ZİLYETLİĞİN HUKUKİ NİTELİĞİ HAKKINDA GÖRÜŞLER

ZİLYETLİĞİN HUKUKİ NİTELİĞİ HAKKINDA GÖRÜŞLER

ZİLYETLİĞİN HUKUKİ NİTELİĞİ HAKKINDA GÖRÜŞLER


 

ZİLYETLİĞİN HUKUKİ NİTELİĞİ HAKKINDA GÖRÜŞLER

ZİLYETLİĞİN HUKUKİ NİTELİĞİ HAKKINDA GÖRÜŞLER

ZİLYETLİK NEDİR?

Zilyetlik çok çeşitlik işlevlere sahip bir konudur. Bu nedenle de çok önemli bir kavramdır. Zilyetlik şu hususlarda önem kazanır ;

  1. Taşınırlarda ayni haklarda kamuya açıklığı sağlayan bir kurumdur. Bir taşınır üzerinde kimin ayni hak sahibi olduğu zilyetliğe bakılarak anlaşılır. Bu adi bir karinedir aksi ispatlanabilir.
  2. Zilyetlik hem taşınırlarda hem taşınmazlarda şartlar varsa zamanaşımı ile bir mala malik olma imkanı verir veya mal üzerinde bir hak kazanma imkanı verir.
  3. Yasa koyucu zilyetliği korumuştur. Zilyetliğin korunması aynı zamanda zilyedin varsa sahip olduğu hakkında korunması anlamına gelmektedir.

Zilyetlik medeni kanunun 973-996. maddeleri arasında düzenlenmitir. Zilyetlikle mülkiyeti birbirine karıştırmayınız. Mülkiyet bir haktır. Zilyetlik ise bir hak değildir ve zilyetliğin bir hakka dayanması zorunlu değildir. Zilyetlik haklı da olabilir haksız da. Zilyet olabilimek için hakimiyet sahibi olmak gerekir.

Zilyetlik Kavramı Ve Unsurları

MK'da zilyetlik doğrudan tanımlanmamıştır. Fakat yasa zilyedi tanımlamıştır. m.973'ün ilk fıkrası şu şekildedir ; Bir şey üzerinde fikir sahibi olan kimse onun zilyedidir. Bir şeyi fiili hakimiyet altında bulundurmayada zilyetlik denir. Bulunduranada zilyet denir. Zilyetlik kurumun adı , zilyet ise aktör (sujö). Zilyetliğin iki unsuru vardır. Bunlar ; Maddi unsur ve manevi unsur

1.Maddi unsur(corpus) : Fiili hakimiyet sahibi olmak.

2. Manevi unsur (animus) : Zilyetlik İradesi

Zilyetlik için her iki unsurda bir arada olmalıdır.

Fiili hakimiyet doğrudan da kullanılabilir; dolaylıda kullanılabilir. Zilyetliğin iradesi de malı fiili hakimiyet altında bulundurma iradesi.

Zilyetlik iradesinde kişinin tam ehliyetli olmasına gerek yoktur. Mümeyyiz olması yeterlidir.Önemli olan zilyetlik iradesinin bir kez baştan kurulması , bunun daha sonra bilinçli bir şekilde devam etmesini aramayacağız.Fiili hakimiyette ise zilyetliğin devamı için süreklilik aranmaz. Baştan irade göstermesi yeterlidir. Fiili hakimiyet zilyetlik iradesine karine teşkil eder. Adi karine gibi. Zilyetlik iradesi fiili hakimiyetten öncede açıklanabilir; sonrada. Eğer önce açıklanırsa zilyetlik hakimiyetle birlikte doğar .

ZİLYETLİĞİN HUKUKİ NİTELİĞİ

Bu konuda 3 görüş vardır.

Birinci görüşe göre ; zilyetlik bir haktır.Mesela Yargıtay eski kararlarında zilyetliğin bir hak olduğunu hatta bazı kararlarında bir ayni hak olduğunu söylemiştir. Ancak yanlış bir karardır. Zilyetlik bir hak değildir. Hakka dayanması gerekmez , haksızda olabilir.

İkinci görüşe göre ; Zilyetlik hak değil ama salt fiili bir durumdur.

Üçüncü görüşe göre ; Zilyetlik hukuken korunan fiili bir durumdur.Salt fiili bir durum değildir.

İkinci görüşü kabul etmiyoruz. Üçüncü görüşü kabul ediyoruz. Çünkü zilyetliği yasa koyucu korumuştur.

Bu konuda bilinmesi gereken bir başka konuda Zilyetliği koruyan bazı hükümlerden haksız zilyetler bile yararlanabiliyor.

Zilyetlik, bir kişinin, bir malın (taşınmaz veya taşınır) fiilen hâkimiyet kurarak, onu kendi yararına kullanması, yönetmesi veya denetlemesi durumudur. Türk Medeni Kanunu'na ve Türk Borçlar Kanunu'na göre, zilyetliğin hukuki niteliği, özellikle taşınmazların mülkiyeti ile ilgili olan hukuki ilişkilerde önemli bir yere sahiptir.

 

Zilyetlik, malın fiilen kullanılmasını ve denetlenmesini içeren bir durumdur ve mülkiyetin doğrudan varlığını göstermez. Ancak zilyetlik, bir malın kime ait olduğunu ve nasıl kullanılacağını belirleyen önemli bir unsurdur.

 

Zilyetliğin Hukuki Niteliği:

Fiili Hâkimiyet (Zilyetlik) ile Mülkiyetin Farkı:

 

Zilyetlik, bir kişinin bir mal üzerinde fiilen kontrol kurması anlamına gelir. Zilyet olan kişi, malı kullanma hakkına sahip olabilir, fakat bu, malın gerçek sahibi olduğu anlamına gelmez.

Mülkiyet ise, malın hukuki sahipliği anlamına gelir. Mülkiyet hakkı, zilyetlikten daha geniş ve köklü bir haktır. Zilyet olan kişi, mülkiyet hakkına sahip olmasa da malı fiilen kontrol edebilir.

Zilyetliğin Türleri: Zilyetlik, hukuki zilyetlik ve fiili zilyetlik olarak iki şekilde sınıflandırılabilir:

 

Fiili Zilyetlik (Gerçek Zilyetlik): Malın fiziki olarak kullanılmasını, taşınmasını veya denetlenmesini ifade eder. Zilyet kişi, malı fiilen elinde bulundurur ve bu malı kullanma yetkisine sahiptir.

Hukuki Zilyetlik (Düşünsel Zilyetlik): Zilyetlik, mal üzerinde fiilen hâkimiyet kuramayan ancak hukuken bu hakkı elinde bulunduran kişiye ait olabilir. Örneğin, bir kişi malın hukuki sahibi olabilir ancak malı başka birine teslim ederek, bu malın fiili zilyedi olabilir.

Zilyetliğin Korunması: Zilyet, bir mal üzerinde fiili hâkimiyet kurduğunda, bu malı hukuki yollarla koruyabilir. Zilyet, malı kullanma veya malın geri alınması konusunda haklara sahiptir. Eğer mal, zilyetlik yoluyla hukuki bir sorunla karşılaşıyorsa, zilyet, zilyetliğin korunması davası açabilir.

 

Eylem Hakkı: Zilyet, kötü niyetli kişilere karşı, malı fiilen sahiplenme ve kullanılmasını sağlama hakkına sahiptir.

Zilyetliğin Korunması: Zilyet, malını kaybettiği takdirde, bu durumu geri alabilmek için yasal yollara başvurabilir. Örneğin, zilyetliğin iadesi için dava açılabilir.

Zilyetliğin Kazanılması: Zilyetlik, fiilen malın kullanılmasıyla başlar. Bir kişi, malı fiilen sahiplenmeye başladığında, o malın zilyedi olur. Ancak zilyetliğin kazanılması için, bazı durumlarda belirli bir süre boyunca fiili kontrolün sürdürülmesi gerekebilir. Örneğin, zamanaşımı yoluyla bir malın zilyedi, o malın mülkiyetini kazanabilir.

 

İyi Niyetle Zilyetlik: Eğer zilyet kişi, malın sahibinden habersiz olarak malı fiilen kullanmaya başlarsa, belirli bir süre sonra bu kişi, iyi niyetli zilyetlik hakkını kazanabilir. Bu durumda, zilyet, malın mülkiyetine de sahip olabilir.

Zilyetliğin Kaybı: Zilyetliğin kaybolması, malın fiilen kullanılmaması veya denetlenmemesi durumunda gerçekleşir. Zilyetlik kaybı, malın başka bir kişiye devredilmesi veya zilyetlikten feragat edilmesiyle olabilir.

 

Zilyetliğin İptali: Bir kişi, başka bir kişiye malını teslim ederek zilyetlikten feragat edebilir. Ayrıca, malın kaybolması veya çalınması gibi durumlar da zilyetliğin kaybına yol açabilir.

Zilyetliğin Hakkı ve Sonuçları: Zilyetliğin sahip olduğu haklar, malın işlevsel kullanımına dayanır. Zilyet, mal üzerinde hak iddia edebilse de, mülkiyet hakkına sahip değildir. Ancak, zilyetliğe dayalı olarak, mal üzerinde hukuki ve fiili haklar elde edebilir. Bu haklar:

 

Malı kullanma ve tasarruf etme.

Malın korunmasını sağlama.

Malı başkalarına devretme veya satma hakkı (tabii ki mülkiyet hakkı olmayan bir zilyet, malı başkasına satamaz, ancak kullanım hakkını verebilir).

Sonuç:

Zilyetlik, bir mal üzerinde fiili kontrol sağlama durumudur ve bu durum hukuki bir sahiplik hakkı sağlamaz. Ancak zilyetlik, mal üzerinde hak iddia etme ve koruma açısından önemli bir konudur. Zilyet, malı fiilen kullansa da, mülkiyetin gerçek sahibi olmayabilir. Zilyetliğin hukuki niteliği, genellikle malın kullanımı, korunması ve bazı durumlarda mülkiyete geçiş gibi önemli sonuçlar doğurur. Zilyetliğin hukuki korunması da, kişinin mal üzerindeki haklarını güvence altına alır.

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DERS NOTLARI

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN