Asliye Hukuk Davaya Cevap Dilekçesi

Asliye Hukuk Davaya Cevap Dilekçesi

Asliye Hukuk Davaya Cevap Dilekçesi


ASLİYE HUKUK DAVAYA CEVAP DİLEKÇESİ

 

KEMER 1 .ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

 

DOSYA NO: 2018/....

 

DAVALI: .........................................

 

VEKİLİ: Av. Gizem Gül Uzun

 

ADRES: ..................................................................................................

 

DAVACI: ANKARA ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ

 

VEKİLİ: Av. ............................................

 

ADRES: .............................................................

 

KONU: Müvekkil aleyhinde açılmış bulunan davaya karşı cevaplarımızdan ibarettir.

 

TEBLİĞ TARİHİ: 11/01/2019

 Asliye Hukuk Davaya Cevap Dilekçesi

AÇIKLAMALAR

 

Ekli vekaletname uyarınca davalı vekili olarak bulunmaktayım. Yukarıda esas ve numarası yazılı dosyayla müvekkil aleyhine açılmış bulunan davada, dava dilekçesi müvekkile 11/01/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup yasal süresi içerisinde açılmış bulunan davaya cevaplarımızı sunmaktayız. Davacı tarafın dilekçesinde iddia ettiği hususların tamamı gerçek dışı olup, işbu davanın reddi gerekmektedir. Şöyle ki;

 

Davacı tarafın iddia ettiği alacağın rücu talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından bildirilmiştir. Ancak haksız fiilden meydana gelen olay neticesinde dava dışı müteveffa Ali Boztaş murisleri tarafından açılmış olan destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat davasına ilişkin açılan icra takibinde davacı şirketçe ödeme yapılmıştır. Davacı şirketçe müvekkil Mehmet Balaman sırf ehliyetsiz olması nedeniyle %100 kusurlu kabul edilerek, müvekkil aleyhinde işbu dava ikame edilmiştir.

 

Ancak kazanın meydana gelmesinde münhasıran müvekkilin ehliyetsiz olması sebep değildir. Müvekkilin ehliyetsiz olması ile kazanın oluşumunda ve neticenin meydana gelmesinde herhangi bir illiyet bağı yoktur. Kaldı ki, Kemer 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/........9 esas numaralı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da müvekkil %25 kusurlu, müteveffa %75 kusurlu bulunmuştur. Yani, müvekkil olayda tali kusurludur. Bu durumda müvekkilin söz konusu rapor dahilinde tali kusurlu olduğu anlaşılmakla işbu davanın davacısı bakımından kusur oranında dahi sorumluluğu bulunmadığı gibi tali kusurlu müvekkilin yaşamış olduğu trafik kazasında kazaya münhasıran müvekkilin ehliyetsiz olması neden olamayacağı gibi müvekkilin ehliyetsiz olması ile olaydaki neticenin meydana gelmesinde illiyet bağı bulunmadığından bu durumda davacının rücu hakkı bulunmamaktadır. Yargıtay'ın sürücünün ehliyetsiz de olsa kazanın oluşumunda sürücünün ehliyetsiz olmasının rol oynamadığı, ehliyetli de olsa çarpmayı önleyemeyeceği, bu nedenle kazanın oluşumuna sebep vermediği durumlarda sigortacının sigortalıya rücu hakkının doğmayacağına dair kararları bulunmaktadır. Somut olayda müvekkilin ehliyetinin olmayışı rücu için yeterli değildir. Müvekkil kazada tali kusurlu bulunmuştur. 

 

Kabul olmamakla beraber sayın mahkemenizce aksi kabulü halinde, Yargıtay'ın bir kararında da belirttiği üzere, Trafik Sigortası Genel Şartları B.4. maddesi uyarınca, hak sahiplerine ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilme hakkına sahiptir. Mahkemece, bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilerek, hak sahiplerinin zarar sorumlularına karşı açtığı dava sonucunda hükmedilen tazminatın % 50'sine tekabül eden ( % 25 oranında müterafik kusur ve % 25 oranında hatır taşıması indirimi ) 2.797,50 YTL tutarında tazminat ve masraflar toplamı sonucunda bulunan 9.975,14 YTL'ye hükmedilmiştir. Her ne kadar, hükümde, % 50 oranında indirim yapılmasının gerekçesi açıkça tartışılmamış, rapora atıf yapılarak hüküm kurulmuş ise de, temyiz edenin sıfatına göre, anılan husus bozma nedeni yapılmamıştır.

 

Ancak, hükme esas alınan 11.05.2002 tarihli raporda, sigorta şirketinin sigortalısından rücu edebileceği tazminat belirlenirken, sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesindeki kusur oranı dikkate alınmamıştır. Oysa, hak sahiplerine ödeme yapan sigorta şirketinin ehliyetsiz araç kullanımı nedeni ile sigortalısına rücu hakkı, sürücünün kusur oranı ile sınırlıdır.

 

Bu nedenle, mahkemece, sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat miktarı belirlenirken, destekten yoksun kalma tazminatından sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına isabet eden kısım belirlenip yukarıda açıklandığı üzere davalının kazanılmış hakları da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir... ),

 

Somut olayda hak sahiplerine ödeme yapan sigorta şirketinin ehliyetsiz araç kullanımı nedeni ile sigortalısına rücu hakkı, sürücünün kusur oranı ile sınırlıdır. Müvekkil, bilirkişilerce tali kusurlu olarak bulunmuş, Kemer 1.Asliye Hukuk Mahkemesince 88.093,83 TL müteveffa mirasçılarına ödenmesi kararlaştırılmış ve sigorta şirketince de bu ödeme yapılmıştır. Yukarıda esas numarası yazılı dosyada, sigorta şirketi olan davacı, müvekkili %100 kusurlu kabul ederek ödediği miktarın tamamını müvekkile rücu etmiştir. Hak sahiplerine ödeme yapan sigorta şirketinin ehliyetsiz araç kullanımı nedeni ile sigortalısına rücu hakkı, sürücünün kusur oranı ile sınırlı iken sigorta şirketi bu durumu hiç göz önünde bulundurmamıştır. 

 

Sonuç olarak yukarıda açıklanan sebeplerden de anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki poliçe genel şartlarına göre, sigortacının rücu hakkının doğumu için müvekkilin ehliyetsiz olması yeterli değildir, müvekkilin ehliyetsiz olması ile kazanın ve neticenin meydana geliş arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Tek başına müvekkilin ehliyetsiz olması, sigortacıya rücu hakkı vermez. Hal böyleyken, davacı şirket müvekkile zararın tamamını rücu etmiştir. Davacının rücu etme imkanı olmamakla beraber mahkemece aksi kabulü halinde dahi sigortacı yine zararın tamamını müvekkile rücu edemeyecek olup müvekkil yine kusuru oranında sorumlu olacaktır. Kaldı ki müvekkil ekte sunduğumuz dekonttan da anlaşılacağı üzere, 25/07/2018 tarihinde Türkiye İş Bankası aracılığıyla tali kusurundan dolayı hükmedilen tazminatı müteveffanın ailesine ödemiş bulunmaktadır. 

 

HUKUKİ SEBEPLER: TTK, BK ve ilgili mevzuat

 

HUKUKİ DELİLLER: Bilirkişi raporları, Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin ........................... Esas sayılı dosyası, Kemer 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/.... esas sayılı dosyası, adli tıp raporu, banka dekontları, tanık, yemin, bilirkişi, her türlü yasal delil

 

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle iş bu davanın reddine ,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla müvekkil adına vekaleten arz ve talep ederim.14/01/2019

 

DAVACI VEKİLİ 

Av. Gizem Gül Uzun

 

Asliye Hukuk Davaya Cevap Dilekçesi, Avukat Gizem Gül Uzun tarafından hazırlanmıştır.

 

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN