Haysiyetsiz Hayat Nedeniyle Boşanma Davasında Hak Düşürücü Süre ve Zamanaşımı
1. Hak Düşürücü Süre Nedir?
Hak düşürücü süre, bir hakkın kullanılabilmesi için kanunda öngörülen belirli süreyi ifade eder. Bu süre geçtikten sonra, kişi o hakkını kaybeder; yani dava açma veya talepte bulunma hakkı sona erer.
2. Haysiyetsiz Hayat Nedeniyle Boşanma Davasında Hak Düşürücü Süre
Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davasına özgü bir hak düşürücü süre açıkça belirtilmemiştir. Ancak, genel boşanma davaları açısından TMK m. 166’da bazı süreler öngörülmüştür.
-
TMK m. 166/1:
“Eşlerden biri, evlilik birliğinin devamını çekilmez kılan sebeplerden dolayı boşanma davasını, sebebin öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde açmazsa, dava hakkını kaybeder.”
Ayrıca, genel hak düşürücü süre 5 yıldır.
Bu hüküm, özellikle “aldatma, kötü muamele, suç işleme” gibi sebeplere yöneliktir, ancak uygulamada haysiyetsiz hayat sürme de buna yakın bir durum olarak kabul edilmektedir.
Yargıtay kararları da, haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davalarının, neden öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde açılması gerektiğini benimsemiştir.
3. Zamanaşımı (Kamusal Süre)
-
Boşanma davalarında zamanaşımı kavramı genellikle söz konusu değildir. Ancak, TMK m. 166’da belirtilen 5 yıllık genel süre hak düşürücü sürenin bir parçası olarak değerlendirilebilir.
-
Bu süre, sebebin ortaya çıkmasından itibaren işleyecek ve geçmesi halinde boşanma davası açılamayabilir.
4. Özet Tablo
Kriter | Süre | Açıklama |
---|---|---|
Hak düşürücü süre | 6 ay | Sebebin öğrenilmesinden itibaren dava açma süresi |
Hak düşürücü süre | 5 yıl | Genel dava açma süresi, sebebin ortaya çıkışından itibaren |
Zamanaşımı | - | Boşanma davalarında özel zamanaşımı yoktur |
5. Sonuç
Haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davası açacak eşin, bu sebeple boşanma hakkını kaybetmemesi için, durumu öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde dava açması önemlidir. 6 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra, mahkeme davayı reddedebilir. Ayrıca, genel olarak 5 yıllık dava hakkı süresi de göz önünde bulundurulmalıdır.