EŞİN AİLESİNİN EVLİLİK BİRLİĞİNE MÜDAHALESİ BOŞANMA DAVASI

EŞİN AİLESİNİN EVLİLİK BİRLİĞİNE MÜDAHALESİ BOŞANMA DAVASI

EŞİN AİLESİNİN EVLİLİK BİRLİĞİNE MÜDAHALESİ BOŞANMA DAVASI


 

EŞİN AİLESİNİN EVLİLİK BİRLİĞİNE MÜDAHALESİ BOŞANMA DAVASI

 

 

KAYSERİ AİLE MAHKEMESİNE

 

DAVACI:

 

VEKİLİ: Av. Gizem Gül Uzun

 

DAVALI:

 

KONU: Öncelikle tarafların hayata kast, pek kötü muamele nedeniyle boşanmalarına, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların BOŞANMALARINA ilişkin dava dilekçemizin ibrazıdır.

EŞİN AİLESİNİN EVLİLİK BİRLİĞİNE MÜDAHALESİ BOŞANMA DAVASI

AÇIKLAMALAR:

 

Müvekkil ile davalı 2021 yılının eylül ayında evlenmişler bu evlilikten 2022 doğumlu Alparslan ********* dünyaya gelmiştir. Ancak davalının ailesini evlilik birliğine müdahale ettirmesi, davalının ve davalının ailesinin müvekkile gerek fiziksel gerek psikolojik şiddet uygulaması tarafların evliliğini çekilmez hale getirmiştir.

 

DAVALI, EVLİ BİR BİREY OLDUĞUNUN BİLİNCİNE VARAMAMIŞTIR. AİLESİNİN EVLİLİK BİRLİĞİNE OLAN HER TÜRLÜ MÜDAHALESİNE SESSİZ KALMIŞTIR.

 

Avrupa'da evlilik tango gibidir, Türk toplumunda evlilik halay gibidir cümlesini davalı, müvekkile bizzat yaşatmıştır. Davalı, ailesinin evlilik birliğine olan her türlü müdahalesine sessiz kalmıştır.

 

Davalı, paranoyak düzeyde kıskanç kişilik yapısına sahiptir. Davalının annesi hadsiz bir şekilde müvekkilin hayatını kısıtlamıştır. Davalının annesi bir gün müvekkile ''Ben senin saçının telini bile kıskanıyorum, sen her yere benimle beraber gideceksin, benimle beraber geleceksin, yalnız başına asla dışarı çıkamazsın, Hüseyin olmadığı zamanlar senin kocan benim, bu o kalın kafana kazı!'' demiştir.

 

Davalının annesi, tarafların ev alışverişlerine dahi karışmıştır. Davalı ise eşinin yanında olmak yerine tüm olanlara çanak tutmuştur.

 

MÜVEKKİLİMİZ, DAVALI VE DAVALININ AİLESİ TARAFINDAN FİZİKSEL ŞİDDETE MARUZ KALMIŞTIR.

 

Bir gün müvekkilimiz hayatın olağan akışında her kadın gibi trendyol uygulamasından kendisine makul fiyatlı bir kazak siparişi vermiştir. Müvekkilimizin kendisine kazak aldığını gören görümcesi müvekkilimize saldırmıştır. Müvekkilimizin kollarını sıkmış, müvekkilimize tokat atmış ve müvekkilimizin her yerini tırnaklarıyla çizmiştir. Kendisine kazak aldığı için görümcesi tarafından saldırıya uğrayan müvekkilimizin ne denli büyük acıya maruz bırakıldığını Sayın Mahkemenizin takdirine bırakıyoruz. Keza yine görümce Vesile Hanım Baykara aleyhinde suç duyurusunda bulunma hakkımızı saklı tutuyoruz.

 

Müvekkilin görümcesi müvekkil hamileyken müvekkilin karnına tekme atmıştır. Gerekçe olarak ise çok komik bir şekilde ''Sen kardeşlerimin paralarını har vurup harman savuruyorsun'' demiştir.

 

Müvekkil asla ve kata savurgan harcama yapmamıştır. Aksine davalı ve ailesi, pinti ve cimri kişilik yapısına sahiptir. Tarafımıza hiçbir şekilde kabul edilmemekle birlikte müvekkil savurgan bir yaşam tarzını benimsemiş olsaydı dahi evlilikte taraflar kendi kararlarını kendileri alabilmeli, yanlış yapıyor olsalar dahi doğruyu kendileri bulabilmelidir.

 

Müvekkilimizin görümcesi müvekkilimizi defalarca darp etmiştir, davalı ise tüm olanlara sessiz kalmış bir gün olsun eşinin yanında olmamıştır. Görümcenin müvekkili darp ettiğine ilişkin ses kayıtları Sayın Mahkemenize delil olarak sunulacaktır. Görümce aleyhinde suç duyurusunda bulunma hakkımızı da saklı tutarız.

 

DAVALI VE AİLESİ MÜVEKKİLİ HER DAİM AŞAĞILAMIŞTIR. DAVALI VE DAVALININ AİLESİ MÜVEKKİLE HAKARET ETMİŞTİR. SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMA HAKKIMIZ SAKLIDIR.

 

Hem davalı hem de davalının ailesi, müvekkile sürekli olarak ''Sen cahilsin, sen görgüsüzsün, sen çingenesin, Allahın varoşu'' şeklinde çirkin ve incitici beyanlarda bulunmuşlardır.

 

Davalı ise her zamanki gibi ailesinin her türlü hakaretine ve şiddetine sessiz kalmıştır.

 

Davalı, ailesine bilahare annesine bağlı değil bağımlı kişilik yapısına sahiptir. Davalı, yaşına rağmen bir birey olamamış ve kendi kararlarını bir erkek olarak kendisi verememiştir. Her daim ailesinin boyunduruğu altında kalan davalı, müvekkile hayatı ve yaşamı zindan etmiştir.

 

Davalının annesi, merhametten yoksun bir kişiliktir. Müvekkilimiz depremzedededir. Müvekkilimizin kök ailesinin depremde evleri yıkılmış ve müvekkilimizin babası vefat etmiştir. Davalının annesi, böyle hazin bir durumu dahi müvekkilimize karşı kullanarak ''Sen çadırına git, seni görgüsüz çingene'' demiştir.

 

Tarafların müşterek çocuğu dünyaya geldikten sonra dahi davalının annesi, müvekkilimize ''Sen kapkarasın, çirkinsin, bu çocuk senden nasıl çıktı'' demiştir.

 

Müvekkilimiz hamileyken, hamile olan çoğu kadında olduğu gibi göğüslerinde leke olmuştur. Müvekkilin kayınvalidesi, müvekkile ''Göğüslerinin haline bak, göğüslerin lekeli'' demiştir. Davalının annesi adeta müvekkili karalayarak yer aramıştır.

 

Müvekkilin kayınbabası, müvekkile defalarca dangalak ve aptal demiştir. Bu husus hem tanık beyanıyla hem de ses kaydıyla ispat edilecektir.

 

DAVALI, MÜVEKKİLİMİZİ BAŞKA BİR KADINLA ALDATMIŞTIR.

 

Bir gün davalının mesleki görevlendirmesi dolayısıyla taraflar İstanbul'a gitmişlerdir. Davalı ne tesadüftür ki müvekkilimizi erken göndermek istemiştir. Sebep olarak ise Galatasaray maçını bahane etmiştir.

 

Eşine güvenmeyi tercih eden zavallı müvekkil ise buna inanmıştır. Ancak daha sonrasında olayın hiç de böyle olmadığını acı bir şekilde öğrenmiştir. Müvekkilimize bir hafta sonra Sibel adında bir kadın instagram adı verilen uygulamadan mesaj göndermiştir. Mesaj içeriği ise şöyledir; ''Hüseyin hala boşanmadın mı, ben hala seni bekliyorum, İstanbul'a ne zaman geleceksin, karın çok saf, hamileyken seni bekliyor, sen benimle görüştün, benimle evlenmek için vaatlerde bulundun'' demiştir.

 

En sonunda Sibel adı verilen kadın, müvekkilimize de mesajlar göndermeye çalışınca davalı, müvekkilimizin telefonunu kırmış ve müvekkilimizin telefon numarasını değiştirmiştir. Çaresiz müvekkil de eşinin başka biriyle arabada kaldığını öğrenmiş, cinsel ilişkiye girdiklerini öğrenmiştir. Ancak davalı, müvekkilin delil elde etmesini engellemiştir.

 

Davalı, müvekkilden gizli TİKTOK hesabı kullanmış ve bu hesaptan karşı cinsten başka kadınlarla münasebet yaşamıştır. Müvekkilimiz tüm bu olanları sonradan öğrenmiştir.

 

Davalı, Sibel adı verilen kadına Çiçek Sepetinden çiçek, ayıcık ve yüzük göndermiştir. Davalının Çiçek Sepeti adı verilen uygulamadan almış olduğu geçmiş hediyelerin celbini talep ederiz.

 

Ayrıca davalının kullandığı GSM hattının HTS kayıtlarının celbini nikah akdinden işbu davanın açıldığı tarihe kadar olan kısmını talep ederiz.

 

Ayrıca OTEL kayıtlarının da celbini talep ederiz. Davalının Sibel adı verilen kadınla Zeytinburnu Küçükçekmece Öğretmen evine gittiğini düşünmekteyiz. İlgili Öğretmen evinden kayıtların celbini talep ederiz.

 

DAVALI, MÜVEKKİLE CİNSEL BİR META GİBİ YAKLAŞMIŞTIR. DAVALI, MÜVEKKİLE İLGİ VE SEVGİ GÖSTERMEMİŞTİR.

 

Davalı, müşterek konutta müvekkilimizin yüzüne sadece cinsel birliktelik yaşamak istediği zaman bakmıştır. Cinsel birliktelik bitince ise müvekkile sırtını dönmüş, müvekkilin yüzüne dahi bakmamıştır.

 

Davalı, müvekkili adeta metalaştırmıştır. Müvekkilimiz hastalandığı zaman davalı, müvekkille hiçbir şekilde ilgilenmemiştir. Müvekkilimiz sezeryan ameliyattan sonra temizlik ve yemek yapmıştır. Hiç kimse müvekkilimize bir bardak su dahi vermemiştir.

 

Davalı ve davalının ailesinin yaşattıkları yüzünden müvekkilimiz çocuğunu emzirememiştir. Stres yüzünden müvekkilimizin sütü kesilmiştir. Ancak davalı bu durumu dahi umursamamıştır. Davalı, her daim kendi kök ailesine öncelik vermiş ve onların aklıyla hareket etmiştir. Müvekkilimiz yaşadığı olaylar yüzünden yüksek tansiyonla doğum yapmıştır.

 

DAVALI VE AİLESİ PİNTİ VE CİMRİ KİŞİLİK YAPISINA SAHİPTİR.

 

Davalı ve ailesinin hayatının merkezi olmuştur. Davalı ile müvekkil evlenirken dış çekim dahi yapılmamıştır. Düğün ise bodrum katında olmuştur ve müvekkilimize doğru düzgün hiçbir şey alınmamıştır.

 

Tarafların nikah akdinden sonra müvekkil, kaşını aldırmak için kuaföre gitmek istemiştir. Ancak davalının ailesi kuaföre gitme masraf olur diyerek müvekkile yine saldırmıştır. Yirmi lira için insan kırmayı bırakalım insan dövmenin ne kadar acı olduğunu Sayın Mahkemenizin takdirine bırakıyoruz.

 

Taraflar evlenirken maddi durumlar elverdiği halde ne davalı ne de davalının ailesi eşya almıştır. Müvekkilimize hiçbir ev eşyası veyahut mobilya alınmadığı için müvekkilimiz görümcesinin eski eşyalarını kullanmak zorunda kalmıştır. Sayın Mahkemenize sunacağımız ev fotoğraflarında evin yeni gelin eviyle alakası dahi olmadığı açıkça anlaşılacaktır.

 

Ayrıca tüm bunların dışında müvekkilimizin evi eski eşyaların konulduğu bir depo gibi görülmüş, müvekkilin görümcesinin eski gelinliği dahi tarafların evinde durmuştur. Davalının ailesi, kendi evlerinde yer kaplayan ancak cimri kişilik yapılarından ötürü atmaya kıyamadıkları her türlü eşyayı müvekkilin evine getirmişlerdir.

 

Davalı, müvekkilimiz çalışmadığı halde müvekkilimize çocuğa harçlık verir gibi 400 TL harçlık vermiştir. Onun dışında müvekkilimize sadece ve sadece çocuğun bez ve mama parası verilmiştir.

 

DAVALI VE DAVALININ AİLESİ, MÜVEKKİLİMİZİ DEFALARCA EVDEN KOVMUŞTUR.

 

Tarafların ikamet ettiği ev, şu an davalının annesinin üzerine kayıtlıdır. Ancak ev aslında davalı tarafından alınmıştır. Davalı, müvekkile ''Benim devlete borcum var, icraya vermesinler diye annemin üzerine geçirdim'' demiştir.

 

Bahse konu evin adresi: Mevlana Mah. Anayurt Cad. ********************

 

Davalı ve davalının ailesi evin kendilerinin olmasını fırsata çevirerek en ufak tartışmada müvekkili kolundan tutarak evden atmışlardır. Müvekkil, defalarca evden kovulmuştur. Ancak çocuğu için tüm olanlara sabretmeye çalışmıştır.

 

DAVALI VE AİLESİ MÜVEKKİLİMİZİ SÜREKLİ OLARAK İZİNSİZCE TAKİP ETMİŞ VE GÖZLEMLEMİŞTİR VE MÜVEKKİLİMİZİN TELEFONU İZİNSİZCE KARIŞTIRILMIŞTIR.

 

Müvekkilin görümcesinin oğlu, müvekkilin görümcesi tarafından tembihlenmiştir. Müvekkilin duşta olduğu bir gün çocuk, telefonu karıştırmış ve müvekkilin kız arkadaşlarıyla olan mesajlarını müvekkilin kayınpederine göndermiştir.

 

Müvekkilimiz, binanın önündeki kameradan dahi davalının ailesi tarafından takip edilmiştir. Zira taraflar maalesef ki davalının ailesiyle aynı binada oturmuşlardır. Taraflar aynı binanın beşinci katında oturmuş, davalının ailesi ise dokuzuncu katında oturmuştur.

 

Müvekkilimiz ne zaman markete gitse davalının ailesi, müvekkili takip etmiştir. Müvekkilin hangi markete gittiğini ne aldığını dahi kontrol etmek istemişlerdir. Sonrasında ise davalının ailesi davalıya ''Senin karın lingir lingir geziyor, senin karın sürtüyor'' diyerek davalıyı müvekkil aleyhinde dolduruşa getirmişlerdir.

 

DAVALI, MÜŞTEREK AİLE KONUTUNUN ANAHTARINI KENDİ AİLESİNE VEREREK EVİN MANEVİ BAĞIMSIZLIĞINI İHLAL ETMİŞTİR.

 

Yargıtaya göre de aile konutunun anahtarını ailesine veren koca kusurlu bulunmuştur. Davalı da, evin anahtarını kendi ailesine vermiştir. Müvekkil evde olmadığı zaman eve izinsizce girilmiş ve eşyaların yerleri değiştirilmiştir.

 

Davalının annesi bu durumu da fırsata çevirerek işine gelmediği her zaman müvekkile ''Siktir ol git burası bizim evimiz'' demiştir.

 

Davalının kök ailesi bunları yapmakla da kalmamış ve müvekkilin haksız yere namusuna laf etmişlerdir. Müvekkilin arkadaşlarına müvekkilden bahsederken ''Sema da az orospu değil'' şeklinde çirkin ve incitici beyanlarda bulunmuşlardır.

 

Davalının ailesi bir gün müvekkile ''Sen eve yakın olan bime ya da şoka neden gitmiyorsun da file markete gidiyorsun, orada senin oynaşın mı var'' şeklinde çirkin ve incitici beyanlarda bulunmuşlardır. Müvekkile en sonunda namusuna dil uzatarak iftira atmışlardır. Müvekkile hakaret edildiğine ilişkin birçok ses kaydı bulunmaktadır, Sayın Mahkemenize delil olarak sunulacaktır. Suç duyurusunda bulunma hakkımızı saklı tutarız.

 

Taraflar ile davalının ailesi maalesef ki aynı binada oturdukları için davalının kök ailesi kendilerine kapı dinlemeyi adet edinmişlerdir. Yargıtaya göre de kocanın, ailesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kalması ağır kusur kabul edilmektedir.

 

DAVALI, MÜVEKKİLİMİZİ ÖLÜMLE TEHDİT ETMİŞTİR. SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMA HAKKIMIZI SAKLI TUTARIZ. SAYIN MAHKEMENİZE SES KAYDI SUNULACAKTIR.

 

Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere boşanma davalarında ses kaydı dört durumda hukuka uygun delil kabul edilmektedir.

 

*Sadakatsizlik ispatı

*Alenileşmiş durumlar

*Rızaya tabi kayıtları

*Suç teşkil eden durum karşısında aniden plansız şekilde alınan ses kaydı

 

Somut olayda ses kaydı hukuka uygun delil kabul edilmelidir ve hükme esas alınmalıdır. Zira müvekkilimiz, davalı ve davalının ailesi suç teşkil eden eylemlerde bulunduğu zaman ses kaydı almıştır.

 

Taraflar fiili olarak ayrıldıktan sonra davalı, müvekkile ''Seni öldürürüm, seni balkondan aşağı atarım, Alparslan'ı istediğim gün ve saat arayacağım, her aradığımda açacaksın'' demiştir. Bu olaya ilişkin ses kaydı bulunmaktadır. Sayın Mahkemenize delil olarak sunulacaktır, suç duyurusunda bulunma hakkımızı saklı tutarız.

 

VELAYET KONUSUNDAKİ TALEBİMİZ;

 

Tarafların müşterek çocuğu henüz bir yaşındadır. Çocuk her şeyden önce annesi sevgisine, bakımına, ilgisine muhtaçtır. Müvekkil anne, çocuğunun bakımını dört dörtlük şekilde yerine getirmektedir. Müvekkilimiz hayatını çocuğuna adamıştır. Velayet hakkının müvekkil anneye verilmesi gerekmektedir.

 

ZİYNET EŞYALARI YÖNÜNDEN TALEBİMİZ;

 

Yargıtaya göre evden şahsi eşyalarını dahi alamayan kadının, ziynet eşyalarını yanında götürdüğünün kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Ayrıca yine Yargıtaya göre düğünde takılmış olan takılar kim tarafından takılmış olursa olsun ve kimin üzerine takılmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılmaktadır.

 

Yargıtay der ki; düğün takılarıyla ev veya araba alınmış ise erkek, kadının geri vermek üzere takıları verdiğini ispat etmediği takdirde takılar ve tüm ziynet eşyaları kadına ait olacaktır. Müvekkilin takılmış olan bütün takıları bozdurulmuş ve 38 **** 755 plakalı Ford Fiesta araç alınmıştır.

 

Müvekkile ait ziynet eşyaları;

 

*1 çeyrek 22 ayar altın bilezik

*8 çeyrek altın 22 ayar İngiliz bileklik

*1 tek taş yüzük

*1 beş taş yüzük

*1 alyans

*1 adet Adana kalın burma

*2 adet 22 ayar bilezik

*22 ayar altın küpe

*1 tam reşat altın kolye

*1 adet 22 ayar taşlı yüzük

 

Ziynet eşyalarının tamamı bozdurulmuş ve araba alınmıştır. Ziynet eşyalarının fiili teslim tarihindeki rayiç bedel üzerinden müvekkile iadesi gerekmektedir. Düğün videosu, fotoğrafları Sayın Mahkemenize delil olarak sunulacaktır. Bilirkişi raporu alınmasını talep ederiz.

 

NAFAKA KONUSUNDAKİ TALEBİMİZ;

 

Müvekkilimiz çalışmamaktadır, ev hanımıdır. Davalı ise Şırnak Sinopi'de uzman çavuştur. Davalının net maaşı 40 bindir. Bunun dışında davalı evli ve çocuk sahibi olduğu için ve kıdemli olduğu için yıllık ücretler almaktadır. Bununla birlikte davalının aylık geliri 60.000,00 TL olmaktadır.

 

Yine davalının bankalarda yüklü miktarlarda parası bulunmaktadır. Davalıya ait İş Bankası, Garanti Bankası, Ziraat Bankası, Vakıf Bankası, TEB Bankası, AKBANK, Anadolu Bankası, Yapı Kredi Bankası hesaplarının celbini talep ederiz. Davalı, evlilik birliği boyunca müvekkilden gizli para biriktirmiştir. Davalıya ait bütün hesap hareketlerinin celbini talep ederiz.

 

Davalının hesaplarına bloke konulmasını talep ederiz.

 

Garanti Bankası TR12000620012920000*******, ***********

Vakıf Bankası TR250001500115800************, Hüseyin ************

 

Müvekkil, zor durumdayken davalı, lüks içerisinde yaşamaktadır. Nafaka hususundaki taleplerimiz değerlendirilirken bu hususların göz önüne alınmasını talep ederiz. Günümüz enflasyonunda ve krizinde yumurtanın adedi dahi beş lira olmuştur. Müvekkilimizin yardım alabileceği kimse yoktur zira müvekkilin babası vefat etmiştir. Müvekkil lehine 15.000,00 TL, müşterek çocuk lehine 15.000,00 TL nafaka talebimiz bulunmaktadır. Uygulamada nafaka miktarı belirlenirken nafaka yükümlüsünün gelirinin bir bölü dördü kıstas alınmaktadır. Davalının da geliri şimdilik 60.000,00 TL'dir. Ancak davalı, görevi gereği yakın zamanda Irak'a gidecektir. Irak'a giden kişiler buradaki kişilerin üç katı maaş almaktadır. Davalının geliri neredeyse 150.000,00 TL olacaktır.

 

ADLİ YARDIM KONUSUNDAKİ TALEBİMİZ;

 

Müvekkil çalışmamaktadır, müvekkilin aktif sigorta kaydı yoktur. Müvekkilin üzerine kayıtlı taşınır veyahut taşınmaz yoktur. Müvekkil yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda değildir. Sayın Mahkemenizden adli yardım talebimizin kabulünü talep ederiz. İlgili evraklar ekte sunulmuştur.

 

Hukuk Muhakemeleri Kanunu 334. maddesine göre, geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.

 

HUKUKİ SEBEP: Türk Medeni Kanunu, HMK ve diğer tüm yasal mevzuat
hükümleri

 

HUKUKİ DELİL:

1-Mali ve ekonomik durum araştırması

2-Müvekkil ile davalı arasındaki SMS ve WhatsApp yazışmaları ve ekran görüntüleri

3-Ses kayıtları ve video kayıtları

4-Müvekkilin darp edildiğini gösterir fotoğraflar

5-Tanık beyanları(İsim ve adresleri daha sonra bildirilecektir.)

6-Davalının sabıka kaydı sorgusu

7-Davalı, anne ve babasının kullandığı psikiyatrik ilaçların Sağlık Bakanlığından celbi

8-Bilirkişi

9-Uzman görüşü

10-Gerektiğinde Keşif ve yemin dahil yasal her türlü delil.

11-Davalıya ait HTS kayıtları

 

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemenizce resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle; öncelikle tedbir talebimizin kabulü ile adresindeki evin müvekkil ve çocuğuna tahsis edilmesine ve aile konutu şerhi konulmasına,

 

Öncelikle tarafların hayata kast, pek kötü muamele nedeniyle boşanmalarına, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların BOŞANMALARINA

 

Müşterek çocuk Alparslan *******'nın velayetinin dava süresince tedbiren, dava sonuçlanınca kesin olarak davacı müvekkile verilmesine,

 

Ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fiili teslim tarihindeki rayiç bedel üzerinden müvekkile iadesine,

 

Müşterek çocuk Alparslan ****** için aylık 15.000,00 TL dava süresince tedbir boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline,

 

Müvekkil lehine 15.000,00 TL dava süresince tedbir, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 15.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline,

 

Müvekkil davacı lehine 2.000.000,00 TL (iki milyon) maddi ve 2.000.000,00 TL (iki milyon) manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesine,

 

Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim. 3.09.2023

 

DAVACI VEKİLİ

 

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN