İŞVERENİN SÜRESİNDEN ÖNCE HAKSIZ FESHİ

İŞVERENİN SÜRESİNDEN ÖNCE HAKSIZ FESHİ

İŞVERENİN SÜRESİNDEN ÖNCE HAKSIZ FESHİ


işverinin süresinden önce haksız feshiİŞVERENİN SÜRESİNDEN ÖNCE HAKSIZ FESHİ

İŞVERENİN SÜRESİNDEN ÖNCE HAKSIZ FESHİ

BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNDE İŞVEREN 6 AY KALA HAKSIZ FESİH YAPIYOR. BAKİYE ÜCRETE VE TAZMİNATA HÜKMEDİYORLAR. TAZMİNAT MİKTARI NEYE GÖRE BELİRLENİYOR ?

İşverenin Süresinden Önce Haksız Feshi – Kalan Bakiye Ücreti

Eğer sözleşmeyi süresinden önce haksız fesheden taraf işveren ise, cezai şarta ek olarak Borçlar Kanunu hükümlerine süre bitimine kadar olan ücretini işçi, işverenden talep edebilir. Bu ücrete kalan bakiye ücreti ya da bakiye süre ücreti denmektedir. Kalan bakiye ücreti yalnızca işçinin isteyebildiği bir ücrettir. İşveren işçiden böyle bir ücret talep edemez.

Kalan bakiye ücreti tarafların belirlediği bir tutar olmaktan çok, mahkemenin belirlediği bir tutardır. Hesaplamasında işçinin maddi kaybı ve kazancı, gelir gider dengesi gibi birçok kıstas göz önünde bulundurularak hesaplanır. İşçi bu süreçte başka bir işte çalışmışsa buradan sağladığı kazanç bu sürelerin ücretinden düşülür. Bu süreler çalışılmayan süreler olduğu için üzerinden SGK payı ödenmez.

Hâkim bütün durum ve koşulları göz önünde bulundurarak miktarını serbestçe belirleyeceği bir ek tazminatın da işçiye ayrıca ödenmesine karar verebilir, ancak belirlenecek tutar işçinin 6 aylık ücretinden fazla olamaz. Bu tazminat bakiye süre ücretinin yanında ayrıca bir tazminattır ve işvereni cezalandırma amacı taşır.

Görüldüğü gibi süresinden önce işverence haksız feshedilen bir iş sözleşmesi cezai şartın, bakiye süre ücretinin ve hatta ek bir tazminatın bile söz konusu olabileceği yüklü miktarda ödemelere sebep olabilmektedir.

– İşveren Tarafından Süre Dolmadan Ve Haklı Neden Olmaksızın Yapılan Fesih

Belirli Süreli İş Sözleşmesinde her iki taraf ta belirlenen sürenin sonuna kadar iş sözleşmesini feshetmemeyi ve süre sonunda iş ilişkisinin kendiliğinden sona ereceğini karşılıklı olarak kabul ve taahhüt ederler. Ancak, belirlenen sözleşmeye aykırı olarak, taraflardan birinin belirlenen sürenin dolmasından önce sözleşmeyi feshetmesi halinde, fesheden taraf karşı tarafın uğrayacağı zararı gidermekle yükümlü olur. Yargıtay; “belirli süreli hizmet akdi, tek taraflı irade beyanı suretiyle, sürenin bitiminden evvel feshedilemez. Sürenin bitiminden evvel haklı bir sebep olmaksızın feshedilmesi halinde, işçinin geri kalan süre için yoksun kaldığı ücretini işverenden isteme hakkı doğar” demektedir (Yargıtay 9. H. D. E. 2979, K. 3812, 02.02.1967 T. kararı). Dolayısı ile, iş sözleşmesinin fesih tarihinden, sürenin bitimine kadar olan bakiye işçi ücretinin tazminat olarak ödenmesi gerekmektedir.

Yargıtay, sözleşmenin süresinin tamamlanmasından önce feshedilmesi durumunda (mülga) Borçlar Kanununun 345. maddesine göre sözleşmenin kalan süresi kadar ücretin tazminat olarak ödenmesi gerektiği yolunda kararlar vermektedir. Ancak, bu tutardan işçinin bu sürede elde ettiği kazançların, sebepsiz zenginleşmenin önlenmesi bakımından (mülga) Borçlar Kanunu’nun 325. maddesine göre düşülmesi gerektiği de vurgulanmaktadır.

Bu durum yeni Borçlar Kanunun “İşverenin temerrüdü hâlinde” başlıklı 408. maddesinde “İşveren, iş görme ediminin yerine getirilmesini kusuruyla engellerse veya edimi kabulde temerrüde düşerse, işçiye ücretini ödemekle yükümlü olup, işçiden bu edimini daha sonra yerine getirmesini isteyemez. Ancak, işçinin bu engelleme sebebiyle yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar ücretinden indirilir.” Şeklinde yer almaktadır.

Yine, “Haklı sebebe dayanmayan fesihte” başlıklı 438. maddesinde; “İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir.

Belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir.

Hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak, ayrıca miktarını serbestçe belirleyeceği bir tazminatın işçiye ödenmesine karar verebilir; ancak belirlenecek tazminat miktarı, işçinin altı aylık ücretinden fazla olamaz.”

şeklinde hükümler mevcuttur.

Dolayısı ile, işçilerin kalan süreye ait ücretlerinin hesaplanarak, yeni girdikleri işte alacakları ücret bundan mahsup edilip bakiye olması halinde işçiye tazminat olarak ödenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

işçilik alacağı dava dilekçesi

işçilik alacağı dava dilekçesi örneği

işçinin elinden boş senet alan işveren

işçinin hamileliği nedeniyle iş akdinin feshi

İşçi tarafından açıkça onay verilmeden ücret indirimi yapılamaz.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN