SUÇ İŞLEMEYE TAHRİK SUÇU VE CEZASI HAKKINDA

SUÇ İŞLEMEYE TAHRİK SUÇU VE CEZASI HAKKINDA

SUÇ İŞLEMEYE TAHRİK SUÇU VE CEZASI HAKKINDA


SUÇ İŞLEMEYE TAHRİK SUÇU: HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE CEZAİ BOYUT

SUÇ İŞLEMEYE TAHRİK SUÇU VE CEZASI HAKKINDA

GİRİŞ

Ceza hukukunun temel amaçlarından biri, toplumsal düzenin korunması ve kamu güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu nedenle, yalnızca suç işleyen kişiler değil, başkalarını suça teşvik eden veya suç işlemeye özendiren kişiler de cezai yaptırıma tabi tutulur. Türk Ceza Kanunu’nda yer alan “suç işlemeye tahrik” suçu, bireylerin ya da toplulukların suç işleme eğilimini artırmaya yönelik eylemleri cezalandırmayı amaçlamaktadır.

Bu makalede, suç işlemeye tahrik suçunun tanımı, unsurları, suçun oluşumu, cezai yaptırımlar ve uygulamada karşılaşılan sorunlar incelenecektir.


I. SUÇUN TANIMI VE HUKUKİ DAYANAĞI

A. Tanım

Suç işlemeye tahrik, bir kişiyi veya halkı, doğrudan ya da dolaylı şekilde belirli bir suçu işlemeye kışkırtmak, teşvik etmek ya da özendirmek şeklinde tanımlanabilir. Bu suç, failin bizzat suçu işlememesine rağmen, başkalarını suça yönlendirmesi nedeniyle cezalandırılmasını öngörür.

B. Yasal Düzenleme

Türk Ceza Kanunu’nun 214. maddesi, suç işlemeye tahrik suçunu düzenlemektedir. İlgili maddeye göre:

“Halkı, kanunlara aykırı suç işlemeye alenen tahrik eden kimse, fiilin kamu güvenliği açısından tehlikeli olması hâlinde, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”


II. SUÇUN UNSURLARI

A. Fail

Suç, herkes tarafından işlenebilir. Failin kamu görevlisi olması veya belli bir konumda bulunması, suçun ağırlığını etkileyebilir ancak suçun unsuru değildir.

B. Mağdur

Bu suçun belirli bir mağduru yoktur; kamu güvenliği ve toplum düzeni doğrudan zarar görür.

C. Fiil

Failin aleni bir şekilde (örneğin sosyal medya, basın, toplantı, konuşma vb. yollarla) halkı suç işlemeye açıkça çağırması gerekir. Çağrının:

  • Suç işlemeye yönlendirmesi,

  • Kanunlara aykırı bir fiil olması,

  • Ve kamu güvenliği açısından tehlike oluşturması gerekir.

D. Manevi Unsur

Suç, doğrudan kastla işlenebilir. Yani fail, bilerek ve isteyerek suç işlemeye teşvik etmelidir. Taksirle veya olası kastla bu suç oluşmaz.

E. Aleniyet Şartı

Tahrik fiilinin aleni olması gerekir. Kişisel konuşmalarda veya özel yazışmalarda dile getirilen ifadeler, genellikle bu kapsamda değerlendirilmez. Aleniyet; failin söz, yazı veya davranışlarının kamuya açık bir şekilde yapılmasıyla sağlanır.


III. SUÇUN NİTELİKLİ HALLERİ VE AYRI BİR SUÇ OLARAK DEĞERLENDİRME

TCK 214’ün ikinci ve üçüncü fıkralarında suçun nitelikli halleri düzenlenmiştir:

  • Silahlı suçlara tahrik: Eğer fail, halkı silah kullanarak suç işlemeye teşvik ederse, daha ağır cezaya hükmedilir.

  • Terör suçu kapsamına giren eylemler: Bu durumda ceza daha da artırılır. Terörle Mücadele Kanunu da bu noktada devreye girer.


IV. UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR

A. İfade Özgürlüğü ile Çatışma

Uygulamada en çok tartışılan konulardan biri, suç işlemeye tahrik suçu ile ifade özgürlüğü arasındaki dengedir. Özellikle siyasi, sanatsal ya da toplumsal eleştirilerin suç sayılması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında da sıkça ele alınmaktadır.

AİHM kararlarına göre, şiddete doğrudan çağrı içermeyen açıklamalar, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmeli; cezai yaptırıma ancak "gerçek, yakın ve ciddi bir tehlike" oluştuğunda başvurulmalıdır.

B. Fiilin Kamu Güvenliği Açısından Tehlikeli Olup Olmadığının Değerlendirilmesi

TCK 214'ün uygulanabilmesi için tahrik eyleminin kamu güvenliği açısından gerçek bir tehlike oluşturması gerekir. Ancak bu tehlikenin nasıl belirleneceği hâkim takdirine bırakıldığı için uygulamada öznel değerlendirmeler öne çıkmaktadır.


V. CEZAİ YAPTIRIMLAR

TCK 214’e göre, suçun basit halinde fail:

  • 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Suçun silahlı suçlara ya da terör eylemlerine yönelik olarak işlenmesi hâlinde:

  • Cezanın alt ve üst sınırı artar.

  • Terör suçlarına ilişkin özel hükümler uygulanabilir.

Ayrıca, fail hakkında denetimli serbestlik, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) gibi seçenekler, hâkimin takdirine bağlıdır.


SONUÇ

Suç işlemeye tahrik suçu, bireysel özgürlükler ile kamu güvenliği arasında hassas bir denge kurmayı gerektiren bir suç tipidir. Demokratik toplumlarda, düşünce ve ifade özgürlüğü temel haklar arasında yer alsa da, bu hakların kötüye kullanılarak bireylerin suça yönlendirilmesi kabul edilemez. Türk Ceza Hukuku, bu suçu düzenleyerek, yalnızca suçu işleyeni değil, toplumu suça sürüklemeye çalışanları da cezalandırarak kamusal düzeni korumayı amaçlamaktadır.

 

Ancak uygulamada, ifade özgürlüğünün ihlali riskine karşı dikkatli ve ölçülü bir yorum yapılmalı; cezai yaptırımlar meşru, orantılı ve gereklilik kriterlerine uygun olarak uygulanmalıdır.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN