Hakaret Suçu ve Cezası: Türk Ceza Hukuku Çerçevesinde Bir İnceleme
https://www.gizemuzun.av.tr/gorevi-yaptirmamak-icin-direnme-sucu-ve-cezasi-2
Giriş
İnsan onuru, hukuk sistemlerinin temel yapı taşlarından biridir. Modern ceza hukukları, bireyin manevi bütünlüğünü koruma amacını taşır. Bu bağlamda, kişilerin şeref ve saygınlığına yönelik saldırılar, belirli yaptırımlarla cezalandırılır. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) düzenlenen hakaret suçu da bu amaca hizmet eder. Bu makalede, hakaret suçunun tanımı, unsurları, cezai yaptırımı ve uygulamadaki güncel tartışmalar ele alınacaktır.
1. Hakaret Suçunun Tanımı
Hakaret suçu, TCK’nın 125. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre:
“Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, hakaret suçunu işlemiş olur.”
Bu tanıma göre, hakaret suçu iki farklı şekilde işlenebilir:
-
Somut bir fiil veya olgu isnadı ile (örneğin bir kişiye hırsız demek),
-
Sövmek suretiyle (aşağılayıcı söz ve ifadeler kullanmak).
2. Suçun Unsurları
a) Fail ve Mağdur
Hakaret suçu herkes tarafından işlenebilen ve herkesin mağduru olabileceği bir suçtur. Failin veya mağdurun kamu görevlisi olması, suça ilişkin ceza oranlarını değiştirebilir.
b) Hukuka Aykırılık
İfade özgürlüğü ile hakaret arasındaki sınırın çizilmesi önemlidir. Eleştiri sınırlarını aşmayan ifadeler hukuka aykırı kabul edilmez. Örneğin, bir kamu görevlisinin görevine yönelik sert ama yapıcı eleştiriler hakaret suçu kapsamında değerlendirilemez.
c) Kast
Hakaret suçu, doğrudan kastla işlenebilen bir suçtur. Failin, mağdurun onurunu zedelemek amacıyla hareket etmesi gerekir.
3. Cezai Yaptırım
TCK m.125/1’e göre, hakaret suçunun cezası:
-
Üç aydan iki yıla kadar hapis veya
-
Adli para cezasıdır.
Nitelikli Haller
Suçun:
-
Alenen işlenmesi (örneğin sosyal medya üzerinden),
-
Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi,
-
Dini, etnik köken, cinsiyet gibi hassas değerlere yönelik olması
durumlarında, cezanın alt sınırı artmakta ya da seçimlik ceza ortadan kalkabilmektedir.
4. Hakaret Suçunda Şikayet ve Dava Süreci
Hakaret suçu, şikâyete bağlı bir suçtur. Mağdur, suçun öğrenilmesinden itibaren 6 ay içinde şikayette bulunmalıdır. Aksi takdirde, dava hakkı düşer. Ancak kamu görevlisine görevinden dolayı yapılan hakaretler, resen soruşturulur.
5. Uygulamada Hakaret Suçu: Sosyal Medya Örneği
Günümüzde, özellikle sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlar nedeniyle hakaret suçuna ilişkin şikayetlerde ciddi artış gözlemlenmektedir. Bu durum, ifade özgürlüğü ile kişilik hakları arasındaki hassas dengeyi tekrar gündeme getirmiştir. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları, bu alanda önemli içtihatlar oluşturmuştur. Örneğin, bir paylaşımın kamu yararına olup olmadığı, hakaret mi yoksa ağır eleştiri mi olduğu, bağlamına göre değerlendirilmelidir.
6. Hakaret ile Eleştiri Arasındaki Fark
Hukukun en hassas sınırlarından biri de hakaret ile eleştiri arasındaki ayrımı yapabilmektir. Eleştiri, bir düşüncenin veya davranışın kamu yararına değerlendirilmesidir ve anayasal güvence altındadır. Hakaret ise kişiliğe yöneliktir ve amacı rencide etmektir. Yargıtay, bu ayrımda ifadenin konteksti, kullanıldığı ortam ve niyet gibi unsurları dikkate alır.
Sonuç
Hakaret suçu, bireyin kişilik haklarını korumayı amaçlayan ve ifade özgürlüğüyle sürekli etkileşim içinde olan bir ceza hukuku normudur. Hem geleneksel iletişim biçimlerinde hem de dijital platformlarda bireylerin haklarını koruyabilmek adına, hukukun bu alandaki düzenlemeleri güncellenmekte ve yargı organlarınca dinamik şekilde yorumlanmaktadır. Bu bağlamda, hem vatandaşların ifade özgürlüğünü korumak hem de bireylerin onurunu güvence altına almak adına dengeli bir yaklaşım elzemdir.
Hakaret Suçu Yargıtay Kararları
Kişi Topluluğuna veya Kuruma Hakaret Suçu
Hakaret suçunun mağdurunun, belirli veya belirlenebilir kişi olması zorunluluğunun bulunması, belirli ve sınırlandırılmamış kişi topluluğuna karşı söylenen sözlerin bu suç kapsamında değerlendirilemeyecek olması karşısında, sanığın Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün www.ankara.gov.tr internet adresine yazdığı “ya sizin bu polis memurlarınız ne kadar şerefsiz rüşvet yiyorlar yazık ya, sonrada tertemizsiniz, devlet vatandaşın hakkını yemezse terör falan olmaz size hayırlı mesailer” biçimindeki sözlerin sınırlandırılmamış ve belirlenmemiş kişi topluluğuna yönelik olduğundan hakaret suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2014/1432).
Hakaret Suçunda Hapis Cezası veya Adli Para Cezasının Tercih Edilmesi
TCK’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiği kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek açıklanmalı, daha sonra da alt ve üst sınırlar arasında kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda, sanık hakkında gerekçe gösterilmeden hakaret suçunda seçimlik cezalarda temel ceza olarak hapis cezası tercih edilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - K.2021/2119).
Tüzel Kişiler (Şirket, Vakıf, Dernek vs.) Aleyhine Hakaret Suçu İşlenemez
İstem yazısında; “…şüphelinin icra takibine karşı verdiği itiraz dilekçesinde müşteki şirket aleyhine hakaret içeren ifadeler kullanması şeklindeki eylemi nedeniyle mahkumiyetine karar verilemeyeciği gözetilmeden yazılı şekilde verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
İncelenen dosyada, sanığın icra takibine karşı verdiği itiraz dilekçesinde, iddianamede bahsi geçen sözleri söylediği, TCK’nın 125. maddesine göre hakaret suçunda şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte sözlerin gerçek kişilere yöneltildiğinde hakaret suçunu oluşturabileceği, herhangi bir gerçek kişiyle arasında aidiyet ilişkisi kurulmadan tüzel kişiye söylenen sözlerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği gözetilmeden, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur (Yargıtay 18. Ceza Dairesi-K.2017/1193).
İleti Yoluyla Hakaret Suçunda Yetkili Savcılık
Şikayetçinin 05.03.2019 tarihli ifade içeriğine göre, suça konu iletilerin, adı geçenin İstanbul ilinde bulunduğu sırada cep telefonuna gönderildiği, ileti yolu ile gerçekleştirilen hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin açılan davaya bakma yetkisinin, söz konusu eylemlerden haberdar olunan yerdeki Mahkemeye ait olduğu göz önüne alındığında, somut olayda soruşturma yapma yetkisinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında olduğu nazara alınmadan kurulan, mercii Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24/05/2019 tarihli ve 2019/1008 değişik iş sayılı kararında isabet bulunmadığı anlaşılmıştır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi-K.2020/2695).
Hakaret Suçunda Haksız Tahrik Nasıl Uygulanır?
Hakaret suçlarında özel tahrik hükümleri içeren TCK’nın 129. maddesinin 1. fıkrası: “Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” hükmünü içermektedir. Genel bir tahrik hükmü olan TCK’nın 29. maddesi ise: “Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklinde düzenlenmiştir. İncelenen somut olayda, mahkemece hakaret suçundan mahkum edilen sanığın, eylemini haksız tahrik altında işlediğinin kabulüyle, TCK’nın 29/1.maddesi uyarınca cezasından 1/4 oranında indirim yapıldığı ve sanığın neticeten 1340 TL adli para cezasıyla cezalandırıldığı görülmektedir. Ancak yapılan haksız tahrik uygulamasında, hakaret suçuna ilişkin özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK’nın 129. maddesi yerine, aynı Kanunun genel tahrike dair 29. maddesinin uygulanması, hukuka uygun görülmemiştir (Y18CD-K:2016/15975)