bir tespit yapılmadığından söz konusu idari işlemin iptali gerekmektedir. Kaldı ki MÜVEKKİL YARGILAMA SONUCU BERAAT ETMİŞTİR. Davalı idarece bu husus dikkate alınmadan uygulanan idari işlem hukuka aykırıdır.
Ayrıca Ankara 19. İdare Mahkemesinin 18.10.2019 tarihli kararında; "...örgüt ile irtibat rabıtası kuraca yeterlilikte olmadığı, başka deliller olmaksızın anılan tespitlerin davacı ile FETÖ/PDY terör örgütü arasında irtibat sağladığı yönünde bir kabulün somut olay bakımından ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı olacağı kanaatine varılarak, mezkur tespitlerin, davacının FETÖ/PDY ile iltisakının veya irtibatının her türlü şüpheden uzak bir şekilde ortaya koymadığı sonucuna varılmıştır..." şeklinde karar verilmiştir.
Yine emsal olarak ANKARA 21. İDARE MAHKEMESİ 2018/290 E 2019/3172 K sayılı kararında; “Bu doğrultuda, "örgüt kurucusu, yöneticisi, kod adı kullanıcısı ve sınav sorularını bir şekilde ele geçirenler haricindeki" kişilerin 17/25 Aralık 2013 tarihlerinden önce gerçekleştirdiği eylemler sebebiyle, Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplardan biri olan FETÖ/PDY ile yoğun bağ kurduğundan bahsedilemeyeceği açıktır. Bu minvalde, her ne kadar davacı tarafından 20/09/2006 - 28/02/2009 tarihleri arasında örgütle irtibatlı Zonguldak Fatih Koleji Gençlik ve Spor Klubü Derneği ile 20/07/2010 21/02/2014 tarihleri arasında örgütle iltisaklı Enerji ve Çevre Derneği'ne üye olunmuş ise de anılan üyelik işlemlerinin 17/25 Aralık 2013 tarihinden önceki bir tarihe isabet ettiği, hakkında örgüt kurucusu, yöneticisi, kod adı kullanıcısı veya sınav sorularını ele geçirenlerden olduğu yönünde herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşılmış olup örgütün kriminalize olduğu tarih olan 17/25 Aralık 2013 tarihinden önce gerçekleştirilen eylemlerin davacının ihracına gerekçe olamayacağı kanaati hasıl olmuştur.”
Dava konusu idari işlem, hukuki belirlilik ilkesine aykırıdır. Zira davacının hangi terör örgütüne veya milli güvenliğe aykırı yapılara üye olduğu veya irtibatının yahut iltisakının olduğu idari işlemde belirtilmemiştir.
Nitekim T.C DANIŞTAY 8. DAİRESİ 2015/2339 E - 2015/4632 K 14/05/2015 T Kararında, "Anayasanın 2. Maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğu belirtilmiş ve Anayasa Mahkemesi kararlarında hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuk güvenliğini gerçekleştiren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet olarak tanımlamıştır. Hukuk devletinin sağlamakta yükümlü olduğu hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yaptığı düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılan ve temek hak güvencelerinde korunan ortak değerdir.
Ayrıca hukuk devletinde, idareye tanınan takdir yetkisi mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlıdır ve takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen işlemlerin hukuka geçerli sebebe dayanması gerekmektedir. Hukuk devletinin temel ilkelerinden bir diğeri de hukuki belirlilik ilkesidir. Bu ilke, düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin ve yorumcuların keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi zorunluluğunu ifade etmektedir.''
Bu nedenle de dava konusu idari işlemin iptal edilmesi gerekmektedir.
ÖZETLE; DAVACININ DOĞDUĞU GÜNDEN BUGÜNE DEĞİN OLMAK ÜZERE HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMASI, TERÖR ÖRGÜTLERİYLE BAĞLANTISININ BULUNMASI VS. HUSUSLAR ŞÖYLE DURSUN, DAVACI TERÖR ÖRGÜTLERİYLE YAŞAMI BOYUNCA HEM MESLEKİ OLARAK HEM DE FİKRİ OLARAK MÜCADELE EDEN, TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI SERT BİR DURUŞ SERGİLEYEN, DEVLETİNİN VE MİLLETTİNİN MENFAATLERİNİ HER ZAMAN ÖN PLANDA TUTAN BİR KİŞİDİR.
MÜVEKKİL TÜM SUÇLARDAN BERAAT ETTİĞİNE İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;
Siirt 2.Ağır Ceza Mahkemesi 2020/1 E. Sayılı dosya ile yargılanan müvekkil Yerel Mahkeme tarafından beraat etmiştir. Müvekkilin hiçbir suçunun olmadığı sabittir.
CEZA YARGILAMASINDA MÜVEKKİL HAKKINDA FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ İLE EN KÜÇÜK BİR BAĞI OLUP OLMADIĞI HUSUSUNDA KAPSAMLI ARAŞTIRMA YAPILMIŞTIR.
Siirt 2. Agır Ceza Mahkemesi E:2020/1, K:2023/18 sayılı kararının gerekçesinde de görülebileceği üzere müvekkil hakkında beraat kararı kapsamlı bir araştırma sonucunda verilmiş olup müvekkilin FETÖ Terör örgütü ile hiç bir bağının olmadığı ortaya konmuştur.
668 SAYILI KHK İLE 667 SAYILI KHK'NIN 4. MADDESİNİN 1. FIKRASINA EKLENEN (Ğ) BENDİ GEREĞİ KARA KUVVETLERİ KOMUTA'NIN TEKLİFİ VE MİLLİ SAVUNMABAKANI'NIN ONAYI İLE KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARILMASINA İLİŞKİN 29.08.2016 TARİH VE 2016/28 SAYILI İŞLEM İDARE MAHKEMESİ KARARLARI İLE İPTALE KONU OLMAKTADIR.
Müvekkil ile birlikte yargılanan ve Siirt 2. Agır Ceza Mahkemesi'nin 26/01/2023 Tarih Ve E:2020/1, K:2023/18 Sayılı Kararı ile beraat eden üç uzman çavuş arkadaşının idare mahkemesi kararı ile kamu görevinden çıkarılması işlemleri iptal edilmiş ve birliklerine katılmışlardır. İşbu dilekçemiz ekinde sunduğumuz Gaziantep 3. İdare Mahkemesi 2022/1308 esas 2023/990 karar sayılı, Gaziantep 3. İdare Mahkemesi 2022/1379 esas 2023/1058 karar sayılı, Gaziantep 3. İdare Mahkemesi 2022/1382 esas 2023/992 karar sayılı ilamı ile ihraç kararları iptal edilmiş ve ilgili davacı uzman çavuşlar vazifeye başlamışlardır.
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİMİZ HAKKINDA;
Davaya konu bahsi geçen hukuka aykırı işlem uygulandığında davacı için telafisi mümkün olmayan zararlar doğacaktır. Bu nedenle kamu görevinden çıkarılma işleminin iptali için iş bu davayı açma zorunluluğu doğmuştur. Davalı idarenin hukuka aykırı bu işlemi nedeniyle, müvekkilin maddi ve manevi mağduriyetleri doğmuştur. Özellikle vatan ve bayrak sevdalısı olarak bilinen davacının terör örgütlerine üye olması, iltisakı ya da irtibatının bulunması şeklindeki gerekçe, halk tarafında sürekli "hani sen vatanını seviyordun, kim bilir neler yaptın da seni ihraç ettiler " gibi sorular sorulması davacıya büyük bir elem ve ızdırap yaşatmaktadır. Ayrıca davacı söz konusu idari işlem nedeniyle işsiz kalmıştır. Davacının bakmakla yükümlü olduğu eşi ve ailesi bulunmaktadır. Davacının aile yaşamı maddi ve manevi yönden olumsuz etkilenmektedir. Bu durum da davacının maddi olarak da sıkıntı yaşamasına sebebiyet vermiştir. Bu nedenlerle hukuka aykırı idari işlemin yürürlüğü durdurulmazsa telafisi imkansız zararlar doğacaktır.
ADLİ YARDIM TALEBİMİZ HAKKINDA;
HMK.m.334/1 hükmü şöyledir: "Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler."
Davacı evli olup, iki çocuğu bulunmaktadır. Davacının herhangi bir işi olmamasından dolayı geçimini sağlayamamaktadır. İki çocuğun eğitim öğretim masraflarını dahi hiçbir şekilde karşılayamamaktadır. Davacıya ailesi ara sıra çocukların eğitim ve öğretim masrafları için destek sağlamaktadır.
Söz konusu hüküm gözetilerek davacının adli yardımdan yararlandırılarak tüm harç, gider avansı ve yargılama giderlerinden muaf tutulmasını talep etmekteyiz.
Belirtmiş olduğumuz nedenlerle iş bu davanın açılması zorunluluğu doğmuştur.
HUKUKİ DELİL:
Davacının devlet memurluğu özlük dosyası, görev yaptığı yerler, disiplin dosyası, görev yazıları, aldığı ücret, hak, maaş, sosyal haklar- davalı idareden celbini talep ederiz.
Davacı hakkında yapılan tüm güvenlik soruşturmaları ve arşiv kayıt örnekleri- celbini talep ederiz.
Davacıya ait 0546 211 56 24 nolu GSM hattına ilişkin HTS kayıtları, mesaj, SMS ve Whatsapp kayıtlarının celbini talep ederiz.
Davacının sosyal durum araştırması
Davacı hakkında yargılama yapılan Siirt 2.Ağır Ceza Mahkemesi 2020/1 E. dosyanın celbinin talep ederiz.
Tanık, bilirkişi, keşif vs her türlü delil
Karşı delil sunma hakkımız saklıdır.
HUKUKİ SEBEP : İYUK, CMK, TCK, 357 sayılı KHK ve her türlü mevzuat.
SONUÇ VE İSTEM: Siirt 2. Agır Ceza Mahkemesi'nin 26/01/2023 tarih ve E:2020/1, K:2023/18 sayılı beraat kararı ile Gaziantep 3. İdare Mahkemesi 2022/1308 esas 2023/990 karar sayılı, Gaziantep 3. İdare Mahkemesi 2022/1379 esas 2023/1058 karar sayılı, Gaziantep 3. İdare Mahkemesi 2022/1382 esas 2023/992 karar sayılı ilamlarında bahsedilen gerekçeler çerçevesinde müvekkil hakkında 668 sayılı KHK ile 667 sayılı KHK'nın 4. Maddesinin 1. Fıkrasına eklenen (ğ) bendi gereği Kara Kuvvetleri Komuta'nın teklifi ve Milli Savunma Bakanı'nın onayı ile kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin 29.08.2016 tarih ve 2016/28 sayılı kamu görevinden çıkarılma işleminin hukuka aykırı olması sebebi ile geri alınarak, müvekkilin kamu görevine tekrar alınması, kamu görevinden çıkarılmadan önceki kadrosunda özlük haklarına halel gelmeksizin vazifeye başlaması, hukuka aykırı idari işlem neticesinde müvekkilin yoksun kaldığı özlük haklarının sağlanması ile parasal haklarının müvekkile ödenmesi saygı ile arz ve talep olunur.
Yukarıda açıklanan ve re'sen gözetilecek diğer nedenlerle; DAVAMIZIN KABULÜ ile; İYUK m. 12 gereği daha sonra tam yargı davası açma hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davalı idarenin Kamu Görevinden Çıkarma yönündeki öncelikle idari işlemin idarenin savunmasının alınması beklenilmeksizin YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA, bu mümkün olmadığı takdirde idarenin savunma süresinin kısaltılıp YÜRÜTMENİN DURDURULMASI kararı verilerek idari işlemin İPTALİNE, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.
DAVACI VEKİLİ
AVUKAT GİZEM GÜL UZUN
Gaziantep 3. İdare Mahkemesi 2022/1308 esas 2023/990 karar sayılı ilamı
Gaziantep 3. İdare Mahkemesi 2022/1379 esas 2023/1058 karar sayılı ilamı
Gaziantep 3. İdare Mahkemesi 2022/1382 esas 2023/992 kararsayılı ilamı
2
Vekaletname sureti