Yasak Cihaz veya Programların Yapılması ya da Oluşturulması Suçu
1. Giriş
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bilişim suçları da çeşitlenmiş ve karmaşıklaşmıştır. Bu kapsamda, özellikle bilişim sistemlerinin güvenliğini ihlal etmeye yönelik yasak cihaz ve programların yapılması veya oluşturulması suçu, hukuk düzeninde ayrı bir suç olarak düzenlenmiştir. Bu suç, hem bilişim güvenliğini tehdit etmekte hem de suç işlenmesine zemin hazırlayarak kamu düzenini tehlikeye sokmaktadır.
2. Hukuki Düzenleme
Türk Ceza Kanunu’nda bu suç, TCK Madde 243 kapsamında yer almaktadır.
TCK 243/1:
“Bir bilişim sisteminin çalışmasını engellemek, bozmak, verileri yok etmek, değiştirmek, erişilmesini engellemek veya verileri ele geçirmek amacıyla yasaklanmış cihaz, program veya verileri üretmek, sağlamak, satın almak, depolamak veya kullanmak” suç sayılmıştır.
3. Suçun Unsurları
3.1. Fail
-
Herkes suçun faili olabilir. Bu suçu işlemek için özel bir sıfat aranmaz.
3.2. Suçun Konusu
-
Yasak cihaz veya program:
Bilişim sistemlerine zarar vermek, erişimi engellemek, verileri ele geçirmek veya değiştirmek amacıyla üretilen, kullanılan veya dağıtılan yazılım ve donanımlar. -
Örnek olarak virüsler, trojanlar, truva atları, zararlı yazılımlar, izinsiz erişim sağlayan cihazlar gösterilebilir.
3.3. Manevi Unsur
-
Failin, bilişim sistemlerine zarar vermek veya yasaklanmış cihaz/program kullanmak amacıyla hareket etmesi gerekir.
4. Ceza ve Yaptırımlar
TCK Madde 243/1 uyarınca;
-
Bu suçu işleyen kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
-
Suçun niteliğine göre adli para cezası da eklenebilir.
Eğer suç, kamu güvenliği, sağlık veya başka ağır sonuçlara yol açarsa ceza artırılabilir.
5. Suçun Önemi ve Toplumsal Etkileri
-
Bilişim sistemlerine zarar verir: Bu cihaz ve programlar, sistemlerin çalışmasını aksatarak iş sürekliliğini bozabilir.
-
Kişisel ve kurumsal verilerin güvenliğini tehdit eder: Özel bilgiler çalınabilir, sistemler ele geçirilebilir.
-
Ekonomik kayıplar: İş dünyasında büyük maddi zararlara yol açabilir.
-
Kamu düzenine tehdit: Altyapıların işlemez hale gelmesi güvenlik sorunları yaratabilir.
6. Önleyici Tedbirler
-
Yazılım ve donanım üreticilerinin güvenlik standartlarına uyması.
-
Devlet ve özel sektörün siber güvenlik önlemlerini artırması.
-
Bilişim suçlarına karşı bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerinin yaygınlaştırılması.
7. Sonuç
Yasak cihaz ve programların yapımı veya kullanımı, bilişim suçları arasında yer alan ve teknolojik altyapıyı tehdit eden ciddi bir suçtur. Hukuk sistemi, bu tür faaliyetleri caydırmak ve bilişim güvenliğini sağlamak amacıyla ağır yaptırımlar uygulamaktadır. Ancak teknik önlemlerle birlikte toplumsal farkındalığın artırılması da önem taşımaktadır.
Yasak Cihaz veya Programlar Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar
Yasak cihaz veya programlar suçunda soruşturma sonucunda Cumhuriyet savcısının verebileceği kararlar şunlardır:
Soruşturmaya yer olmadığı kararı (SYOK),
Kovuşturmaya yer olmadığı kararı (KYOK),
İddianamenin düzenlenmesi
Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)
Soruşturmaya yer olmadığı kararı, şikayet veya ihbar konusu fiilin suç oluşturmadığının açıkça anlaşılması halinde savcı tarafından verilen karardır. Ayrıca genel ve soyut nitelikteki ihbar ve şikayetler sonucunda da savcı, soruşturmaya yer olmadığı kararı verecektir.
Örneğin, Ankara’daki bilgisayar mühendisleri yasak cihaz veya programlar suçunu işlediler şeklinde yapılan bir ihbar soyut ve genel nitelik taşır. Savcı, asılsız ve dayanaksız olan bu ihbar karşısında SYOK kararı verecektir.
Savcılığın, suç teşkil eden fiilin işlendiğini haber alır almaz maddi gerçeği araştırma ve soruşturma başlatma mecburiyeti vardır. Ancak SYOK kararı verilmesini gerektiren haller, bu ilkenin istisnasını oluşturur. Savcılık tarafından SYOK kararı verdiği hallerde suça konu kişiye şüpheli sıfatı verilmez, iddianame hazırlanmaz ve soruşturmaya başlanmadan süreç sonlandırılır.
Soruşturmaya yer olmadığı kararı verildikten sonra ihbarda veya şikayette bulunan kişiye tebliğ edilir. Eğer kararın yerinde olmadığı düşünülüyorsa 15 gün içerisinde sulh ceza hakimliğine itirazda bulunulabilir.
Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)
Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, uygulamada takipsizlik kararı olarak da bilinen karardır.. Soruşturma evresinde suçun ispatı bakımından araştırma yapan savcı, iddianame hazırlamak ve kamu davası açmak için yeterli delil elde edemezse kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir.
Dava şartlarının eksik olması halinde kovuşturma aşamasına geçilemez ve kişi hakkında yargılama yapılamaz. Bu haller şunlardır:
Şikayete tabi suçlarda şikayetin bulunmaması,
Kamu görevlisinin fail olduğu durumlarda izin şartının sağlanmaması,
Dava zamanaşımı süresinin dolması,
Ön ödeme veya uzlaşma sonucunda uyuşmazlığın çözümlenmesi,
Aynı olaya ilişkin daha önceden açılmış bir kamu davasının devam etmesi.
Savcı, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdiğinde artık şüpheli hakkında yargılama yapılamaz. Böylelikle iddia edilen suçun, şüphelinin siciline herhangi bir etkisi olmaz. Savcının aynı olay hakkında yeniden soruşturma açabilmesi; yeni ve yeterli bir delilin ortaya çıkması ve sulh ceza hakiminin karar vermesi sonucunda mümkün olur.
Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine itirazda bulunabilir. Bu süre kararın tebliğinden itibaren işlemeye başlayacaktır. İtiraz bir dilekçeyle yapılabileceği gibi zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle de yapılabilir.
İddianamenin Düzenlenmesi
İddianamenin düzenlenmesi, şüphelinin isnat edilmiş suç hakkında yargılanması için Cumhuriyet savcısının mahkemeye sunmak üzere hazırladığı resmi belgedir.
Yasak cihaz veya programlar suçunu soruşturan savcı; teknolojik cihazlar üzerinde yapılan incelemeler, tanık beyanları ve şüphelinin ifadesi sonucunda elde edilen delilleri değerlendirir. Bu değerlendirme sonucunda söz konusu suçun şüpheli tarafından işlendiğine dair savcıda yeterli şüphe oluşursa iddianame hazırlar. Görevli mahkemenin iddianameyi kabul etmesiyle kovuşturma evresi başlar.
Yasak Cihaz veya Programlar Suçunun Savunması
Yasak cihaz veya programlar suçunun savunması, sanık veya müdafisi tarafından dava konusu olayın nasıl meydana geldiğinin ve buna ilişkin delillerin yazılı ya da sözlü olarak ileri sürülmesidir. Bu bağlamda, yasak cihaz veya programlar suçunun savunmasına ilişkin örnekler şöyledir:
Sanığın eylemi, suçu oluşturacak fiillerden birini teşkil etmediği,
Sanığın bilişimle bağlantılı suçlardan birini işlemek maksadıyla hareket etmediği,
Şüpheli ve sanık lehine olan delillerin toplanmasının talep edilmesi,
Hukuka aykırı usullerle toplanmış delillerin tespiti ve hükme esas alınmaması,
Suçun unsurlarının ve vasfının değerlendirilmesinin hatalı olduğu,
Yasak cihaz veya programlar suçunun teşebbüs aşamasında kaldığının ileri sürülmesi,
Aleyhe delillerin ispat gücünün tartışılması ve çürütülmesi,
Cezayı indiren sebeplerin ileri sürülmesi,
Masumiyet karinesinin dikkate alınmadığı iddiası.
Sanığın suçlamadan kurtulabilmesi için yapılabilecek en önemli faaliyetlerden biri savunmadır. Ancak öngörülen yaptırımların ağırlığı, suç metinlerinin çok detaylı düzenlenmesi ve karmaşık usuli kurallar sanığın yeterli bir savunma yapmasının önüne geçebilmektedir. Bu nedenle, etkili bir savunma yapılabilmesi için uzman ceza hukuku avukatına danışılmasında yarar vardır.
Yasak Cihaz veya Programlar Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması
Yasak cihaz veya programlar suçunda ceza yargılaması aşaması, savcının topladığı delillerle hazırladığı iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlayan evredir. Kovuşturma aşaması olarak da bilinen bu evre sanık hakkında verilen hükmün kesinleşmesiyle sona erer.
Yasak cihaz veya programlar suçunun yargılaması genel hükümler takip edilerek yapılır. İddianame kabul edildikten sonra mahkeme ilk olarak şekli işlemleri gerçekleştirir. Buna göre en başta duruşma gününe karar verilir. Ardından sanığa, müdafisine, mağdura ve vekiline duruşma gününü bildiren tebligat gönderilir.
Duruşma evresi, ilk celsede hazır bulunanların tespitiyle başlar. Hakim yüksek sesle iddianameyi okur ve hazır olduğu anda sanığın sorgusu yapılır. Sanığın savunması alındıktan sonra deliller tek tek mahkeme huzurunda tartışılır. Hakim, suçun mağdurunun da beyanlarını dinler. Sanık müdafi ve katılan vekili de olaya ilişkin açıklamalarını duruşmada sözlü olarak ileri sürer.
Yasak cihaz ve programlar suçunun kovuşturulması sürecinde teknik bilgilere ihtiyaç duyulduğundan hakim, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verebilir. Bilirkişi raporları mahkemede değerlendirilir. Hakim gerektiğinde keşif incelemesi yapılmasına veya tanık dinlenmesine karar verebilir. Hakim son celseye gelindiğinde sanığa suçlamayla ilgili son sözünü sorar ve hükmünü açıklar. Hükmün kesinleşmesiyle ceza yargılaması sona erer.
Yasak Cihaz veya Programlar Suçunda Zamanaşımı
Yasak cihaz veya programlar suçunda dava zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıldır. Yasak cihaz veya programlar suçunda ceza zamanaşımı süresi ise cezanın kesinleştiği tarihten başlamak kaydıyla 10 yıldır.
Bir suç hakkında kanunla belirlenmiş dava zamanaşımı süresinin dolması halinde kamu davası açılamayacaktır. Eğer kamu davası açıldıktan sonra bu sürenin geçtiği anlaşılırsa hakim düşme kararı vererek kovuşturmayı sonlandıracaktır. Ceza zamanaşımı süresi geçmesi durumunda ise sanık hakkında kesin hükümle verilmiş ceza infaz edilemeyecektir.
https://mihci.av.tr/yasak-cihaz-veya-program-sucu/