GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU VE BU SUÇUN CEZASI

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU VE BU SUÇUN CEZASI

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU VE BU SUÇUN CEZASI


📘 GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU: KAMU GÜVENİNİN İHLALİNE KARŞI BİR CEZA NORMU

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU VE BU SUÇUN CEZASI

1. Giriş

Hukuk devleti ilkesinin en önemli unsurlarından biri, kamu görevlilerinin hukuka uygun ve tarafsız şekilde görevlerini ifa etmesidir. Kamu gücüyle donatılmış kişilerin görevlerini kişisel çıkar, keyfilik ya da kasıtlı ihmal gibi saiklerle kötüye kullanması, sadece bireylerin haklarına değil, aynı zamanda kamu düzenine de zarar verir. Bu nedenle, Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesi, kamu görevlisinin görevini kötüye kullanmasını bağımsız bir suç tipi olarak düzenlemiştir.


2. Yasal Dayanak: TCK Madde 257

TCK Madde 257/1:
Kanunda açıkça suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevin gereklerine aykırı hareket eden veya görevini ihmal eden kamu görevlisi, mağdurun şikâyeti aranmaksızın, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

TCK Madde 257/2:
Görevin gereklerine aykırı hareket edilerek kişilere haksız bir yarar sağlanması veya zarar verilmesi hâlinde, faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.


3. Suçun Unsurları

3.1. Fail (Kamu Görevlisi)

  • Bu suç, özgü suçtur: Sadece kamu görevlileri tarafından işlenebilir.

  • TCK m.6’ya göre kamu görevlisi, kamu hizmetini yürütmekle görevlendirilmiş kişidir (örneğin: polis, memur, zabıta, öğretmen, belediye başkanı, vs.).

3.2. Fiil

  • Görevi kötüye kullanma iki şekilde gerçekleşebilir:

    • İcrai hareketle: Görev gereklerine aykırı bir eylem yapılması (örneğin usulsüz ruhsat verilmesi).

    • İhmali hareketle: Görev gereği yapılması gereken bir işlemin yapılmaması (örneğin suç duyurusunun işleme konulmaması).

3.3. Hukuka Aykırılık

  • Fiil, kamu görevlisinin yasal yükümlülüğünü ihlal eder nitelikte olmalıdır.

  • Bu eylem sonucunda kamu düzeni, birey hakları veya kamu güveni zarar görebilir ya da zarar görme tehlikesi doğabilir.

3.4. Manevi Unsur (Kast)

  • Suç sadece kasıtla işlenebilir. Fail, görevini kötüye kullandığını bilerek ve isteyerek hareket etmelidir.


4. Suçun Temel ve Nitelikli Hali

Suç Türü Cezası
Basit hâli (zarar doğmadan) 6 ay – 2 yıl hapis
Zarar verilmiş veya çıkar sağlanmışsa 1 – 3 yıl hapis
  • Şikâyete tabi değildir.

  • Suçun oluşması için fiilin göreve aykırı olması yeterlidir; zararın doğması nitelikli hali oluşturur.


5. Uygulamada Karşılaşılan Durumlar

🔹 Belediye Görevlisi’nin Usulsüz İmar İzni Vermesi

  • Mevzuata aykırı şekilde verilen imar izinleri sonucunda mağduriyet oluşmasa bile suç oluşur.

🔹 Polis Memurunun Suç Duyurusunu Göz Ardı Etmesi

  • Vatandaştan gelen açık bir suç şikâyetinin işleme alınmaması.

🔹 İdarecinin Usulsüz Atama Yapması

  • Kamu personeli atamalarında liyakat dışı, kayırmacı uygulamalar.

🔹 Vergi Memurunun Bilerek Eksik Tahakkuk Yapması

  • Devletin vergi alacağını kasıtlı olarak düşük hesaplaması.


6. Yargıtay Uygulamasından Örnekler

  • Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 2017/2950 E., 2019/6532 K.:
    “Kamu görevlisinin, görevinin gereklerine açıkça aykırı şekilde karar vererek kişiye avantaj sağlaması, TCK 257/2 kapsamında suç oluşturur.”

  • Yargıtay CGK, 2009/5-75 E., 2009/108 K.:
    “Zarar doğmasa dahi görevi kötüye kullanma suçu tamamlanmıştır; çünkü kamu güveni zedelenmiştir.”


7. Eleştirel Değerlendirme

  • Soyutluk Sorunu: TCK 257, uygulamada belirsizlik yaratabilmektedir. “Görev gereklerine aykırılık” oldukça soyut bir kavram olup, sınırları açık değildir.

  • İdari Hata ile Ceza Sorumluluğu Arasındaki Fark: Her kamu görevlisinin hatası ceza sorumluluğu doğurmaz. Kasıt ve göreve aykırılık net olarak belirlenmelidir.

  • Yargının Rolü: Mahkemeler, ceza sorumluluğunu belirlerken idari disiplin yaptırımlarından farklı düşünmeli; hukuka aykırılığın cezai ölçekte önemi olup olmadığını araştırmalıdır.


8. Sonuç

Görevi kötüye kullanma suçu, kamu hizmetlerinin dürüst, tarafsız ve yasaya uygun şekilde yürütülmesini güvence altına almayı amaçlar. Ancak bu suçun kapsamı geniştir ve uygulamada idari sorumlulukla ceza sorumluluğu arasındaki sınırın dikkatle çizilmesi gerekir.

 

Her hukuka aykırılık ceza gerektirmez; ancak kamu görevlisinin kişisel çıkar için, bilerek ve isteyerek kamu görevini ihlal etmesi durumunda cezai yaptırım kaçınılmazdır. Bu bağlamda hem kamu görevlilerinin mesleki sorumluluğu artırılmalı hem de ceza normunun keyfi uygulamaları engellenmelidir.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN