SOSYAL MEDYADA ÜZERİNDEN HAKARET SUÇU VE CEZASI

SOSYAL MEDYADA ÜZERİNDEN HAKARET SUÇU VE CEZASI

SOSYAL MEDYADA ÜZERİNDEN HAKARET SUÇU VE CEZASI


sosyal medyada üzerinden hakaret suçu ve cezasıSOSYAL MEDYADA ÜZERİNDEN HAKARET SUÇU VE CEZASI

SOSYAL MEDYADA HAKARET SUÇU VE CEZASI

Son zamanlarda sosyal medya hayatımızda büyük yer edinmiştir. Sosyal medyayla ilgili suçlarda da artış yaşanmıştır. İnternet ve sosyal medya üzerinden işlenebilen suçlardan biri da hakaret suçudur. 

Hakaret suçu , failin mağdurun onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek şekilde mağdura bir somut fiil ya da olgu isnat etmesi ya da sövmesi suretiyle gerçekleştirilir.

Hakaret suçu şikayete tabi bir suçtur. Yani, hakaret suçundan dolayı soruşturma ve kovuşturma başlatılabilmesi için mağdurun şikayette bulunması gerekmektedir . Hakaretin sosyal medya yoluyla yapılması durumunda sosyal medyada hakaret söz konusu olur.

Hakaret suçu için öngörülen temel ceza TCK 125’e göre, 3 ay ile 2 yıl arasında değişen hapis cezası veya bunun yerine adli para cezasıdır. Ancak sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçunda cezayı artırıcı hal söz konusudur. Buna göre TCK 125/3 hükmüne göre hakaret suçunun alenen işlenmesi durumunda temel cezada ⅙ oranında artırım yapılır. Yani sonuç olarak sosyal medya hakaret cezası 3,5 ay ile 28 ay arasında değişecektir. Tabi bunun yerine gene ⅙ oranında artırılmış adli para cezasına da hükmedilebilir.

İnternet veya Sosyal Medya Yoluyla Hakaret Suçu Yargıtay Kararları

Başkasının Tweetine Retweet Yapmak Hakaret Suçudur

Sanığın, twitter adlı sosyal paylaşım sitesinde diğer sanık tarafından paylaşılan tweeti retweetlediğinin, kendi ikrarı ile de sabit olması karşısında, kamu görevlisine görevinden dolayı zincirleme şekilde hakaret suçunun unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine beraat kararı verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/10377 E. , 2015/12777 K.).

Başkasına Ait Tweet, Mesaj veya Yorumları Beğenmek (Like) Hakaret Suçu Oluşturmaz

Sanığın, sosyal paylaşım sitesi üzerinden müştekiye hitaben “C. oto yıkama” ve temyize gelmeyen sanık “A.. K..” profilleri adı altında gönderilen hakaret içerikli mesajları beğenmekten ibaret eyleminin, bu mesajların sanık tarafından da internet ortamında paylaşılıp veya başkalarına aktarılmadığı taktirde hakaret suçunun unsurlarını oluşturmayacağı, kişisel değerlendirme kapsamında kalacağı gözetilmeden ve bu husus araştırılmadan, yetersiz gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/5598 E. , 2014/33171 K.).

Facebook Üzerinden Hakaret Suçu

İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, müşteki vekilinin, şüphelinin www.facebook.com isimli internet sitesinde “küpek” şeklindeki paylaşımı ile müvekkiline karşı hakaret suçunun işlendiği iddiası ile yaptığı şikâyet üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüphelinin suçlamaları kabul etmemesi ve facebook, twitter, instagram isimli sosyal paylaşım sitelerine ilişkin istinabe taleplerini ABD adIî makamlarının cevaplamadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;

Somut olayda, müştekinin müvekkilinin resminin bulunduğu internet sayfasında, “…” adlı kişinin müştekiye yönelik “küpek” şeklinde paylaşımının bulunduğu, www.facebook.com isimli internet sitesinde yapılan araştırma sonucu elde edilen kişisel veri ve profil resimleri üzerine şüpheliye ulaşılarak kolluk tarafından şüphelinin ifadesinin alındığı, şüphelinin, söz konusu paylaşımı kendisinin yapmadığını ve “…” isimli facebook hesabı ile anılan hesapta paylaşılan resimlerin kendisine ait olmadığını beyan ettiği ancak, “küpek” ifadesinin “köpek” ifadesini çağrıştırdığı ve anılan ifadenin hakaret oluşturup oluşturmayacağı hususu ile şüphelinin savunması doğrultusunda söz konusu ifadenin şüpheli tarafından paylaşılıp paylaşılmadığı hususunun takdirinin mahkemesince yapılmasının gerektiği, mevcut delillerin şüphelinin üzerine atılı suçtan kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu cihetle, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.

Hukuksal Değerlendirme:

CMK’nın 160/1. maddesinde, “Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya haşlar.” 160/2. maddesinde “Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.’’ 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.

CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.

İncelenen dosyada, şüphelinin ad ve soyadının yazılı olduğu facebook hesabından, müştekinin fotoğrafının bulunduğu bir facebook sayfasının altına yorum yapıldığının anlaşılması karşısında; CMK’nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin şüpheli hakkında hakaret suçunun işlendiği hususunda iddianame düzenlenebilmesi için yeterli şüphe oluşturduğu açıktır. Şüphelinin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, tüm kanıtların, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararı hukuka aykırıdır (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2020/1689).

Facebooktan Hakaret Suçu Nasıl İspatlanır?

Sanığın aşamalarda facebook üzerinden mesajları kendisinin paylaşmadığını savunması karşısında, dosya kapsamına göre suça konu facebook hesabında paylaşıldığı kabul edilen hakaret içerikli mesajların, sadece şikayet dilekçesi ekindeki “siyah beyaz ekran çıktısı” na dayanılarak varlığının kabul edildiği somut olayda, facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde, şikayet dilekçesi ve dayanağı ekindeki mesajların paylaşılıp paylaşılmadığının tespit edilmesi, mesajların varlığının tespit edilmesi halinde suça konu paylaşımların yapıldığı facebook hesabının kime ait olduğunun tespiti için, sosyal paylaşım sitesinin yer sağlayıcısı olan şirketten, tespit edilen mesajların ne zaman ve hangi IP numaralarından geldiğinin sorulması, daha sonra da tespit edilecek IP numaralarının kime ait olduğu araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi- Karar:2019/936).

Twitter Üzerinden Hakaret Suçunda Soruşturma

Müşteki …’in vekili aracılığıyla 06/08/2018 havale tarihli dilekçesi ile, “twitter” isimli sosyal paylaşım sitesinden şahsına yönelik hakaret içerikli paylaşımlar yapan bir kısım hesap sahibi hakkında hakaret suçundan cezalandırılmaları amacıyla suç duyurusunda bulunduğu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca her hangi bir soruşturma işlemi yapılmaksızın 08/07/2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara yapılan itirazın da İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğince reddedildiği bu ret kararına karşı da kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.

İncelenen dosyada; müştekinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, müştekiye yönelik hakaret suçunun işlendiği yönünde yeterli şüphenin dosyada mevcut olmasına rağmen fail tespiti bakımından Cumhuriyet Başsavcılığınca hiç bir soruşturma işleminin yapılmadığı, kolluk kuvveti marifeti ile fail tespiti yoluna gidilmediği, ayrıca şüphelilerin tespit edilememesi durumda dahi dosya kapsamındaki suçla alakalı zamanaşımı süresine kadar araştırma faaliyetinin yapılmasının temin edilmediği, hal böyle iken müştekinin Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yaptığı itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2019/8348).

Twitter Paylaşımıyla Hakaret Suçu İçeren Sözler

Sanığın, twitter isimli sosyal paylaşım sitesinde milletvekili olan katılana hitaben yazdığı “sayın vekilim@…. … ve … gibi insan müsveddelerinin de sizin ile aynı sıfata sahip olmaları ne iğrenç” şeklindeki sözlerinin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu ve hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2019/1839).

Retweet Yoluyla Hakaret Suçu İçeren Paylaşımlar

İstem yazısında; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre müştekinin şikayet dilekçesinde şüphelinin twitter isimli sosyal medya hesabında @… kullanıcı adıyla kayıtlı olduğunu ve kendisine karşı önceden de aynı şekilde sosyal medyadan hakarette bulunması sebebiyle şikayetçi olduğundan aralarında husumet bulunduğunu, bu duruma rağmen şüphelinin değişik tarihlerde başka kullanıcılar tarafından paylaşılan ve şahsına yönelik hakaret içeren paylaşımları retweet etmek suretiyle sayfasında paylaşarak hakaret ettiğini, şüpheliden şikayetçi olduğunu beyan ettiği ve şikayet üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sırasında, şüphelinin alınan savunmasında adı geçen hesabın kendisi tarafından kullanıldığını, iddia konusu paylaşımları kendisinin yapmadığını, bilgi amacıyla sayfasında retweet etmek suretiyle paylaştığını ifade ettiği görülmekle; suça konu paylaşımların müştekiye hitaben yazılmış “pislik, namert, edepsiz, yalancı, silah kaçakçısı, çirkef, imansız, izzetsiz, rüşvetçi, salyasını akıtan, şerefsiz..” şeklinde hakaret sayılabilecek sözler içeren paylaşımlar olması, bu paylaşımların şüpheli tarafından retweet edildiğinin savunmada kabul edilmesi ve taraflar arasında önceden görülen kamu davasının bulunması hep birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli delil ve şüphenin elde edildiği gözetilerek itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.

İncelenen dosyada, şüphelinin ad ve soyadının yazılı olduğu @… kullanıcı adlı twitter hesabından müştekiden bahsedilerek paylaşımlar (retweetler) yapıldığının anlaşılması karşısında; CMK’nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin şüpheli hakkında hakaret suçunun işlendiği hususunda iddianame düzenlenebilmesi için yeterli şüphe oluşturduğu açıktır. Şüphelinin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, tüm kanıtların, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararı hukuka aykırıdır (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2019/1445).

Twitter Kullanıcısının Eleştirel Paylaşımları

İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, şikayete konu tweetin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçunu oluşturmadığından bahisle hiç bir soruşturma işlemi yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, … rumuzlu tweeter kullanıcısı tarafından müştekiye hitaben yazılan “bırakın bu işleri, yediniz yediniz doymadınız, allah belanızı versin, mübarek günde insanı günaha sokuyorsun, günahı vebali boynuna olsun” şeklindeki mesajın içeriği itibarıyla şüpheli hakkında kamu davası açmaya yeterli delil bulunduğu, delillerin takdir ve değerlendirme yetkisinin mahkemeye ait olduğu cihetle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca soruşturma yapılarak, şüphelinin kimliğinin tespiti ile kamu davasının açılmasını teminen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.

Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.

Somut olayda, suça konu sözlerin hakaret suçunu oluşturmadığı gerekçesine dayanan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı isabetli olup, mercii tarafından verilen itirazın reddi kararı da yerinde görüldüğünden, kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2019/1321).

Twitter ve Facebook Üzerinden Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma

İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre şüphelinin adının ve telefon numarasının yazılı olduğu @ceboamal kullanıcı adlı twitter hesabından, müştekinin ismini de vermek sureti ile birçok tweet atıldığı, facebook paylaşımlarının yapıldığı, müştekinin adının ve telefon numarasının yazıldığı, “bu genç hemşireyi sivil giyindirip manken gibi oturtanlar kimler? Bu genç ve dinamik hemşirenin adı… bu genç hemşireyi açık saçık giyindirip defile yaptıranlar kimler? … açık saçık giyindirip gezdiriyorlar…” şeklinde paylaşımlar yapıldığı böylelikle de 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/2. maddesi uyarınca soruşturma aşamasında toplanan delillerin şüphelinin suç işlediği hususunda yeterli şüpheyi oluşturduğu, bu kapsamda anılan madde uyarınca kamu davası açılması gerektiği, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin yapılacak yargılama sırasında mahkemesine ait olduğu cihetle, itirazın kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.

İncelenen dosyada, şüphelinin ad ve soyadının yazılı olduğu @ceboamal kullanıcı adlı twitter hesabından müştekiden bahsedilerek paylaşımlar yapıldığının anlaşılması karşısında; CMK’nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin şüpheli hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun işlendiği hususunda iddianame düzenlenebilmesi için yeterli şüphe oluşturduğu açıktır. Şüphelinin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, tüm kanıtların, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararı hukuka aykırıdır (Yargıtay 18.CD-Karar : 2018/7360).

Sanığın Twittere Girip Girmediğinin Araştırılması

Sanığın, internete giriş yaptığı bilgisayar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak twitter adresine suç tarihlerinde girip girmediği ve iddianameye konu olanlar dışında paylaşım yapıp yapmadığı tespit edilip, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2018/7369).

 SOSYAL MEDYADA HAKARET SUÇU VE CEZASI, Avukat Gizem Gül Uzun tarafından anlatılmıştır.

hakaret suç duyurusu dilekçe örneği

apartman boşluğunda işlenen hakaret suçu

telefon görüşmesinde tehdit ve hakarete uğramak

telefonda hakaret

Atatürk'e hakaret suçu ve cezası

polis merkezi nezarethanesinde gerçekleştirilen hakaret eylemi

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN