Fiziksel Şiddet, Cimrilik ve Hakaret Karşısında Sadece Hakaret Eden Eş Kusurlu Sayılır mı?

Fiziksel Şiddet, Cimrilik ve Hakaret Karşısında Sadece Hakaret Eden Eş Kusurlu Sayılır mı?

Fiziksel Şiddet, Cimrilik ve Hakaret Karşısında Sadece Hakaret Eden Eş Kusurlu Sayılır mı?


Fiziksel Şiddet, Cimrilik ve Hakaret Karşısında Sadece Hakaret Eden Eş Kusurlu Sayılır mı?

Fiziksel Şiddet, Cimrilik ve Hakaret Karşısında Sadece Hakaret Eden Eş Kusurlu Sayılır mı?
Yargıtay
T.C. Yargıtay 2. HD
Esas:
 2020/2620
Karar: 2020/5632
K.T.: 11/11/2020

Özet: Erkeğin, eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, cimri ve pinti olup eşine ekonomik şiddet uyguladığı; aynı zamanda kadınla karşılıklı hakaret içeren ve incitici sözler söylediği olaylarda erkek daha ağır kusurludur.

MAHKEMESİ : …. Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakası miktarı, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11.11.2020 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı … vekili Av. … ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı … vekili Av. … geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, karşılıklı hakaret ettikleri ve birbirlerine incitici sözler söyledikleri gerekçesiyle eşit kusurlu kabul edilerek her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Hüküme karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakası miktarı, velayet ve kişisel ilişki yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince tarafların ilk derece mahkemesince tespit edilen kusurlu davranışları yanında, erkeğin cimri ve pinti olduğu, kazancına göre az harcama yaparak eşine ekonomik şiddet uyguladığı, ancak tarafların boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda yine de eşit kusurlu oldukları belirtilerek kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine karar verilmiştir.

Yapılan yargılama ve toplanan delillerden bölge adliye mahkemesince tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, erkeğin eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda; erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

3- Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda erkek ağır kusurlu olup, erkeğe yüklenen bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmektedir. Kadın boşanma sonucu eşin maddi desteğinden yoksun kalacaktır. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4) dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) karar vermek gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesinin, sonucu olarak yazılı şekilde maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

S O N U Ç

Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 2540 TL. vekalet ücretinin Mehmet’ten alınıp Nurgül’e verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Mehmet’e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Nurgül’e geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.11.11.2020 (Çar.)

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN