Yalan tanıklık suçu, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) düzenlenen ciddi bir suçtur. Gerçek dışı beyanlarla adaletin yanlış yönlendirilmesi, hem adli süreçlerin sağlıklı işlemesini engeller hem de masum kişilerin haksız yere cezalandırılmasına veya suçluların cezasız kalmasına yol açabilir. Bu nedenle yasa koyucu, yalan tanıklığı ağır şekilde cezalandırır.
📌 Yalan Tanıklık Suçu (TCK m.272)
Tanım:
Bir davada, tanık sıfatıyla dinlenen kişinin gerçeğe aykırı şekilde beyanda bulunması yalan tanıklık suçunu oluşturur.
🔹 TCK Madde 272 – Suçun Unsurları
(1) Tanık olarak dinlenen kimse, gerçeğe aykırı beyanda bulunursa, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçun, sanık lehine işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında indirilir.
(3) Suçun, sanık aleyhine işlenmesi hâlinde verilecek ceza altı yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır.
(4) Bu suç nedeniyle hüküm verilmiş ve bu hüküm kesinleşmişse, yalan tanıklığın ortaya çıkması üzerine yeniden yargılama yapılabilir.
⚖️ Ceza Durumları:
Yalan Tanıklığın Niteliği | Hapis Cezası |
---|---|
Genel (tarafsız) | 1 – 5 yıl |
Sanık lehine | 1 yıl – 5 yıl arası → %50 indirimle 6 ay – 2 yıl 6 ay |
Sanık aleyhine | 6 – 10 yıl |
📍 Yalan Tanıklık Suçunda Diğer Hususlar:
-
Yalnızca mahkemede değil, savcılıkta ya da başka bir resmi soruşturma organında resmen tanık sıfatıyla dinlenen kişinin gerçeğe aykırı beyanı da bu suça girer.
-
Yalan beyanın kasti (bilerek ve isteyerek) olması gerekir. Yanlış hatırlama, yorum farkı gibi kast unsuru taşımayan beyanlar bu suça girmez.
-
Tanığın sonradan doğruyu söylemesi, cezayı azaltabilir veya cezadan kurtulmasını sağlayabilir (etkin pişmanlık).
🛡️ Etkin Pişmanlık (TCK m.274)
Yalan tanık, hüküm kesinleşmeden önce gerçeği söylerse, ceza verilmez.
Eğer hüküm kesinleşmişse ama sonra gerçeği açıklarsa, ceza 1/2’ye kadar indirilebilir.