Asliye Hukuk Mahkemesine Dava Dilekçesi Örneği

Asliye Hukuk Mahkemesine Dava Dilekçesi Örneği

Asliye Hukuk Mahkemesine Dava Dilekçesi Örneği


ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

Asliye Hukuk Dava Dilekçesi Örneği

 

 KEMER NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE


DAVACILAR : 1-
2-


VEKİLİ : Av. Gizem Gül Uzun


ADRES :  

 

DAVALI :Kemer Belediyesi Başkanlığı


ADRES : Merkez 0780 Yalı Cad. No:1 Kemer/ANTALYA


HARCA ESAS DEĞER : Şimdilik 1.000 TL (Fazlaya ilişkin haklarımız saklıdır)


KONU : Antalya Kemer İlçesi Belediye Başkanlığı tarafından 30.03.2020 tarihinde 2020/.... ihale kayıt numarası ile ihalesi yapılan Atatürk Parkı Sosyal Donatılar ve Çevre Düzenlemesi Yapım İşi sözleşmesinin idarece tek taraflı haksız olarak feshedildiğine karar verilmesi ve haksız feshin neden olduğu zararlarımızın, fiyat farklarının, ödenmeyen hak ediş bedellerinin ödenmesi ile kesilen cezalar ve teminatımızın iadesine karar verilmesi talebimiz hakkındadır.

 

Asliye Hukuk Mahkemesine Dava Dilekçesi Örneği


AÇIKLAMALAR:


Ekli vekaletname uyarınca davacı vekiliyim.


Davalı İdarece 30.03.2020 tarihinde 2020/....... ihale kayıt numarası ile ihalesi yapılan Atatürk Parkı Sosyal Donatılar ve Çevre Düzenlemesi Yapım İşi anahtar teslimi götürü bedel üzerinden 4.690.000,00 TL ile Müvekkil uhdesinde kalmıştır. 
İdare ile Müvekkil yüklenici arasında 14.07.2020 tarihinde yapılan sözleşme ile işin yapımına başlanmış ve 15.04.2021 itibar tarihi olmak üzere işin geçici kabulü yapılarak, kabul tutanağı 22.06.2021 tarihinde idare tarafından onaylanmıştır. (EK- SÖZLEŞME, İDAREYLE YAPILAN YAZIŞMALAR, FİYAT TEKLİFİ, FATURALAR)Anılan sözleşmeye ilişkin olarak müvekkil tarafından davalı idare uhdesine 281.400 TL tutarında teminat mektubu verilmiştir.(EK-KESİN TEMİNAT MEKTUBU)
15.04.2021 geçici kabul itibar tarihi esas alınarak işin geçici kabulü yapılmış olup, 22.06.2021 tarihinde de söz konusu tutanak yetkili makam tarafından onaylanmıştır.(EK-GEÇİCİ KABUL TUTANAĞI)


İdare tarafından işin geçici kabulü yapıldıktan sonraki teminat süresi içerisinde meydana gelen ve yüklenicinin bakım sorumlukları kapsamında olmayan kusur ve aksaklıklar bahane edilerek HAKSIZ BİR ŞEKİLDE 28.01.2022 tarihinde sözleşme feshedilmiş ve kesin teminat güncellenerek gelir kaydedilmiştir. (EK-SÖZLEŞME FESİH YAZISI)
Davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak haksız feshi nedeniyle Müvekkil telafisi güç zararlara maruz kalmıştır. Davalı İdarenin Müvekkil şirketi maruz bıraktığı dava konusu iş ve eylem nedeniyle tazmin sorumluluğu doğmuş olup, işbu davayla öncelikle idarece tek taraflı haksız olarak feshedildiğine karar verilmesi ve haksız feshin neden olduğu zararlarımızın, fiyat farklarının, ödenmeyen hak ediş bedellerinin ödenmesi ile kesilen cezalar ve teminatımızın iade edilmesi gerekmektedir. Sayın Mahkemenizden haklı davamızın kabulünü arz ederiz.

USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ


GÖREV YÖNÜNDEN AÇIKLAMALARIMIZ
Sözleşmeler esas itibariyle özel hukuk sözleşmeleri ve idare hukuku sözleşmeleri şeklinde ikili bir ayrıma tabi tutulabilir. Kamu İhale Kanunu kapsamında gerçekleştirilen alımlar ise temel olarak iki ayrı safhadan geçmektedir.
Birincisi aşama; ihale süreci diyebileceğimiz ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemler sürecidir. Bu safhada gerçekleştirilen işlemler idare hukukunun alanına girer ve bu işlemlerden doğan uyuşmazlıklar idari yargının denetimine tabidir. İkinci aşama; sözleşme süreci diyebileceğimiz sözleşmenin imzalanması ile başlayıp mal, hizmet veya yapım işinin kabulüyle tamamlanan işlemler sürecidir. Bu safhada gerçekleştirilen işlemler özel hukukunun alanına girer ve bu işlemlerden doğan uyuşmazlıklar adli yargının denetimine tabidir. Buna göre işbu davada talep konularımız sözleşme sonrasına ilişkin olduğundan yargı yolu adli yargıdır. Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün 26.10.2015 tarih ve 2015/727 Esas. 2015/729 Karar sayılı ilamı "davalı idarece özleşmeye aykırı hareket edildiği iddiasıyla, davacıların miras bırakanı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği, hak ediş sonrasında ödemesi yapılmayan köprü imalatından kaynaklı 17.000.00 TL’nin faizi ile birlikte, işlerin yapılması nedeniyle şimdilik 3.000,00 TL belirsiz alacağın faizi ile birlikte, 15.10.2010 tarihli sözleşme ile yatırılan 40.000.00 TL kesin teminatın davalı idareden tahsiline karar verilmesi istemiyle uyuşmazlığa konu davanın açıldığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın çözümünde özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır." şeklindedir.
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/402 Esas ve 2018/479 Karar sayılı ilamında ise "davanın, TTK'nun 4.maddesinde sayılan diğer anlatımla bu maddede 6098 sayılı TBK'na atıf yapan sözleşmelere ilişkin olmadığı gibi mutlak ticari davalardan olmadığı ve davalı ...'nın tacir sıfatı bulunmadığı, diğer anlatımla her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası(nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı nazara alındığında uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK' nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir." hükmüne yer vererek görevli mahkeme konusunda netlik kazandırmıştır.
 Ayrıca söz konusu iş eser sözleşmesi olduğundan, ihtilafın 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve atıf yapılan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Zira 4735 sayılı Kanunun 36. maddesinde, “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Bu kapsamda işbu dava konusu iş her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren nitelikteki bir dava olmadığından ve davalı taraf kamu idaresi olduğundan Sayın Mahkemeniz görevlidir.

YETKİ YÖNÜNDEN AÇIKLAMALARIMIZ
Davalı İdare ile imzalamış olduğumuz sözleşmenin 31.1. maddesi, "Bu sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü uyuşmazlığın çözümünde Antalya İli Kemer İlçesi mahkemeleri ve icra daireleri yetkilidir." şeklinde olup, HMK madde 17 gereğince yetkili mahkeme Antalya İli Kemer İlçesi mahkemesidir.

 ARABULUCULUK ŞARTI BAKIMINDAN AÇIKLAMALARIMIZ 
Huzurdaki dava 6502 sayılı TKHK madde 73/A, 6102 sayılı TTK madde 5/A ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu madde 3 kapsamına giren herhangi bir uyuşmazlık konusu olmaması hasebiyle dava şartı olan arabuluculuk kurumuna başvuru zorunluluğumuz bulunmamaktadır. Ayrıca Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/.... Esas ve 2018/.... Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi ticari dava çeşitlerinden olan mutlak ticari dava, nisbi ticari dava ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalardan herhangi birisinin dava konusu olmaması sebebiyle arabuluculuk şartı mevcut dava için geçerli değildir. 


ESASA İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ 


Söz konusu iş 15.04.2021 geçici kabul itibar tarihi esas alınarak geçici kabulü yapılmış olup, 22.06.2021 tarihinde de söz konusu tutanak yetkili makam tarafından onaylanmıştır. Ancak İdare tarafından işin geçici kabulü yapıldıktan sonraki teminat süresi içerisinde meydana gelen ve yüklenicinin bakım sorumlukları kapsamında olmayan kusur ve aksaklıklar bahane edilerek HAKSIZ BİR ŞEKİLDE 28.01.2022 tarihinde sözleşme feshedilmiş ve kesin teminat güncellenerek gelir kaydedilmiştir. Oysa ki, bahse konu işe ait sözleşmenin 8. maddesinde belirletilen ekler arasında yer alan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin; Yüklenicinin bakım ve düzeltme sorumlulukları başlıklı 25. Maddesinde; “Taahhüt konusu yapım işinin her türlü sorumluluğu, kesin kabul işlemlerinin idarece onaylanacağı tarihe kadar tamamen yükleniciye aittir. Yüklenici, gerek malzemenin şartnameye uygun olmamasından ve gerekse yapım işlerinin kusur ve eksiklerinden dolayı, idarece gerekli görülecek bütün onarım ve düzeltmeler ile sürekli bakım işlerini kendi hesabına derhal yapmak zorundadır. Yüklenici bu zorunluluğa uymadığı takdirde, idare, kendisinden bir yazı ile yükümlülüklerini yerine getirmesini isteyecektir.” Hükmü, Teminat süresindeki bakım ve giderler başlıklı 43. Maddesinde; “Bitirilmiş yapıların idare tarafından kullanılma ve işletilmesinden kaynaklanan veya yüklenicinin kusurları dışındaki hallerin gerektirdiği, birinci fıkrada tanımlanan periyodik bakım dışındaki, onarımlar bakım yükümlülüğünün dışındadır.” Hükmü yer almaktadır. Yapım İşleri Genel Şartnamesinin yukarıda belirtilen 25. maddesi ile 43. maddesinde yer alan düzenlemelerde açıkça ifade edildiği üzere yapılan işte meydana gelen kusur ve aksaklıkların yüklenicinin bakım sorumlukları kapsamında değerlendirilebilmesi için kullanılma ve işletilmesinden kaynaklanmamış olması ile gerek malzemenin şartnameye uygun olmamasından ve gerekse yapım işlerinin kusur ve eksiklerinden dolayı olması gerekmektedir .İdare tarafından işin geçici kabulü yapıldıktan sonraki teminat süresi içerisinde meydana gelen ve yüklenicinin bakım sorumlukları kapsamında olmayan kusur ve aksaklıklar bahane edilerek HAKSIZ BİR ŞEKİLDE 28.01.2022 tarihinde sözleşme feshedilmiş ve kesin teminat güncellenerek gelir kaydedilmiştir. Sözleşmenin feshi nedeniyle firma ihale yasaklısı konumuna da düşürülmüştür. Kaldı ki teminat süresi içerisinde meydana gelen ve yüklenicinin bakım sorumlukları kapsamında olan imalatlar nedeniyle de sözleşmenin feshedilmesi mümkün olmamaktadır. Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 25. Maddesinin 5. fıkrasında belirtildiği üzere; Teminat süresinde, idarece asgari on gün süre verilerek ihtar edilmesine karşın yüklenicinin bakım ve düzeltme sorumluluğunu yerine getirmemesi halinde, verilen sürenin bitiminden itibaren geçecek her gün için, sözleşmesinde günlük gecikme cezası olarak yazılan miktarın %10’u oranında günlük ceza uygulanır ve gecikme otuz günü geçerse ceza uygulamasına devam edilmekle birlikte idarece kusur ve aksaklıklar yüklenici nam ve hesabına giderilebilmektedir. İdare tarafından mevzuata aykırı olarak yapılan fesih işlemi nedeniyle yüklenici maddi ve manevi olarak zarara uğramıştır.


BU NEDENLE İŞİN GEÇİCİ KABULÜ YAPILDIKTAN SONRAKİ TEMİNAT SÜRESİ İÇERİSİNDE MEYDANA GELEN VE YÜKLENİCİNİN BAKIM SORUMLUKLARI KAPSAMINDA OLMAYAN KUSUR VE AKSAKLIKLAR BAHANE EDİLEREK SÖZLEŞMENİN FESHİ HAKSIZ OLDUĞU GİBİ, TEMİNATIN İRAD KAYDI DA HAKSIZDIR.
Geçici kabul sürecinde kabul komisyonu tarafından tespit edilen ve kabule engel olmayan eksik ve kusurların giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanmasından sonra Müvekkil tarafından 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun 13. Maddesine istinaden idareden kesin teminatının yarısının iade edilmesi talebinde bulunulmuştur. Kanunda açıkça hüküm bulunmasına rağmen 02.07.2021 tarihinde yapılan iade talebi idare tarafından yerine getirilmeyerek kesin teminatın yarısının iadesi yapılmamıştır. AYRICA, KESİN TEMİNATIN YARISI İADE EDİLMEDİĞİ GİBİ 15.10.2021 TARİHİNDE 170.946,65 TL TUTARINDAKİ KISMI MEVZUATA AYKIRI BİR ŞEKİLDE İDAREDEN KAYNAKLI NEDENLERLE HAKEDİŞLERDEN KESİNTİSİ YAPILMAYAN GELİR VERGİSİNE KARŞILIK ALINMIŞTIR.


Yapılan sözleşmenin 14. Maddesinde mücbir sebepler veya idareden kaynaklanan nedenlerle işin bitim tarihinin süre uzatımı verilmek suretiyle uzatılması halinde, yürürlükte bulunan fiyat farkına ilişkin esaslar dikkate alınarak fiyat farkı hesaplanacaktır hükmü bulunmaktadır. İdare tarafından 13.01.2021 tarihinde 41 (kırk bir) gün, 14.01.2021 tarihinde 8 gün olmak üzere toplamda 49 gün süre uzatımı verilmiştir. İşe ait sözleşmenin 14. Maddesinde belirtildiği üzere süre uzatımı halinde uzatılan süre içerisinde fiyat farkı hesaplanması gerektiği halde idare tarafından hesaplama yapılmamıştır. BU NEDENLE SÖZLEŞMENİN AÇIK HÜKMÜ GEREĞİ UZATILAN SÜRE İÇİN MÜVEKKİL FİYAT FARKI HESABININ BİLİRKİŞİ MARİFETİYLE YAPILARAK MÜVEKKİLE ÖDENMESİ GEREKMEKTEDİR.


Zamanında gerekli bildirimler yapılmasına rağmen, Müvekkilden haksız Teknik personel bildirim cezası kesilmiş olup, bunların da iadesi gerekmektedir.


Yapılan sözleşmenin 6. Maddesinde; sözleşmenin anahtar teslimi götürü bedel sözleşme olduğu, yüklenici tarafından ihale dokümanında yer alan uygulama projeleri ve bunlara ilişkin mahal listelerine dayalı olarak, işin tamamı için teklif ettiği toplam bedel üzerinden akdedilmiş olduğu ve yapılan işlerin bedellerinin ödenmesinde ise yüklenicinin teklif ettiği toplam bedel esas alınacağı belirtilmiştir. Sözleşme maddesinden anlaşılacağı üzere anahtar teslimi götürü bedel üzerinden yapılan bu işte yüklenicinin teklifini ihale dokümanında yer alan uygulama projeleri ve bunlara ilişkin mahal listelerine dayalı olarak verdiği, bu nedenle de yalnızca projesinde ve mahal listesinde yer alan imalatların fen ve sanat kuralları çerçevesinde yapılmasının yüklenicinin taahhüdü kapsamında olduğu, proje ve mahal listesinde yer almayan imalatların ise yüklenicinin taahhüdü dışında kaldığıdır. Sözleşme kapsamında olmayan ilave işlerin yükleniciye yaptırılabilmesi için 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun 24. Maddesinde belirtilen hususlar çerçevesinde idare tarafından yükleniciye bu işlerin bedellerinin ödenmesi ile mümkün olmaktadır. İDARE TARAFINDAN SÖZLEŞME KAPSAMINDA OLMAYAN ANCAK, MÜVEKKİLE YAPTIRILAN İLAVE İMALATLARIN BEDELLERİ ÖDENMEMİŞTİR. Bu kapsamda;-İşin Projesine göre beton bordür yapılması gereken mahallere idare talimatıyla mermer bordür yaptırılmış ancak fark bedelleri ödenmemiştir. Projede patinatolu silver royal mermer kullanılacağı yazılı mahallerde idare talimatıyla farklı malzeme kullanılmasına rağmen fark bedelleri ödenmemiştir. Park içerisinde yürüyüş yolu renkli kuvars sertleştiriciyle betona şekil verilmesi yazmasına rağmen artı olarak idare talimatıyla epoksi boya yapılmasına rağmen bedelleri ödenmemiştir. Konuyla ilgili Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış içtihatlarında da belirtildiği üzere (Örneğin Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 19.06.2017 T. 2017/ 741 E. - 2017 / 2611 K., E. 2001/3672 K. 2001/5519 T. 29.11.2001, E. 1994/3456 K. 1995/625 T. 8.2.1995, HD 15 E: 2000/5729 Karar: 2001/290 Tarih: 18.01.2001) sözleşme fazlası işlerde her ne kadar İdare’nin olur’u veya Onay’ı alınmasa dahi;-Sözleşme dışı bir iş yapılmış olması-İşin fen ve sanat kurallarına uygun olması-İş sahibi İdare tarafından kullanılması hallerinde artık olur veya onay aranmaksızın yüklenici tarafından yapılan imalatların 818 s BK nın 413 (6098 s. TBK nın 529.) maddeleri gereğince “Vekaletsiz İşgörme” hükümlerine göre “İşin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçleri üzerinden” hesaplanması ve bedelinin yükleniciye ödenmesi gerekmektedir.Aşağıya alınan Yargıtay kararlarında proje değişikliklerine bağlı imalat bedellerinin ödenmesi gerektiğine karar verildiği gibi, anılan bedellerin ödenmesi için İşsahibi İdare yararına olmak koşuluyla “İdare’nin olur’u veya Onay’ı” dahi aranmamıştır.Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 2013/2482 E,2014/2477 K. sayılı kararında da, “..konularında uzman yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile birlikte mahallinde keşif de yapılarak, sözleşme dışı yapılan ilave ve yeni işlerin bedeli Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 22 ve 23. maddeleri uyarınca sözleşme fiyatları ile, %10'u aşan imalâtın sözleşme ve işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 410 ve devamı maddeleri gereğince iş sahibi yararına olması koşuluyla yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle bedelinin denetime elverişli ve gerekçeli olarak bilirkişilere hesaplattırılıp yüklenicinin hakedişinin bulunarak oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesinden ve davalıyı harçla sorumlu tutmamasında ibaret olmalıdır.”Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 2013/1373 E,2014/1380 K. sayılı kararında da, “Bu durumda, mahkemece hükme esas rapor veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla sözleşme ve eklerine göre davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği ilave işler ve ek imalâtların ayrı ayrı nelerden ibaret olduğu, bunlardan hangilerinin sözleşme kapsamında yaptırılan ilave işler olduğu, hangilerinin de sözleşmede bulunmayan işler kapsamında kaldığı tespit ettirildikten sonra, Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 22. maddesinin 2. fıkrasına göre; yeni tespit edilecek fiyata göre bedeli denetime elverişli ve gerekçeli olarak hesaplattırılıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak ve sözleşme dışına çıkılarak birim fiyatlarıyla hesaplama yapan bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmektedir.

Bu kapsamda yukarda yer verilen ihale dokümanları arasında yer almayıp da yüklenici tarafından yapılan sözleşme dışı işlerin “İşin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçleri üzerinden” fiyatlandırılması gerekmektedir.

Aşağıya alınan Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 2019/3228 E. , 2020/1645 K. sayılı kararında da, Sözleşme dışı fazla imalât bedelinin iş sahibinden istenebilmesi için bunların iş sahibinin talimatı ile yapılmış olması dahi zorunlu tutulmamıştır.

“Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, haksız fesih nedeniyle kâr kaybı, iş bedelinden bakiye alacak, sözleşme süresinin uzaması nedeniyle fiyat farkı alacağı ile fazla imalât bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, diğer taleplerin reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre ve özellikle karar başlığında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü’nün gösterilmiş olması maddi hataya dayalı olup mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Dairemizin hükmüne uyulan 12.06.2017 gün 2016/2470 Esas, 2017/2523 Karar sayılı bozma ilamında, diğer bozma sebepleri yanında davacının sözleşme dışı imalâtlara ilişkin iddiaları ile ilgili olarak da mahallinde keşif yapılarak sözleşme dışı fazla imalât yapılıp yapılmadığı tespit ve yapılmış ise Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 21, 22. maddeleri, aşan kısım içinde vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca yapıldıkları mahalli piyasa rayiçleri ile bedelinin hesaplanması gereğine işaret edilmiştir. Sözleşme dışı fazla imalât, eser sözleşmesinde kararlaştırılmamış olmakla birlikte sözleşmenin ifası sırasında iş sahibinin talimatı ile ya da iş sahibinin talimatı olmaksızın işin gereği olarak yüklenici tarafından yapılan ve iş sahibi yararına olan iş ve imalâtlar olarak tanımlanmaktadır. Sözleşme dışı fazla imalât bedelinin iş sahibinden istenebilmesi için bunların iş sahibinin talimatı ile yapılmış olması zorunlu değildir. Fazla imalât bedelinin sözleşmede bu konuda hüküm varsa sözleşme hükümlerine, yoksa 6098 sayılı TBK’nın 526 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri gereğince yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekir. Yapım İşleri Genel Şartnamesi Sözleşmesi’nin eki ise şartnamenin 21 ve 22. maddeleri gereğince götürü bedelli işlerde %10’unun birim fiyatlı işlerde %20’sine kadar iş artışı ve ilave işlerin sözleşme bedelinin fiyatlarıyla, bu oranı aşan sözleşme dışı fazla imalâtların TBK’nın 526 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca ve yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle hesaplanması gerekir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 21.09.2017 gün 2016/168 Esas, 2017/3097 Karar, 22.09.2016 gün 2015/6210 Esas, 2016/3993 Karar, 03.04.2017 gün 2016/6501 Esas, 2017/1481 Karar sayılı ilamları).Bu durumda mahkemece bozmaya uyulduğu ve bu halde bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usulü kazanılmış hak oluşturacağı, bozma ilamı uyarınca inceleme yapılıp karar verilmesi zorunlu olduğu (09.05.1960 gün 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı), az yukarıda da açıklandığı üzere sözleşme dışı fazla imalât bedelinin iş sahibinden talep edilebilmesi için iş sahibinin talimatıyla yapılmış olması da gerekmediğinden bozmadan sonra mahallinde yapılan keşfe bağlı olarak raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan; davacı yüklenici tarafından iş sahibinin talimatı olmasa dahi yapılan sözleşme dışı fazla imalât olup olmadığı varsa bunların neler olduğu, iş sahibi yararına olup olmadığı ile yapılmış ve iş sahibinin yararına ise sözleşmenin götürü bedelli ya da birim fiyatlı yapılmış olmasına göre %10 ya da %20’sinin sözleşme fiyatlarıyla bu oranı aşan fazla imalâtların TBK’nın 526. maddesi gereğince yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp değerlendirilerek ve davacının bozmadan sonra verdiği açıklama dilekçesindeki sözleşme dışı işle ilgili talep miktarı da göz önünde tutulmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, iş sahibinin proje harici veya fazladan bir imalât yapılması için verilmiş talimat belgesi bulunmadığından fazla imalât bedeli istenemeyeceğine dair bozmadan sonra alınan bilirkişi raporundaki görüşe itibar edilerek sözleşme dışı fazla imalât bedeline ilişkin talebin de reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. 

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi. 

”Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2019/3927 E. , 2020/1965 K. kararında da, “Bu nedenle sözleşme dışı imalâtlar yönünden inceleme yapılırken sözleşmenin ilgili hükümleri ile şartname hükümlerinin dikkate alınması zorunludur. Yapılacak incelemede %10'u aşan imalâtın tespiti halinde ise bedelinin sözleşme ve işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan TBK'nin 526 ve devamı maddeleri gereğince iş sahibi yararına olması koşuluyla yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle belirlenmesi gerekir.” denilmektedir. Yargıtay Kararı - 15. HD., E. 2018/2792 K. 2018/3266 T. 18.9.2018 kararında ise, “Bu nedenle davacı ile davalı arasındaki ilişki eser sözleşmesi ilişkisi değildir. Ancak dosya kapsamındaki belgeler ve toplanan delillerden böyle bir sözleşme ilişkisi olmamakla birlikte davalı belediyeye ait araçların davacı tarafça tamir ve bakımlarının yapıldığı anlaşılmaktadır. Kamu İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na uygun prosedür izlenmeksizin kamu kurumunun gerçek veya tüzel kişiye herhangi bir iş veya imalât veya somut olayda olduğu gibi araç tamir ve bakım işini yaptırması ve bu iş, imalât ve onarım ile bakımın kamu kurumunun yararına olması halinde bedelinin işin yapıldığı ileri sürülen 2008 ve 2009 yıllarında yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 410 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca, yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile istenmesi mümkündür. (Yargıtay 15. HD'nin 16.03.2017 gün 2016/4147 Esas 2017/1154 Karar, 21.05.2015 gün 2014/1626 Esas 2015/277 Karar sayılı ilamları).Bu durumda mahkemece araç tamir ve bakımı konusunda uzman teknik bilirkişiden, davacı tarafça yapıldığı kanıtlanan bakım ve onarım işleri ile verdiği yedek parçaların davalı ... yararına olup olmadığı, yararına ise bunların yapıldığı 2008 ve 2009 yılları itibarıyla mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli konusunda, rayiç bedel içerisinde yüklenici kârı ile KDV olacağından ayrıca bunlar eklenmeksizin gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek ve davadan önce temerrüt ihtarı bulunmadığı da gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken araç bakım ve onarımı konusunda teknik yeterliliği ve uzmanlığı bulunmayan hukukçu bilirkişiden alınan rapora itibar edilerek, eksik inceleme ile davanın kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.” denilmek suretiyle Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na uygun prosedür İZLENMEKSİZİN kamu kurumunun gerçek veya tüzel kişiye herhangi bir iş veya imalât yaptırması ve bu işin kamu kurumunun yararına olması halinde bedelinin işin yapıldığı ileri sürülen tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile istenmesinin mümkün olduğuna karar verilmiştir.


Müvekkil tarafından GEREK SÜRE UZATIMI NEDENİYLE FİYAT FARKI HESAPLANMASI GEREKSE SÖZLEŞME KAPSAMINDA OLMAYAN İLAVE İMALATLARIN BEDELLERİNİN ÖDENMESİ İÇİN İDAREDEN TALEPTE BULUNULMUŞ OLMASINA RAĞMEN İDARE TARAFINDAN ÖDEMELER YAPILMAMIŞTIR. Bunun üzerine konu hakkında 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun Ek-1 ve Ek-2 maddeleri çerçevesinde gerekli inceleme ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi için bu taleplerinin T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde yer alan Yüksek Fen Kurulu Başkanlığına intikal ettirilmesi istenmiştir. Yüksek Fen Kurulu Başkanlığınca yapılan değerlendirme neticesinde alınan 22.09.2021 tarih ve 2021/... sayılı kararı ile idare tarafından kesin hak ediş raporunun mevzuata aykırı bir şekilde onaylanmış olması nedeniyle Yüksek Fen Kurulu tarafından karar verilmemesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.

HUKUKİ SEBEPLER :KİK, TBK, HMK ve ilgili yasal mevzuat 


HUKUKİ DELİLLER :Karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla; dava konusu sözleşme ve yapım işine ait tüm evraklar (davalı idareden celbi taleplidir), keşif, bilirkişi, tanık, uzman raporu ve her türlü yasal delil


SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve yapılacak yargılamayla sabit olacak davamız veçhile fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 

-Davalı idarenin ihale dokümanı düzenlemelerine uygun hareket etmeyerek sözleşme ilişkilerinde kusurlu davranmış olduğunun ve sözlemenin feshinin haksız olduğunun tespiti,

-Sözleşmenin mevzuata aykırı olarak haksız bir şekilde feshedilmesi nedeniyle gelir kaydedilen kesin teminat ile uygulanan cezalarının iade edilmesi,-Süre uzatımından dolayı uzatılan süreye denk gelen iş kısımları için ödenmesi gereken fiyat farklarının hesaplanarak yüklenici firmaya ödenmesi,

-Sözleşme kapsamında olmayan ancak, idare tarafından yaptırılan ilave imalatların bedellerinin hesaplanarak ödenmesi, teknik personel için kesilen cezaların iadesi,-Sözleşmenin mevzuata aykırı olarak haksız bir şekilde feshedilmesi nedeniyle oluşan maddi zararlar için şimdilik 1.000 TL,(fazlaya ilişkin haklarımız saklıdır)Taleplerimiz Mahkemenizin takdirlerine saygıyla sunulur. 28.03.2022

DAVACI VEKİLİ

Av. Gizem Gül Uzun

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN