İcra Hukuk Mahkemesi Davaya Cevap Dilekçesi

İcra Hukuk Mahkemesi Davaya Cevap Dilekçesi

İcra Hukuk Mahkemesi Davaya Cevap Dilekçesi


İCRA HUKUK MAHKEMESİ DAVAYA CEVAP DİLEKÇESİ

 İcra Hukuk Mahkemesi Davaya Cevap Dilekçesi

 

ANTALYA 3.İCRA HUKUK MAHKEMESİNE

 

DOSYA NO:2022/..... E.

CEVAP VEREN DAVALI:..........................

VEKİLİ:Av. Gizem Gül Uzun

ADRES:

DAVACI:

VEKİLİ:

ADRES: 

KONU:Davacının dava dilekçesine karşı cevaplarımızdan ibarettir.

İcra Hukuk Mahkemesi Davaya Cevap Dilekçesi

AÇIKLAMALAR

Yukarıda esas numarası yazılı dosyada davalı vekili olarak bulunmaktayım. Davacı tarafların dava dilekçesi müvekkile tebliğ edilmiş olup yasal süresi içerisinde davaya karşı cevaplarımızı mahkemeye sunuyoruz.

 

1- Davacı vekili dilekçesinde, özetle müvekkil hakkında Antalya Genel İcra Müdürlüğünün 2022/............ Esas sayılı dosyası ile adi kiralara ve hasılat kiralarına ilişkin takibe başladıklarını, müvekkillerine ait Güzeloba Mah...................................adresindeki dükkanı davalının 15.04.2017 tarihinde kiraladığını, davalının davacılara ödemesi gereken 2021 kasım ayı ile 2022 mart ayı kira bedellerini ödemediğini, borçlunun takibe itiraz ettiğini, borcunu ödediğini ileri sürdüğünü belirterek itirazın kaldırılmasını ve davalının tahliyesine karar verilmesine, icra inkar tazminatına karar verilmesi talepli huzurdaki davayı açmıştır. Ancak davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları kabul etmemekteyiz. Davacı tarafından mahkemeye verilen dava dilekçesinde ileri sürülen olaylar dayanaksız ve gerçek dışıdır.

 

Müvekkil ........................................'dan 15.04.2017 tarihli kira sözleşmesi ile Antalya ili, ......................................adresindeki dükkanı aylık 13.000 TL bedel ile 5 seneliğine kiralamıştır. Müvekkil kiraladığı taşınmazında Türk Kahvesi'ni işletmektedir. Davacı tarafça yukarıda tarihleri yazılı kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle icra takibine girişilmiş, itiraz sonucu duran takibe devam edilebilmesi için itirazın kaldırılması ve tahliye davası açılmıştır. Ancak davacının açmış bulunduğu dava kötü niyetli ikame edilen bir davadır. 

 

2- MÜVEKKİL KİRA BORCUNU ÖDEYEMEMİŞTİR. KİRA BORCUNU DA ÖDEYEMEMESİNİN NEDENİ BİLİNDİĞİ ÜZERE TÜM DÜNYADA OLDUĞU GİBİ ÜLKEMİZDE DE DEVAM EDEN COVİD-19 VİRÜSÜNÜN SALGIN ORTAMINDAN KAYNAKLANMAKTADIR. BU TARİHTEN ÖNCEKİ KİRALARINI MÜVEKKİL ÖDEMİŞTİR. İçişleri Bakanlığı tarafından 16.03.2020 tarihinde yayımlanan Genelge ile bazı işyerlerinin geçici süre ile faaliyetleri durdurulmuştur. İçişleri Bakanlığı tarafından 21.03.2020 tarihinde yayımlanan Genelge ile içkili ve/veya içkisiz tüm lokanta ve restoranlar ile pastane ve benzeri işyerlerinin, sadece paket servis, gel-al benzeri şekilde, müşterilerin oturmasına müsaade etmeden hizmet verebileceği düzenlenmiş, başka bir anlatımla bu işyerlerinin faaliyetleri tamamen değil kısmen durdurulmuş yani faaliyetleri kısıtlanmış durumdadır. Müvekkil de Türk Kahvesi cafe işletmeciliği yapmış bulunduğundan dolayı Mart 2020'den itibaren faaliyetini durdurmuştur, müvekkilin paket servis hizmeti de bulunmamaktadır, bu nedenle kira borcunu ödeyememiştir. Bu durumda ve daha sonra da davacılara ulaşmaya çalışan müvekkil davacılara ulaşamamış, telefonlarına yanıt alamamıştır.

 

3- 15.04.2017 tarihli kira sözleşmesinin 6.maddesi mücbir sebep durumunu düzenlemekte olup maddeye göre, sözleşmenin imzalanması sırasında öngörülemeyen, taraflardan her ikisinin veya birinin çalışma imkanlarını veya akdi sorumluluklarını kısmen veya tamamen geçici veya daimi olarak durduracak şekilde ve derecede meydana gelen doğal afetler, yangın, su baskını, savaş, iç savaş, seferberlik, yaygın şiddet olayları vb. mücbir sebeplerle mecurun sözleşme konusu olarak işletilmesini engelleyecek nitelikte yasa, tüzük, yönetmelik ve yetkili mercilerin kararları gibi tarafların kusur ve iradesi dışında oluşan, öngörülemeyen ve sınırlayıcı olmamak koşuluyla yukarıda sayılmış hallerde sözleşmenin ifa edilememesinden taraflar sorumlu olmayacaktır. Bu durumda kiracı veya kiralayan uğranılan zararın tazminini talep edemez. Ancak, kiracı mecurdan ticari olarak yararlandığı süre içinde tüm kira bedellerini ödemekle yükümlüdür. Mücbir sebeplerin ortaya çıkması halinde sözleşmenin akıbeti taraflarca müştereken kararlaştırılacaktır.

 

Sözleşme kurulurken mevcut koşullar öngörülemez şekilde sonradan değişerek tarafların edimleri açısından dengeyi bozabilir ve taraflar açısından aşırı ifa güçlüğü doğabilir. Böyle durumlarda, değişen koşullar sonucu bozulan risk paylaşımı dengesi yeniden sağlanmalıdır.Nitekim kanun koyucu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Aşırı İfa Güçlüğü" başlıklı 138. Maddesi ile sözleşme kurulurken var olan koşulların öngörülemez bir şekilde sonradan değişmesi ve bu değişimin sonucu olarak sözleşmedeki dengenin bir taraf açısından katlanılamayacak ölçüde bozulması halinde, bahsi geçen taraftan katı bir şekilde sözleşmeye bağlılık ilkesinin beklenemeyeceğini açıkça ifade etmektedir.

 

26.03.2020 TARİHLİ VE 31080 SAYILI RESMİ GAZETEDE YAYIMLANARAK AYNI TARİHTE YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞ OLAN 7226 SAYILI BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN'UN GEÇİCİ 2. MADDESİ İLE; 01.03.2020 TARİHİNDEN 30.06.2020 TARİHİNE KADAR İŞLEYECEK İŞ YERİ KİRA BEDELİNİN ÖDENEMEMESİNİN, KİRA SÖZLEŞMESİNİN FESHİ VE TAHLİYE SEBEBİ OLUŞTURMAYACAĞI DÜZENLENMİŞTİR. Bu kapsamda 01.03.2020 ile 30.06.2020 tarihleri arasında doğmuş ve süresinde ödenmemiş kira borçları bakımından, kiraya verenlerin, iş yeri kiracıları aleyhinde kira sözleşmesinin feshi ve tahliye talepli dava açmaları kanun koyucu tarafından engellenmiştir. Bu düzenleme ile salgın sürecinde 01.03.2020 ile 30.06.2020 tarihleri arasında doğmuş kira ödemelerini geciktiren işyeri kiracılarının, kiralanandan tahliyesinin engellenmesi amaçlanmıştır. Müvekkil zaten kira bedellerini Temmuz 2020 tarihine kadar ödemiştir, pandemiden dolayı dükkanını kapatmak zorunda kalmış ve kazanç sağlayamamıştır. Müvekkil, davacılar ile defaatle iletişim kurmaya da çalışmıştır. Halen nargile ve oyun masaların açık olmaması nedeniyle müvekkil ciro elde edememeiştir, davacının kira borcunu ödemediği sebebiyle huzurda açtığı davanın reddi gerekmektedir. MÜVEKKİL TAM AÇILIŞINI 1 TEMMUZ 2021 TARİHİ İTİBARİYLE YAPMIŞ OLUP, MÜVEKKİL KİRASINI ÖDEMEYE BAŞLAYACAKTIR. 

 Yukarıda da belirtildiği üzere, Kanun işyerlerinin tahliye edilmesini engellemektedir. DAVACININ İCRA İNKAR TAZMİNAT TALEBİ DE HAKSIZ VE KÖTÜ NİYETLİ OLUP BU TALEBİNİN REDDİ GEREKMEKTEDİR. AYNI ZAMANDA HAKSIZ VE KÖTÜ NİYETLİ OLARAK HUZURDAKİ DAVAYI AÇAN, MÜVEKKİLDEN MÜKERRER ÖDEME TALEP EDEN DAVACILARDAN ALACAĞIN %20'SİNDEN AZ OLMAMAK ÜZERE KÖTÜ NİYET TAZMİNATI TALEBİMİZ BULUNMAKTADIR.

 

4- Bilindiği üzere, kira sözleşmeleri sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmelerdir. Kira sözleşmelerine bu sürekli borç ilişkisi niteliğini kazandıran ise kiralayanın, kira konusu şeyi sözleşmede öngörülen kullanma amacına uygun şekilde teslim etmenin yanında, sözleşme süresi boyunca kiralananı bu durumda bulundurmakla da yükümlü olmasıdır (bkz. TBK. m. 301).Teslim edildikten sonra kiralananın sözleşmede belirlenen amaca uygun olarak kullanılmasını engelleyen bir hususun ortaya çıkması ise kiraya verenin ayıptan sorumluluğunu doğurmaktadır. Bu bağlamda; kiralanın yasal düzenlemeler nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan amaçla kullanılamaması da ayıp olarak değerlendirilmekte ve kiraya verenin sorumluluğunu doğurmaktadır. Kiraya verenin ayıptan sorumlu olması için kusurlu olmasına ise gerek yoktur. Diğer bir ifadeyle, kiralananın sözleşmeye uygun olarak kullanılmasını engelleyen durumun, kiraya verenden kaynaklanması zorunlu değildir. Ülkemizde Kovid-19 salgınının önlenmesi amacıyla çıkarılan genelge ile birlikte bazı iş kollarının faaliyetleri geçici olarak durdurulmuştur. Yukardaki açıklamamız doğrultusunda; faaliyeti yasaklanan iş yerlerinde kiracıların, kiraya verenlerin ayıptan sorumluluğuna gidebilme ihtimali bulunmaktadır.

AYNI ZAMANDA KİRA BEDELİNİN UYARLANMASI İÇİN DAVA AÇACAĞIMIZI DA MAHKEMENİZE BELİRTİRİZ.

 

İşbu sebeplerle mahkemenize cevap dilekçemizi sunuyor ve davanın reddini talep ediyoruz.

 

HUKUKİ DELİLLER: Dekontlar, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi, keşif, Banka dekontları, davacıların hesap kayıtları, kira sözleşmesi, karşı tarafın delillerine delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla yasal sair deliller

 

HUKUKİ NEDENLER: İİK, TBK,HMK ve ilgili mevzuat

 

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkça anlatmaya çalıştığımız ve resen ele alınacak nedenlerle, müvekkil hakkında ikame edilen davanın reddine, davacıların alacağın %20sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. 

DAVALI VEKİLİ

Av. Gizem Gül Uzun

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN