YARDIM NAFAKASI TALEBİ İÇİN DİLEKÇE ÖRNEĞİ

YARDIM NAFAKASI TALEBİ İÇİN DİLEKÇE ÖRNEĞİ

YARDIM NAFAKASI TALEBİ İÇİN DİLEKÇE ÖRNEĞİ


YARDIM NAFAKASI TALEBİ İÇİN DİLEKÇE ÖRNEĞİ

Aile Mahkemesi Hakimliğine Kayseri

Davacı :  
Vekili : Av. GİZEM GÜL UZUN
Davalı :  
Konu : Yardım nafakası istemidir.
Açıklamalar :  

YARDIM NAFAKASI TALEBİ İÇİN DİLEKÇE ÖRNEĞİ

Müvekkil..............................., ...................Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü Grafik Tasarı Programında öğrencidir. Meslek Yüksekokulunu 03.09.2018 tarihinde kazanmış olup, halen okumaya devam etmektedir. Müvekkil .............................., Isparta’da bir arkadaşıyla evde kalmakta olup, aylık 400 TL kira ödemektedir. Müvekkil .....................’in annesi aşçılık yapmakta olup, kızının tüm masraflarını karşılayacak ekonomik güçte değildir. Zira müvekkilin hiçbir yerden geliri bulunmamasının yanında sosyal güvencesi dahi yoktur. Müvekkil, zor durumda kalmamak adına geri ödemeli öğrenim kredisine başvurmuştur. 2019 yılı öğrenim kredisi 500 TL olup, müvekkilin tüm masraflarını karşılayabilecek bir meblağ değildir. Zira kira bedelinin, yemek masrafının, elektrik ve su faturalarının, bilet ücretinin ve okuduğu bölümün gerektirdiği diğer masrafların 500 TL karşılanabilmesi mümkün olmamakla birlikte hayatın olağan akışına aykırıdır.

-

Davalı ................................., .................Önleyici Hizmetler Şube Mdürülüğünde polis memurudur. Bilindiği üzere 2019 yılında gelen zamlar ile polis maaşları 5155 TL olmuştur. Davalı ...............................’in maddi durumu kızının masraflarını karşılayabilecek güçte olup, davalının başka çocuğu da olmamasından dolayı istenen meblağ davalı .....................’i maddi olarak zorlayabilecek bir meblağ değildir.

-

Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere 18 yaşını dolduran kişi, eğitim hayatına devam ediyorsa, anne ya da babasına karşı dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Müvekkil ...................................., ergin olmasına karşın eğitimine devam etmesinden mütevellit nafaka talebinde bulunmakta haklıdır. Müvekkilin annesi tek başına kızını okutabilecek ekonomik güce sahip değildir.

-

Günümüz ekonomik koşulları ve ülkedeki ekonomik yapı nazara alındığında Müvekkil ................’in eğitimini bir an önce tamamlaması kendi menfaatinedir. Bununla beraber müvekkilin çalışarak eğitim hayatını beraber götürmesi de kendisinden beklenemez. Zira bu durum eğitim hayatını zora sokacaktır. Okuduğu bölümde derslere devam zorunluluğu bulunmakta olup, derslere gitmediği takdirde okulu uzayacak, mağdur olacaktır.

-

Bu husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/3-1627 E.-2015/1020 K.sayılı ve 13.03.2015 tarihli ilamında da detaylı bir inceleme ve irdeleme konusu yapılmış olup, buna göre;

-

‘ ….. Nafaka alacaklılığı, çocuğun bireyselliğinin bir parçasıdır. Hukukumuzda, çocuk kendisini dünyaya getiren ana ve babasından bakım parası isteyebilir. Bu onun en doğal hakkıdır. Ana ve babanın bu nafaka yükümü sosyal yardım ve dayanışma düşüncesinden kaynaklanır; onların velayet hakkından bağımsızdır.(Rona, Serozan: Çocuk Hukuku, İstanbul 2005, s.112 vd.).

Öte yandan, aile bireylerinden birinin yoksulluğa düşmüş olması halinde, diğerlerinin onun yardımına koşmaları ahlak kurallarının gereğidir. Fakat bu gereklilik bir hukuk kuralı haline gelmediği sürece, aile bireylerini yoksulluk içinde bulunan hısımlarına yardım etmeye zorlamak imkanı yoktur. Diğer taraftan, yoksulluğa düşmüş olan bir hısıma yardım etmemek, ‘aile dayanışması fikrine’ aykırı düştüğü gibi, toplumun hak duygusunu da zedeler İşte, kanun koyucular bütün bu düşüncelerle bir kimseyi, yoksulluğa düşmüş olan hısımlarına yardım etmeye zorlarlar ki, buna nafaka yükümlülüğü denir.( Turgut Akın- türk/Derya Ateş Karaman: Türk Medeni Hukuku, Aile Hukuku, 2.Cilt, 14.Bası, İstanbul 2012, s.44 vd.)

Öte yandan, 1982 Anayasasının 17/1. maddesinde herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu belirtilmiş; 27/1 maddesinde ise, herkesin, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahip olduğu vurgulanmıştır. Bunun yanında Anayasanın 41. maddesinde devletin çocukların koruması için gerekli tedbirleri alacağı belirtilmiş; 42. maddesinde ise;

kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı düzenlenmiş; 58. maddesinde de; Devletin gençliği korumak için gerekli tedbirleri alacağı vurgulanmıştır.

Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin birnevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir.

Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir.

Bu nedenle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.

Kanun koyucu, bu kapsamda aile bireylerinin ekonomik olarak korunması amacıyla 4721 sayılı TMK’nun 328 ve 364/1. maddelerinde düzenleme yapmıştır.

Buna göre, TMK’nun 328. maddesi;

“Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.’’ hükmünü içermekte olup;

TMK’nun 364/1. maddesinde ise

“Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.’’ düzenlemesine yer verilmiştir.

Görüldüğü üzere, kanun koyucu TMK’nun 328/2. maddesinde getirdiği yeni hükümle, eğitime verdiği önemi vurgulamış ve öğrenimlerini başarıyla sürdürmekte olan çalışkan ergin öğrencileri desteklemiş olmaktadır.

743 sayılı Medeni Kanununun yürürlükte olduğu dönemde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu nun 13.03.1963 gün ve 2/99-21 sayılı içtihadındaki; ‘Babanın sosyal durumu bakımından çocuğun okutulmasının gerekmesi halinde iştirak nafakasının çocuğun erginleşmesinden sonra da (okumaya devam etmesi sebebiyle) ödenmesi, Medeni Kanunun hükümlerindendir. Zira, evlilik birliğinin boşanma ile ortadan kalkmış olması, ana ve babanın çocuğa karşı olan borçlarında bir değişiklik meydana getirmez. Diğer deyimle, ana ve babanın beraber yaşaması halinde nasıl her ikisi de beraberce çaba göstererek çocuğu sosyal durumlarına göre okutmakla ödevli idiyseler, boşanmadan sonra dahi bu ödevleri sona ermez’ ilkesi, kanun koyucu tarafından TMK. M.328/2. yasal hükmüyle yasal kural haline getirilmiştir.

Yoksulluğun hukuksal kavramı ise mevzuatımızda tanımlanmamıştır. Belirtmek gerekir ki, yoksulluk ekonomik ve sosyal koşullarla doğrudan ilgilidir. O nedenle, bunu ülkenin ekonomik ve sosyal koşulları altında belirlemek gerekir. Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama, maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına sahiptir.(Anayasa m.17/1). Şu halde,

bu temel hakkın tabii sonucu yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek yerinde olur. (07.10.1998 gün ve

e.:1998/2-656, K:1998/688; 05.05.2004 gün ve E:2004/3-251, K:2004/248; 28.02.2007 gün

Ve E.:2007/3-84, K.:2007/95; 16.05.2007 gün ve E.:2007/2-275, K.:275; 11.03.2009 gün ve

E.:2009/2-73, K.:2009/118; 10.11.2010 gün ve E.:2010/2-614, K.:2010/597 sayılı ilamları)

Bu durumda, davacı çocuğun davalı babanın yardımına ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır

Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca, baba yoksulluğa düşmüş çocuğuna yardım etmek zorundadır. Çocuğun okulunu bitirip, bir işe girmesi, çocuğun yararına olduğu gibi babanın da yararına bulunmaktadır.

-

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararı somut olaya uygulandığında görüleceği üzere,

Müvekkil ..........................’in yardım nafakası alması gerekir. Zira müvekkil davacı,

tabii ihtiyaçlarını karşılayabilecek maddi güçte değildir. Davalı ise müvekkilin ebeveyni

olmasından mütevellit, yardım etmekle mükellef kılınmıştır. Ayrıca davalı tüm bunların

yanında ülkemiz standartlarında iyi bir maaşa sahip olup, kızına göndereceği meblağ onun

yaşam kalitesini hiçbir şekilde etkilemeyecektir.

-

Hukuki Delil

  1. a) Taraflara ilişkin nüfus kayıt ve belgeleri
  2. b) Müvekkilimin ......................... Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü Grafik Tasarı Programı öğrenci olduğuna dair verilen belgenin bir sureti
  3. c) Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespitine yönelik kolluk araştırması
  4. d) Tanık beyanları
  5. e) Bilirkişi incelemesi

-

Hukuki Sebep : 4721 sayılı TMK., 6100 sayılı HMK. ve ilgili mevzuat
-    
Netice-i Talep : Yukarıda arz edilen nedenlerle haklı davanın kabulü ile davalı ..........................’ten aylık 600 liranın her ay yardım nafakası olarak tahsiline ve müvekkil..........................’e verilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim.
-    
Davacı   Vekili
  Av. GİZEM GÜL UZUN  

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN