İstinaf Ağır Ceza Dilekçe-Ağır Ceza Mahkemesine İstinaf Başvurusu

İstinaf Ağır Ceza Dilekçe-Ağır Ceza Mahkemesine İstinaf Başvurusu

İstinaf Ağır Ceza Dilekçe-Ağır Ceza Mahkemesine İstinaf Başvurusu


İstinaf Ağır Ceza Dilekçe Örneği

 

ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞINA

GÖNDERİLMEK ÜZERE

ANTALYA 8.AĞIR CEZA MAHKEMESİNE


DOSYA NO : 2020/...E, 2021/....K, 17/02/2021


İSTİNAFA BAŞVURAN
SANIK : 


MÜDAFİİ : Av.Gizem Gül Uzun


ADRES :


KONU : Antalya 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/...E, 2021/...K sayılı dosyasının istinaf incelemesi isteminden ibarettir. 


AÇIKLAMALAR


Yukarıda esas numarası yazılı dosyada, sanık müdafii olarak bulunmaktayım.


Yerel mahkemenin gerekçeli kararı 15/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olmakla, yasal süresi içerisinde sayın mahkemenin kararını usul ve yasaya aykırı bulduğumuzdan dolayı istinaf yasa yoluna başvurmaktayız.


Müvekkil sanık hakkında, yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda müvekkil sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçunu oluşturduğu anlaşıldığından 5237 sayılı TCK'nın 314/3 ve 220/7. Maddeleri delaletiyle aynı yasanın 314/2. Maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, kastının ağırlığı, güttüğü amaç ve saik nazara alınarak neticeten 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemenin hukuka aykırı kararını kabul etmiyoruz. Şöyle ki;


1- Yerel mahkemece, müvekkilin Bank Asya da birçok açılmış hesabının bulunduğunu, müvekkilin hesap hareketlerinin 17/25 Aralık 2013 süreci sonrasında başladığı, bankada 2013 yılında çalışmaya başlamasına rağmen, bankadaki hesap hareketlerinin 2014 yılında yoğunlaştığı, bu haliyle sanığın örgüt elebaşının talimatlarına uyduğu, bu nedenle de sanığın örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan, mutat bankacılık işlemi olmayan ödeme ve sair işlemlerin Fetö terör örgütüne yardım kapsamında değerlendirileceği ve sanığın bilerek ve isteyerek örgüte yardım ettiğinden bahisle müvekkilin cezalandırılması yoluna gidilmiştir. 


2- Müvekkil de dosya içerisinde sunduğu beyanlarda da görüleceği üzere, Bank Asyadaki hesap müvekkilin maaş hesabı olup, yapılan bankacılık işlemleri olağan mutad bankacılık işlemleridir. Hesap hareketlerindeki artış ya da azalmaların sebebi 3 ayda bir çift maaş almalarıdır, hesaba dışarıdan yatırılan herhangi bir para yoktur. Açmış olduğu katılım hesapları da tamamen birikim amacıyla açılmış hesaplardır. Dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporunda, ana hesaptan açılan her katılım hesabı bilirkişi tarafından yeni bir hesap olarak gösterilmiştir. Anca böyle bir durum söz konusu değildir, müvekkilin 2 tane hesabı mevcut olup, görülen hesaplar bankadan kaynaklanmıştır, bu yönüyle bilirkişi raporu eksiktir, yeniden bilirkişi raporu talebinde bulunmaktayız. Müvekkil, 23/09/2013 tarihinde bankada çalışmaya başlamış olup, o dönem Yüksek lisans da yaptığı için masrafları çok olduğundan hesapta bakiyesi azdır, ancak daha sonradan giderleri azaldığından bakiyesi daha yüksek olmaktaydı. Müvekkilin hesabında bulunan USD ise müvekkilin abisinin turizm ile uğraşmasından dolayı kendisine vermiş olduğu bir miktar paradan kaynaklanmaktadır. Müvekkil harcamamak için hesaba koymuştur. BES'i her banka çalışanı yaptırmak zorundadır. Müvekkilin hesabına dışarıdan yatırılan para yoktur. Müvekkile harçlık adı altında yatan ya da müvekkilin yatırdığı paralar pek tabii de müvekkilin kardeşiyle olan münasebetidir. Raporda neden dikkat çekici olduğu değerlendirilmiştir, anlayabilmiş değiliz. 


 Talimat doğrultusunda hesap artışı yapıldığına dair bir tespit bulunmadığı ve bankaya Devlet tarafından el konulmasından sonra da bankada para bulundurulduğu ve rutin bankacılık işlemlerinin devam ettiği görüldüğünden, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda hesapta artış bulunmadığı ve hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemleri olarak kabulünün gerektiği kanaatine varılmalıyken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmelidir. MÜVEKKİL HAKKINDA FETÖ/PDY İLE İLTİSAK YAHUT İRTİBATINI GÖSTEREN YA DA ÖRGÜTE YARDIM ETTİĞİNİ GÖSTEREN BAŞKACA DELİL, VAKIA VE OLGU TESPİTİ İLE BİLGİ VE BELGENİN DE BULUNMADIĞI GÖRÜLMEKTEDİR.


3- Müvekkilin Bank Asya'da çalışması nedeni ile Bank Asya'da hesabı vardır. Müvekkil bilerek ya da bilmeyerek suç işlememiştir ve suç işleme kastıyla da hiçbir davranış içerisine girmemiştir. Fetö terör örgütüne bilerek isteyerek yardım etme suçuna gerekçe yapılan Bankaya para yatırma nedeni asla suç işleme kastı değildir ve olamaz. Suçlamaya dayanak olarak gösterilen Bank Asya isimli katılım bankası 1996 yılında kurulmuş ve 23.07.2016 tarihinde faaliyet izni sona erdirilene kadar faaliyetine devam etmiştir. MÜVEKKİLE VERİLEN CEZANIN GEREKÇESİ OLARAK GÖSTERİLEN BANK ASYA'YA PARA YATIRMA OLGUSU, YASAL OLARAK FAALİYETİNE DEVAM EDEN BİR BANKAYA PARA YATIRMAK OLDUĞU İÇİN AÇIKÇA BU DURUM KANUNSUZ SUÇ VE CEZA OLMAZ HÜKMÜNE AYKIRI OLDUĞU İÇİN VERİLEN CEZA DA AÇIKÇA HUKUKA AYKIRIDIR.


4- Bankacılık Kanununda yer alan düzenlemelere göre, ülkemizde mevduat ve fon kabulü kanunla belirlenmiş sınırlar içerisinde yetkili kurulların izin ve gözetiminde sınırlı sayıda kuruluş tarafından yürütülen imtiyazlı bir faaliyettir. Yetkisiz kişi ve kuruluşların bu faaliyeti yapması kanuna aykırı olup faaliyet izni arasında mevduat ve fon kabulü bulunan bir bankanın bu faaliyetinin sınırlandırılması ya da durdurulması da bu kanuna göre BDDK'ya aittir. Mevduat ve fon kabulü BDDK tarafından engellenmedikçe bir bankanın bu faaliyetini sürdürmesi gayet doğal olup yapılan bu işlemler açıkça yasaya uygun bir faaliyettir. 24 Ekim 1996 tarihinde yasalara uygun olarak kurulan ve faaliyetine başlayan Asya Katılım Bankası A.Ş. bu tarihten faaliyet izni kaldırıldığı tarih olan 22.7.2016 tarihine kadar yaklaşık 20 sene kesintisiz bir şekilde fon kabulü faaliyetini yasal olarak yürütmüştür. Bu iki tarih arasında banka ve müşterilerinin şubelerde fiziken ya da bankamatikleri ve internet bankası aracılığıyla yaptığı bütün fon kabulü ve çekilmesi işlemleri; gerek parayı yatıran, adına hesap açılan ve gerekse banka tarafında bu işlemi yapan memur ve onaylayan amirler açısından tamamen yasaldır. Bu iki tarih arasında yetkili olan BDDK’nın (Öncesinde Hazine Müsteşarlığı Murakıplar Dairesi'nin) Asya Katılım Bankası AŞ.’ye para yatırılmasını, hesap açılmasını yasaklayan, kısıtlayan bir kararı ya da duyurusu bulunmamaktadır. Müvekkilin bankaya bu koşullar altında gidip hesap açtırması ve para yatırması tamamen yasalara uygun bir davranış olup 20 yıldır fon kabul ettiği kamuoyunca bilinen bir kurumda yaptığım bu işlemden dolayı suçlu bulunmam açıkça hukuka aykırıdır. 


5- Asya Katılım Bankası A.Ş., faaliyet izni kaldırılana kadar, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının tebliğleri kapsamında mevduat kabul etmiştir. Bu çerçevede, mevzuatımız uyarınca faaliyet izni devam eden bir bankaya ve yine mevzuatın izin verdiği türden bir para yatırılması, hiçbir şekilde suç ya da hukuka aykırılık kabul edilemeyecektir. Zira, ceza hukukunun en temel ilkesi, kanunsuz suç ve ceza olmayacağına işaret etmekle; faaliyet izni kaldırılmamış veya fon kabulü yetkisi sınırlandırılmamış bir bankaya, mevzuatın izin verdiği şekilde mevduat/fon yatırılması, bu bankanın faaliyet izni sonradan kaldırılsa dahi hem işlem anında hem sonrasında asla suç unsuru içeren bir fiil olarak kabul edilemez. MÜVEKKİL kimsenin yönlendirmesi olmadan faizsiz banka olması nedeniyle hem çalışanı olması hem de birikim yapma amacıyla Bank Asya’da hesap açtırmıştır ve para yatırmıştır. Bunu yaparken suç işleme kastıyla hareket etmemiştir. Yaptığı bu işlemle silahlı örgüte destek olması amacı içerisinde asla olmamıştır. Dosya içerisinde müvekkilin atılı suçtan cezalandırılmasını gerektirir her türlü şüpheden uzak somut deliller bulunmamaktadır. Şüpheden sanık yararlanır ilkesinin müvekkil lehine uygulanması gereklidir. 


6- Müvekkil sanığın terör örgütü ile organik bağ içerisinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylem ve faaliyetlerinin olduğuna veya örgütün çağrısı üzerine para yatırdığına dair cezalandırılmasına yeter derecede her türlü kuşkudan uzak, somut, kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığı, şüpheden sanık yararlanır evrensel ceza hukuku ilkesi de gözetilerek sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.Bank Asya’da gerçekleşen hesap hareketlerinin suç unsuru sayılması mümkün değildir. Bu durumun hukuken haklı ve geçerli bir tarafı bulunmamaktadır. Müvekkil, devletin kuruluşuna ve faaliyette bulunmasına izin verdiği BANKASYA isimli bankaya hesap açarken ve para yatırırken, bir terör örgütüyle iltisaklı bir bankaya para yatırdığını düşünerek hareket etmemiştir; devletin açılışına ve faaliyette bulunmasına izin verdiği yasal bir bankaya para yatırdığını düşünmüştür. 
Para yatırma, para çekme, kredi kullanma gibi bankacılık eylemleri meşrudur, müvekkilin üzerine atılı suçun kanıtı olarak da kabul edilemez. Söz konusu Banka ile ilgili olarak her hangi bir bankacılık işlemi yapılması eyleminin, “örgütü yardım” suçu olarak kabulü de öngörülebilirlik ve suç ve cezada kanunilik ilkelerine aykırılık teşkil edecektir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin İmret-Türkiye davasında 10 Temmuz 2018 tarihinde vermiş olduğu karar tam olarak bu konuya ilişkindir. AİHM tarafından, TCK’nın 220/7. maddesinin lafzının ve uygulanış biçiminin çok geniş olduğu tespiti yapılmıştır. Buna dayalı olarak uygulamaların öngörülebilir olmadığına ve kanunilik ilkesinin ihlal edildiğine hükmedilerek Türkiye tazminat ödemeye mahkum edilmiştir. Silahlı Terör Örgütüne Yardım" suçunun maddi ve manevi unsurları oluşmamıştır. Müvekkilin tek eylemi, herkes tarafından yapıldığı için meşru ve yasal hakkı olduğunu düşündüğü, Devletin denetim ve gözetiminde faaliyet gösteren bankada bankacılık işlemi yapmaktır. Bu eylemin de meşru bir eylem olması nedeni “suç ve cezada kanunilik ilkesi” gereğince suç oluşturmayacağı nazara alınarak müvekkilin isnad edilen suçlardan beraatine karar verilmesi müvekkil adına saygı ile arz ve talep olunur. İzah ettiğimiz hususlar dikkate alınarak, öncelikle Bank Asya isimli bankanın faaliyetine ne zaman son verildiğinin ve müvekkilin hesap açtığı ya da para yatırdığı tarih itibariyle BDDK tarafından bir yasaklama uygulanıp uygulanmadığının BDDK’dan SORULMASINA, yeninden bilirkişi incelemesi yapılmasına, Gelen cevap ve yapılan yargılama sonucunda suç işleme kastıyla hareket etmemiş olması ve yasal olarak faaliyetine devam eden bir banka olması hususları dikkate alınarak isnat edilen terör örgütüne yardım suçlamasından dolayı BERAATİNE karar verilmesini talep ediyoruz.


HUKUKİ DELİLLER : Yasal her türlü delil


HUKUKİ NEDENLER : TCK,CMK ve ilgili mevzuat


SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda ve Yerel Mahkeme dosyasında arz ve izah ettiğimiz ve re’sen dikkate alınacak gerekçelerle; Antalya 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/....E, 2021/.....K, 17/02/2021 tarihli kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak müvekkilimin BERAATİNE karar verilmesini; saygılarımızla arz ve talep ederiz.22/03/2021

SANIK MÜDAFİİ

Av. Gizem Gül Uzun

 

İstinaf Ağır Ceza Dilekçe Örneği, Avukat Gizem Gül Uzun tarafından hazırlanmıştır.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN