Asliye Ticaret Mahkemesi Dava Dilekçesi Örneği

Asliye Ticaret Mahkemesi Dava Dilekçesi Örneği

Asliye Ticaret Mahkemesi Dava Dilekçesi Örneği


Asliye Ticaret Mahkemesi Dava Dilekçesi Örneği

Asliye Ticaret Mahkemesi Dava Dilekçesi Örneği

 


 BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE

 

İhtiyati Tedbir Taleplidir.

İcra Dosyası No : Bakırköy 14.İcra Müdürlüğü 2015/...... E.


DAVACI : 1- ..........................................


ADRES : ......................................................ALMANYA


2- .................................................


ADRES : ........................................................


3- .......................................................


ADRES :............................................... Heilbronn/ALMANYA


4-...........................................................


. ................................................. Frankurt/ALMANYA


5-.....................................................


ADRES : ......................................... Frankurt/ALMANYA


6- ...............................................


ADRES : ...................................... Frankurt/ALMANYA


VEKİLİ : Avukat Gizem Gül Uzun


ADRES : Adres antettedir.

 

DAVALI :.....................................................


ADRES : 


VEKİLİ :


ADRES : 


KONU : Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2015/............. E. sayılı dosyası ile müvekkillerin murisi aleyhine başlatılan icra takibine konu senedin müvekkillerin murisine sonradan oluşturma imza ile doldurulması neticesi bono vasfı kazandırılmasından dolayı alacaklıya da müvekkillerin herhangi bir borcunun olmaması sebebiyle müvekkillerin borçlu olmadığının tespiti ile aşağıda açıklayacağımız nedenlerden dolayı tedbir kararı verilmesi talebimizden ibarettir.


DAVA DEĞERİ : 570.000 TL


ARABULUCULUK DOSYA NO : 2020/...............


AÇIKLAMALAR


Ekli vekaletname uyarınca davacılar vekiliyim. Müvekkiller Küçükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/.... E,2016/... K sayılı kararı gereği müteveffa .............................'in mirasçılarıdır.


ARABULUCULUK GÖRÜŞMESİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ
Davamızın konusu menfi tespit davası olsa da, müvekkillerin murisi hakkında kambiyo senetlerine dayalı haciz yoluyla takip yapıldığından ve kambiyo senetleri TTK'da düzenlendiğinden ve 2019 yılı itibariyle ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk kurumuna başvuru zorunlu olduğundan tarafımızca 27/01/2020 tarihinde Bakırköy arabuluculuk bürosuna başvurulmuştur. 27/01/2020 tarihinde başlayan 2019/............ Dosya No'lu arabuluculuk görüşmesi 06/02/2020 tarihinde sonuçlanmıştır. Müvekkilimiz ile davalı taraf anlaşmaya varamamışlardır. İşbu sebeple huzurdaki davayı açma zorunluluğumuz doğmuştur. 


DAVAYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ
1-  Müvekkillerin murisi ....................... aleyhinde Bakırköy 14.İcra Müdürlüğünün 2015/........... Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmıştır. Takibin dayanağı, 570.000 TL bedelli, 21/08/2015 vade tarihli, keşidecisi ..............................., lehdarı ............................ olan kambiyo senedidir. 


2-  Muris .............................., 2016 yılı Ağustos ayında 75 yaşında vefat etmiştir. Bakırköy 14.İcra Müdürlüğünün 2015/............... Esas sayılı dosyasında ....................................'in aleyhine yapılan takip, kendisinin yurtdışında (Almanya'da) çocuklarının ve eşinin yanında olduğu zamanda, muhtara tebliğ suretiyle kesinleştirilmiştir. 


3- Müvekkillerin, babaları aleyhine başlatılan takipten, daha sonra haberi olmuştur. Alacaklı/davalı, muris ......................... hayattayken takibi kesinleştirdikten sonra bahsi geçen icra dosyasında hiçbir işlem yapmamış, ................... vefat edince takibe mirasçılarına karşı devam edilmiş ve haciz işlemleri başlamıştır. ...................... 2016 yılında vefat etmiş olup, mirasçıları hakkında takibe devam edilmiştir. Ancak söz konusu dosyalar incelendiğinde görülecektir ki, icra dosyasından ........................'in Türkiye'de olmadığı dönemlerde TK'nın 21/2'ye göre tebligat yapılmış, icra takibi kesinleştirilmiştir. ......................'in çocukları Almanya'da ikamet ettiklerinden ve davalı da bu durumu bildiğinden ve müteveffayı çok yakından tanıdığından ve organize şekilde hareket edip ................................... yurtdışına gittiği sırada, tebligatları postaya verip TK 21/2'ye göre icra takibini kesinleştirmiştir. MURİS ............................ YILIN DEĞİŞİK ZAMANLARINDA ÇOCUKLARININ VE ALZEIMER HASTASI OLAN EŞİNİN YANINA ALMANYA'YA GİDİP GELMEKTE İKEN, İCRA DOSYASINA KONU SENET HAZIRLANARAK TAKİBE KONULMUŞTUR.


4- İcra dosyası da incelendiğinde görülecektir ki, bütün tebligatların murisin yurt dışına çıktığı tarihlerde yapıldığı ve yokluğunda muhtara tebliğ edildiği açıktır. Müteveffayı çok yakından tanıyan, onu takip eden ve hakkında bilgi sahibi olan kişi ya da kişiler , muris yurt dışına çıktığı sırada takip dosyasından yapılması gereken tüm tebligatları yokluğunda muhtara yaparak takibi kesinleştirmişlerdir.


5- Müvekkiller de haliyle babaları aleyhinde açılan icra takibinden babaları öldükten sonra kendilerine tebligat yapılınca bilgi sahibi olmuşlardır. ÖNEMLE BELİRTMEK GEREKİR Kİ, MÜTEVEFFA ................................'İN VEFAT ETMEDEN ÖNCE MADDİ DURUMUNUN İYİ OLDUĞU, BİRDEN ÇOK TAŞINMAZI OLDUĞU, HİÇBİR TAŞINMAZININ SATILIK OLMADIĞI, AVCILAR SAHİLDE TAŞINMAZI OLMADIĞI GEREK TANIK BEYANLARINDAN GEREK YAPILACAK ARAŞTIRMALAR SONUCU ORTAYA ÇIKACAKTIR.


6-  Müvekkiller tarafından, Bakırköy 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/.......... Esas sayılı dosyasıyla borca ve imzaya itiraz davası açılmış olup, dava şu an itibariyle tarafımızca istinaf edilmiştir. Yine aynı zamanda borçlu .......................'e 17/09/2015 tarihinde usulsüz bir şekilde tebligat yapılmış olduğundan Bakırköy 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/.......... Esas sayılı dosyasından tebligatın ve ödeme emrinin iptali için dava açılmış ve işbu dava kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Bakırköy 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/....... Esas sayılı dosyasından da ....................... dışındaki mirasçıların açmış olduğu dava sonucu imzanın borçlu ...........................'e ait olmadığı tespit edilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2017/..... Esas, 2018/..... Karar sayılı ilamı ile mahkeme ilamının ortadan kaldrılmasına karar verilmiş ve mahkemenin 2018/197 Esas sırasına kaydı yapılmıştır. İşbu dosyadan da davanın kabulüne karar verilmiş, yine davalı vekilinin talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nin 19/03/2019 tarih 2018/.......... Esas 2019/.......... Karar sayılı ilamı ile; mahkemenin 2018/...........E.- 2018/............... karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ve mahkemenin 2019/............ Esas sırasına kaydı yapılarak bu dosyadan davanın reddine karar verilmiş olup, tarafımızca dosya istinaf edildiğinden istinaf aşamasındadır. İstinaf dosyası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesinin 2021/........................ Esas sayısına kaydedilmiş olup, düzenlenen tensip zaptı gereği dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. 


7- Aynı zamanda müvekkiller tarafından davalı ........................ hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına 2018 tarihinde suç duyurusunda bulunmuştur, ancak Savcılık tarafından, 21/01/2019 tarihinde davalı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Bu karara karşı, 15/02/2019 tarihinde itiraz dilekçesi sunulmuş olup, 14/03/2019 tarihinde Bakırköy 4.Sulh Ceza Hakimliğinin 2019/........... D.iş kararıyla itirazın reddine karar verilmiştir. Ancak her ne kadar durum böyleyse de , tarafımızca Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına söz konusu karara ilişkin kanun yararına bozma yoluna başvurmuş bulunmaktayız. Aynı zamanda müvekkil ..................... de , 18/02/2020 tarihinde Antalya'ya eşiyle beraber tatile geldiğinin ertesi günü yani 19/02/2020 tarihinde, tanımadığı ve dilekçemiz ekinde ekran görüntüsünü sunduğumuz +44 744................ numaradan müvekkile ekteki şekilde mesajlar gönderilmiş olup aynı zamanda aynı numaradan da aranmış bulunmaktadır. Mesajlarda kim olduğunu sorduğu kişi, müvekkile kim olduğunu söylememiş olup, yukarıda bahsedilen senedin nasıl alındığına dair, imzanın nasıl düzenlendiğine dair, delillerinin ne olduğuna dair, müvekkilin babasını ve herkesi nasıl dolandırdıklarına dair delillerinin olduğunu ve müvekkilden 250.000 TL karşılığında bunları müvekkile vereceğini belirten mesajlar atmıştır. Bu şahsı müvekkil tüm aramalarına rağmen kim olduğunu bulamamıştır. Kardeşleriyle bu mevzuyu görüştüğünde şikayetçi olmasını söylemişlerdir, babasının varlıklı biri olduğunu, HİÇBİR EVİNİ SATILIĞA ÇIKARMADIĞINI, HERHANGİ BİR İLANI OLMADIĞINI, BÖYLE BİR ŞEY YAPMAYACAĞINI, PARAYA İHTİYACI OLMADIĞINI MÜVEKKİL ŞAHSEN BİLMEKTEDİR. ANCAK BU OLAY MÜVEKKİLİN BABASINDAN HİLE İLE İMZA ALINMASI YA DA İMZASININ TAKLİT EDİLMESİ KARŞISINDA ŞÜPHELİLERİN EVRAKTA SAHTECİLİK YAPTIKLARI VE HİLE İLE KENDİ MENFAATLERİNE PARA ALDIKLARI BU NEDENLE DOLANDIRICLIK SUÇUNU DA İŞLEDİKLERİ AŞİKARDIR. KALDI Kİ,MÜVEKKİLE GÖNDERİLEN MESAJLARIN İÇERİĞİ DE DİKKATE ALINDIĞINDA KAMU DAVASI AÇILMASI İÇİN YETERLİ ŞÜPHENİN OLUŞTUĞUNU DÜŞÜNMEKTE OLDUĞUNDAN ANTALYA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA DA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞTUR. SORUŞTURMA NUMARASI İSE 2020/....................... İDİR. Dosya yetkisizlik ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş olup, soruşturma numarası 2020/.............. 'dir.


8-  Müvekkiller .......................... isimli kimseyi tanımamaktadırlar, aynı zamanda babalarının da hiçbir kimseye borcu olmadığını bilmektedirler, bu hususa ilişkin tanıklarımız da bulunmaktadır. Davalı ........................... emniyette verdiği 11/10/2017 tarihindeki ifadesinde de, garson olduğunu belirtmiştir. Dava dışı ........................, müvekkillerin kiracısı olup, gazino ve pavyon işleten bir kişidir. Müvekkillerin yaptığı araştırmaya göre, davalı ....................... ise, ...................'ın yanında çalışan garsondur. DAVALI gibi herhangi bir işi ve üzerine kayıtlı gelir getirici herhangi bir malı olmayan bir kişinin 570.000 TL tutarındaki bir parası olması mümkün değildir. Davalı ticaretle uğraşmadığı gibi, garsonluk yapmaktadır. Bu nedenle bir anda 570.000 TL gibi bir miktarı HAZIR ETMESİ HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI OLUP, MÜMKÜN DEĞİLDİR. DAVALININ SOSYAL VE MALİ DURUMU ARAŞTIRMASI YAPILMALI, GARSON OLARAK ÇALIŞAN BİR KİŞİNİN BU MİKTARDA BİR PARAYI BİR ANDA HAZIR EDİP EDEMEYECEĞİ DEĞERLENDİRİLMELİDİR.


Yine dava dışı ............. isimli şahıs müvekkillerin murisinin her türlü işini yapan, her türlü evrak işine ve hatta silah almasına yardımcı olan kişidir. Kendisini emekli mensubu olarak tanıtmıştır. ....................., ...................'nun emniyet mensubu olması nedeniyle ona güvenerek apartman ile ilgili işlerde de dahil olmak üzere her türlü işini yapması, silah ruhsatı alması ve resmi dairelerdeki tüm işlemlerini yapması için genel vekaletname vermiştir. .........................'ya emniyet mensubu olması nedeniyle güvenen muris, .......................'nun getirdiği her belgeye imza atmıştır. .................... yönetici olduğu dönemde murise ait silah ruhsatı alabilmesi için birçok belge imzalatmıştır. İhtimal dahilindedir ki, bu belgeleri imzalatırken, okuma yazması olmayan ve gerçekte senet imzalama iradesi de bulunmayan murise hile ile senedi imzalatmış olması ihtimali oldukça yüksektir. Zira ................., kendisine genel vekalet verilen binanın yöneticisi, .................. ise binada kiracıdır, ekte kira sözleşmesini sunuyoruz, davalı ............... ise, .................'ın yanında çalışan garsondur. Müvekkilin savcılıktaki ifadesine göre de , ............. İle ................... yakın arkadaşlardır, ...................., ......................'ın mekanına sık sık gitmiştir. Yani ..................., ........................ ve ............................. birbirlerini tanımaktadırlar. Her ne kadar ........................ ....................ı tanımadığını belirtse de ................... tanıdığını söylemiştir. Dilekçemiz ekinde sunduğumuz fotoğraflarda da görüleceği üzere şahıslar birbirlerini tanımaktadırlar.


9- Davalı...................., 11/10/2017 tarihinde, Avcılar Polis Merkezi Amirliğinde alınan ifadesinde, sadece .................'i tanıdığını, Avcılar sahilde gezerken satılık bir ev ilanı gördüğünü, ilandaki numarayı aradığını, .................... ile tanıştığını, günlerden perşembe olduğunu, 570.000 TL parayı zarf içinde ona verdiğini, ertesi gün notere gitmek üzere anlaştıklarını, senedi, ..............'in imzaladığını, senet karşılığında parayı verdiğini, şahsı arayıp ulaşamadığını, bu nedenle icraya verdiğini belirtmiştir. Yine davalı, 06/03/2020 tarihli ifadesinde, 20 senedir garsounluk yaptığını, 1100 TL kira ödediğini, babasından kalan hayvanların satışı ile ev almak istediğini, elindeki parasının 570.000 TL olduğunu, Ambarlı mahallesinde bulunan bir dairenin penceresinde ilanın asılı olduğunu, ......................le görüştüğünü, elden parayı verdiğini, sonra ........................'e ulaşamadığını, yurtdışında olduğunu öğrendiğini, senedi icraya koyduğunu, masrafları için de tanıdıklarından borç aldığını, .......................... ile sadece mekanına müşteri olarak gittiği için tanıştığını, kendisinin iş yerinde çalışmadığını, ................... isimli şahıs tanımadığını, Whatsapp mesajları ile bir ilgisinin olmadığını, Ambarlı mahallesindeki taşınmazın adresini bilmediğini, evin 3+1 ev olduğunu, 


10- ÖNCELİKLE BELİRTMEK GEREKİR Kİ, davalının VERDİĞİ İFADESİNDE İNCELENMEYEN BİRÇOK HUSUS BULUNMAKTADIR. .............................'İN AVCILAR SAHİLDE HİÇ EVİ OLMAMIŞTIR. ..........................'İN HİÇBİR TAŞINMAZI İÇİN SATILIK İLANI OLMAMIŞTIR. Davalı ......................... İLANDAKİ HANGİ NUMARAYI ARAMIŞTIR, BU HUSUS MEÇHULDÜR. ARADIĞI NUMARANIN VE ...................İN NUMARASININ KARŞILAŞTIRILMASI GEREKMEKTEDİR. İLANIN DETAYLARINA İLİŞKİN HİÇBİR AÇIKLAMA YER ALMAMAKTADIR. Davalının BAHSETTİĞİ TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YERDE OTURAN KİŞİLERİN BÖYLE BİR İLANIN VARLIĞIYLA İLGİLİ BİLGİLERİ VE GÖRGÜLERİ SORULMALI, ...................'İN EVİN SAHİBİ OLUP OLMADIĞI SORULMALIYKEN BU HUSUSLAR HAKKINDA HİÇBİR İNCELEME YAPILMAMIŞTIR. YİNE Davalının BELİRTTİĞİ TAŞINMAZ NEREDEDİR, KAÇINCI KATTADIR, BİNANIN ADI NEDİR, HANGİ CEPHEDEDİR VS. BİLGİLERİ DOSYA İÇERİSİNDE YER ALMAMAKTADIR, davalının müvekkile verdiğini iddia ettiği ve takip konusu yaptığı bedeli hangi hesaptan çektiği sorulmalı, hesaptan çekmemiş ise nasıl elde ettiği sorulmalıdır. ANCAK DAVALININ HAYALİ OLARAK YA DA UMURSAMADAN MÜVEKKİL ALEYHİNDE VERDİĞİ İFADELER İLE DİĞER DAVACILAR EKONOMİK OLARAK ZOR DURUMA GİRECEKLERİNDEN, TOPLUM İÇERİSİNDE HERKESE BU ŞEKİLDE İFADE VEREREK ÜZERİNE ATILI SUÇLAMADAN KURTULMA İMKANI SUNULMAKTADIR.


11- HAYATIN OLAĞAN AKIŞI İÇERİSİNDE KİMSE YANINDA 570.000 TL GİBİ YÜKSEK MİKTAR PARAYLA DOLAŞMAZ VE KİMSE 570.000 TL GİBİ YÜKSEK MİKTAR PARAYI 2 DK'DA TANIŞTIĞI (DAVALININ İFADESİNE GÖRE) BİRİNE VERMEZ. BU HUSUS SON ZAMANLARDA YAYGIN OLAN DOLANDIRICILIK HİLELERİNDEN BİRİSİDİR.


12- Davalı .............................., ifadesinde garson olarak çalıştığını belirtmiştir. Günümüz hayat şartlarında garsonların aldıkları maaş ile böyle büyük bir miktar parayı biriktirmesi imkansız görünmekte olup, davalının bu parayı nereden bulduğunu, kaynağını açıklaması gerekir. İtiraz dilekçelerimizde bu hususları belirttik. Ekte sunduğumuz fotoğraflarda da görüleceği üzere ....................... polis kıyafeti giymekte, garsonluk yapmaktadır. Davalının mesleği nedir, tarafımızca bilinememektedir, bilinen tek husus davalının hile ile müvekkillerin murisinden senet aldığı ya da senedin sahte imza ile doldurularak işleme konulduğudur. Yine davalı, muris ile telefonla görüşüp parayı ödediğini belirtmiş olup, kullandığı telefon numarasının kimin adına kayıtlı olduğu (0531..................... ), düzenlenen bononun düzenleme tarihinden önceki 2 ay ve sonraki 2 ay içerisindeki görüşme kayıtlarının celbini talep etme zorunluluğumuz vardır. Müvekkillerin murisi, 1941 doğumlu, okuma yazma bilmeyen bir kişiydi. Sadece imzasını taklit edebilemekteydi. Herhangi bir belgeyi imzalarken yanındaki kişilere okutmakta ve daha sonra imzalamaktaydı. Bu konuda da tanık dinletme talebimiz bulunmaktadır. AYNI ZAMANDA MURİSİN KULLANMIŞ OLDUĞU TELEFON NUMARALARI, 0537.................., 0212590....................... OLUP, +491575..................., +4157846...........................0 GÖRÜŞME KAYITLARI CELP EDİLİR. 

13- Davalı aleyhinde Bakırköy 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/.......................... Esas sayılı dosyasıyla, imzaya itiraz davası açılmış olup, dosya istinaf aşamasındadır. YAPILAN TAKİP AÇIKÇA USULE AYKIRI OLDUĞU GİBİ DAVALI TARAFINDAN BAŞLATILAN SÖZ KONUSU İCRA TAKİBİNE KONU ALACAKLARIN KESİNLİKLE HİÇ BİR HUKUKİ DAYANAĞI YOKTUR. MÜVEKKİLLERİN BÖYLE BİR BORCU BULUNMAMAKTADIR. Müvekkilin murisine ait olmayan imza ile, sanki müvekkillerin murisine aitmiş gibi takip yapılması hukuka aykırı olup, bir dolandırıcılık yöntemidir. TAKİBE KONU SENETTE DÜZENLENME TARİHİNİN ALTINDA YER ALAN İMZA MÜVEKKİLLERİN MURİSİNE AİT DEĞİLDİR. Yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde bono üzerinde yer alan imzanın taklit imza olduğu açıkça görülecektir. İşbu taklit imza ile müvekkile icra takibi açılması ve yeni deliller nedeniyle nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı nezdindeki soruşturma devam etmektedir. 
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.05.2001 gün 2001/12-436 E., 2001/467 K. ve 06.06.2001 tarih ve 2001/12-466 E., 2001/483 K. sayılı kararlarında da aynen benimsendiği gibi; herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.


Yine, icra mahkemesince alınan bilirkişi raporunun genel mahkemelerde bağlayıcı olmadığı, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2015/14008E, 2015/14425 Karar sayılı kararında, dava konusu senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığı yönünde icra hukuk mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmişse de, icra mahkemesi dar yetkili mahkeme olup, burada yapılan bilirkişi incelemesi genel yetkili mahkemelerde kesin delil olarak kabul edilemez. Mahkemece, senetlerdeki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda taraf delilleri toplanarak yeniden imza incelemesi yaptırılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir, şeklinde belirtilmiştir. 


YUKARIDA BELİRTİLEN KARARDA DA OLDUĞU GİBİ, İMZASI İNCELENEN KİŞİNİN İMZASININ TAŞIDIĞI ÖZELLİKLERİN KUŞKUYA YER VERMEYECEK ŞEKİLDE BELİRLENİP KARŞILAŞTIRILMASI, DAYANAKLARININ GÖSTERİLMESİ, HANGİ NEDENLE FARKLI VEYA AYNI KİŞİNİN ELİ ÜRÜNÜ OLDUKLARININ FOTOĞRAF YA DA DİĞER UYGUN GÖRÜNTÜ TEKNİKLERİYLE DE DESTEKLENMESİ ŞARTTIR. Bu şekilde yapılan bilirkişi incelemesinde Bakırköy 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/................. Esas sayılı dosyasında alınan raporda imzanın .........................'e ait olmadığı açıktır. 

İNCELEME KONUSU SENEDİN BEYAZ A4 KAĞIDA, KAĞIDIN 1/4 ÜST KISMI BOŞ KALACAK ŞEKİLDE, BORÇLU İMZASINDAN SONRA DA SÖZ KONUSU KAĞIDIN 1/4 ALT KISMINDAN DAHA FAZLA BİR ALANIN BOŞ KALDIĞI TESPİT EDİLMİŞ OLUP, ALINACAK RAPORLARDA SENETTEKİ İMZANIN SONRADAN KOPYALAMA YÖNTEMİYLE OLUŞTURULUP,METNİN SONRADAN EKLENME SURETİYLE OLUŞTURULUP OLUŞTURULMADIĞI YÖNÜNDE DE İNCELEME YAPILMASI GEREKMEKTEDİR. MÜVEKKİLİN İMZASININ TAKLİT EDİLEREK BİR A4 KAĞIDIININ İSİM VE İMZA KISMINDAN KESİLMESİYLE, A4 KAĞIDININ İSİM VE İMZANIN ALTINDA KALAN BOŞLUK KISMINDAN YARARLANILARAK, SÖZ KONUSU KISMA BİLGİSAYAR ORTAMINDA HAZIRLANAN SENET METNİNİN YAZICI MARİFETİYLE BASILMASI KUVVETLE MUHTEMEL OLDUĞUNDAN BU YÖNDE DE İNCELEME YAPILMASI GEREKMEKTEDİR. Bu miktarda bir para verildikten sonra düzenlenen senedin A4 kağıdına yapılması hayatın olağan akışına aykırıdır. Matbu senetler yaygın kullanılırken, senedin A4 kağıdına yapılması, senedin bilgisayar ortamında düzenlendiğine dair şüphe oluşturmaktadır. 


14- Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu, borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl /temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo ilişkisinin taraflarının, bir kambiyo senedinin (çekin) ihdasına yönelik kambiyo sözleşmesi yapmasının temel nedeni, para alacağını içeren bir temel alacak; temel alacağın hukuki nedeni ise, temel borç ilişkisidir. İşbu huzurdaki davamız müvekkillerin davalıya herhangi bir borcunun olmadığının ispatlanması olup, menfi tespit davalarında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Takibe konu senetteki lehtar ile müvekkiller ve murisi arasında bononun düzenlenmesi için sebep oluşturacak herhangi bir hukuki ilişki bulunmamaktadır. MÜVEKKİLLERİN DAVALI TARAFA HERHANGİ BİR BORCU BULUNMAMAKTA OLUP, BORCUN VARLIĞINI İSPAT YÜKÜ KARŞI TARAFTADIR. DAVA KONUSU SENET YUKARIDA BELİRTTİĞİMİZ GİBİ, SONRADAN METİN VE İMZANIN EKLENMESİ SURETİYLE OLUŞTURULMUŞ VE FAHİŞ BİR MİKTAR İLE TAKİBE GİRİLMİŞTİR.


15- Müvekkiller takibi öğrenmelerinden itibaren gerekli itirazlarda bulunmuşlardır, yukarıda dosya bilgilerini vermiştik. Müvekkillerin davalıyı tanımaması, murislerinin davalıya herhangi bir borcu olmaması ve davalının belirttiği gibi alım satım olmaması, herhangi bir ilan olmaması açıktır. Hile, gerçek durumu bilmesi halinde bir kimsenin kabul etmeyecek olduğu bir şeyi kabul etmesine diğer bir kimse tarafından yol açılmış olması demektir. Hile iddiası sözkonusu olduğunda senede karşı senetle ispat kuralının istisnası olan hâl sözkonusudur ve HMK 203/1-ç maddesine göre tanık dinlenebilir. Nitekim, HGK'nın 14.11.1962 gün 964/192 s-5809-5811 kararında; davacının, davalının bankadan para alabilmesi için tanık imzasına ihtiyaç duyduğunu kendisine söylemesi üzerine senet üzerine imza attığı, sonradan senedin üzerine pul yapıştırılıp borçlu duruma sokuldugu iddiasında, bu iddianın hile iddiası olduğu ve gerçeğe aykırı kanaat uyandırılarak aslında yapmayacağı bir işlemin yaptırıldığı ve tanık dinlenmesinin usule uygun olduğu belirtilmiştir. 


Davalı hakkında verilen takipsizlik kararına karşı kanun yararına bozma talebinde bulunduk, dosya inceleme aşamasındadır. Ekte sunduğumuz belgelerde de görüleceği üzere, davalı taraf dolandırıcılık kastı ile hareket etmekte olup, müvekkillerin murisini de dolandırmış ve haksız kazanç elde etmeye çalışmaktadır. Müvekkiller davalıyı tanımadıkları gibi, davalıdan alacaklı da değildir. Takibe konu senetteki lehtar ile müvekkillerin murisi arasında ve müvekkiller arasında bononun düzenlenmesi için sebep oluşturacak herhangi bir hukuki ilişki bulunmamaktadır. Davalı tarafından yapılan sonradan oluşturma imza ile yapılmış birçok sahtecilik işi mevcut olup birçok insan mağdur edilmiştir. Müvekkillerin murisinin hileyi öğrendiği tarih, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmadan önceki gün olup, 19/02/2020 tarihidir. 


Kabul anlamına gelmemek üzere, senetteki imzanın müvekkile ait çıkması durumunda takibe konu senede sonradan doldurma imza ile bono vasfı kazandırıldığı hususu açıkça ortaya çıkacağından, hile ile bononun arka yüzüne alınmış olması muhtemel imza nedeniyle müvekkilin borçlu olmadığının tespitini istemek zorunluluğu hasıl olmuştur. Kaldı ki, fiilin, ceza hukuku bakımından suç teşkil etmemesi, fail bakımından o fiilin özel hukuk anlamında haksız fiil sayılamayacağı ve sorumluluk doğurmayacağı biçiminde değerlendirilemez.


16- DOSYA İÇERİSİNDE iddialarımız ile igili tanıklarımız da bulunmakta DİNLENMESİ GEREKLİDİR. Davalının yapmış olduğu bu işlemler hukuka aykırı olup, kötü niyetle yapılmıştır. 
Sahte bir senet nedeniyle müvekkiller son derece ekonomik sıkıntı çekmektedirler, planlanmış dolandırıcılık nedeniyle davalı taraf haksız menfaat elde etmeye çalışmaktadır. Son dönemlerde sıkça karşılatığımız yaşlılara ve yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarına yönelik yapılan dolandırıcılık işlemlerine müvekkiller de maruz kalmıştır. Bu hususa ilişkin ekte gazete habelerini sunmaktayız, mağdurlardan birisi de müvekkillerin murisi olmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle telafisi imkânsız zararlar doğmaması ve hak kaybı yaşanmaması için ve dava konusu senedin tahsili halinde, müvekkillerin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, dava konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2015/......................... esas numaralı icra takibininde vezneye yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için İHTİYAT-İ TEDBİR KARARI verilmesi talebimiz vardır.


Yukarıda belirttiğimiz nedenlerle huzurdaki davayı açma zorunluluğumuz doğmuştur.

 

HUKUKİ SEBEPLER : TTK, İİK ve sair yasal mevzuat.

 

HUKUKİ DELİLLER :  Bakırköy 14.İcra Müdürlüğünün 2015/................. Esas sayılı dosyasıyla Kambiyo Senedi Fotokopisi, dilekçemizde belirtilen tüm dosyalar, dilekçemiz ekinde sunulan tüm belgeler, sosyal ve mali durum araştırması, SGK dökümleri, banka hesap özetleri, keşif, bilirkişi, tanık, yemin, imza incelemesi, karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımıza saklı kalmak kaydıyla sair yasal her türlü delil.

 

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah etmeye çalıştığımız nedenlerle;


1-Davalı aleyhine açtığımız Menfi Tespit Davamızın Kabulüne,
2-Davacı müvekkillerimizin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine
3-Dava konusu Kambiyo Senedinin İptaline,

4-Dava konusu senedin tahsili halinde, müvekkillerin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, dava konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2015/.................. esas numaralı icra takibininde vezneye yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için İHTİYAT-İ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE,


5-Müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile Bakırköy 14. İcra Müdürlüğü’nün 2015/.............. E. sayılı icra takibinin iptaline ve kötü niyetli ve ağır kusurlu olunması sebebiyle de davalı tarafın TAKİP KONUSU ALACAĞIN %20’SİNDEN AŞAĞI OLMAMAK ÜZERE TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİNE,


6-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini tensip ve görüşlerinize arz ederiz.17/02/2021

DAVACI VEKİLİ

Av. Gizem Gül Uzun

 

Asliye Ticaret Mahkemesi Dava Dilekçesi Örneği, Avukat Gizem Gül Uzun tarafından hazırlanmıştır. 

 

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN