Boşanma avukatı denildiği zaman akla aile hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkları çözen avukat gelmektedir. Aile hukuku, medeni hukuk içerisinde yer almaktadır. Hukuk büromuz Kayseri’de kazandığı tecrübe ile profesyonel bir şekilde hizmet vermektedir.
AİLE HUKUKU DENİLİNCE AKLA NE GELİR?
Aile hukuku denilince akla; evlenme, boşanma, nişanlanma, mal edinme, evlat edinme, miras edinme, velayet, vesayet, nafaka, kişisel ilişki gibi konular gelmektedir.
Aile içerisinde oluşabilecek HER TÜRLÜ sorun aile hukukunun kapsamına girmektedir.
AİLE HUKUKU ALANINDA NE GİBİ DAVALAR OLUR?
*Çekişmeli boşanma davası
*Anlaşmalı boşanma davası
*Anlaşmalı boşanma protokolünün hazırlanması
*Eşya tespiti(Değişik iş başvurusu)
*Ziynet alacağı davaları
*Velayet davaları
*Nafaka alacaklarının dava ve icra takiplerinin yapılması
*Soy bağının tespitine ilişkin davalar
*Evlilik dışı doğan çocuğun tanınması
*Çocuk malları
*Hısımlık
*Nişanın bozulmasından doğan maddi ve manevi zararların tazmini
*Evlilik öncesi eşler arasında yapılacak mal rejimi sözleşmesinin imzalanması
*Maddi ve manevi tazminat talepleri
*Mal rejiminin tasfiyesi
*Çocuk malları davalarının takip edilmesi
*Yabancı ülkede yaşayan Türk vatandaşlarının bu ülke mahkemelerinden aldıkları boşanma kararlarının tanıma ve tenfizi
*Miras davaları
*Aile konutu şerhinin tapu kütüğüne işlenmesi
AİLE HUKUKUNUN KAPSAMI NEDİR?
Aile hukukunun temelini Türk Medeni Kanunu oluşturmaktadır.
Aile hukuku, evliliklerin hukukudur. Ancak sadece evlenme değil nişanlanma da bu kapsama girmektedir. Çünkü bu da aile içerisinde oluşabilecek sorunlardan biridir.
AİLE HUKUKU NEDEN BU KADAR ÖNEMLİDİR?
Aile toplumun temel yapıtaşıdır. Aile hukukunun temeli ve yapılanması büyük önem arz etmektedir.
Aile hukuku, insanların hayatlarına tesir etmektedir.
BOŞANMA SEBEPLERİ NELERDİR?
Boşanma sebepleri genel ve özel boşanma sebepleri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Genel boşanma sebebi, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır.
Özel boşanma sebebi ise zina, hayata kast, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış, suç
işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığıdır.
BOŞANMA DAVASINDA DELİLLERİN ÖNEMİ NEDİR?
Taraflar iddia ettiği hususları deliller ile ispatlamalıdır. Bu yüzden deliller oldukça önem arz etmektedir.
Boşanma sebebi ispatlanır ise hakim boşanmaya karar verir. Hakim, delilleri serbestçe takdir eder.
BOŞANMA DAVALARI NE KADAR SÜRER?
Çekişmeli boşanma davaları ortalama 2 yıl sürmektedir. Anlaşmalı boşanma davaları ise genellikle 2-3 ay sürmektedir.
ÖZEL OLARAK BELİRLENEN GİBİ KONULAR AİLE HUKUKUNUN KAPSAMA ALANI İÇİNE GİRMEKTEDİR?
Uluslararası sözleşmelerde ve iç hukukta özel olarak belirlenen, aile içi şiddet, taşıyıcı annelik, çocuk kaçırma ve çocuk istismarı, yapay döllenme gibi konular da aile hukukunun kapsama alanı içine girmektedir.
EVLİLİK İÇİNDE DOĞAN ÇOCUK İLE EVLİLİK DIŞI DOĞAN ÇOCUK EŞİT HAKLARA SAHİP MİDİR?
Evlilik içinde doğan çocuk ile evlilik dışında doğan çocuk eşit haklara sahiptir. Bu tür davalara Aile Mahkemesi bakar. Aile Mahkemesinin olmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
VELAYET DAVASI NEDİR?
Velayet hakkı nedir?
Reşit olmayan çocuk üzerinde anne ve babanın hakkına velayet hakkı denir.
Velayet hakkı, reşit olmayanlar için söz konusudur. Velayet hakkı yalnızca ana ya da babaya aittir.
Ana ya da baba dışındaki kimselerin velayet hakkı bulunmamaktadır. Anneannenin, dedenin, babaannenin dahi velayet hakkı yoktur.
Velayet davası hangi mahkemede açılır?
Velayet davası, Aile Mahkemesinde açılır.
Velayet davası nasıl bir dava türüdür?
Velayet hakkı kendisinde olmayan eşin diğer eşe karşı açtığı dava türüdür.
Velayet hangi görevleri kapsar?
Velayet, çocuğun bakımı, eğitimi, öğretimi ve korunması ile ilgili temsil görevlerini kapsar.
Velayet yalnızca çocukların kişiliklerine ilişkin değerlerin korunması değildir. Aynı zamanda çocukların mallarının da korunmasıdır.
Velayet hakkı kapsamında hangi yükümlülükler bulunur?
Çocuklara bakmak, çocukları gözetmek, çocukların yetiştirilmesini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir.
Çocuğa iyi bir eğitim vermek, çocuğu düzgün yetiştirmek, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak velayet hakkının gereğidir.
Velayete ilişkin hükümler kural olarak kamu düzenine ilişkindir.
Boşanma davasında kusurlu bulunan eşe velayet verilebilir mi?
Çocuğun üstün menfaati gerektiriyorsa boşanma davasında kusurlu bulunan eşe de velayet verilebilir.
BOŞANMA DAVASI SONRASI BEKLEME SÜRESİ(İDDET MÜDDETİ)
İddet müddeti kadınlar için söz konusu olur. Boşanma davası gerçekleştikten sonra kadının başka birisiyle evlenmek için beklemesi gereken bir süre bulunmaktadır. Kadının iddet müddetinin bulunmasının sebebi hamileliğin bulunması ihtimalidir. Amaç ise soybağı karışıklıklarının önlenmesidir.
İddet süresine uymama kesin OLMAYAN evlenme engellerinden bir tanesidir. Kadının önceki evliliğinden hamile olup olmadığı kesin olarak anlaşılmalıdır. Aksi takdirde soybağı karışıklıkları meydana gelecektir.
Peki iddet müddeti ne kadardır?
Kadın evlilik bittikten sonra 300 gün geçmeden yeniden evlenemez.
Çocuğun ölü doğması ve düşük dahi doğum kabul edilir.
İddet müddeti yalnızca kadına verilen bir kısıtlama mıdır?
İddet müddeti yalnızca kadına getirilen bir kısıtlamadır. Çünkü doğurgan olan kadındır. Soybağı karışıklığı olmasının engellenmesi amaçlanmıştır.
Erkekler boşandığı zaman istedikleri zaman evlenebilmektedirler.
İddet müddetinin kaldırılabilmesinin herhangi bir yolu var mıdır?
Yukarıda da bahsettiğimiz üzere iddet müddetinin getirilmesi amaç soybağı karışıklığının önlenmesidir. Soybağı karışıklığı meydana gelmeyeceği net olarak anlaşılırsa iddet müddeti kaldırılır.
Kadın boşandığı eşi ile yeniden evlenmeye karar verirse iddet müddeti kaldırılır.
Kadın başka biri ile evlenmeye karar vermiş ise hamile olmadığı kesin olarak anlaşılır ise iddet müddeti kaldırılır.
Hamile olan kadının doğum yapması halinde de bu süre kaldırılacaktır.
İddet süresi dolmadan evlenmek mümkün müdür?
Her ne kadar iddet süresi dolmadan ya da iddet müddeti mahkeme kararı ile kaldırılmadan evlenmek mümkün olmasa da kadının bekleme süresi uymadan yeniden evlenmesi, evliliğin mutlak ya da nisbi butlanını gerektirecek bir hal değildir.
Böyle bir durumda evlilik geçerli bir evlilik kabul edilir. Yok hükmünde sayılmaz.
BOŞANAN KADININ HAKLARI NELERDİR?
1.AYRI YAŞAMA HAKKI
Boşanma davası sürecinde taraflar genellikle birbirlerini düşman gibi görmektedirler. Bu yüzden boşanma davasının açılması halinde taraflar ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Zira bu süreçte kadının can güvenliği tehlike altında ise ya da kadın şiddet mağduru ise bu kadın için en sağlıklı karar olacaktır.
2.NAFAKA TALEP ETME HAKKI
Boşanma davası denilince ilk akla gelen kadının nafaka hakkıdır.
Boşanma davasında dava devam ederken verilen nafakaya tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden sonraki nafakaya yoksulluk nafakası denir. Tedbir nafakası boşanma davasının açıldığı tarihten, boşanma davasının kesinleştiği tarihe kadar devam eder. Tedbir nafakasına hem kadın için hem çocuk için hükmedilir. Kadın boşanma sonrasında yoksulluğa düşecek ise yoksulluk nafakasına hak kazanır.
Ancak boşanma davasında kadın erkekten daha ağır kusurluysa yoksulluk nafakası talebi reddedilir. Daha az veya eşit kusurlu olması gerekmektedir. Mesela kadın eşini aldattı diyelim ve eşinin hiçbir kabahati yok. Böyle bir durumda kadın yoksulluk nafakasına hak kazanamaz.
İştirak nafakası ise çocuk için verilen nafakadır. Müşterek çocuğun velayeti kadına verilmiş ise erkek tarafından kadına çocuk için ödenen nafakanın adıdır.
Boşanma davasında nafaka taraflar sosyoekonomik durumuna ve gelirine göre belirlenir.
3-ORTAK KONUTUN ÖZGÜLENMESİNİ TALEP HAKKI
Boşanan ya da boşanmak üzere olan kadın genellikle evi terk edip, babasının evine gidiyor. Oysaki kadın evi terk etmeden çocukları ile birlikte ortak konutta kalmaya devam edebilir ve eski eşi için uzaklaştırma talep edebilir.
Şayet eşlerden biri kötü niyetli olarak sırf mal kaçırmak amacıyla evi başkasına devrediyor ise diğer eş aile konutu şerhi konulmasını isteme hakkına sahiptir.
Kadın eşin ve çocukların boşanma nedeniyle düzenlerinin değişeceği, konutta kalmaya ihtiyacı olduğu tespiti sonrasında hakim, müşterek konutun dava devamı süresince kadın eşe tahsis edilmesi yönünde karar verebilecektir.
4-ÜCRETSİZ AVUKAT TALEP EDEBİLME HAKKI
Kadın ekonomik olarak zor durumda ise bulunduğu ilin Barosuna müracaat ederek Adli Yardımdan kendisine avukat görevlendirilmesi talebinde bulunabilir.
5-ÇOCUĞUN TESLİM EDİLMESİNİ TALEP HAKKI
Çocuk hayatının her döneminde anne sevgisine muhtaç kabul edilir lakin özellikle yedi yaşına kadar çocuğun anne yanında kalması çocuğun üstün menfaatinedir. Ancak boşanmaya dair hususlardaki kinini çocuklara yansıtan bazı babalar çocuğu anneden alıkoymaya çalışmaktadırlar. Özellikle bebeklik döneminde çocuk emziriliyor ise mutlaka annenin yanında kalmalıdır. Böyle bir durumda kadın çocuğun kendisine teslim edilmesini talep edebilir.
6-ÇOCUK İLE KİŞİSEL İLİŞKİ KURMA HAKKI
Çocuğun velayeti tedbiren veya sürekli olarak anneye verilmiş ise anne çocuğun babayla görüşmesini sağlamakla yükümlüdür. Velayet hakkı kendisinde olmayan eş, çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir.
Velayet hakkı kendisinde olmayan taraf, çocuğuyla vakit geçirmek hakkına sahiptir.
Burada ne annenin ne de babanın çocuğu diğer taraftan mahrum bırakma hakkı yoktur. Zira her ne kadar ortak velayet söz konusu olmasa da çocuk velayet hakkı kendisinde olmayan tarafla da bağını devam ettirmelidir.
7-KADININ MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEP HAKKI
Boşanma davasında tazminat maddi tazminat ve manevi tazminat olmak üzere iki tanedir. Boşanma davasında daha az kusurlu olan taraf tazminat talep edebilmektedir. Boşanmada kusurlu olan da tazminat alabilir ancak kusurlu olanın tazminat alabilmesi için diğer eşten daha az kusurlu olmalıdır. Boşanma davasında manevi tazminat talep eden tarafın kişilik haklarının ihlal edilmiş olması gerekmektedir. Evlilikte diğer eş tarafından sürekli aşağılanan, hor görülen, hakarete uğrayan, şiddet gören eş manevi tazminat talep edebilecektir. Zira manevi tazminat alabilmenin başlıca şartı kişilik hakkının saldırıya uğramış olmasıdır.
Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadın daha az kusurlu veya kusursuz ise maddi tazminat alabilecektir.
Kadının kişilik haklarına bir saldırı olmuş ise kadın manevi tazminat da alabilecektir. Örneğin kadın evliliği boyunca aşağılanmışsa, hor görülmüşse manevi tazminat alabilir.
Pekala kadın aldatılmış ise manevi tazminat alabilir.
Ancak bu tazminatın bedeli, karşı tarafın ödeyeceği miktarlarda olmalıdır. Manevi tazminat kadınları daha çok ilgilendirmektedir. Çünkü evliliğin bitmesi sonucunda kadının uğrayacağı elem üzüntü ve toplumsal baskı, manevi tazminatın talebi için yeterli sebeplerdir.
8-ZİYNET EŞYASI ALACAĞI HAKKI
Düğün sırasında hangi eşe takılırsa takılsın tüm kadınlar KADINA aittir.
Boşanan kadın tüm bunlara rağmen muhtaçlık yaşayabilir. Böyle bir durumda ne olur?
Böyle bir durumda devlet desteği gündeme gelir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kadınlara destek vermektedir.
Önemli olan kadının muhtaçlık durumunu kanıtlamasıdır. Boşanmış olmak tek başına mali destek almak için YETERLİ DEĞİLDİR.
Devlet bu yardımlarını Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ile yapar.
Kadın, bağlı bulunduğu belediyeye başvurarak gerekli şartları taşıdığı takdirde her ay belediyeden yardım alır.
Kadınlar dul maaşı alabilirler. Eşleri vefat ettiği takdirde SGK tarafından kendilerine ölüm aylığı bağlanır.
Kadınlar bu noktada yardımda bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarına başvuru yapmalıdır.
Boşanan kadınlar anne ve babalarının sosyal güvenlik haklarından yararlanarak kendilerine aylık bağlatabilirler. Bu noktada kadının yoksulluk nafakası alması, kadının yetim aylığı almasına engel olmaz.
ZİYNET EŞYASI DAVASINDA İSPAT YÜKÜ
1-Hangi eşyalar ziynet eşyası sayılır?
Bir eşyanın ziynet eşyası sayılabilmesi için altın, gümüş gibi değerli madenlerden yapılmış olması gerekir. Ayrıca bahsi geçen eşyaların süs eşyası olarak kullanılıyor olması gerekmektedir. Diğer koşul ise bu eşyaların nikah akdinden dolayı kişilere takılmış olmasıdır. Bu üç şart sağlandığı takdirde o eşya ziynet eşyası kabul edilir.
2-Ziynet eşyaları kime aittir?
Yargıtay bu konudaki kararını değiştirmiştir. Önceleri düğünde takılan bütün ziynet eşyaların kadına ait olduğu kabul edilirken Yargıtay bu konudaki fikrini değiştirmiş ve düğünde takılan takılardan erkeğin üzerine takılanlar erkeğin, kadının üzerine takılanlar kadının kabul edilir.
Bu durum düğün videosu ya da düğün fotoğrafları ile ispat edilebilir. Düğün videosu işe kimin üzerine ne takıldığı rahatlıkla anlaşılabilir. Ancak takının kime takıldığı ispatlanamıyorsa tarafların paylı mülkiyetinde varsayılır.
Sonuç olarak Yargıtay düğündeki takılar kim tarafından takılmış olursa olsun kadına takılmış sayılır fikrini değiştirerek düğünde hangi tarafın taktığı bir önemi olmaksızın kadının üzerine takılan takılar kadının, erkeğin üzerine takılan takılar erkeğin sayılır.
Önemli olan takıların kimin üzerine takıldığıdır. Mesela damat tarafından biri gelinin üzerinde bulunan kuşağa takı takmış ise o takı geline ait kabul edilir. Önemli olan takıyı kimin taktığı değil takının kimin üzerine takıldığıdır.
3-Kadın ziynet eşyalarının kendisinde olmadığını iddia ediyorsa ispat külfeti kime ait olur?
Kadın ziynet eşyalarının kendisinde olmadığını iddia ediyorsa bunu şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlamakla yükümlüdür. İddia eden iddiasını ispatla mükelleftir karinesi gereğince bu durumu iddia eden kadın olduğundan ispat etmek zorunda olan da kadın olur.
Kadın ziynet eşyalarının kendisinde olmadığını tanıkla da ispat edebilir. İspat yükü hayatın olağan akışında kadına düşer zira iddia eden de kadındır. Hayatın olağan akışında ziynet eşyalarının kadının himayesinde olduğu kabul edilir.
Yargıtay güncel kararları der ki; evi terk eden kadının ya da evden ayrılan kadının ziynet eşyalarını da yanında götürdüğü kabul edilir. Aksini kadın ispatlamak zorundadır.
4-Ziynet eşyaları ile ev ya da araba alınmış ise ne olur?
Kişiler evlendikten sonra ziynet eşyaları ile ev ya da araba almış olabilirler. Ziynet eşyaları ortak konutun ihtiyaçları için harcanmış olabilir. Ziynet eşyaları bir hastalık nedeniyle de harcanmış olabilir.
Böyle bir durumda ispat külfeti erkeğe aittir. Erkek, ziynet eşyalarını kadının iade almamak üzere verdiğini ispat etmek zorundadır.
Sonuç olarak erkek, kadının ziynet eşyalarını iade almamak üzere verdiğini ispat edemediği takdirde her ne kadar ziynet eşyaları ortak harcamalar için harcanmış olsa da geri verilmek zorunda olur. Erkek böyle bir durumda ziynet eşyalarını kadına iade etmelidir.
5-Ziynet eşyası davasında görevli mahkeme neresidir?
Ziynet eşyası davasında genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Aile Mahkemesidir.
Ancak Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
6-Ziynet eşyası davası açabilmek için tarafların boşanması zorunlu mudur?
Ziynet eşyası davası açabilmek için tarafların boşanma zorunluluğu yoktur. Ziynetler üzerinde eşler her zaman tasarruf hakkına sahiptir. Evlilik birliği devam ederken dahi dava açılabilir.
7-Düğünde takılan altınların ispatı nasıl olur?
Düğünde takılan altınların ispatında bilirkişi raporları, düğün videosu, tanıkların ifadeleri, makbuzlar, faturalar, yazılı belgeler kullanılabilir.
8-Ziynetlerin evlilikteki niteliği nasıldır?
Ziynetlerin evlilikte kadın tarafından kullanıldığı kabul edilir. Özellikle de bilezik koşulsuz kadına ait kabul edilir. Bileziğin kime ait olduğu tartışması dahi sözkonusu olamaz.
Ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilir. Ziynet eşyaları kadın tarafından saklanabilir. Kadın tarafından götürülebilir.
9-Ziynet eşyası davasının nasıl açılmasını önerirsiniz?
Yukarıda da bahsettiğimiz üzere ziynet eşyası davası, ayrı bir davaya konu olsa da boşanma davasıyla birlikte açılabilir. Ancak boşanma davası ile birlikte talep edilecekse TERDİTLİ(DERECELİ) olarak talep edilmelidir.
Aynen ödeme mümkün değilse fiili ödeme günündeki karşılığının ödenmesi gerekmektedir.
10-Ziynet eşyaları, mal paylaşımı davası ile birlikte talep edilebilir mi?
Ziynet eşyaları niteliği gereği kişisel mal kabul edildiği için mal paylaşımı davası ile birlikte talep edilemez
11-Ziynet davalarında ispat yükünün kanuni dayanağı nedir?
HMK md 190: İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
12-Ziynetler düğün, balayı, kına için harcanmış ise bu durumda ne olur?
Diyelim ki ziynetler düğün, balayı için vs harcanmış ise kadın ziynetleri rızası ile vermiş olsa dahi eğer erkek tarafından iade almamak üzere bağışlandığı ispat edilemezse erkek ziynetleri vermek zorundadır.
13-Tüp bebek tedavisi için harcanan ziynetin kadına iadesi gerekir mi?
Ziynetlerin bedeli tüp bebek tedavisi için harcanmış ise ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Aynen iadesi mümkün değilse fiili ödeme günündeki bedeli ödenmelidir
SONUÇ:
Ziynet eşyaları ve eşlere takılan diğer takılar Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre kime takılmış olursa olsun ve niteliğine bakılmaksızın kadına ait kabul ediliyordu. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu görüş değişikliğine gitmiş ve kim tarafından takıldığının bir önemi olmaksızın kadının üzerine takılanlar kadının, erkeğin üzerine takılanlar erkeğin kabul edilmiştir.
BOŞANMADA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
Boşanma davalarında iki türlü tazminat talep edilebilir. Bunlardan ilki. Boşanma yüzünden mevcut veya beklenen zararların tazmin edildiği maddi tazminat, diğeri ise boşanma yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın zararlarının tazmin edildiği manevi zarardır.
1-BOŞANMADA MADDİ TAZMİNAT NEDİR?
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 174/1.maddesine göre , evlilik birliğinin mahkeme kararı ile sona ermesi neticesinde, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan talep ettiği tazminattır.boşanmada maddi tazminat
Dikkat edecek olursak madde bendinde, kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın maddi tazminat alabileceği ifade edilmiştir. Demek ki boşanma davasında daha ağır kusurlu bulunan ya da tamamen kusurlu bulunan taraf MADDİ TAZMİNAT alamaz.
Ancak kusur tespiti anlaşmalı boşanma davalarında yapılmadığından bahsettiğimiz bu husus çekişmeli boşanma davaları için söz konusu olur. Kusur tespiti yalnızca çekişmeli boşanma davaları için söz konusu olur.
Tazminat alabilmenin şartı tamamen kusursuz olmak değildir sadece diğer eşe nazaran daha az kusurlu taraf olmak yeterlidir.
Boşanma davalarında talep edilen maddi tazminatın niteliği tartışılmış olup, konu ile ilgili iki fikir ileri sürülmüştür. Bir görüşe göre tazminatın niteliği konusunda sözleşmeye aykırılık ileri sürülürken, diğer görüş ise haksız fiil tazminatı olduğunu kabul etmiştir. Yargıtay’a göre de kabul edilen HAKSIZ FİİL tazminatı olduğudur.
Boşanma davasındaki maddi tazminat, haksız fiil tazminatının özel bir türüdür.
2-BOŞANMA DAVASINDA MADDİ TAZMİNATA HÜKMEDİLEBİLMESİ İÇİN ARANAN ŞARTLAR NELERDİR?
Maddi tazminatın talep edilebilmesi için evlilik birliği, mahkemenin boşanma kararı ile sonlanmış olmalıdır.
Taraflardan biri, maddi tazminat talebinde bulunmuş olmalıdır. Talepte bulunulmadan mahkeme re’sen maddi tazminat verilmesine hükmetmez.
Maddi tazminat talep eden taraf, diğer eşe göre daha az kusurlu taraf olmalıdır.
Evlilik birliğinin sona ermesi dolayısıyla, tazminat talep eden tarafın menfaatleri zarara uğramış olmalıdır. Yani mevcut ya da beklenen maddi kaybı olmalıdır.
Tazminat ödeyecek olan tarafın ise ödeme gücü olmalıdır.
Yargıtay birçok kararında diğer eşin maddi desteğinin yitirilmiş olmasını dahi maddi menfaat kaybı olarak
Maddi ve manevi tazminattan dava ya da cevap dilekçesinde bahsedilmemiş ise boşanma davası devam ederken maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Böyle bir durumda yine davalar birleştirilebilir ya da boşanma davası, tazminat davası için bekletici mesele yapılabilir
4-BU DAVALARDA GÖREVLİ MAHKEME VE YETKİLİ MAHKEME HANGİSİDİR?
Görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise davalının ikametgahı mahkemesidir.
5-TARAFLAR EŞİT KUSURLU İSE TAZMİNAT HAKKINA SAHİP OLAN TARAFKİMDİR?
Tarafların eşit kusurlu olduğu mahkemece tespit edildikten sonra tarafların birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talep etmeleri mümkün değildir.
7-BOŞANMADA MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDEBİLMENİN ŞARTLARI NELERDİR?
Manevi tazminat talep eden kişinin boşanmaya sebebiyet veren olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğramış olmalıdır. Yani talep eden kişi elem, üzüntü, keder ve acı hissetmiş olmalıdır.
Ayrıca manevi tazminat talep eden kişi, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda daha az kusurlu taraf ya da kusursuz taraf olmalıdır.
Yani daha fazla kusurlu olan manevi tazminat isteyemez.
Kanun koyucu burada aile hakimine inisiyatif tanımıştır.
BOŞANMA DAVALARINDA ZİNANIN İSPATI
Sadece cinsel ilişkiye girme zina olarak kabul edilir. Eşlerden birinin eşi dışında biriyle öpüşmesi, eşi dışında birine dokunması, eşi dışında birine sarılması aldatma sayılmaz. Bu gibi durumlarda haysiyetsiz hayat sürmeye dayalı olarak boşanma davası açılabilir.
Aldatılan taraf, aldatan eşine hakaret ederse bu husus kusur oranının belirlenmesinde dikkate alınmaz. Zira aldatılan birey hayatın olağan akışında hakaret edebilir.
Cinsel ilişki boyutuna varmamış yalnızca sosyal medya mesajlaşması var ise bu durumda zinanın varlığı değil güven sarsıcı davranışın varlığı kabul edilmelidir.
Eşinden gizli olarak başkasıyla mesajlaşma aldatma değil güven sarsıcı davranış kabul edilir.
Eşinden başka biriyle flört etme de aldatma değil güven sarsıcı davranış kabul edilir.
Sonuç olarak zina eyleminin sayılması için, cinsel ilişkinin gerçekleşmiş olması gerekir.
Zina eylemine rağmen taraflar çekişmeli olarak boşanma zorunda değillerdir. Zinayı öğrenen taraf dahi anlaşmalı boşanmayı tercih edebilir.
Zina nedeniyle boşanma davası açıldığı takdirde, zina olduğunu iddia eden taraf zinanın olduğunu ispat edemezse davası reddedilir.
Boşanma davasında delil olarak kullanılabilecek belgelerden biri fotoğraflardır. Whatsup yazışmaları da delil olarak kullanılabilir. Ancak gizli olarak alınmış ses kayıtları ve gizli kamera kayıtları delil olarak kullanılamaz.
Ekran görüntüleri delil olarak kullanılabilir.
Zina eylemi kanunda suç kabul edilmemiştir. Zina eylemi yalnızca boşanma davası açma hakkı verir.
Sonuç olarak zinanın ispatı oldukça zordur. Zinanın ispatlanabilmesi için cinsel ilişkinin gerçekleşmiş olduğunu ispatlamak gerekir. Delil olarak ise yalnızca hukuka uygun deliller kabul edilmelidir.
ANLAŞMALI BOŞANMA TEK CELSEDE BİTER Mİ?
Tek celsede boşanma, boşanma davasının açıldıktan sonra bir duruşmada sona ermesidir. Anlaşmalı boşanma denilince akla ilk gelen tek celsede sonuçlanmasıdır. Çekişmeli boşanmanın dahi tek celse sürdüğü istisnai durumlar söz konusu olabiliyor. Tek celsede boşanılabilmesi için tarafların çocukların velayeti ile nafaka yükümlülüğü konularında anlaşmaya varmış olması gerekir. Anlaşmalı boşanmada hakim boşanma sebebinin yerindeliğini incelemez zira taraflar zaten anlaşmaya varmıştır. Bu yüzden ön incelemeden tahkikat aşamasına aynı anda geçilir.Tek celsede boşanabilmek için tarafların boşanma protokolü hazırlaması gerekir. Hazırlanan boşanma protokolü taraflarca imzalanmalıdır. Sonrasında bu protokol ile dava açılmalıdır. Anlaşmalı boşanmanın en önemli şartı; tarafların duruşmada bizzat hazır bulunması ve iradelerini hakim önünde serbestçe açıklamasıdır. Yani anlaşmalı boşanabilmek için tarafların duruşmaya mutlaka ve mutlaka katılması gerekir. Anlaşmalı boşanmada eşler boşanmaya neden olan hususları dava dilekçesine yazmak zorunda olmayıp sadece boşanma iradelerini belirtmek suretiyle boşanabilmelidir.“Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.”Boşanma protokolünün hazırlanmasının akabinde açılan davada en yakın güne duruşma tarihi verilir. Tarafların hazır olmaları halinde belirlenen günde boşanmalarına karar verilir.Anlaşmalı boşanma en kısa sürede gerçekleşen boşanma şeklidir. Çekişmeli boşanma davasında tanık ya da tanıklar dinlenir. Tarafların ekonomik durumları üzerinde araştırmalar yapılır. Pedagoglar gerek çocuklarla gerek taraflarla görüşerek rapor hazırlar. Tarafların telefon kayıtları, banka hesapları incelenir. Oysa anlaşmalı boşanmada bu durumlar söz konusu olmaz. Anlaşmalı boşanma davasında hakim eşlerin arasındaki uyuşmazlık hakkında soru sormaz. Hakim taraflara 3 şey sorar.1-Kendi hür iradenizle boşanmak istiyor musunuz?2-Protokoldeki imza size mi ait?3-Protokolde belirlenen şartlarda boşanmak istiyor musunuz?Ancak tarafların burada dikkat etmesi gereken nokta her ne kadar anlaşmalı boşanma tarafları daha az yıpratsa da boşanma davası tek celsede sonuçlansa da ve anlaşmalı boşanma daha az maliyetli olsa da TÜM BUNLARA RAĞMEN taraflar ilerideki hayatını da düşünüp hak kaybı yaşamamak için mantıklı karar vermelidir. Sırf bu çatışmadan kurtulmak için acele davranmamalıdır. Zira anlaşmalı boşanma ile tarafların boşanmasından sonra, boşanma protokolünde kararlaştırılan konularda yeniden dava açmak mümkün olamıyor. Bunun istisnasını ise çocuklar lehine protokole madde konulmamış olması halinde iştirak nafakası oluşturuyor.
EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASINA NEDEN OLMAYAN DAVRANIŞLAR
Evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Burada kıstas ortak hayatı sürdüremeyecek aşamaya gelinmiş olmasıdır. Ancak bu demek DEĞİLDİR ki her olay ve ve tutum boşanma sebebi sayılabilir.
Hepimizin bildiği üzere boşanma sebepleri, genel boşanma sebepleri ve özel boşanma sebepleri olmak üzere ikiye ayrılır. Özel boşanma sebepleri; zina, hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranıştır. Genel boşanma sebebi ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması NİSBİ boşanma sebebidir. Zina, hayata kast, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış ise MUTLAK boşanma sebebidir. Mutlak boşanma sebebi var olduğu zaman hakimin takdir yetkisi yoktur, Taraflar iddia ettikleri hususları ispatladıkları takdirde boşanırlar. Oysaki nisbi boşanma sebebinde hakimin takdir yetkisi vardır.
Yasa koyucunun öncesinde şu şu sebepler evlilik birliğini temelinden sarsar demesi mümkün değildir. Zira her evliliğin dinamiği, frekansı farklıdır. Bu sebepten mütevellit hakim somut olaya göre karar verir.
Günümüzde boşanma sebepleri daha ziyade eşlerin ailelerinden kaynaklanmaktadır. Türk toplumunda maalesef aileler de evlenmektedir. Bununla birlikte sadakatsizlik de günümüzde bir hayli artmıştır. Ekonomik sıkıntılar da benzer şekilde boşanmaları artırmıştır.
Evlilik birliğini temelinden sarsan davranışlar
1-Eşe karşı fiziksel, psikolojik ya da ekonomik şiddet uygulama
2-Eşinevlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemesi(evde hiçbir işe yardımcı olmaması, çocuklarıyla ilgilenmemesi)
3-Eşlerdenbirinin alkol ya da madde bağımlılığı
4-Eşlerdenbirinin AİLESİNİN EVLİLİK BİRLİĞİNE MÜDAHELESİ(kayınvalide terörü:))
5-Eşe iftira atma
6-Eşe bağımsız konut açmama, eşi ailesiyle birlikte yaşamaya zorlama
7-Cinseliktidarsızlık
8-Kumar veya at yarışı bağımlılığı(günümüzde bitcoin de artmış durumda)
9-Eştenhabersiz yüksek miktarda kredi çekme
10-Eşlerdenbirinin arkadaşlık sitelerine girmesi
11-Eşlerdenbirinin taşınmazı diğer eşten habersiz olarak satması
12-Eşlerdenbirinin diğerine sürekli hakaret etmesi, eşlerden birinin diğer eşi tehdit etmesi, küçümsemesi
13-Eşlerdenbirinin diğerinin maaş kartını alması, eşe para vermemek
14-Eşlerdenbirinin çok savurgan olması ya da kazancını gizlemesi
PEKİ NELER BOŞANMA NEDENİ SAYILMAZ?
Kadının çocuğunun olmaması . Zira bu durum kadına kusur olarak yüklenemez. BOŞANMA NEDENİ SAYILMAZ
Kadının cinsel saldırıya uğramış olması boşanma nedeni sayılmaz. Zira bu durum kadına kusur olarak yüklenemez.
Eşlerden birinin ağır hastalığa yakalanmış olması boşanma nedeni sayılmaz. ( Bu husus boşanma nedeni sayılacak olsaydı iyi günde kötü günde hastalıkta sağlıkta eş olmayı kabul ediyor musun diye sorulmazdı.)
Eşlerden birinin hiçbir hatası olmadığı halde çocuğunun ölümüne neden olması
Yaş farkı boşanma nedeni sayılmaz.
BOŞANMA DAVALARINDA TEBLİGAT KARŞI TARAFA ULAŞMAZSA NE OLUR?
Bu durumda davalı kişinin Mernis Sistemi üzerinden belirlenen adresine tebligat çıkarılır. Davalı kişi bu adreste de bulunamazsa İLANEN tebligat yapılır ve dava dilekçesi tebliğ edilmiş sayılır.
Eğer tebligat karşı tarafa ulaşmadıysa iki ihtimal mevcuttur. Davalının adresi yanlış olarak bildirilmiştir veya davalı bilerek tebligatı almak istememektedir.
Bu durumda endişelenmeye gerek bulunmamaktadır. İlgili mahkeme kaleminden davalının mernis sisteminde bulunan adresine tekrardan tebligat yapılmasını ve akabinde ise ilanen tebligat yapılmasını isteriz.
İlanen tebligatın anlamı şudur; davalı tebligatı almak istemese bile tebligat mahalle muhtarlığına bırakılır ve tebliğ edilmiş sayılır.
Boşanma davasında davalı kişi davayı geciktirmek için tebligat almamak istese de bu davranışı en fazla 10 gün gecikme yaratmaktadır.
BOŞANMA DAVALARINDA ÜCRET NE KADAR?
Boşanma davalarında ücreti belirleyen farklı hususlar bulunur. Bu yüzden kesin bir ücret belirtilmesi ancak açılmak istenilen boşanma davasının mahiyeti anlaşıldıktan sonra söylenebilir.
Zira boşanma davasının mahiyeti oldukça önemlidir. Bazı boşanma davaları oldukça yıpratıcı ve uğraştırıcıdır. Örnek verecek olursak anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davasına nazaran daha kolay ve çabuk sonuçlanabilen bir davadır. Çekişmeli boşanma davasında, anlaşmalı boşanma davasına nazaran hukuki prosedür daha fazladır. Ayrıca anlaşmalı boşanma davası tek celsede biterken, çekişmeli boşanma davası ortalama iki buçuk yıl sürer.
Anlaşmalı boşanma davasında avukat daha az mesai ve emek harcar. Avukatın dava dosyasına yazacağı dilekçelerin alacağı zaman, gideceği kurum ve kuruluşların çokluğu boşanma avukatlık ücretinin belirlenmesinde rol oynar.
Arzuhalciye dilekçe yazdırmak kadar sağlıksız bir durum yoktur. Arzuhalciler, HUKUK mezunu kişiler değildir. Boşanma dava dilekçesini yalnızca alanında uzman donanımlı bir avukat yazabilir.
Bu noktada kişilerin avukat ile temsil edilebilme güçleri var ise avukata vekaletname vermelidir. Zira boşanma davası için çıkacak olan avukatlık ücretinden kaçıp; alacakları nafaka, tazminat konusunda ciddi kayıplar yaşayabilirler. Kişiler hak kaybı yaşamamak adına avukat ile temsil edilmelidir. Bu noktada da hayıflanmayı bir kenara bırakmaları gerekir.
Kişilerin avukat tutma gücü yok ise, yani boşanmak isteyen eşlerin maddi durumlarının dava ücretlerini karşılayamaması durumunda adli yardıma başvurma hakları mevcut olmaktadır. Adli yardım yolu ile kişiler harç ve yargılama giderlerini ödemekten kurutulacaklardır. Ayrıca talep etmeleri halinde baro tarafından kendilerine ücretsiz olarak avukat hizmeti de tahsis edilebilmektedir.
Avukat, dilekçeleri sunar, duruşmaları takip eder, delil toplar, yol gösterir, aleyhe karar verilmiş ise istinaf ve temyiz eder. Tüm bunları avukat olmayan bir kişinin sağlıklı bir şekilde yapabilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır.
Hukuki sürecin işlemesi son derece önem arz eder. Zira herhangi bir eksiklik durumunda dava reddedilir. Yanlış bir işlem yapılması durumunda kişiler ciddi hak kayıpları yaşarlar. Avukat olmadan yürütülmesi davanın seyrini ve etkisini kesinlikle düşürecektir. İyi ve tecrübeli bir avukat ile çalışmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Bir avukat ile çalışılması davanın hızlı etki alması ve kesin sonuçlarla bitmesi anlamına gelmektedir.
2021 yılı boşanma davası için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 24 Kasım 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Her yıl Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi belirlenerek Resmi Gazete'de yayınlanmaktadır.
Türkiye Barolar Birliği tarafından 2021 yılı için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilmiş olan 4080 TL tutarında ücretin altında olmamak kaydıyla işin zorluğuna ve müvekkil ile karşı tarafın durumuna göre avukat tarafından herhangi bir ücret tayin edilebilir. Bu ücretin altında avukatlık ücreti almak bir avukat için DİSİPLİN SUÇUDUR ve yaptırımı vardır. Boşanma davaları için asgari ücret olarak belirtilen bu rakam çoğunlukla yalnızca anlaşmalı boşanma davaları için teklif edilmektedir.
Uygulamada çekişmeli boşanma davalarında 6.000-15.000 TL aralığında ücretler talep edildiği görülmektedir.
Avukat tarafından açıkça ücret belirtilmesi rekabet yasağına aykırı davranış teşkil eder. Bu yüzden avukat ile görüşme yaptıktan sonra ücretin belirtilmesi en sağlıklı durum olacaktır. Hiçbir avukat'' ben boşanma davalarına şu ücrete bakıyorum'' şeklinde bir paylaşım yapamaz.
İşin niteliğine göre, işin zorluğuna göre, müvekkilin durumuna göre ücret değişebilir. Şöyle ki daha çetrefilli geçecek olan davalarda avukat daha yüksek bir ücret talep edebilir. İşin özünde SOMUTOLAYA göre değerlendirme yapılmalıdır.
Boşanma davasının devam ettiği süreçte, yargılama giderlerinin eksik kalması durumunda davacıya eksikliğin giderilmesine yönelik tebligat da çıkarılır. Tebligatın alındığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde, eksik kalan bu giderlerin tamamlanması zorunludur.
Mahkeme masrafları; davacı tarafın mahkemede dinletmek istediği tanık sayısı, dosyanın bilirkişiye gidip gitmeyeceği gibi hususlara göre değişmektedir. Örneğin boşanma davası devam ederken müşterek çocuğun velayeti için Sosyal İnceleme Raporu alınması gerekebilir. Bu rapor alınırken de bir takım masraflar yapılmaktadır. Ya da boşanma davası esnasında taraflara tebligat göndermek gerekebilecektir. Tüm bunlar taraflarca yatırılan masraflardan alınmaktadır.
BOŞANMA DAVALARINDA ÜCRETİ KARŞI TARAF MI ÖDER?
Uygulamada sıkça karşılaştığımız sorulardan biridir. Boşanma davasında ücreti karşı taraf ÖDEMEZ. Karşı taraf, ancak mahkeme tarafından haksız bulunduğu takdirde yargılama giderleri ve avukatlık asgari ücret tarifesi ile sınırlı olan avukatlık ücretini öder.
Anlaşmalı boşanma davalarında ücret genellikle ortak şekilde ödenmektedir. Yani her iki taraftan da ücret alınır. Ancak bazı durumlarda tek tarafın ödeme yaptığı da görülmektedir.
Çekişmeli boşanma davalarında; haksız bulunan taraf, yargılama giderlerini ve karşı tarafın avukatlık ücretini ödemekle yükümlü olur. Ancak şu durum unutulmamalıdır ki; kusurlu olan tarafın karşı tarafın avukatlık ücretini ödeyeceği miktar, avukatlık asgari ücret tarifesi ile sınırlıdır. Çekişmeli boşanma davalarında müvekkilin avukata ödeyeceği avukatlık ücreti, müvekkil tarafından geri alınabilecek bir ücret değildir.
Çekişmeli boşanma davalarında ise davacı taraf, bu masrafları başta yatırmak zorundadır.
Eğer ki dava kazanılırsa, yargılama giderlerinin bir kısmı karşı taraftan alınabilir. Ancak bu durumun dava dilekçesinde belirtilmiş olması gerekir. DAVA DİLEKÇESİNDE BELİRTİLMEMİŞ İSE ÜCRET ALINAMAZ.
2021 yılı boşanma davası ücretleri başta peşin olarak ödenmektedir. Fakat mal ayrılığı davasında avukatlık ücretinin sonda ödenmesi mümkündür.
BOŞANMADA TAZMİNAT VE NAFAKANIN ÖDENME BİÇİMİ
Maddi ve yoksulluk toptan veya durumun gereklerine göre irat ödenmesine karar verilebilir. Manevî tazminatın irat ödenmesine karar verilemez.tazminatnafakasınınbiçimindebiçiminde
PEKİ HUKUKTA İRAT NE DEMEKTİR?
İrat, gelir; gelir getiren mülk anlamına gelir. senedi ise, bir alacak nedeniyle üzerinde gayrimenkul mükellefiyeti kurulan bir taşınmazın değerinin, taşınmazdan ödenmesi gerekli bir para borcu biçiminde bağımsızlaştırılarak, sürümünü artırmak için bağlandığı kıymetli evraktır.İrat
İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
Yani işin özünde hakim tarafların maddi durumundaki değişikliğe bakar.
Lakin bu husus genel hatları ile kaleme alınmış olup, her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamak için bir avukat ile iletişime geçmekte fayda bulunmaktadır.
EŞİM BENİ ALDATIYOR. TELEFONUNU KARIŞTIRMAM SUÇ MU?
Bu durumda eşinizin telefon hattı ile eşinizin sevgilisinin numarası arasındaki görüşme kayıtlarını talep edebilirsiniz. Tespit edilen bu numara ile olağandışı sıklıkta ve saatlerde yapılan görüşmeler güven sarsıcı davranış olarak nitelendirilir. Bu görüşmelerin mahkemece tespitini isteyebilirsiniz. Boşanma davalarında geçmişe dönük telefon konuşma ve sms kayıtları istenebilmektedir.
Bu kayıtlar genellikle davacı eşin davalının aldattığını düşündüğü veya aldatmayı kanıtlamak istediği durumlarda talep edilmektedir.Boşanma davasına delil oluşturabilmesi için tarafların Aile mahkemesi kanalıyla GSM operatörü şirketlerden yalnızca eşlere ait telefon kayıtlarının celbini talep etmeleri mümkündür.
Telefon görüşmeleri ve kısa mesajların boşanma davalarında delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı hususları talepte bulunan EŞ yahut VEKİLİ tarafından dikkatle irdelenmelidir. Ayrıca bu SMS’ leri gören kişiler var ise onlar da mahkemede tanıklık edebilirler.
Talep edilecek hususlar;ARANAN NUMARA ARAMA TARİHİ MESAJ GÖNDERİLEN NUMARA MESAJ GÖNDERME TARİHİ
Konu ile ilgili GÜNCEL bir Yargıtay kararından bahsetmek isterim. T.C.Yargıtay 2.Hukuk Dairesi, 2021/478 E. 2021/1604 K. 23.02.2021 T. ÖZET: Kadının, erkeğin telefonundaki SKYPE isimli uygulamadan, başka kadınlarla yapmış olduğu cinsel içerikli yazışmaların erkeğin haberi olmaksızın, onun bilgisi ve rızası dışında sırf delil oluşturmak maksatlı olarak ekran görüntülerini alması hukuka aykırı değildir. Usulüne uygun olarak elde edilen ve dosyaya sunulan bu delil, hükme esas alınmalıdır. Bu güncel Yargıtay kararı ile eşlerinizin telefonlarından alacağınız ekran görüntülerinin hukuka uygun olduğu kanısına varılmış oldu.
ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI NASIL SONUÇLANIR?
Çekişmeli boşanma davasının sonucunda davanın reddi ya da kabulü yönünde karar verilir.
Şayet davayı açan şahıs yani davacı iddia ettiği hususları ispatlarsa davanın kabulü yönünde karar verilir. Ancak davacı iddia ettiği hususları ispatlayamazsa davanın reddi yönünde karar verilir.
Yani burada önemli olan husus sunulan iddiaların ispatlanıp ispatlanamadığıdır.
Eşlerden biri diğer eşin zina ettiğini iddia ediyorsa bunu ispat etmelidir. Aksi takdirde her ne kadar bunu ısrarla iddia etmiş olsa bile dava reddedilir.
Boşanma davasını açan eş boşanmak istiyor ancak diğer eş boşanmak istemiyorsa bu durumda boşanma davasını açan eş, karşı taraf boşanmak istemese bile davasını ispatlayarak boşanabilir.
Ancak boşanmak isteyen eş dava dilekçesindeki olayları ispat etmelidir. Dava dilekçesinde olayları ispat edemezse boşanma davası reddedilir. Dava dilekçesinde sunduğu iddiaları ispat edebilmesi için tanık dinletebilir, belge sunabilir.
Boşanmak istemeyen eş, boşanma davasına neden olan olaylarda HİÇBİR KUSURU bulunmadığı ispat ettiği takdirde boşanma davası reddedilir. Boşanma davasının reddedilmesinin koşulu boşanmak istemeyen eşin HİÇBİR kusurunun olmasını ispatlamasına bağlıdır. Şayet az da olsa kusuru var ise boşanma davası REDDEDİLMEZ.
Sonuç olarak, boşanmak istemeyen eşin kusuru kanıtlanamadığı takdirde boşanma davası REDDEDİLİR.
BOŞANMA SEBEPLERİ NELERDİR?
Medeni Kanun’a göre, sebepleri şunlardır: boşanma davası açma
· Zina
· Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
· Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
· Terk
· Akıl hastalığı
· Evlilik birliğinin sarsılması
NEVŞEHİR BOŞANMA AVUKATI-NEVŞEHİR AİLE HUKUKU AVUKATI - NEVŞEHİR BOŞANMA AVUKATI-NEVŞEHİR AİLE HUKUKU AVUKATI - NEVŞEHİR BOŞANMA AVUKATI-NEVŞEHİR AİLE HUKUKU AVUKATI - NEVŞEHİR BOŞANMA AVUKATI-NEVŞEHİR AİLE HUKUKU AVUKATI - NEVŞEHİR BOŞANMA AVUKATI-NEVŞEHİR AİLE HUKUKU AVUKATI - NEVŞEHİR BOŞANMA AVUKATI-NEVŞEHİR AİLE HUKUKU AVUKATI - NEVŞEHİR BOŞANMA AVUKATI-NEVŞEHİR AİLE HUKUKU AVUKATI - NEVŞEHİR BOŞANMA AVUKATI-NEVŞEHİR AİLE HUKUKU AVUKATI - NEVŞEHİR BOŞANMA AVUKATI-NEVŞEHİR AİLE HUKUKU AVUKATI
Adres
Barbaros Mah. Oymak Cad. Sümer Hukuk Plaza A Blok No:8/79 Kocasinan/Kayseri
İletişime Geçin
Linkler
Av. Gizem Gül UZUN
Çalışma Alanlarımız
Videolar ve Bilgilendirmeler
Makaleler
Yargıtay Kararları
İletişim
Hakkımızda
Kayseri Barosu'na kayıtlı Avukat Gizem Gül Uzun tarafından kurulmuştur. Gizem Gül Uzun, Kayseri Kilim Sosyal Bilimler Lisesi'nden mezun olup; İngilizce, Fransızca ve Osmanlıca bilmektedir.
HARİTA
Avukat Gizem Gül UZUN © Copyright 2022 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.