İştirak Nafakası Çocuk İçin Talep Edilmemiş Olsa Da, Mahkemece Re’sen Gözetilerek İştirak Nafakasına Hükmedilmesi Gerektiği

İştirak Nafakası Çocuk İçin Talep Edilmemiş Olsa Da, Mahkemece Re’sen Gözetilerek İştirak Nafakasına Hükmedilmesi Gerektiği

İştirak Nafakası Çocuk İçin Talep Edilmemiş Olsa Da, Mahkemece Re’sen Gözetilerek İştirak Nafakasına Hükmedilmesi Gerektiği


iştirak nafakası çocuk için talep edilmemiş olsa da re sen gözetilerek iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiğiİştirak Nafakası Çocuk İçin Talep Edilmemiş Olsa Da, Mahkemece Re’sen Gözetilerek İştirak Nafakasına Hükmedilmesi Gerektiği

T.C. Yargıtay 2.HD
Esas: 2018/4625
Karar: 2018/9953
K.T.: 24/09/018

Özet: İştirak nafakası çocuk için talep edilmemiş olsa da, mahkemece re’sen gözetilerek iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir.


Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından;  iştirak nafakası ve  yoksulluk nafakası yönünden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ile kişisel ilişki kurulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Davalı erkek, temyiz dilekçesinde  adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a da yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, davalının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece çocuğun yaşı, babanın hükümlü olduğu gözetilerek kişisel ilişki kurulmamış ise de koşulların değişmesi halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman talep edilmesinin mümkün bulunduğunun anlaşılmasına göre davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan  temyiz itirazları yersizdir.

3-Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükmün gösterilmesi gerekir (HMK m.26, 297/2). Yasal gereklilik böyleyken davacı kadının yoksulluk nafakası (TMK m.175) talebi bulunduğu halde; bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup,  bozmayı gerektirmiştir.

4-Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK m. 182) Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. O halde velayeti anneye tevdi edilen 2009 doğumlu ortak çocuk N. için iştirak nafakasına hükmedilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, adli müzaharetten yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmayan aşağıda yazılı onama harcının ve temyiz  başvuru harcının davalıdan alınmasına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN