KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARA İTİRAZ

KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARA İTİRAZ

KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARA İTİRAZ


KYOK İTİRAZ DİLEKÇESİ

KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARA İTİRAZ

KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARA İTİRAZ

 

KAYSERİ SULH CEZA MAHKEMESİNE

Gönderilmek Üzere

KAYSERİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

SORUŞTURMA NO : 2019/........
İTİRAZ EDEN MÜŞTEKİ :  
VEKİLİ : Av. GİZEM GÜL UZUN
ŞÜPHELİ :  
SUÇ : Tacir veya Şirket Yöneticileri ile Kooperatif Yöneticilerinin Dolandırıcılığı, Güveni Kötüye Kullanma
İTİRAZ OLUNAN KARAR : Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/...... soruşturma no’lu, 2019/..........karar no’lu ..................... tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı
SUÇ TARİHİ :  
TEBELLÜĞ TARİHİ :  
DAVA KONUSU : Takipsizlik kararının kaldırılması ve suçun kovuşturulması isteğimdir.
İTİRAZ NEDENLERİ :  

Kayseri Cumhuriyet Savcılığı tarafından ...................... tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Verilen bu kararın tarafımıza tebliğinden itibaren 15 günlük kanuni süresi içinde itirazlarımızı bildiririz. Şöyle ki;

1- Müvekkil ................., şüpheli .........................Group İmar A.Ş.’ den 23.02.2016 tarihinde imzalanan sözleşme ile Kayseri Kocasinan ...................................’de bulunan ........................ projesinden bir daire satın almıştır. C blok 14. katta bulunan daireye istinaden çeşitli tarihlerde ödemeler gerçekleştirmiş ve ......................’a olan borcunu tamamen bitirmiştir. ................................... İmar A.Ş. söz konusu projedeki dairelerin hak sahiplerine tapularını vermeye başlamış ancak müvekkile ait daire teslim edilmemiş olup, tapu devri kendisine yapılmamıştır.

Türk Ceza Kanunu madde 157’ye göre dolandırıcılık; hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamaktır. Suçun meydana gelmesi için haksız bir çıkar sağlanması gerekir. Suçun şartları; fiili işleyen kişi tarafından hileli hareketler icra edilmelidir, fiili işleyen kişi tarafından yapılan hareketler bir kimseyi aldatacak nitelikte olmalıdır, mağdurun zararına ve kendisi yararına haksız bir fayda elde edilmelidir, mağdura verilen zarar ile fiili işleyenin eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Somut olayda dolandırıcılık suçunun yasal unsurları oluşmuştur. Zira her ne kadar gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, satış sözleşmesi niteliğinde olmayıp ön protokol niteliğinde olsa da, tarafların üstlenmiş bulundukları edimleri yerine getirme konusunda vaatleri bulunmakta olup, bu vaatlerin yerine getirilmemesi halinde diğer tarafın tazmini talep hakkı bulunmaktadır. Yukarıda da değindiğim üzere müvekkil Mevlit Yıldırım, bahsi geçen borcun tamamını ödemiştir. Taraflardan biri üstlenmiş olduğu edimi yerine getirmesine rağmen diğeri yerine getirmemiştir. İlgili meblağ müvekkile ödenmediğinden dolandırıcılık suçu oluşmuştur. Zira haksız bir çıkar sağlanmış olup, söz konusu zarar mağdurun zararına, kendisi yararınadır. Müvekkile verilen zarar ile karşı yanın fiili arasında uygun illiyet bağı sağlanmış olup, müvekkil bu durumdan mütevellit zor durumda kalmıştır. Söz konusu daire teslim edilmemiş olmasına rağmen, ilgili meblağ tarafımıza ödenmemiştir. Karşı yanın teslim etmediği dairenin bedelini iade etmemesi, hileli bir davranış olup, karşı yanın aldatma gayesini göstermektedir. Zira karşı yan iyiniyetli olsa idi, daireyi teslim etmeyecek olsa dahi söz konusu bedeli öderdi.

Yargıtay hukuk uygulamasında da gayrimenkul satış sözleşmesinde alınan bedel iade edilmediği takdirde, sözleşmenin feshi gerçekleşmez. Karşı yan sözleşmeyi feshetmiş sayılmamasına rağmen, müvekkil yanın ödediği bedeli iade etmemiş olmasından mütevellit dolandırıcılık suçu oluşmuştur.

Yargıtay 15. Ceza dairesi, 2015/5516 E. , 2018/3954 K. sayılı kararında; müteahhitlik yapan sanık ile katılanın, …’da bulunan dairelerden birini satmak için noter vasıtasıyla gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptıkları, katılanın karşılığında 25.000 TL. nakit para ve ..’da bulunan bir daire takas olarak verilerek bedelinin taksitler halinde ödenmesi kararlaştırılmasına rağmen, anlaşma konusu dairenin taşınmazın resmi devrinin yapılmadığı, sanık tarafından yapılan satışa konu dairenin başka kişiye devredilmiş olduğunun ortaya çıktığı; tüm bu hususlardan mütevellit dolandırıcılık suçundan hüküm kurulmuştur. Yargıtayın ilgili kararında da gördüğümüz üzere ilgili meblağ ödenmesine rağmen taşınmaz devri yapılmadığından dolandırıcılık suçundan hüküm kurulmuştur.

5- Eksik inceleme yapılarak, gerekli bilgi ve belgeler istenmeden, tanıkların ifadeleri alınmadan, hukuki nitelendirmede yanılarak soyut gerekçeler ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Zira tanık ...................., tanık ......................, tanık .......................... dinlenmemiştir. Ödeme belgeleri ve sözleşme örneği sayın mahkemenize sunulmasına rağmen incelenmemiştir.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenler ve makamınızın göstereceği diğer hususlar çerçevesinde, itirazımızın kabulüyle, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığının .............................tarih ve 2019/................soruşturma ve 2019/........... karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına ve şüpheli hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

İTİRAZ EDEN MÜŞTEKİ VEKİLİ

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN