Hazırlık Aşamasında Şikayetçi Olmayıp, Mahkemede Şikayetçi Olduğunu Belirten Mağdure

Hazırlık Aşamasında Şikayetçi Olmayıp, Mahkemede Şikayetçi Olduğunu Belirten Mağdure

Hazırlık Aşamasında Şikayetçi Olmayıp, Mahkemede Şikayetçi Olduğunu Belirten Mağdure


hazırlık aşamasında şikayetçi olmayıp, mahkemede şikayetçi olduğunu belirten mağdureHazırlık Aşamasında Şikayetçi Olmayıp,Mahkemede Şikayetçi Olduğunu Belirten Mağdure

Hazırlık Aşamasında Şikayetçi Olmayıp,Mahkemede Şikayetçi Olduğunu Belirten Mağdure
Yargıtay
T.C. Yargıtay 2. CD
Esas: 2003/ 11774
Karar: 2004 / 17598
K.T.: 12/10/2004

ÖZET : Mümeyyiz olan mağdure hazırlık aşamalarında sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmiş, mahkemede ise şikayetçi olduğunu belirtmiştir. Şikayetten vazgeçmeden dönülemeyeceğinden sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmelidir . Kabule göre de; sanık ile mağdurenin dede-torun olduğunu gösteren vukuatlı nüfus kayıt örneği getirtilmeden TCK’nın 457/2. maddesi uygulanamaz.


(765 S. K. m. 456/4, 457/2, 460) (5237 S. K. m. 86, 87, 88, 89) (1412 S. K. m. 253/5)

Dava: Müessir fiil suçundan sanık Ahmet’in yapılan yargılaması sonucunda; mahkumiyetine dair ( ILGAZ )Sulh Ceza Mahkemesi’nden verilen 18.6.2002 tarihli hükmün Yargıtay’ca incelenmesi O Yer ve Üst C. Savcıları tarafından istenilmekle ve dosya C. Başsavcılığının 2002/140777 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:

Karar: Sanığın Ahmet olan adının gerekçeli karar başlığında Ahmek olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.

O Yer ve Üst C. Savcılarının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;

1- Suç tarihinde mümeyyiz olan mağdure hazırlık soruşturması sırasında 13.5.2001 günü Jandarmada, 14.5.2001 günü de C. Savcısı huzurunda sanıktan davacı ve şikayetçi olmadığını bildirdiği halde, 3.7.2001 tarihinde mahkemedeki beyanında şikayetçi olduğunu bildirmiş ise de vazgeçmeden dönülemeyeceği dikkate alınarak, şikayet yokluğu nedeni ile sanık hakkında açılan kamu davasının CMUK.’nun 253/5. maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

2- Kabul ve uygulamaya göre de;

a- Sanık ile mağdurenin dede-torun olduğunu gösteren vukuatlı nüfus aile kayıt tablosu ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilmeden sanık hakkında TCK.’nun 457/2, maddesinin uygulanması,

b- 10.2.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4806 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK’nın 30/2. maddesinde yer alan “bir lira” ibaresi “bin lira” olarak değiştirilmiş olup, izah edilen bu değişikliğin sanık lehine olması ve TCK’nın 2/2. maddesi nazara alındığında sanık hakkında ceza tayin edilirken bin liranın küsurunun hesaba katılamayacağının lüzumu,

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş O Yer ve Üst C. Savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 12.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN