AYNİ HAKLARA HAKİM OLAN İLKELER

AYNİ HAKLARA HAKİM OLAN İLKELER

AYNİ HAKLARA HAKİM OLAN İLKELER


AYNİ HAKLARA HAKİM OLAN İLKELER

AYNİ HAKLARA HAKİM OLAN İLKELER

1) Muayyenlik (Belirlilik) İlkesi

Belirlilik şu anlama gelir ;

Birincisi Ayni hak ancak mevcut ve belli şeyler üzerinde söz konusu olabilir.Ayni hak lişiye eşya üzerinde doğrudan hakimiyet verdiği için ancak mevcut belli şeyler üzerinde olur. O zaman ilerde meydana gelecek bir eşya üzerinde ayni hak kurulamaz. Ayni hak belli bir eşyanın tümünü kapsar. O zaman bir şeyin bütünleyici parçaları üzerinde yani mütemmim cüz üzerinde , o şeyden harici olarak ayni hak kurulamaz.Mesela bir binanın , bir evin duvarını düşünün , duvar bu evin bütünleyici parçasıdır. Bütünleyici parça bu evden bağımsız bir varlık değildir. O zaman bu duvar üzeinde bir ayni hak kuramayız.Peki duvar üzerinde borçlandırıcı işlem yapıp alacak hakkı kursak olur mu ? Mesela evin maliki duvarını reklam alanı olarak kullanılması için firmaya kiraya verse. Kira sözleşmesi borçlandırıcı bir işlemdir. Çevrede görüyorsunuz duvarlar reklam alanı olarak kullanılıyor. Şu an duvar üzerinde borçlandırıcı işlem yaptık. Firma gelip duvara reklamları monte edebilir. Bu bir kira hakkıdır. Şahsi bir haktır. Alacak hakkı doğuruyor. Demek ki duvar bütünleyici parça ayni hak söz konusu olamaz ama borçlandırıcı işlem söz konusu olabilir.

2) Kamuya Açıklık ( alenilik) İlkesi

Toplumun bir eşya üzerinde kimin ayni hakkı olduğunu bilmesinde menfaati vardır. Çünkü ayni hak mutlak haktır. Herkese karşı ileri sürülebilir. O zaman herkes ayni hak sahibi kim bunu bilmeli ki bu kişinin hakkına riayet etsin. Peki bir eşya üzerinde kim veya kimler ayni hak sahibi nerden anlayacağız. İşte bunu alenileştiren ayni hakkın varlığının kamuya açıklayan alenilik sağlayan iki kurumumuz vardır.

A) Zilyetlik

B) Tapu Sicili

Zilyetlik taşınırlarda kamuya açıklığı sağlar . Zilyet demek taşınırı hakimiyetinde bulunduran kişidir. Taşınırın zilyedi iddia ettiği hakkın karine olarak sahibidir.

Tapu sicili ise taşınmazlarda kamuya açıklığı sağlayan kurumdur.Açıklık ilkesinin bir sonucu olarak bir taşınırın üzerinde ayni hak kurulması zilyetliğin devri ile olur. Taşınmazlarda ayni hak kurulması ise kural olarak tapuya tescil ile gerçekleşir.Bazı istisnai durumlar vardır ve bu durumların bilinmesi gerekir.

3) Güvenin Korunması İlkesi

Yasa koyucu hem taşınırlarda hem taşınmazlarda bazı şartlara gerçek malik olmayan kişilerden iyi niyetle hak kazanımını korumuştur.Normalde mal üzerinde ayni hakkı bize malik kazandırabilir. Tapuya güven ilkesi dediğimiz bir ilkemiz vardır.Taşınırlar MK'nın 988 ile 999 da düzenlenmiştir.Taşınmazlarda ise MK 1023 tapuya güven ilkesi dediğimiz ilkedir.Tapudaki tescil yolsuz bile olsa ona iyi niyetle güvenerek 3. kişiler ayni hak kazanabilirler.

https://www.gizemuzun.av.tr/ayni-hakki-kazanmanin-tescille-gerceklesmesi-nasil-olur

4) Sınırlı Sayı ve Tipe Bağlılık İlkesi

Sınırlı sayı şudur; Yasa koyucu ayni haklara tek tek belirlemiştir.Yani sayılarını sınırlandırmıştır. Yani bir ayni hak yaratamayız. Tek tek belirlenmiştir. Sayıların sınırlı olması ayni haklara özgüdür. Halbuki nispi haklar sınırlı sayıda değildir.Yani yeni yeni nispi haklar yaratabilir.

Tipe bağlılık ise şudur; Ayni hakkın kişiye verdiği yetkilerin yani ayni içeriğinin de kanun tarafından belirlenmesidir. O zaman kanun hem ayni hakları tek tek saymış hem de yetkilerini belirlemiştir. Mesela ; rehin hakkı parayı geri çevirme yetkisi verir.Fakat taraflar emredici hükümlere aykırı olmamak kaydıyla ayni hakkın kişiye verdiği yetkilerin kapsamını genişletebilir veya daraltabilirler.Mesela intifa ve sükna (oturma hakkı)bunlar ayni haktır.Normalde ayni haklar devredilirken bu ikisi istisnadır.Bunlarda hakkın devri yasaktır. Emredici bir düzenleme olmakla birlikte bunun aksini taraflar kararlaştıramazlar.Aksi takdirde geçersiz olur.

5) Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreye Tabi Olmama İlkesi

Alacak hakları hukukta zamanaşımına tabiidir. Yani alacağınızı belli bir süre içerisinde talep veya dava etmezseniz alacağınız zamanaşımına uğrar..Yenilik doğuran haklarda kural olarak zamanaşımı olmaz. Bu haklar için yasalarda getirilen süreler hak düşürücü süredir. Oysa ayni haklar bu anlamda bir süreye tabi değildir. Hak belli bir süre kullanmamayla ortadan kalkmıyor. Yine aynı hakka dayanan talepler aynı hak devam ettiği sürece herhangi bir zamanaşımına tabi değildir , hak düşürücü süreye de tabi değildir.

KAYNAK: ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DERS NOTLARI

AYNİ HAKLARA HAKİM OLAN İLKELER hakkında faydalı bilgiler, Avukat Gizem Gül Uzun tarafından sunulmuştur.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN