YASAMA ORGANINA KARŞI SUÇ VE BU SUÇUN CEZASI

YASAMA ORGANINA KARŞI SUÇ VE BU SUÇUN CEZASI

YASAMA ORGANINA KARŞI SUÇ VE BU SUÇUN CEZASI


YASAMA ORGANINA KARŞI SUÇ VE BU SUÇUN CEZASI: ANAYASAL DÜZENİN TEMEL DİREĞİNİ KORUMAK

YASAMA ORGANINA KARŞI SUÇ VE BU SUÇUN CEZASI

Giriş

Yasama organı, demokratik hukuk devletinin en temel ve vazgeçilmez kurumlarından biridir. Türkiye’de bu görev, halk tarafından seçilen Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eliyle yürütülür. Yasama yetkisi yalnızca TBMM’ye aittir ve bu yetkiyi gasbetmeye ya da işleyişini engellemeye yönelik her türlü eylem, sadece anayasal düzeni değil, doğrudan halkın iradesini de hedef alır. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu, yasama organına yönelik cebir ve şiddet içeren eylemleri, “Anayasal düzene karşı suçlar” kapsamında ağır cezalara bağlamıştır.


1. Hukuki Dayanak: TCK Madde 311

Türk Ceza Kanunu’nun 311. maddesi, "Yasama Organına Karşı Suç" başlığı altında şu şekilde düzenlenmiştir:

“Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs eden kişi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.”

Bu düzenleme, yalnızca fiziksel şiddeti değil, TBMM'nin anayasal fonksiyonlarını yerine getirmesini engelleyecek nitelikteki örgütlü veya zorlayıcı tüm fiilleri kapsar.


2. Suçun Unsurları

a) Fail

  • Herkes bu suçun faili olabilir. Kamu görevlisi, asker, sivil ya da örgüt mensubu olması fark etmez.

  • Suç bireysel ya da toplu şekilde işlenebilir.

b) Mağdur

  • Mağdur, doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.

  • Ancak aynı zamanda dolaylı mağdur, halkın iradesidir.

c) Maddi Unsur

  • Cebir ve şiddet unsuru aranır. Bu, yalnızca fiziksel saldırı anlamına gelmez; TBMM'nin görev yapmasını engelleyecek baskı, tehdit veya silahlı işgal gibi durumlar da kapsama girer.

  • Suçun tamamlanması şart değildir; teşebbüs aşamasında kalması da yeterlidir.

d) Manevi Unsur

  • Suç ancak kast ile işlenebilir. Failin amacı, Meclis’i ortadan kaldırmak ya da işleyişini durdurmaktır.


3. Korunan Hukuki Değer

Bu suçla korunmak istenen esas değerler:

  • Anayasal düzenin devamlılığı,

  • Demokratik hukuk devleti ilkesi,

  • Temsili demokrasinin işleyişi,

  • TBMM'nin egemenlik yetkisini özgürce kullanabilmesi.

Bir diğer deyişle, bu suç tipinin amacı yalnızca bir kurumu korumak değil, devletin demokratik yapısını savunmaktır.


4. Cezai Yaptırım

  • Suçun karşılığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

  • Teşebbüs halinde bile ceza indirilmeden verilebilir.

  • Eğer suç örgütlü şekilde, örneğin bir terör örgütü tarafından işlenmişse, fail ayrıca örgüt üyeliğinden de cezalandırılır (TCK m.314).


5. Uygulama ve Örnek Olaylar

15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi

Bu suçun en belirgin ve yakın tarihli örneği, 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan askeri darbe girişimidir. O gece Ankara’da TBMM bombalanmış, bazı milletvekilleri Meclis’te mahsur kalmış ve yasama faaliyetleri sekteye uğramıştır.

Bu saldırılar, doğrudan yasama organının işlevine kast niteliğinde değerlendirilmiş ve birçok sanık hakkında TCK 311 kapsamında dava açılmıştır. Mahkemeler, bu eylemlerin “demokratik rejimi ortadan kaldırmaya teşebbüs” niteliği taşıdığına hükmederek ağırlaştırılmış müebbet cezaları vermiştir.


6. Anayasal Değerlerin Ceza Hukuku Yoluyla Korunması

Ceza hukukunda bu tür düzenlemeler, sadece bireysel suçları değil; anayasal sistemin bekasını tehdit eden kolektif eylemleri de hedef alır. TCK 311 bu yönüyle:

  • Anayasanın üstünlüğünü,

  • TBMM’nin yegâne yasama yetkisini,

  • Ve halk iradesinin gasp edilmemesini sağlamayı amaçlar.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir ilke vardır:
🔹 Yasama faaliyetlerini eleştirmek, sivil protesto yapmak, ya da meclis kararlarını sorgulamak, bu suç kapsamında değerlendirilemez. Ceza hukukunun sınırları, yalnızca cebir ve şiddet ile çizilmiştir.


7. Uluslararası Perspektif ve Karşılaştırma

Pek çok demokratik ülkede benzer suç tipleri mevcuttur. Örneğin:

  • Almanya Ceza Kanunu’nda, Federal Meclis’e yönelik silahlı saldırı veya işgal eylemleri ağır suç olarak düzenlenmiştir.

  • ABD’de, Kongre’ye yönelik şiddet eylemleri federal düzeyde “seditious conspiracy” (isyancı komplo) suçu kapsamında değerlendirilir (örnek: 6 Ocak 2021 Kongre baskını).

Bu karşılaştırmalar, yasama organının dokunulmazlığının sadece sembolik değil, işlevsel olarak da koruma altında olduğunu göstermektedir.


Sonuç

Yasama organı, anayasal düzenin temel taşıdır. Ona yönelik her türlü cebir ve şiddet içerikli saldırı, sadece siyasi bir kriz değil, anayasal rejimin varlığına yöneltilmiş bir tehdittir. TCK 311 ile bu tehditlere karşı güçlü bir yasal güvence sağlanmıştır. Ancak bu madde, sadece gerçekten tehdit oluşturan eylemlerle sınırlı tutulmalı; anayasal kurumların işleyişine ilişkin meşru eleştiriler, sivil itirazlar ve protesto hakları bu kapsam dışında değerlendirilmelidir.

 

Bu denge, hem anayasanın korunmasını hem de demokratik toplumun gelişmesini mümkün kılar.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN