Delil Nedir?

Delil Nedir?


delil nedirDelil Nedir?

Delil Nedir?
T.C. Yargıtay 6. CD
Esas:
 2015/3365
Karar: 2018/2476
K.T.: 03.04.2018

Özet: Hakim bugüne dayanarak dünü öğrenir. Dün hakkındaki şüphesini deliller sayesinde yener ve şüphe yerini belirliliğe terk eder. Gerçekten hakim geçmişte ne olduğunu nasıl olduğunu bilmeye mecburdur. Elindeki imkan ise bugündür. Bugünden maksat da, bugün var olan ve varlığı duygularımızla öğrendiğimiz şeylerdir. İşte “delil” budur.

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, basit yaralama
HÜKÜM : a) Sanığa yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle müsnet suçtan beraatine.
b) Sanık hakkında kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunun basit yaralam suçuna dönüştüğü mağdurun şikayetinden vazgeçmesi sebebiyle sanık hakkındaki kamu davasının TCK 73/4 ve CMK 223/8 maddesi gereğince düşürülmesine.

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

K A R A R

Hakim bu güne dayanarak dünü öğrenir. Dün hakkındaki şüphesini deliller sayesinde yener. Şüphenin yenilmesi ile şüphe yerini belirliliğe terk eder.

Delillerin gösterdiği objektif bakımından bir (ihtimal)dir. Buna rağmen ihtimal belli bir dereceye gelince kanaat (kanı) olacaktır. Şüphe yerini kanaate bıraktığında ispata aranan belirlilik ortaya çıkar. Her olayda lehe ve aleyhe delil vardır.

Kanaati meydana getiren delillerin tek tek değerlendirilişi kadar hep birlikte değerlendirilmesi de mümkündür. Deliller bütünlük teşkil ediyorsa bir bütünün birbiri ile uyuşan birbirini tamamlayan parçaları ise bu hakiki delildir.İspat konusu hüküm verme gerçeğinin bir parçası olan olay hakkında hüküm vermektir.

Gerçekten Hakim geçmişte ne olduğunu nasıl olduğunu bilmeye mecburdur. Elindeki imkan (bugün)dür.

Bu günden maksat da, bu gün var olan ve varlığı duygularımızla öğrendiğimiz şeylerdir. İşte “delil” budur.

Delillerin bu günkü akılcı anlayışına göre Hakimin (kanaati) ispat edilmesi istenen olayların tahlili bir tetkiki ile lehe ve aleyhe bütün şartları tenkidi ile değerlendirmesinin mahsulü olacaktır. İspat edilmesi gereken şüpheli olandır. Delillerden biri de tanıktır. Tanık taraflardan olmayan fakat olayın tanığı olmuş bir kişinin o olay hakkında beş duyusu ile edindiği sübut konusunda karar verecek mahkeme ve/veya Hakim huzurunda tanıklık yapanın sözlü beyanıdır. Sanık dışında herkes bu konumda ele alınabileceği dikkate alınarak değerlendirme yapılacağı bir muhakkaktır.

Bütün isnat araçları delildir. Soyut olarak da deliller eşdeğerdedir. Bu nedenle deliller yeterince araştırılmamış veya soruşturma eksik ise bu hususlar giderilmelidir. Soruşturma evresinde toplanmamış delilleri mahkemenin toplaması gerekir. Hakimin sanık lehine ve aleyhine olan delilleri araştırıp; tam bir inanışla özgürce değerlendirerek kuşkudan arınmış bir sonuca ulaşması gerekir. Maddi gerçeğin olayın bir bütünü veya parçasını temsil eden kanıtlardan ortaya çıkarılması gerekir. Bir takım varsayımlara dayanılarak karar verilmesi ceza muhakemesinin amacına kesinlikle aykırıdır. Şüphelinin eylem ve/veya eylemlerin bir suç olup olmadığı belirlenmesi için önce suç teşkil eden bir haksız fiilin işlenip işlenmediğinin sorunu çözülerek başlanır. Bu da iddia ve iddia ile bağlı kanıtlar ve savunmanın değerlendirilmesi ile cevaplanacaktır. O halde, olayın varsa mağduru ve/veya tanığı gaip, vefat etmiş, adresi meçhul veya ulaşılamaz olduğu saptanmadıkça mutlaka mahkeme huzurunda ifadesinin alınması gerekir.

Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelirsek;

Mağdur …’ın 08.04.2012 tarihli kolluk ifadesinde; “Ben … caddesi üzerinde bulunan Uludağ … kuaföründe çalışmaktayım. 08.04.2012 günü saat:13.00 sıralarında iş yerimde aşağı indiğimde eski erkek arkadaşım … beni bekler gördüm, bana ilişkimizi gözden geçirmek için kahvaltı yaparak konuşalım dedi. Ben de plakasını bilmediğim araca bindim, yanımda misafirim … … vardı. Bindiğim araçla kent meydanına kahvaltıya gideceğimizi zannetmiştim. Ama araç Ankara yoluna çıktı. Bende hani söz vermiştin kahvaltıya gidecektik dediğimde bana kes sesini dedi. Bende birşey yapacağını düşünerek sesimi çıkartmadım, ben Doğa parka yaklaştığımda dur diye bağırdım. Bana vurmak için elinin tersiyle vurmak istedi. Bende arabanın kapısını açarak aşağı atlamak istedim, benim sırtımdan tutarak geri çekti. Doğa parka geldiğimmizde kapıları kapattı, sen neden telefonlarıma bakmıyorsun senin topuklarına sıkarım arkanda kim varsa onlarıda bulur anasını s…. dedi. Araç içerisinde iki saate yakın bir süre aşağı indirmeden bekletti. Bu sırada yanımdaki misafirim olan … i aşağı indirdi. Bu sırada benim cep telefonumu çantamı elimden zorla aldı. Beni darp ettiği esnada göğüsümde bulunan otuz liramı zorla aldı. Elinde bulunan el çantam içerisini karıştırdı ben müdahale ettiğimde beni tekrar darp etti. Çantamın içerisinde ki para cüzdanında bulunan dört yüz elli liramı aldı. beni oradan alarak kent meydanına getirdi baha seninle işim kalmadı s… git dedi. bende hastaneye giderek raporumu aldım. Benim zaten bu şahısla ilgili daha önceden tehdit ve yaralamadan davam devam etmektedir. ……. numaralı telefonu kullanır. Beni araca alarak zorla paramı alan ve darp eden … dan davacı ve şikayetçiyim” şeklinde beyanda bulunduğu;

Mağdur …’ın 10.04.2012 günü C. Savcılığına verdiği dilekçede; “Şüpheli eski erkek arkadaşımdır. Aramızdaki münakaşa esnasında çantamda bulunan paranın ( 500 TL ) alındığını sanarak şikayette bulundum.Ancak 2 gün sonra paramın çantada gizli bölmede olduğunu gördüm. Gasp olayı olmadığından dolayı şüpheli hakkındaki şikayetimde vazgeçiyorum.” şeklinde dilekçe verdiği;

Tanık … …en (…) 08.04.2012 tarihli kolluk ifadesinde; “Ben bir haftadır arkadaşım olan …’ın yanında kalıyorum. 08.04.2012 günü saat:13.00 sıralarında .. ta çalıştığı iş yerinden karşı tarafta kumpircide çay içmek için indik, bir yıldır da tanıdığım … araçla iş yerinin önüne gelmiş. … a gel konuşalım ya bitsin ya devam edelim dedi. Biz de kahvaltı yapmadık kent meydanına gidelim orda hem konuşuruz hem de kahvaltı yapalım dedik. Arabaya bindik. Araçta bulunduğumuz sırada … … meydanına gidecektik dediğinde Sus lan dinle diye bağırdı, bu iş ya bitecek ya devam edecek dedi. Ya kafasına sıkacağım ya da topuklarına dedi. bende hiç bir şey yapamazsın dedim. Bizi bilmediğim ormanlık bir yere götürdü. Biz arabada bulunduğumuz sırada …, … a karşı nasıl ben seni aradığımda telefonu açmıyorsun diye bağırdı, ben arkada oturuyordum öne geç diye … bana söyledi bende öne geçtim. … ile … arkaya geçtiler. … … ın gözüne yumrukla vurdu. … araçta inmek istedi. … tutup kaldırdı ve aracın içerisine aldı. Bu sırada … aracın içerisinde …’ ın kafasını kendi koltuğunun altına alarak vurdu. Bu esnada … ın göğsünde bulunan parayı aldığını gördüm. Ben bağırdım sen ne yapıyorsun dedim banada sen kim oluyorsun lan dedi. Ben senin kardeşine böyle yapsalar ne olur dedim. … beni hiç dinlemedi ve … a vurdu, ben sabah … ın çantasında beş yüz lira olduğunu biliyorum. Paranın alındığını … dan öğrendim. Ben bir ara araçtan polisi aramak için indim. Benim bu olay ile ilgili söyleyeceklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunduğu,

Sanık …’ın 05/03/2014 tarihli oturumda; “Ben üzerime atılı suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum, mağdur … benim arkadaşım olur, kendisiyle bir buçuk iki yıldır arkadaşlık yapmaktayız ancak … hal ve hareketlerini iyi görmediğim için kendisinden ayrılma kararı oldum, bu hususu kendisiyle konuşmak ve durumu anlatmak için kahvaltıya çağırdım, kent meydanında buluştuk sonra kahvaltı yapmak için doğa parkına gittik, hatta doğa parkına giderken … kız arkadaşı …. … yanındaydı, doğa parkına gittik, oradan şelaleye gittik, bu gezi sırasında aynı zamanda konuşuyorduk, sonra soğanlıdaki botanik parkına geldik, orada da bir müddet konuştuktan sonra mağdure kendisini ve arkadaşını konuşmak için eve gidelim diye bana teklif etti, ancak ben kabul etmedim, mağdure ve arkadaşını kent meydanına bıraktım. İddianamede belirtildiği şekilde ben mağdurenin zorla cep telefonunu ve üzerindeki paraları almış değilim, yine mağdureye karşı herhangi bir yaralamaya yönelik hareketimde olmamıştır suçlamaları kabul etmiyorum dedi Devamla ayrıca şu hususu da belirtmek isterim mağdurenin bu bana karşı yaptığı iftiradan sonra mağdure zannedersem fuhuş yapma suçundan dolayı cezaevine girdi, 6-7 ay kadar cezaevinde kaldı, daha sonra çıktığını duydum” şeklinde savunmada bulunmuştur.

Yukardaki açıklamalar ışığında, tamamen sözlü delillere dayanan yargılama dosyasında; olayın mağduru … ve tanığı … … (…)’nun adresi yeterince araştırılma yapılarak duruşmada olay ile ilgili ayrıntılı beyanları alınıp, mağdur ve tanığın beyanları arasında aykırılık olursa bu durum usulünce giderildikten sonra sonucuna göre, sanığın suç teşkil eden haksız fiili olup olmadığı, varsa bunun hukuki değerlendirmenin yapılması gerektiği düşünülmeden mağdur ve tanığın duruşmada dinlenilmesinden vazgeçilerek CMK’nın 210/1. maddesine aykırı olarak yazılı biçimde karar verilmesi,

S O N U Ç

Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.04.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 Delil nedir? Avukat Gizem Gül Uzun tarafından ilgili karar sunulmuştur.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN