VELAYET DAVASI-VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI

VELAYET DAVASI-VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI

VELAYET DAVASI-VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI


VELAYET DAVASI-VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI

https://www.gizemuzun.av.tr/velayetin-degistirilmesi-davasi-nedir

VELAYET DAVASI-VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI

Velayet davası, anne ve baba arasında ortak çocuğun bakımı, eğitimi, korunması ve temsil hakkı gibi konularda kimin yetkili olacağına dair mahkemede açılan bir aile hukuku davasıdır.

⚖️ 1. Velayet nedir?

Velayet, çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması, bakımı, eğitimi, gözetimi gibi sorumlulukları kapsayan bir haktır.
Türk Medeni Kanunu’na göre:

  • Evlilik devam ederken velayet anne ve babaya ortaktır.

  • Boşanma veya ayrılık hâlinde velayet mahkemece bir tarafa verilir.


🏛️ 2. Velayet davası ne zaman açılır?

Velayet davası genellikle şu durumlarda açılır:

  • Boşanma davası sırasında (mahkeme boşanma kararıyla birlikte velayete de karar verir).

  • Boşanma sonrası mevcut velayet kararının değiştirilmesi istendiğinde.

  • Evlilik dışı çocuklarda, velayet hakkı babaya verilmek istenirse.


📋 3. Kim açabilir?

Velayet davasını genellikle:

  • Anne veya baba açabilir.

  • Bazı özel durumlarda (örneğin, çocuğun korunma ihtiyacı varsa) Cumhuriyet Savcısı veya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da devreye girebilir.


⚖️ 4. Mahkeme neye bakar?

Mahkeme, her şeyden önce çocuğun üstün yararı ilkesine göre karar verir.
Şunları dikkate alır:

  • Çocuğun yaşı ve ihtiyaçları

  • Anne ve babanın fiziksel, psikolojik ve ekonomik durumu

  • Çocuğun kimle yaşamak istediği (özellikle 8 yaş üstü çocuklarda)

  • Ebeveynin yaşam tarzı ve çocuğa ilgisi

  • Sosyal inceleme raporu (pedagog/psikolog tarafından hazırlanır)


🕒 5. Dava ne kadar sürer?

  • İlk derece mahkemede ortalama 3–8 ay sürebilir.

  • İstinaf ve temyiz aşamalarıyla birlikte süreç 1–2 yılı bulabilir.


📄 6. Gerekli belgeler

  • Nüfus kayıt örneği

  • Velayet talebini gerekçelendiren belgeler (örneğin sağlık raporu, okul bilgileri, tanık ifadeleri)

  • Gelir durumu ve barınma koşullarını gösteren belgeler


🔄 7. Velayet kararı değiştirilebilir mi?

Evet.
Velayet kararı kesin hüküm değildir; koşullar değişirse (örneğin, velayet sahibinin çocuğa ilgisiz kalması, hastalık, taşınma vb.) velayetin değiştirilmesi davası açılabilir.

 

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2020/6360

K. 2021/431

T. 20.1.2021

* VELAYET DAVASI ( Davada Alınan Sosyal İnceleme Raporunda Çocukların Anne Yanında Kalmalarının Fiziksel Sosyal Kültürel ve Psikolojik Gelişimlerini Olumsuz Etkileyeceği Hususunun İspatlanmamış Olduğu - Duruşmada Dinlenen Ortak Çocukların da Velayet Hususunda Ebeveynleri Arasında Seçim Yapmak İstemediklerinin Anlaşıldığı/Velayetin Yanılgılı Değerlendirmelerle Davalı-Karşı Davacı Babaya Verilmesinin Kanuna Aykırı Olduğu )

* VELAYETİN ANNEYE VERİLMESİNİN OLUMSUZ SONUÇLAR DOĞURACAĞI İDDİASI ( Velayet İstemi/Davada Alınan Sosyal İnceleme Raporunda Çocukların Anne Yanında Kalmalarının Fiziksel Sosyal Kültürel ve Psikolojik Gelişimlerini Olumsuz Etkileyeceği Hususunun İspatlanmamış Olduğu - Duruşmada Dinlenen Ortak Çocukların da Velayet Hususunda Ebeveynleri Arasında Seçim Yapmak İstemediklerinin Anlaşıldığı/Velayetin Yanılgılı Değerlendirmelerle Davalı-Karşı Davacı Babaya Verilmesinin Kanuna Aykırı Olduğu )

* ÇOCUKLARIN ALIŞTIKLARI ÇEVREDEN AYRILMAMASI İLKESİ ( Davalı-Karşı Davacı Babanın ise Kendisine Yeni Bir Aile Düzeni Kurmuş Olması Değerlendirildiğinde Ortak Çocuklar H. ve A. E.'nin Velayetlerinin Davacı-Karşı Davalı Anneye Verilmesi Gerektiği - Mahkemece Yanılgılı Değerlendirmelerle Velayetin Davalı-Karşı Davacı Babaya Verilmesi Kanuna Aykırı Olup Kararın Bozulması Gerektiği )

4787/m. 5

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi/m.12

Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi/m. 3, 6

ÖZET : Dava, velayet istemine ilişkindir. Davada, alınan sosyal inceleme raporunda, çocukların anne yanında kalmalarının fiziksel, sosyal, kültürel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyeceği hususu ispatlanmamış olup, duruşmada dinlenen ortak çocukların da velayet hususunda ebeveynleri arasında seçim yapmak istemedikleri anlaşılmaktadır.

Davalı-karşı davacı babanın ise kendisine yeni bir aile düzeni kurmuş olması ve çocukların alıştıkları çevreden ayrılmaması ilkeleri bir arada değerlendirildiğinde ortak çocuklar H. ve A. E.'nin velayetlerinin davacı-karşı davalı anneye verilmesi gerekir. Mahkemece, yanılgılı değerlendirmelerle davalı-karşı davacı babaya verilmesi hatalı olup kararın bozulması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-)Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-)Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar veren makamındaki kişinin de aynı yönde karar vermesi gerekir; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır.

Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesiyle Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3 ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir.

Dosya incelendiğinde, davanın açıldığı 02.12.2013 tarihinden itibaren yargılama süreci boyunca tarafların ortak çocuklarının davacı-karşı davalı anne yanında kaldıkları sabittir. Mahkemece alınan sosyal inceleme raporunda, çocukların anne yanında kalmalarının fiziksel, sosyal, kültürel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyeceği hususu ispatlanmamış olup, duruşmada dinlenen ortak çocukların da velayet hususunda ebeveynleri arasında seçim yapmak istemedikleri anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı babanın ise kendisine yeni bir aile düzeni kurmuş olması ve çocukların alıştıkları çevreden ayrılmaması ilkeleri bir arada değerlendirildiğinde ortak çocuklar H. ve A. E.'nin velayetlerinin davacı-karşı davalı anneye verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle davalı-karşı davacı babaya verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönüyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebep ve şekline göre kişisel ilişki ve iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN