Feragatin İptali Dava Dilekçesi-Feragatin İptali İçin Dava

Feragatin İptali Dava Dilekçesi-Feragatin İptali İçin Dava

Feragatin İptali Dava Dilekçesi-Feragatin İptali İçin Dava


FERAGATİN İPTALİ İÇİN DAVA DİLEKÇESİ-FERAGATİN İPTALİ İÇİN DAVAFeragatin İptali Dava Dilekçesi-Feragatin İptali İçin Dava

Feragatin İptali Dava Dilekçesi

 

GÖKSUN NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

(AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA)

 

DAVACI: 

 

ADRES: 

 

VEKİLİ: 

 

ADRES: 

 

DAVALI: 

 

ADRES: Mernis adresi

 

KONU: İkrah nedeniyle feragatin iptali dava dilekçemizdir.

 

AÇIKLAMALAR

 

Ekli vekaletname uyarınca davacı vekiliyim.

Müvekkil davacı, davalı ile 03/10/1997 tarihinde evlenmiştir. Taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik sonucu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle Göksun Asliye Hukuk Mahkemesi'nde (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2013/..... Esas sayısıyla açılan boşanma davası 06/11/2014 karara bağlanmış olup, taraflar anılan bu mahkeme kararı ile boşanmışlardır. 

Boşanma kararından sonra davacı müvekkil, 30/12/2014 tarihinde mal rejiminin tasfiyesi için Göksun Asliye Hukuk Mahkemesinin(Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2015/... esas sayılı dosyasıyla dava açmıştır. Ancak davacı müvekkil dava dilekçesinde belirttiği ve mal rejimine konu olan menkul ve gayrımenkul malların boşandığı eşi ................................'na ait olmadığından, kardeşleri ve arkadaşlarının boşandığı eşine güvendikleri için onun adına aldıklarından, müvekkilin davalıdan bütün hak ve alacaklarını aldığından bahisle, yukarıda bilgisi verilen davadan feragat etmiş olup, mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak her ne kadar müvekkil davadan feragat etmiş ise, yapılan feragat hata,hile,ikrah nedenine dayalı olduğundan iptalinin istenmesi zarureti hasıl olup aşağıda açıklayacağımız üzere müvekkilin feragatinin iptali gerekmektedir. Şöyle ki;

 

Müvekkil boşandığı eşinden olan isimleri ......................................... olan müşterek çocuklarını, velayet hakkı kendisine verilmesine rağmen 2 yıl boyunca görememiştir. Müvekkil boşandığı tarihte Adana'da ikamet etmekteydi ve ekonomik durumu zayıftı. Boşanma davası devam ederken, geçici velayet davalı ......................'nda bulunmaktaydı. Davalı baba, müşterek çocukların annesiyle görüşmelerini engellemiştir. Müvekkil fiziken göremediği çocuklarına telefonla ulaşmak istediğinde dahi ulaşamamıştır. Hatta, müvekkil telefonla ulaşamayınca çocuklarına oğlu .......'in arkadaşı alt komşusu ...........'ın evine gidip, tablette online oyun oynadıkları sırada, Başar görüntülü konuşmak istediğini söyleyerek, müvekkille beraber oğlu babasının evde olmadığından emin olduktan sonra görüntülü konuşmuşlardır. Müvekkil konuşacağı sırada ağlamaya başlamış oğlu da aynı anda ağlamaya başlamıştır. Müşterek çocuk ......, anne seninle görüşürsek babam bizim eğitim ve bakım masraflarını kesecekmiş, demiştir. Müvekkil bir süre oğluyla bu şekilde konuşmaya başlamıştır. Davalı taraf bu durumu fark edince .......'den tabletini almıştır. Müvekkil boşandığı tarihte annesi ve babası ile yaşıyor olup, babasının hastalığından dolayı maddi durumu kötü olmuştur. Müvekkilin boşandığı eşi, müvekkil lehine bağlanmış olan 1700 TL yoksulluk nafakasını dahi ödememiş olup, müvekkilin ailesi de müşterek çocuklar da görüşme konusunda müvekkile yardımcı olmamışlardır.

Müvekkil müşterek çocuklarını görebilmek için birkaç kere İstanbul'a gitmiş, ancak babaları tarafından olumsuz sözlerle dolduruşa getirilen çocuklar anneleriyle görüşmemişlerdir. Müvekkil çocuklarıyla görüşmede ısrarcı olmuş, müşterek çocukların okullarına gitmiş, ancak okul yönetimine sıkı talimat verildiği için okul yönetimince de çocuklarla görüştürülmemiştir. Müvekkil bir fırsat bulup İstanbul'a ilk gidişinde müşterek çocuk Berkay ile görüşebilmiş, ancak diğer çocuklar babalarından korktukları için anneleriyle görüşmemişlerdir. Hatta daha sonra müşterek çocuk Berkay, babasından telefonu gizlice alıp, annesini arayıp, kendilerini bir daha aramamasını söylemiştir. Müvekkil ikinci İstanbul ziyaretinde müşterek çocuğu .......'i görmüş, küçük çocuk annesini görünce sarılmış, öpmüş, ağlayarak gitmiştir. Müvekkilin üçüncü İstanbul ziyaretinde, okul yönetimi çocuklarla müvekkilin görüşmesine izin vermemiş, okulun rehber öğretmeni çocukların psikolojisinin bozulduğunu belirtmiştir. Müvekkilin çocuklarıyla ilk görüşünde, babalarının annenizle görüşürseniz size maddi ve manevi desteği keserim, telefonlarınızı alırım, okula göndermem, anneniz kötü bir kadın, başkasıyla birlikte diyerek davalının müvekkile karşı çocuklarını düşmanca bir tutum içerisine soktuğu görülmektedir. Tanığımız .................., müvekkilin çocuklarının İstanbul'a gittiği dönemde, Tus'a hazırlanmak için 6-7 ay müvekkilin yanında kalmış, müvekkille beraber, yaşadıklarına şahit olmuş, müvekkili Adana Balcalı Hastanesinde görev yapan arkadaşı psikiyatr Şilan Güzelbaba'ya yönlendirmiş ve destek almasına yardımcı olmuş(Lustral 100ml), İstanbul seyahatinde de müvekkilin yanında bulunmuş ve çocukların anneye tepkilerini görmüş olup bu konularda tanıklık yapacaktır. Müvekkil kızını okuldan annesi olarak aradığından telefona çıkmamış, ancak doktor ................. adına arandığında hasta hakkında bilgilendirme yapılacağı söylendiğinde telefonu cevaplamış ve bu sırada müvekkille konuşmuştur. 

Müvekkil bu tarihlerde, Çukurova Üniversitesinde Psikolojik tedavi görmüş olup, sürekli olarak ağlama nöbetleri geçirmiş, ilaçlı tedavi almıştır. Müvekkilin kardeşleri müvekkilin bakımını üstlenmemiş, çocuklarını sırf müvekkil boşandığından dolayı istememişlerdir. Tanık olarak göstereceğimiz müvekkilin teyzesi ................ bu süreçte davalı tarafa ulaşmış, 3 kez konuşmuştur. Çocuklarını göndermesi için ikna etmeye çalışmıştır. Yapılan görüşmeler 2 saat sürmüştür. Müvekkilin boşandığı eşinin cevabı, açılmış bütün davalardan vazgeçer ve imam nikahı ile yaşamayı kabul ederse çocuklarla görüştürürüm, başka türlü görüşmeleri mümkün değil şeklinde olmuş ve müvekkil ile çocuklarını görüştürmeme konusunda da ısrarcı olmuştur. Haricen öğrendiğimize göre de davalı taraf, çocuklarına eğer anneniz bu davada vazgeçmez ise, öldürülecek demiştir. Müvekkil de bu tehditler üzerine hayatından endişe etmeye başlamıştır. Davalı tarafın taşıma ruhsatlı silahı da bulunmaktadır. Müvekkil evlilik birliği içerisinde de psikolojik ve fiziksel şiddete de maruz kaldığı için hayatından endişe etmekte haklıdır. 

Müvekkil müşterek çocuk .......'in velayeti kendisinde olmasına rağmen davalı taraf yine kızını göndermemiş, müvekkil Sömestr tatilinde kızını gizlice yanına almıştır. Daha sonra müvekkilin teyzesi, diğer çocuklarla da müvekkili görüştürmek için davalı tarafa ulaşmış, davalı tarafın cevabı kızım .......'i de bana getirsin görüştüreyim şeklinde olmuştur. Müvekkil sırf çocuklarıyla görüşebilmek için, korkmasına da rağmen, davalı tarafın iş yerine kızı ....... ile beraber gitmiştir. Davalı taraf müvekkili görünce, buraya seni öldüreceğimi bilerek geldin,bunu biliyorum, gel şu davalardan vazgeç, sana 3 ev, 1 araba, ayda 5.000 TL vereceğim, çocukların tüm masraflarını karşılayacağım, gel çocuklarınla beraber yaşa demesi üzerine müvekkil bu durumu kabul etmiş, ancak davalı taraf işbu yukarıda bilgisi verilen davadan feragat etmesi için müvekkili zorlamıştır. Bu duruma da tanığımız ..............., müvekkilin çocuklarının 2 yıl süre zarfı içinde babaları tarafından müvekkille görüştürülmediği, müvekkilden uzak tutulduğu, müvekkilin bu durumda nasıl üzüldüğü ve depresif durumlar yaşadığına birebir tanık olduğundan tanığımız bu konularda tanıklık yapcaktır. Diğer tanığımız müvekkilin komşusu ......................, müvekkilin çocuklarının yanında olmadığı sürede, gece ve gündüz müvekkilin yanında olmuş, müvekkilin her haline, çocuklarının kendinden kaçtıklarına, telefonlarını açmamalarına, babasının çocuklarına olan tavrına müvekkilin ağlama nöbetlerine şahit olmuş, müvekkille yakından ilgilenmiş olup, bu konularda tanıklık yapacaktır. ......................... da müvekkilin bütün yaşadığı olaylarda yanında olmuş, müvekkile manevi destek olmuş ve yaşadığı olaylara şahit olmuştur.

Daha sonra müvekkil ................... ile Göksun'a gidip, davalı tarafın avukatının hazırladığı tüm belgeleri okumadan imzalamış, imzalanan belgeler mahkemeye sunulmuştur. Tanığımız .........................., imza sürecinde müvekkilin yanında bulunmuş, müvekkilin imzayı atmadığı takdirde babanın çocukları kendisine göstermeyeceğine ve düşman etmeye devam edeceğine tanık olmuş ve bu konuda tanıklık yapacaktır. Bunun üzerine mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. 

Her ne kadar yukarıda bilgisi verilen davada, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olsa da, HMK'nın 311.maddesine göre, feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir. BK'nın 37.maddesine göre, TARAFLARDAN BİRİ, DİĞERİNİN VEYA ÜÇÜNCÜ BİR KİŞİNİN KORKUTMASI SONUCU BİR SÖZLEŞME YAPMIŞSA, SÖZLEŞMEYLE BAĞLI DEĞİLDİR.YİNE KANUNUN 38.MADDESİNE GÖRE, KORKUTULAN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUM BAKIMINDAN KENDİSİNİN VEYA YAKINLARINDAN BİRİNİN KİŞİLİK HAKLARINA YA DA MAL VARLIĞINA YÖNELİK AĞIR VEYA YAKIN BİR ZARAR TEHLİKESİNİN DOĞDUĞUNA İNANMAKTA İSE, KORKUTMA GERÇEKLEŞMİŞ SAYILIR. 

YANILMA VEYA ALDATMA SEBEBİYLE YA DA KORKUTULMA SONUCUNDA SÖZLEŞME YAPAN TARAF, YANILMA VEYA ALDATMAYI ÖĞRENDİĞİ YA DA KORKUTMANIN ETKİSİNİN ORTADAN KALKTIĞI ANDAN BAŞLAYARAK 1 YIL İÇİNDE SÖZLEŞME İLE BAĞLI OLMADIĞINI BİLDİRMEZ VEYA VERDİĞİ ŞEYİ GERİ İSTEMEZSE, SÖZLEŞMEYİ ONAMIŞ SAYILIR. 

Yukarıda mevzuatik bilgisi verilen duruma göre de her ne kadar müvekkil davasından feragat etmiş görünse de, müvekkil bu feragati boşandığı davalı eşinin baskılarından ve korkutmalarından ötürü kabul etmiş olup dosyaya ilişkin sunacağımız tanıklarımız da dinlenince haklı davamızın gerçekliği ortaya çıkacaktır. Müvekkil bunca zamandır boşandığı eşinin korkutmalarından, tehditlerinden, çocuklarını göstermeyişinden dolayı davasından feragat etmek zorunda bırakılmıştır. Ayrıca feragat dilekçesinde belirtilen müvekkilin tüm hak ve alacaklarını aldığı ibaresi de gerçeği yansıtmamaktadır. Müvekkil davalı taraftan hiçbir şey almamıştı. Bu durum davalının ve müvekkilin banka hesapları,tapu kayıtları incelendiğinde ve tanık beyanlarından da anlaşılacaktır. İşbu yukarıda anlatmaya çalıştığımız sebeplerle korkutma nedenine dayalı feragatin iptali davasını açma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.

AYRICA DAVALI TARAF BOŞANMA DAVASI DEVAM EDERKEN DAVADA ÜZERİNE KAYITLI TAŞINMAZLARI DAVACI TARAFA VERMEMEK İÇİN ARKADAŞ VE AKRABALARINA DEVREDEREK MAL KAÇIRMIŞTIR. DAHA SONRA MÜVEKKİLİN İKRAH ALTINDA VERDİĞİ FERAGATTEN DOLAYI TEKRAR BU TAŞINMAZLARI ÜZERİNE ALMIŞ OLUP, DAVALININ TEKRAR TAŞINMAZLARI KAÇIRMA İHTİMALİ BULUNDUĞUNDAN DOLAYI SAYIN MAHKEMENİZCE ÖNCELİKLE DAVALI TARAF ADINA KAYITLI TAŞINMAZLAR ÜZERİNE TEDBİR KONULMASINI TALEP ETMEKTEYİZ.

 

HUKUKİ DELİLLER: Göksun Asliye hukuk Mahkemesinin 2013/..... Esas sayılı dosyası, tarafların sosyal ve mali durum araştırmaları, bilirkişi incelemesi,tanık beyanları,yemin, nüfus kayıt örneği, banka kayıtları, tapu kayıtları, yasal sair deliller

 

HUKUKİ NEDENLER: HMK,BK ve ilgili mevzuat

 

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah etmeye çalıştığımız nedenlerden dolayı haklı davamızın kabulü ile tedbir talebimizin kabulünü, müvekkilce ikrah altında yapılmış olan ferahatin iptalini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini saygılarımızla mahkemenizden arz ve talep ederiz.17/06/2019

 

DAVACI VEKİLİ

Av. Gizem Gül Uzun

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN