ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRELER
GİZEM UZUN HUKUK VE DANIŞMANLIK BÜROSU
Sahabiye Mah. Teoman Sok. Avukatlar İş Hanı
Kat:5 Daire No:501 Kocasinan/Kayseri
İletişim Bilgisi: 0552 402 13 28
ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASINDA SÜRELER
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve her halde zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmekle dava düşer.
Bu süreler hak düşürücü niteliktedir. Değindiğimiz süreler içerisinde dava açılmazsa dava USULDEN reddedilir.
Ancak bu süreler içerisinde dava açılmamışsa şayet zina eyleminde mağdur olan taraf evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle dava açabilir.
*Zina eylemi birden çok gerçekleşmişse, süre son eylemden itibaren işlemeye başlar.
*Zina eylemi devam etmişse, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz.
*Başkasıyla birlikte yaşama olayı halen devam ediyorsa, süre geçmiş sayılmaz.
*Zina iddiasında bulunan eşin dilekçesinde zinayı öğrendiğini belirttiği tarih esas alınmalı; bunun aksi iddia ediliyorsa iddia eden iddiasını ispatla mükelleftir karinesi gereğince aksi ispatlanmalıdır.
*Sadece zinadan dava açılmış olup da süre geçtikten sonra dava açılmışsa davanın tümden reddi gerekir.
*Hukuki nitelendirmenin yanlış yapılmış olması, davacının aleyhine hak düşürücü sürenin geçtiği şeklinde yorumlanamaz.
Zina, tarih boyunca birçok düşünürün dikkatini çeken bir konu olmuştur. İşte bazı ünlü düşünürlerin zina hakkındaki görüşleri:
Aristoteles: Zina, ahlaki değerlerin ihlali olarak kabul edilir ve kişinin kendisini ve toplumu kötüleştirdiği için kınanması gerekir.
Konfüçyüs: Konfüçyüs, evlilik dışı cinsel ilişkinin toplumda birçok soruna neden olduğuna inanır ve bu nedenle zina yasaklanmalıdır.
St. Augustine: Zina, Tanrı'nın ahlaki kanunlarını ihlal ettiği için kötüdür ve insanların ruhani hayatlarına zarar verir.
Jean-Jacques Rousseau: Rousseau, zinanın insan doğasına aykırı olduğunu düşünür ve toplumun bu tür davranışları cezalandırması gerektiğine inanır.
Immanuel Kant: Kant, zina yapan kişilerin kendilerine saygısızlık yaptığını ve ahlaki değerleri ihlal ettiğini belirtir.
Friedrich Nietzsche: Nietzsche, zinanın toplumsal değerlerin kısıtlamalarından kaçmak için bir araç olarak kullanılabileceğini savunur. Ona göre, insanlar kendi arzularını tatmin etmek için ahlaki değerlerden vazgeçebilirler.
Bu sadece birkaç örnek olup, zina hakkında farklı düşünceleri olan pek çok düşünür vardır.
Hak düşürücü sürenin geçmesiyle birlikte zinaya dayalı boşanma davası açma hakkı ortadan kalkacaktır. Bu süre aldatılan eşin zinayı öğrenmesinden itibaren 6 ay ve her halde 5 yıldır.
“…Dava, münhasıran Türk Medeni Kanununun 161. maddesine dayanan zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebidir. Buna göre, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK.md.161/2). Davacı kocanın, eşinin bir başka erkekle zina ettiğini Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/304 esas, 2010/134 karar sayılı dosyasının 15.09.2009 tarihli duruşmasında öğrendiği, zina nedeniyle boşanma davasını 01.04.2010 tarihinde açtığı, bu durumda davanın yasada öngörülen altı aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davasına münhasıran zina sebebine (TMK.m.161) dayalı olarak açıldığı konusunda bir çekişme de bulunmamaktadır. Durum böyleyken, davanın hak düşürüsü süre nedeniyle reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde boşanma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir…” Y. 2. Hukuk Dairesi 2014/19822 E. , 2014/20613 K.
Zina temadi ediyorsa sürenin başlangıcı ilk gayrimeşru ilişkinin değil, son gayrimeşru ilişkinin tarihidir.
“…mahkemece davalı-davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasının TMK 161. maddesinde belirtilen dava sebebinin öğrenilmesinden başlayarak 6 ay içerisinde açılmadığından bahisle hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davacı-davalı erkeğin uzun süreden beri bir başka kadınla birlikte yaşadığı, ondan ortak çocuğunun olduğu, aynı kadınla ilişkisinin halen devam ettiği, yapılan yargılama ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak açmış olduğu davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır…” Y. 2. Hukuk Dairesi 2016/24121 E. , 2018/10320 K.
Post navigation