YALAN YERE YEMİN SUÇU VE YALAN YERE YEMİN SUÇUNUN CEZASI

YALAN YERE YEMİN SUÇU VE YALAN YERE YEMİN SUÇUNUN CEZASI

YALAN YERE YEMİN SUÇU VE YALAN YERE YEMİN SUÇUNUN CEZASI


GİZEM UZUN HUKUK VE DANIŞMANLIK BÜROSU

Sahabiye Mah. Teoman Sok. Avukatlar İş Hanı

Kat:5 Daire No:501 Kocasinan/Kayseri

İletişim Bilgisi: 0552 402 13 28

YALAN YERE YEMİN SUÇU

Genel Olarak

Yalan yere yemin suçu bir hukuk davasının tarafı olan kişinin, davaya konu belli bir maddi olayın varlığı veya yokluğu konusunda yalan yere yemin etmesiyle oluşmaktadır. Yemin, taraflardan birinin ya da mahkemenin teklif etmesiyle meydana gelecektir. Bu sebeple, usulünce gerçekleşen bir teklif olmadan yapılan yeminin yalan yere yemin suçunu oluşturmayacağı kabul edilmektedir. Yemin, mahkeme salonunda alenen icra olunur. Dolayısıyla mahkeme huzurunda yapılmamış yemin yalan yere yemin, suçunu oluşturmayacaktır. 

Suçun oluşması için Hukuk Muhakeme Kanunu'ndaki yemin deliliyle ilgili koşulların oluşmasına ve usulüne uyulmasına da bağlıdır. Bu hususla ilgili olarak Yargıtay yasal koşul oluşmadan verilen yeminin suç oluşturmayacağına ve hukuk davasında yalan yere yemin ettiği iddia edilenlerle ilgili ceza yargılamasında yazılı delile göre hüküm verilmesi gerektiğine karar vermektedir.

Yargıtay'a göre, yemin teklif edilen hususta hukuk yargılaması yönünden tanıkla ispat mümkünse, ceza davasında da tanıkla ispat olanaklı görülecektir. Ancak hukuk yargılamasında tanıkla ispat yasağı mevcut ise ceza yargılamasında da yalan yere yeminin kanıtlanmasında tanık dinlenemeyecektir.

Suçun Madde Metni ve Cezası 

Yalan yere yemin suçu, 5237 sayılı TCK’nın 275. maddesinde “Adliyeye Karşı Suçlar” bölümünde şu şekilde düzenlenmiştir:

Yalan yere yemin

Madde 275: (1) Hukuk davalarında yalan yere yemin eden davacı veya davalıya bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Dava hakkında hüküm verilmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.

(3) Hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir. şeklinde düzenlenmiştir.

Yalan Yere Yemin Suçunda Etkin Pişmanlık Hükümleri

Yalan yere yemin suçunda etkin pişmanlık hükümleri TCK Madde 275'in üçüncü ve dördüncü fıkralarında düzenlenmiştir. Etkin pişmanlık, suç işleyen kişinin işlediği fiil sebebiyle daha sonradan pişman olması ve suç nedeniyle oluşan “doğrudan maddi bir zarar” varsa, zararı gidererek ceza indirimi hükümlerinden yararlanmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur. 

1. Hüküm Verilmeden Önceki Etkin Pişmanlık

TCK m.275/3-4’e göre yalan yere yemin eden davacı ve davalının dava hakkında hüküm verilmeden önce yalanından dönüp gerçeği söylemesi halinde, cezaya hükmolunmaz. 

2. Hükümden Sonraki Etkin Pişmanlık 

Hukuk mahkemesi tarafından hükümden sonra fakat hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir.

Yalan Yere Yemin Suçunda Zincirleme Suç Hükümleri

Bir dava sebebiyle yemin teklifini kabul eden failin, yemin teklifindeki birden fazla maddi olaya ilişkin olarak yalan yere yemin etmiş olması, bir fiil olarak kabul edilmelidir. Dolayısıyla aynı dava ile ilgili olarak ama farklı bir olay hakkında farklı zamanlarda, birden fazla yalan yere yeminde bulunulması durumunda koşullar oluşursa zincirleme suç hükümleri meydana gelecektir. Bunun doğrultusunda failin alacağı cezada artırıma gidilecektir.

Yalan Yere Yemin Suçu Şikayete Tabi Midir?

Yalan yere yemin suçu, takibi şikayete bağlı suçlar arasında sayılmamıştır. Herhangi bir şekilde suçun işlendiği savcılık tarafından öğrenildiğinde kendiliğinden soruşturma başlatılmalıdır. Yalan yere yemin suçu açısından herhangi bir şikayet süresi yoktur. Ancak, suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıl olup, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl geçmeden mağdur aleyhine işlenen suç savcılığa bildirilmelidir. Aksi takdirde, dava zamanaşımı süresi dolacağından suç ile ilgili soruşturma yapılamayacaktır.

Yalan Yere Yemin Suçunda Zamanaşımı 

Yukarıda da bahsetmiş olduğumuz üzere yalan yere yemin suçunda suçunda dava zamanaşımı düzenlenmiştir. Dava zamanaşımı suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıldır. 8 yıl içerisinde mağdur aleyhine işlenen suç savcılığa bildirilmelidir veya savcılık tarafından herhangi bir sair yol ile öğrenilmelidir. Aksi takdirde, dava zamanaşımı süresi dolacağından ötürü suç ile ilgili soruşturma yapılamayacaktır.

Yalan Yere Yemin Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması 

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Yalan yere yemin suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.

Yalan Yere Yemin Suçunda Adli Para Cezası

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık olarak hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Yalan yere yemin suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 1 yıl veya altında olduğunda adli para cezasına çevrilebilecektir.

Yalan Yere Yemin Suçunda Cezanın Ertelenmesi

Cezanın ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Yalan yere yemin suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda hakkında cezanın ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür.

Yalan Yere Yemin Suçunda Uzlaşma Mümkün Müdür? 

Ceza hukukunda uzlaştırma, ceza soruşturması ve davasında tarafsız bir kimsenin arabuluculuğuyla uyuşmazlığın çözülmesi için suçun mağduru ve failinin iletişim kurduğu süreçtir. Uzlaştırma müzakereleri ve uzlaşma anlaşması, şartları varsa hem soruşturma aşamasında hem de kovuşturma aşamasında yapılabilir. Uzlaşma şikayetten vazgeçmek değildir. Ancak uzlaşmadan önce şikayetten vazgeçilir ise uzlaşmadan yararlanılamaz. 

Yalan yere yemin suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir. Bu nedenle suçun soruşturulması veya kovuşturulması aşamalarında uzlaşma hükümleri uygulanmayacaktır. 

Yalan Yere Yemin Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir? 

Yalan yere yemin suçunda görevli mahkemeler Asliye Ceza Mahkemeleridir.

CMK’nın 12. maddesine göre, “Davaya bakmak yetkisi, suçun işlendiği yer mahkemesine aittir.” denilmiştir. Madde gözünde bulundurularak Yalan yere yemin suçu nerede işlenmişse, davanın görülmesi bakımından o yerdeki Asliye Ceza Mahkemesi yetkili olacaktır.

YALAN YERE YEMİN SUÇUNA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

1- Yalan Yere Yemin Suçunun İspatı

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2013/10624 Sayılı Karar

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 02.04.1941 tarih 1940/19-1941/12 Esas - Karar sayılı kararı gereğince yazılı belge ile ispatlanması gereken işlerde hukuk mahkemelerinde yalan yere yemin etmekten sanık olan kimselerin ceza mahkemelerindeki duruşmalarında ceza hakimlerinin yazılı delil arayıp ona göre hüküm vermesi gerektiği anlaşılmakla, atılı suçun yazılı belge ile ispat edilebileceği gözetilmeden tanık anlatımına dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir.

2- Yalan Yere Yemin Suçunda Beraat Kararı

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2019/13905 Esas ve 2020/13119 Sayılı Karar

Sanığın, katılanın belirtmiş olduğu adreste 1999 yılının 7. ayından 2002 yılına kadar ikamet ettiğinin, dosyada mevcut 07.11.2013 tarihli tutanakla tespit edildiği anlaşılmakla, sübut bulan suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

3- Yalan Yere Yemin Suçunda Hatırlamamaya Rağmen Yemin Etme Nedeniyle Verilen Mahkumiyet Kararının Bozulması

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2013/7821 Sayılı Karar

11.12.1988 tarihli protokol başlıklı belgenin tanzim tarihi ile sanığın yalan yere yemin ettiği kabul edilen …2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.02.2008 tarihli duruşması arasında yaklaşık 20 yıllık bir sürenin geçmiş olması, sanığın anılan belgeyi hatırlamadığını savunması ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin anılan belgeye rağmen …2. Asliye Hukuk Mahkemesinin …sayılı kararını onaması karşısında sanığın yalan yere yemin etme kastıyla hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir. 

Yazar, Avukat Gizem Gül Uzun ve Stajyer Avukat Kayra Bozkurt

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN