İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ
KASTAMONU İDARE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEPLİDİR.
ADLİ YARDIM TALEPLİDİR.
DAVACI :
VEKİLİ : Av. Gizem Gül UZUN
DAVALI : İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı
DETSİS: 29561174
Jandarma Genel Komutanlığı Hulusi Sayın Kışlası Beştepe/ANKARA
TEBLİĞ TARİHİ : 22 /12/2021
D.KONUSU :İYUK m.12 gereği daha sonra tam yargı davası açma hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davalı idarenin 02/12/2021 tarihli ......................................... /Tyn.D.Özl.Ş sayılı Bakanlık Oluru ile Kamu Görevinden Çıkarma yönündeki idari işlemin öncelikle YÜRÜTMENİN DURDURULMASI ve İPTALİ talebimizdir.
AÇIKLAMALAR :
A-İDARİ İŞLEMİN ÖZETİ:
1-Davalı idare tarafından davacıya 02/12/2021 tarih ............................... /Tyn.D.Özl.Ş sayılı Bakanlık Oluru ile Kamu Görevinden Çıkarma yönünde idari işlem uygulanmıştır.
2-Davalı idarenin davacıya yönelik olarak söz konusu idari işlemin uygulanmasının nedeni "terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olması şeklinde asılsız, mesnetsiz ve gerçeklerle hiçbir ilgisi olmayan bir nedendir.
3-Davacı idari işlemi 22/12/2021 tarihinde tebliğ almıştır.
B-DAVACININ EĞİTİM VE ÖĞRETİM GEÇMİŞİ:
1- Davacı .................... 01/08/1993 tarihinde Adana'da doğmuştur.
Davacı İlkokulunu Adana İli Sarıçam İlçesi’ne bağı Mustafalar Köyü/Mahallesinde Mustafalar İlköğretim okulundan mezun olmuştur.
Daha sonra davacı Sunar Nuri Çomu Listesine başlamış ve 2011 yılında bu liseden mezun olmuştur.
Davacı bir kere olmak üzere Lise sonda Adana’da örgütle hiçbir bağı olmayan Pi Analitik dershanesine gitmiştir. Sadece lise sonda 1 yıl üniversiteye hazırlanmak amacıyla dershaneye gitmiştir.
2- Davacı 2011 yılında liseden mezun olduktan sonra Osmaniye İli Korkutata Üniversitesi’ne Çevre Koruma ve Kontrol MYO’ya kaydolmuş ve 2013 Ağustos’ta mezun olmuştur. Bu süreçte davacı 2011 yılında yalnızca Ekim ve Kasım aylarında oldukça kısa bir zamanda maddi imkansızlıklardan, davacının babasının çiftçi olması ve 7 kardeş olması durumlarından ötürü yurt ve kiralık evde kalacak olanaklarının olmaması nedeniyle bu yapılanmanın evlerinde kalmak zorunda kalmıştır. Daha sonra bu evlerdeki dini baskı ve sosyal yaşama müdahalelerden ötürü ve bu yapının niyetinin bozuk olduğunun anlaşılmasından ötürü üniversitedeki oluşturduğu arkadaşı ile birlikte 3 kişiden oluşan 1+1 yapıda eski bir evde kiralık olarak kalmıştır. Davacı okula başladığında arkadaş çevresinin olmaması nedeniyle kimseyi tanımaması nedeniyle bu yapıya ait evde kalmaya sürüklenmiştir. Arkadaş çevresi edinince 1+1 olan eski bir yapıda 3 kişi olarak bekar evde kalmıştır. O dönem cüzi bir miktar payına düşmüştür. Arkadaşları bu bekar evinde kaldığına tanıktır. Bu yapıya ait evlerde mecburiyetten sadece 2 ay kaldığına dair tanıklarımız vardır.
Ayrıca davacı okuldan çıktıktan sonra akşam vakti yarım gün olarak tablacı kebapçının yanında yevmiye/harçlık usulü ile çalışarak harçlığını çıkartmıştır.
3-Davacı 2013 yılının Ağustos ayında yaz okulunda kalması nedeniyle mezun olmuştur. Davacı mezun olduktan sonra Adana iline dönmüştür. Önce çok kısa süre fetö ile hiçbir ilgisi olmayan bir yer olan ...........Makine’de işçi olarak çalışmıştır. Daha sonra davacı kendi evlerine yakın olan fetöyle hiçbir bağı olmayan Aytemiz Petrol İstasyonunda pompacı olarak SGK’lı işe girmiştir. Daha sonra davacı 2014 Ağustosta Diyarbakır İli Hazro İlçesi Teknebaşı Karakolunda askerlik yapmıştır. 2015 Ağustosta terhis olmuştur.
2015 Aralık da ise Mensucat fabrikasında işe girmiştir.9 ay bu fabrikada çalışmıştır. Daha sonra davacı çalışırken güvenlik sertifikası almış ve 2016-2018 yıllarında ise GS güvenlik hizmetlerine ve hala aktif olan bir firmada çalışmıştır. Daha sonra davacı 2018 Nisan ile 2018 Ağustos sonlarına kadar Tepe savunma ve güvenlik sistemlerinde çalışmış ve hala bu şirket TEDAŞ’ın işlerini yapmaktadır.
Davacı hayatının hiçbir döneminde fetö ile bağlantılı ne bir işte çalışmış ne de fetö ile bağlantılı bir okula, dershaneye gitmiştir. Davacının ailesinin maddi durumu olmadığı için, sırf maddi durumu olmadığından eğitim hayatı sekteye uğramasın diye çok kısa süre fetö evinde kalmış olsa da, evde kaldığı 2 aylık gibi kısa bir süre de dahi bu yapılanmadan rahatsız olarak ayrılmış, kötü şartlarda da olsa kalabalık arkadaş grubu ile 1+1 evde yaşarak eğitim hayatını devam ettirmeye çalışmıştır.
Davacının bu evlerde kalmış olmasındaki neden 2011 yılında babasının ufak çapta çiftçilik yapması, babasının davacıyı okutabilecek düzeyde gelirinin olmaması o dönemki yurtların oldukça pahalı olmasından ibarettir. Kaldı ki 2011 yılında okumuş olduğu okulun önünde üniversitenin gözetimi ve denetiminde stant açılmış ve davacı da bu stantlara güvenerek çok kısa bir sürede kalmış, ancak sonrasında yapılanmaya ait evlerde kaldıktan çok kısa bir süre sonra bu evden ayrılarak arkadaşları ile birlikte bekar evine çıkmak zorunda kalmıştır. Şayet davacının milletin ve devletin varlığına kastetmiş, bir takım küresel güçlerin güdümünde olan hain FETÖ/PDY örgütüne bir bağlılığı ya da sempatisi olsaydı o evlerde bütün eğitim ve öğretim yılı boyunca kalmaya devam ederdi. Ancak davacı 2 ay gibi kısa süre sonra yapılanmaya ait evden ayrılmıştır.
C-DAVACININ MESLEKİ YAŞAMI, ATANMA VE GÖREV SÜREÇLERİ:
1-Davacı, 2018 yılı Eylül ayında Ankara İlinde Beytepe Jandarma Astsubay Eğitim Merkezi Astsubaylık Eğitimine başlamıştır. Bu süreçte tüm güvenlik soruşturmalarından davacı geçerek okula girebilmiştir. Davacı 2019 yılının Eylül ayında bu okuldan mezun olarak Astsubay olmuş ve Eylül ayında Kastamonu İli Tosya İlçesine Asayiş TİM komutanı olarak atanmıştır.
Davacının tüm eğitim ve öğretim geçmişlerine bakıldığı zaman hiçbir terör örgütleriyle ya da milli güvenliğe tehdit olacak yapılarla bir bağının olmadığı, olmasının da mümkün olmadığı açıkça ortadadır.
2-Davacı üniversite öğrencisiyken tanıştığı eşi ........................ ile sonrasında severek evlenmiştir. Davacı ve eşi düğünlerini ailelerinden ve başkalarından destek alarak yapmışlardır. Davacı ve eşi düğün nedeniyle oldukça borç yapmıştır. Davacı ve eşine düğüne çeşitli altın-takı takılmıştır.
D-DAVACININ KENDİSİNİN AİLESİNİN VE EŞİNİN DÜNYEVİ GÖRÜŞÜ:
1-Davacının ne yakından ne de uzaktan akrabalarında FETÖ/PDY soruşturması geçiren kimse yoktur. Davacının kendisi, ailesi ve eşi, eşinin ailesi de ülkücü, milliyetçi-muhafazakar dünya görüşüne sahip, devletine ve milletine bağlı, Atatürk’ü seven bir dünya görüşüne sahiptirler.
2-Davacının ailesi Türkiye şartlarında kıt kanaat geçinen 7 çocuklu klasik bir Türk ailesidir. Davacının babasının tek gayesi 7 çocuğunu da okutup, çektikleri bu geçim sıkıntısına biraz da olsa çocuklarının destek olmasıdır. Davacı ve kardeşleri de zaten bu maddi imkansızlıklar dahilinde var olan bütün imkanlarını, geleceklerini garanti altına alabilmek için eğitim hayatları için kullanmışlardır.
3-Davacı eşiyle üniversite okuduğu dönemde tanışıp severek evlenmişlerdir. Eşinin ailesi de ülkücü, milliyetçi-muhafazakar kökenli bir ailedir. Davacının eşinin eğitim ve aile hayatı geçmişinde fetö ile ilgili hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır.
4-Davacı cumadan cumaya namaz kılan, ramazanda oruç tutan, Kurban bayramında kurban kesen, zaman zaman da alkol tüketen sıradan bir Türk insanıdır.
E-DAVACININ BUGÜNE KADAR KULLANDIĞI TELEFON HATLARI:
1-Davacı ..........................................numaralı hattı uzun zamandır kullanmaktadır.
2-Davacının telefonunda Whatsapp'tan, Instagram'dan başka uygulama yoktur.
3-Davacıda terör örgütleriyle özdeşleştirilen Bylock, Eagle, Kakao, Assault 08 şeklinde hiçbir program yoktur. Bu programların olması da mümkün değildir. Böyle programların olduğundan haberdar dahi değildir.
F-DAVACI ADINA BAŞLATILAN SORUŞTURMA HAKKINDA:
1-Davacı ne yazık ki hakkında FETÖ/PDY soruşturması olması sebebiyle 2021 yılı Mayıs ayında açığa alınmıştır. Davacıya 28/09/2021 tarihinde savunma istemi yazısı gönderilmiştir. Davacı 3 Mayıs 2021 tarihinde gece nöbetinden çıktığı esnada Tosya Cumhuriyet Başsavcılığına uykulu ve sersem bir şekilde ifade vermiştir. Davacı savcının karşısına çıktığında böyle bir dosyasının olduğunu öğrendikten sonra o anlık bir şok etkisiyle bazı anlamını dahi bilmediği kelimeleri kullanmıştır. Davacı her ne kadar uykulu ve sersem şekilde ev abiliği yaptığı şeklinde savcılıkta ifade vermiş ise de; davacı ev abiliğinin dahi ne anlama geldiğini bilmemektedir. Kaldı ki ev de kalmış olduğu 2-3 aylık kısa bir süre de ev abiliği de yapması bu yapılanmanın içinde mümkün değildir.
Davacı hakkında her ne kadar FETÖ/PDY terör örgütüyle bağlantısı olduğu iddia edilmişse de davacı yalnızca maddi imkansızlıklardan ötürü 17/25 Aralık 2013 tarihinden önceki dönem olan 2011 yılında ÇOK KISA BİR ZAMANDA kalmak zorunda kalmıştır. Zaten 17/25 Aralık 2013 tarihinden önce bu evlerde bir daha hiçbir şekilde kalmamış çok kısa zaman sonra ayrılmıştır.
2- Öncelikle davacı hakkında Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/.......Soruşturma-2021/5170 K sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. Zira davacının "milletin ve devletin varlığına kastetmiş, bir takım küresel güçlerin güdümünde olan hain FETÖ/PDY terör örgütüne üyeliği, mensubiyeti ya da iltisakı olsaydı" hakkında kamu davası açılırdı. Ancak bu durumun tam aksine davacı hakkında takipsizlik kararı verilerek davacının milletin ve devletin varlığına kastetmiş, bir takım küresel güçlerin güdümünde olan hain FETÖ/PDY ile hiçbir bağının olmadığı hususu sübuta ermiştir.
Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2020/........... Sor. - 2021/............Karar nolu 02/06/2021 tarihli KYOK kararında; "şüphelinin veri havuzu sisteminde Bylock kaydının olmadığı, 31/12/2013 - 24/12/2014 tarihleri arasında Bank Asya hesaplarında terör örgütü liderinin talimatı üzerine hesabında artış olduğu şüphesini doğuracak herhangi bir işlemin tespit edilemediği gibi şüphelinin Bank Asya'da hesabının bulunmadığının bildirildiği, örgütün tepe yöneticileri ile herhangi bir görüşme kaydına rastlanılmadığı, örgüte müzahir işyerlerinde SGK kaydına rastlanılmadığı, örgüte ait otellerde konaklama kaydının bulunmadığı, 2011-2012 yılları arasında örgüte ait evlerde kaldığı ve bu dönem içerisinde 2-3 ay gibi bir süre ev abiliği yaptığı ancak 17/25 Aralık 2013 sonrasında örgüt ile herhangi bir bağlantısının tespit edilemediği anlaşılmış olmakla," kamu davası açmaya yeterli nitelikte somut delil elde edilemediğinden KYOK kararı verilmiştir.
Emsal İdare Mahkemesi kararında "Davacı hakkında elde edilen bilgiler neticesinde, davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu'nca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu yönündeki tespitlerin hukuken kabul edilebilir nitelik arz etmesi gerektiği açıktır. Aksi durumun SOYUT VE GERÇEK DIŞI İTHAMLARLA bazı kişilerin önemli hak kayıplarına yol açması ve son derece haklı nedenlere dayalı şekilde alınan güvenlik tedbirleri hakkında toplumda tereddütlere sebebiyet verilmesi kaçınılmazdır.
Uyuşmazlıkta; davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelik suçlaması ile .. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde açılan davada .. Tarih ve .. Sayılı kararda beraatine karar verildiği belirlendiğinden, bu kapsamda davacının silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan beraat ettiği ve hakkında bu yapılanma ile ilgili üyelik, mensubiyeti, iltisakı ve irtibatı olduğuna yönelik herhangi bir SOMUT BİLGİ VE BELGENİN MEVCUT OLMAMASI karşısında 375 sayılı KHK geçici 35/B-8 maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemede HUKUKA UYARLIK BULUNMADIĞI SONUCUNA VARILMAKTADIR.
Öte yandan; hukuka aykırı bulunan işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı özlük haklarının iade edilmesi de Anayasal ve yasal bir zorunluluktr.
Bu sebeplerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi .."
G-DAVALI İDARENİN İŞLEMİNİN HUKUKA AYKIRILIĞININ NEDENLERİ:
1-İdari işlemin unsurları yetki, şekil, sebep, konu ve amaçtır. Söz konusu idari işlemin sebep unsuru sakattır. Zira davacının kamu görevinden çıkarılması HİÇBİR kesin, somut ve inandırıcı delil mevcut değildir. Kaldı ki hakkında Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafında da yeterli somut delil elde edilemediğinden, konu hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı verilmiştir. Davacının terör örgütlerine veya milli güvenliğe aykırı olan yapılara bir üyeliği, bir bağlantısı, bir irtibatı ve bir iltisakı kesinlikle söz konusu değildir. Böyle bir husus davacı adına söz konusu dahi olamaz.
Keza dava konusu idari işlem amaç yönünden de sakattır. Çünkü hiçbir sebep olmaksızın bir astsubayın meslekten çıkarılmasında KAMU YARARI YOKTUR. Bu nedenle dava konusu idari işlem hukuka aykırıdır. İptali gerekmektedir.
2-Dava konusu idari işlemde ispat yükü davalı idareye aittir. Ancak davalı idare, idari işlemin sebebini ispatlayamamıştır.
Nitekim T.C DANIŞTAY 2. DAİRE 2004/6213 E 2005/329 K 31/01/2005 T kararı özetle" ...uyuşmazlığın çözümü uyuşmazlığa konu idari işlemin sebebinin ortaya konulmasının olduğu ve bu sebebin, davalı idarece ileri sürülmesinin yanında bilgi ve belgeyle ispatlanması gerekliliği dikkate alındığında, somut bilgi ve belgeye dayandırılmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde ispat külfeti, ÖNCELİKLE OLAYDA AKTİF DURUMDA BULUNAN DAVALI İDAREYE YÜKLETİLMESİ GEREKECEĞİNDEN, SİCİLİN ORTA DÜZEYDE BELİRLENMESİ SIRASINDA SİCİL AMİRLERİNCE OBJEKTİF DAVRANILMADIĞININ ORTAYA KONULMASI HUSUSUNUN DAVACIYA YÜKLETİLMESİ SURETİYLE DAVANIN REDDEDİLMESİNDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMAMAKTADIR."
Söz konusu Danıştay kararını dava konusu olayımıza uygularsak;
Davacının terör örgütlerine veya milli güvenliğe aykırı yapılara üye olmadığını, irtibat ve iltisakının bulunmadığını ispat yerine, davalı idarenin davacının bu yapılara üye olduğunu veya irtibatı-iltisakı olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Fakat dosya kapsamında ve dava konusu idari işlemde de böyle bir tespit yapılmadığından söz konusu idari işlemin iptali gerekmektedir. Kaldı ki Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığında yürütülen soruşturma neticesinde davacının fetö terör örgütüyle bağdaşacak hiçbir durum tespit edilemediğinden KYOK kararı verilmiştir. Davalı idarece bu husus dikkate alınmadan uygulanan idari işlem hukuka aykırıdır.
Ayrıca Ankara 19. İdare Mahkemesinin 18.10.2019 tarihli kararında; "...örgüt ile irtibat rabıtası kuraca yeterlilikte olmadığı, başka deliller olmaksızın anılan tespitlerin davacı ile FETÖ/PDY terör örgütü arasında irtibat sağladığı yönünde bir kabulün somut olay bakımından ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı olacağı kanaatine varılarak, mezkur tespitlerin, davacının FETÖ/PDY ile iltisakının veya irtibatının her türlü şüpheden uzak bir şekilde ortaya koymadığı sonucuna varılmıştır..." şeklinde karar verilmiştir.
Yine emsal olarak ANKARA 21. İDARE MAHKEMESİ 2018/290 E 2019/3172 K sayılı kararında; “Bu doğrultuda, "örgüt kurucusu, yöneticisi, kod adı kullanıcısı ve sınav sorularını bir şekilde ele geçirenler haricindeki" kişilerin 17/25 Aralık 2013 tarihlerinden önce gerçekleştirdiği eylemler sebebiyle, Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplardan biri olan FETÖ/PDY ile yoğun bağ kurduğundan bahsedilemeyeceği açıktır. Bu minvalde, her ne kadar davacı tarafından 20/09/2006 - 28/02/2009 tarihleri arasında örgütle irtibatlı Zonguldak Fatih Koleji Gençlik ve Spor Klubü Derneği ile 20/07/2010 21/02/2014 tarihleri arasında örgütle iltisaklı Enerji ve Çevre Derneği'ne üye olunmuş ise de anılan üyelik işlemlerinin 17/25 Aralık 2013 tarihinden önceki bir tarihe isabet ettiği, hakkında örgüt kurucusu, yöneticisi, kod adı kullanıcısı veya sınav sorularını ele geçirenlerden olduğu yönünde herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşılmış olup örgütün kriminalize olduğu tarih olan 17/25 Aralık 2013 tarihinden önce gerçekleştirilen eylemlerin davacının ihracına gerekçe olamayacağı kanaati hasıl olmuştur.”
3-Dava konusu idari işlem, hukuki belirlilik ilkesine aykırıdır. Zira davacının hangi terör örgütüne veya milli güvenliğe aykırı yapılara üye olduğu veya irtibatının yahut iltisakının olduğu idari işlemde belirtilmemiştir.
Nitekim T.C DANIŞTAY 8. DAİRESİ 2015/2339 E - 2015/4632 K 14/05/2015 T Kararında, "Anayasanın 2. Maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğu belirtilmiş ve Anayasa Mahkemesi kararlarında hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuk güvenliğini gerçekleştiren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet olarak tanımlamıştır. Hukuk devletinin sağlamakta yükümlü olduğu hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yaptığı düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılan ve temek hak güvencelerinde korunan ortak değerdir.
Ayrıca hukuk devletinde, idareye tanınan takdir yetkisi mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlıdır ve takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen işlemlerin hukuka geçerli sebebe dayanması gerekmektedir. Hukuk devletinin temel ilkelerinden bir diğeri de hukuki belirlilik ilkesidir. Bu ilke, düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin ve yorumcuların keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi zorunluluğunu ifade etmektedir. "
Bu nedenle de dava konusu idari işlemin iptal edilmesi gerekmektedir.
ÖZETLE; DAVACININ DOĞDUĞU GÜNDEN BUGÜNE DEĞİN OLMAK ÜZERE HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMASI, TERÖR ÖRGÜTLERİYLE BAĞLANTISININ BULUNMASI VS. HUSUSLAR ŞÖYLE DURSUN, DAVACI TERÖR ÖRGÜTLERİYLE YAŞAMI BOYUNCA HEM MESLEKİ OLARAK HEM DE FİKRİ OLARAK MÜCADELE EDEN, TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI SERT BİR DURUŞ SERGİLEYEN, DEVLETİNİN VE MİLLETTİNİN MENFAATLERİNİ HER ZAMAN ÖN PLANDA TUTAN BİR KİŞİDİR.
H-YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİMİZ HAKKINDA;
Davaya konu bahsi geçen hukuka aykırı işlem uygulandığında davacı için telafisi mümkün olmayan zararlar doğacaktır. Bu nedenle kamu görevinden çıkarılma işleminin iptali için iş bu davayı açma zorunluluğu doğmuştur. Davalı idarenin hukuka aykırı bu işlemi nedeniyle, müvekkilin maddi ve manevi mağduriyetleri doğmuştur. Özellikle vatan ve bayrak sevdalısı olarak bilinen davacının terör örgütlerine üye olması, iltisakı ya da irtibatının bulunması şeklindeki gerekçe, halk tarafında sürekli "hani sen vatanını seviyordun, kim bilir neler yaptın da seni ihraç ettiler " gibi sorular sorulması davacıya büyük bir elem ve ızdırap yaşatmaktadır. Ayrıca davacı söz konusu idari işlem nedeniyle işsiz kalmıştır. Davacının bakmakla yükümlü olduğu eşi ve ailesi bulunmaktadır. Davacının aile yaşamı maddi ve manevi yönden olumsuz etkilenmektedir. Bu durum da davacının maddi olarak da sıkıntı yaşamasına sebebiyet vermiştir. Bu nedenlerle hukuka aykırı idari işlemin yürürlüğü durdurulmazsa telafisi imkansız zararlar doğacaktır.
I- ADLİ YARDIM TALEBİMİZ HAKKINDA;
HMK.m.334/1 hükmü şöyledir: "Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler."
Davacı kirada oturmakta olup, ailesinin geçimini dahi karşılamakta zorlanmaktadır. Adına kayıtlı hiçbir malvarlığı, aracı vs bulunmamaktadır. Mahkemenizce yapılacak SGK, tapu, araç sorgusunda da bu hususlar açıkça görülecektir.
Söz konusu hüküm gözetilerek davacının adli yardımdan yararlandırılarak tüm harç, gider avansı ve yargılama giderlerinden muaf tutulmasını talep etmekteyiz.
Belirtmiş olduğumuz nedenlerle iş bu davanın açılması zorunluluğu doğmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : İYUK, CMK, TCK, 357 sayılı KHK ve her türlü mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER :
1-Davacının devlet memurluğu özlük dosyası, görev yaptığı yerler, disiplin dosyası, görev yazıları, aldığı ücret, hak, maaş, sosyal haklar- davalı idareden celbini talep ederiz.
2-Davacı hakkında yapılan tüm güvenlik soruşturmaları ve arşiv kayıt örnekleri- celbini talep ederiz.
3-Davacıya ait................................ nolu GSM hattına ilişkin HTS kayıtları, mesaj, SMS ve Whatsapp kayıtlarının celbini talep ederiz.
4-Davacının sosyal durum araştırması
5-Davacı hakkında yapılan Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı 2020/............. Sor. - 2021/............. K sayılı KYOK kararı - dosyanın celbinin talep ederiz.
6-Tanık, bilirkişi, keşif vs her türlü delil
Karşı delil sunma hakkımız saklıdır.
TALEP VE SONUÇ :
Yukarıda açıklanan ve re'sen gözetilecek diğer nedenlerle; DAVAMIZIN KABULÜ ile; İYUK m. 12 gereği daha sonra tam yargı davası açma hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davalı idarenin 02/12/2021 tarihli .................................................................. /Tyn.D.Özl.Ş sayılı Bakanlık Oluru ile Kamu Görevinden Çıkarma yönündeki öncelikle idari işlemin idarenin savunmasının alınması beklenilmeksizin YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA, bu mümkün olmadığı takdirde idarenin savunma süresinin kısaltılıp YÜRÜTMENİN DURDURULMASI kararı verilerek idari işlemin İPTALİNE, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. 30/12/2021
DAVACI VEKİLİ
Av. Gizem Gül UZUN
Eki: 1-Vekaletname sureti
2-KYOK kararı
3-02/12/2021 kamu görevinden çıkarılma bakanlık oluru
İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ, Avukat Gizem Gül Uzun tarafından hazırlanmıştır.
idari yargı iptal davası istinaf dilekçesi
idari yargı iptal davası savunma dilekçesi
İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİİ-İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİİ-İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİİ-İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİİ-İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİİ-İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİİ-İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİİ-İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİİ-İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİİ-İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİİ-İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİİ-İDARİ YARGI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİİ
Adres
Barbaros Mah. Oymak Cad. Sümer Hukuk Plaza A blok No:8/79 Kocasinan/Kayseri
İletişime Geçin
Linkler
Av. Gizem Gül UZUN
Çalışma Alanlarımız
Videolar ve Bilgilendirmeler
Makaleler
S.S.S
İletişim
Hakkımızda
Kayseri Barosu'na kayıtlı Avukat Gizem Gül Uzun tarafından kurulmuştur. Gizem Gül Uzun, Kayseri Kilim Sosyal Bilimler Lisesi'nden mezun olup; İngilizce, Fransızca ve Osmanlıca bilmektedir.
HARİTA