ZİLYETLİĞİN TÜRLERİ

ZİLYETLİĞİN TÜRLERİ

ZİLYETLİĞİN TÜRLERİ


zilyetliğin türleriZİLYETLİĞİN TÜRLERİ

ZİLYETLİĞİN TÜRLERİ NELERDİR?

1. Zilyedin Eşya Üzerinde Bir Hakkı Olup Olmamasına Göre Zilyetlik

Zilyet eşya üzerinde herhangi bir hakka sahip ise buna haklı zilyetlik , kendisine de haklı zilyet denir. Herhangi bir hak olabilir. (mülkiyet , kira , ödünç , taşınırlarda rehin ).

Eğer zilyetlik hiçbir hakka dayanmıyorsa buna da haksız zilyetlik denir. Örneğin hırsızın zilyetliği buna örnektir. Haksız zilyet eğer bilmiyorsa zilyetliğinin haksız olduğunu iyi niyetli , biliyorsa ona da kötü niyetli haksız zilyet diyeceksiniz.Örneğin tam ehliyetsiz S saatini A'ya satıp teslim etmiş . Satış işlemi geçersizdir(batıl).Saati teslim edebilse bile A zilyet olmuştur ama mülkiyet A'ya geçmez. O zaman malik hala S'dir. İşlem batıl bile olsa zilyetlik kazanılmış olur.A zilyet oldu çünkü mal teslim edildi. Zilyet oldu ancak hak sahibi olamadı. Bu nedenle A haksız zilyettir. Eğer A, S'nin tam ehliyetsiz olduğunu bilmiyorsa iyi niyetli haksız zilyet eğer biliyorsa kötü niyetli haksız zilyet olur. İyi niyetli ve kötü niyetli oluşunun iki açıdan önemi vardır. Önemini konular içinde göreceğiz. Şimdi sadece isimlerini söylüyoruz.

a) Mali iade etme borcu açısından (borcun kapsamı açısından ) önemi. Mesela iyi niyetliyse malın iade borcunun kapsamı değişiyor. Örneğin iyi niyetliyse malın başına gelen zararlardan kural sorumlu değil. Ancak kötü niyetli olsa malın başına gelen zararlardan kusursuz olsa bile sorumludur.

b) Zamanaşımıyla mülkiyeti kazanma bakımından önemlidir. Eğer A iyi niyetliyse taşınırlarda bu malı 5 yıl davasız aralıksız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurursa 5 yıl sonra iyi niyetli A bu malın mülkiyetini zamanaşımı ile kazanabiliyor. Halbuki kötü niyetliyse zamanaşımı ile mülkiyeti kzanamaz. Hakkı kazanana kadar iyi niyetin devam etmesi gerekir.

5 yıl boyunca iyi niyetli bile olsa A mala haksız zilyettir. 5 yıl doldu , A bu süreyi iyi niyetli bir şekilde tamamladı. 5 yıl sonra ise A artık malik olur ve haklı zilyet haline gelir. Demek ki daha önce haksız olsan zilyet haklı hale gelebiliyor. Bunun tersi de olabilir. Haklı zilyet haksız zilyet haline gelebilir. Mesela A saatini Ö'ye ödünç olarak vermiş. Ö şu anda haklıdır. Çünkü A ona kendi isteğiyle ödünç vermiş. Dolayısıyla Ö haklı , dolaysız zilyettir. A da zilyet. A hakimiyetini dolaylı olarak sürdürüyor. Fakat Ö A'nın hakimiyetini reddedip mülkiyet iddia etse haklıyken haksız zilyet haline gelmiş olur. Çünkü mülkiyeti ona vermedik ki biz , kendisi böyle bir iddiada bulunuyor. A Ö'nün mülkiyet iddia etmesiyle zilyetliğini kaybeder ancak A hala malın malikidir. Ö haksız kötü niyetli zilyet haline gelmil olur. Zamanaşımıyla malı kazanamaz. Çünkü kötü niyetli.

Yine mesela ben evimi iki yıllığına arkadaşınıza kiraya versem , iki yıl sonra evi tekrar bana verecek. İki yıl boyunca kiracı haklı zilyettir. Süre bitince malı bana iade etmek zorunda. İade etmeyip elinde tutmaya devam ederse haklıyken haksız zilyet haline gelmiş olur.

2. Kişinin Hangi Sıfatla Zilyet Olduğuna Göre Zilyetlik

a) Mülkiyet iddiasıyla zilyetlik (malik sıfatıyla zilyet)

Gerçekten malik olmak gerekmez. Mülkiyet iddia etmek zilyet olmak için yeterlidir.

b) Başka sıfatıyla zilyet

Mülkiyet değil de başka bir hak iddiasıyla zilyet olana denir. Örneğin zilyet diyor ki ödünç aldım , rehin aldım ve kiracıyım. Yani mülkiyet dışında başka bir hak olması lazım.

İster malik sıfatıyla zilyet ister başka sıfatıyla zilyet olmak için gerçekten iddia ettiğiniz hakkın sahibi olmanız gerekmez. Haklı da olabilirsiniz haksız da. Örneğin hırsız malınızı çaldı. Hırsıza soruyorsunuz neden bu malı hakimiyetinde tutuyorsun diye o da ben malikim diyor.Yani mülkiyet iddia ediyor. O zaman hırsıza malik sıfatıyla zilyet diyeceğiz. Hırsız haksız , kötüniyetli , malik sıfatıyla zilyet. O zaman malik sıfatıyla zilyet olabilmek için gerçekten malın maliki olmak gerekmez iddia etmek yeter.

Mülkiyet değil de başka bir hak iddia etse o zaman da ona başka sıfatıyla zilyet diyeceğiz( rehin , kira, ödünç). Haklı da olabilir haksız da, fark etmez. Bunun farkı zamanaşımıyla mülkiyeti kazanma bakımından ortaya çıkar. Zamanaşımıyla mülkiyet kazanmak istiyorsanız şartlarımız var. Mesela menkullerde şart 5 yıl iyi niyetle , davasız ve aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet olmak gerekiyor. Başka sıfatıyla zilyet olan kişi iyi niyetli olsa 100 yıl geçse yine de mülkiyeti kazanamaz.

Örneğin A'nın saatini hırsız çalmış. Hırsız bu saati K'ya ödünç olarak bırakmış. K da iyi niyetli , malın çalındığını bilmiyor. İyi niyetli K 5 yıl sonra zamanaşımıyla mülkiyeti kazanabilir mi ? İyi niyetli olmanın yanında malik sıfatıyla zilyet olmak da gerekir. Yani mülkiyet iddiasıyla zilyet olmak lazım. 100 yıl da geçse K mülkiyeti kazanamaz. Çünkü öyle bir idddiası yok , adam ödünç almış.

Hırsız çaldığı saati K'ya satsaydı şu anda K malik olamaz. Çünkü rıza dışı çıkmış mal. K malik değil ama malik sıfatıyla zilyet. Mülkiyet iddia gerekiyor. Gerçekten malik değil ama mülkiyet iddia ettiği için malik sıfatıyla zilyet. Bu iyi niyetliyse ve 5 yıl bu iyi niyeti devam ettirirse 5 yıl bitiminde mülkiyeti zamanaşımıyla kazanacaktır.

5 yıl boyunca iyi niyetli K 'ya ne diyeceğiz? Malik sıfatıyla ,haksız , iyi niyetli zilyet diyeceğiz.5 yıl bitince ne diyeceğiz? 5yıl sonunda K malik olur. Malik sıfatıyla , haklı zilyet olur.

Hırsız zamanaşımıyla mülkiyeti kazanabilir mi ? Zamanaşımıyla malik olmanın şartlarından biri iyi niyetli olmaktır.Hırsız ise kötü niyetlidir. Bu nedenle zamanaşımıyla malın mülkiyetini kazanamaz.

Başka sıfatla zilyet olanlar iyi niyetli olsalar dahi zamanaşımıyla mülkiyeti kazanamıyorlar. Örneğin A'nın saatini hırsız çaldı.Hırsız bu saati gitmiş iyi niyetli Ü'ye rehin olarak bırakmış.İyi niyetli Ü şu anda haksız , dolaysız , başka sıfatla zilyettir. İyi niyetle Ü mülkiyeti kazanabilir mi? Hayır kazanamaz , çünkü başka sıfatla zilyet. Peki rehin hakkını kazanabilir mi ? Mülkiyeti değil ama hangi hak iddiasıyla zilyetliğini sürdürüyorsa 5 yıl sonra iyi niyetli K rehin hakkını kazanabiliyor. İyi niyetli olacak , davasız ve aralıksız 5 yıl geçecek . Rehin hakkı sıfatıyla zilyet ancak rehin hakkını kazanabilir. Mülkiyeti kazanamaz.

A ineğini arkadaşı B'ye emanet olarak bırakmış. İneğim sende dursun bir hafta sonra alırım demiş. Bizim B ,mala şu anda haklı , dolaysız zilyet. A zilyetli B aracılığıyla sürdürüyor. O nedenle A dolaylı zilyet . B mülkiyeti iddia ederse A'nın zilyetliği sonra erer. B artık mülkiyet iddia ettiği için malik sıfatıyla zilyet haline gelmiş olur. Mülkiyet iddia ettiği anda B haksız , kötü niyetli , malik sıfatıyla zilyet olur. Kötü niyetli olduğu için zamanaşımı ile malı kazanamaz.

3. Yalın Zilyetlik - Dereceli Zilyetlik

Yalın Zilyetlik : Aynı eşya üzerinde tek bir zilyetlik durumu varsa buna yalın zilyetlik denir. Örneğin A'nın saati var A, saatini kimseye ödünç vermemiş , kiraya vermemiş , rehin vermemiş saat üzerinde başka bir zilyetlik yok , o zaman A'nın saat üzerinde yalın bir zilyetliği vardır. A , haklı malik sıfatıyla , yalın zilyettir.

Dereceli Zilyetlik : Aynı eşya üzerinde en az iki kişinin farklı sıfat ve yetkilerle zilyet olması durumudur.

Yasa koyucu diyor ki zilyet ,malı sınırlı bir ayni hak veya nispi bir hak kurmak amacıyla başkasına bırakırsa hem onu zilyet yapmış olur hem de kendini zilyet kalmaya devam eder.

A saatini Ö ye ödünç olarak verse dereceli zilyetlik meydana gelir. Saat üzerinde hem Ö nün hem de A nın zilyetliği olur. Dereceli zilyetlikte malik sıfatıyla zilyede asli zilyet başka sıfatla zilyede feri zilyet denir. Bu saat üzerinde A asli zilyet , Ö ise feri zilyettir.

Soru: A ve K nın ikisinin birlikte sahip oldukları bir ev var. Şu anda bu ev üzerinde yalın zilyetlik mi dereceli zilyetlik mi vardır?Yalın zilyetlik vardır. Çünkü farklı sıfatla bir zilyet yoktur. İkiside malik sıfatıyla zilyettir. A ve K ya asli zilyet diyemeyiz çünkü asli , feri ayrımı dereceli zilyetlikte yapılır.

Soru : A saatini Ö ye ödünç verdi , o zaman saat üzerine farklı sıfatlarla zilyetlikler doğdu. O zaman dereceli zilyetlik oldu. Hani zilyet olmak için fiili hakimiyet gerekiyordu deniliyorsa da zilyetliğin iki unsuru vardır.Fiili hakimiyet ve zileytlik iradesi . A ödünç vermiş mal A nın hakimiyetinde değil. Nasıl A da hala zilyet diyoruz diye sorulduğunda ise fiili hakimiyet şarttır fakat fiili hakimiyeti dolaylı ya da dolaysız da sürdürebiliriz. Şuanda A hakimiyeti dolaylı sürdürüyor. Fiili hakimiyetin illa dolaysız bir şekilde sürdürülmesi şart değildir. Şu anda bu saatin dolaysız zilyedi Ö dür. A hakimiyetini Ö aracılığıyla sürdürüyor.

Soru : Feri zilyet Ö malı kendisine veren A nın hakimiyetini tanımazsa ne olur? Malı ona veren A hakimiyetini kaybetmiş olur yani zilyetliği son bulur. Bu durumda saat üzerindeki dereceli zilyetlik sona erer. Yalın zilyetlik olur. Ö ye artık asli , feri diyemeyiz çünkü derece kayboldu. Ö ye malik sıfatıyla , kötü niyetli , haksız yalın zilyet diyeceğiz.

Ö, A' nın hakimiyetini reddetti. Ö saati gördüğü R ye rehin olarak verdi. Şuanda saat üzerinde dereceli zilyetlik kuruldu. Ö , asli zilyet R ise feri zilyettir.

Burada bilinmesi gereken malik sıfatıyla zilyet kavramı asli zilyet kavramına göre daha geniş bir kavramdır. Düşünün ki A nın saatini hırsız çaldı. Hırsız asli zilyet değildir. Çünkü ortada derece yoktur. Hırsız şuanda malik sıfatıyla zilyettir. Hırsız çaldığı saati arkadaşı Ö ye ödünç olarak bırakmış. Şuandan itibaren saat üzerinde dereceli zilyetlik kuruldu. Hırsız asli , Ö ise feri zilyettir.

4. Kendisi için Zilyet - Başkası için Zilyet

Bir malı zilyetliğinde bulunduran kişi mal üzerinde ne mülkiyet ne de başka bir hak iddia etmeksizin malı zilyetliğinde tutabilir mi ? Tutabilir. Diyelim ki malı emanet olarak birine versek emanet alan malı saklamak için tutuyor. Herhangi bir sınırlı ayni hak , kira , ödünç, rehin gibi bir hak söz konusu değildir. O zaman emanet alan da zilyet ama mal üzerinde herhangi bir hakkı olmadığı için ona asli zilyet diyemeyiz ona başkası için zilyet diyeceğiz.

Başkası için Zilyet : Mal üzerinde herhangi bir hak iddia etmeksizin mal üzerinde hakimiyet icra edenlere denir. Bunlar ne asli ne de feri zilyettir. Emanet alan , komisyoncu , temsilci , çoban başkası için zilyettir.

Kendisi için zilyet olanlar zilyetlikten doğan davaları kendi adlarına açarlar , zilyetlikten doğan karinelerden kendi adlarına yararlanırlar , halbuki başkası için zilyet ise zilyetlikten doğan davaları kendi adına açamıyor (malı ona veren kişi adına açıyor ) Zilyetliği koruyan hükümler vardır. Mesela savunma hakkı , zilyetlik davaları , hak karinelerinden yararlanma gibi. Başkası için zilyet bu hakları kendi adına değil ( malı ona veren kişiler adına kullanır).

Bir kişi ister kendisi adına zilyet ister ister başkası için zilyet olsun malı ona veren kişi dolaylı zilyet olur .

5. Dolaylı Zilyet - Dolaysız Zilyet

Dolaysız zilyet demek doğrudan , vasıtasız demektir. Dolaylı zilyet ise vasıtalı zilyettir.

Dolaysız zilyet : Mal fiilen kimin hakimiyet alanında bulunuyorsa o bu mala doğrudan , dolaysız zilyettir. Dolaysız zilyetlik yalın zilyetlikte de olabilir dereceli zilyetlikte de olabilir.

Dolaylı zilyet : Mal üzerindeki hakimiyet başka biri aracılığıyla devam ettiren kişidir.Dolaylı zilyedin zilyetliği , dolaysız zilyedin bu zilyetliği tanımasıyle var olur. Eğer dolaysız zilyet , dolaylı zilyedin hakimiyetini tanımaz , reddederse o zaman dolaylı zilyedin zilyetliği son bulur.

Başkası için zilyetler de dolaysız zilyetlerdir.

6. Tek Başına Zilyet - Birlikte Zilyet

Tek başına zilyet dolaylıda olabilir dolaysızda olabilir. Mesela ben evimi birine kiraya verdim. Burada ben tek başına dolaylı , asli zilyedim.Kiracı ise tek başına , feri , dolaysız zilyettir.

Birlikte Zilyet : Bir malı birden çok kişi fiilen kullanıyorsa , fiilen hakimiyetinde tutuyorsa bunlara birlikte zilyet diyeceğiz.Mesela A evini üç üniversite öğrencisine kiraya vermiş. Kiracılar bu evi birlikte kullanıyorlar. O zaman bu üç öğrenci feri , dolaysız , birlikte zilyetlerdir. A ise tek başına , asli , dolaylı zilyettir.

Bir mala birlikte zilyet olanlara bakacağız ; o malı birbirinden bağımsız olarak kullanabiliyorlarsa bunların birlikteliğine müşterek birliktelik diyeceğiz.

Düşünün ki iki ortak bir ticarethanemiz var . Kasamız var. Kasa için iki anahtar yaptırılmış fakat hiçbir anahtar kasayı tek başına açamıyor. Kasayı açmak için iki anahtar birden gerekiyor. O zaman bunların zilyetliği artık müşterek değil, iştirak halinde zilyetlik olur. Birlikte zilyetliğin ikinci türüde budur. İştirak katılım demektir.

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DERS NOTLARI

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN