SİLAHLI ÖRGÜT KURMA VE YÖNETME YA DA ÖRGÜTE ÜYE OLMA

SİLAHLI ÖRGÜT KURMA VE YÖNETME YA DA ÖRGÜTE ÜYE OLMA

SİLAHLI ÖRGÜT KURMA VE YÖNETME YA DA ÖRGÜTE ÜYE OLMA


SİLAHLI ÖRGÜT KURMA VE YÖNETME YA DA ÖRGÜTE ÜYE OLMA

SİLAHLI ÖRGÜT KURMA VE YÖNETME YA DA ÖRGÜTE ÜYE OLMA

Türk Ceza Kanunu'na göre, "silahlı örgüt kurma ve yönetme" ya da "örgüte üye olma" suçları ciddi suçlar arasında yer almaktadır. Türk Ceza Kanunu'nun 314. maddesi, silahlı bir örgüt kuran, yöneten ya da böyle bir örgüte üye olan kişileri suçlu saymaktadır. Bu tür suçlarla ilgili cezalar oldukça ağırdır.

 

Silahlı örgüt kurma ve yönetme: 314. maddede, bir silahlı örgüt kuran ya da yöneten kişiler, bu suçun failleridir. Bu suçu işleyenler, örgütün faaliyetlerinin içeriğine ve suçun niteliğine göre, 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilirler.

 

Örgüte üye olma: 314. maddenin ikinci fıkrasında ise, bir silahlı örgüte üye olma suçu düzenlenmiştir. Bu suçtan dolayı cezalar, genellikle 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile sonuçlanabilir.

 

Silahlı örgütler, genellikle yasadışı faaliyetlerde bulunan, şiddet uygulayan, tehdit ve korku yaratan, terörist faaliyetler yürüten gruplar olarak tanımlanır. Bu tür suçlar, sadece örgüt üyelerini değil, aynı zamanda örgütün finansmanına veya faaliyetlerine yardımcı olan kişileri de kapsayabilir.

 

Bu suçlarla ilgili herhangi bir durumla karşılaşan kişiler için hukuki yardım almak önemlidir, çünkü bu tür suçlar, toplumun güvenliğini tehdit eden ciddi suçlar olarak kabul edilir ve devlet tarafından sıkı bir şekilde denetlenir.

 

Türk Ceza Yasasının ''Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar'' ve ''Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar'' bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla silahlı örgüt kurulması veya yönetilmesi ile bu nitelikleri taşıyan örgüte üye olunması bağımsız bir suç olarak cezalandırılmaktadır.

 

Suçun hukuksal konusunu devletin güvenliği ve anayasal düzenin korunmasına yönelik yarar oluşturmaktadır.

 

Silahlı örgütlenme suçu çok failli bir suçtur. Suçun oluşumu için en az üç kişinin varlığı zorunludur. Suçun oluşması için kurucu sayısının önemi yoktur. Kurucu tek bir kişi bile olabilir.

 

Suçun mağduru toplumu oluşturan bireylerdir.

 

Suçun hareket ögesini silahlı örgüt kurulması veya örgütün yönetilmesi oluşturmaktadır. Bu suç somut tehlike suçu niteliğindedir. Kesintisiz bir suç olan silahlı örgütlenme suçu, örgütün kurulduğu yerde işlenmiş sayılır.

 

Yargıtay'a göre, bir oluşumun veya yapılanmanın, silahlı terör örgütü sayılabilmesi için Türk Ceza Yasasının 220.maddesinde düzenlenen suç işlemek için örgüt kurma suçunda gerekli koşulların yanında, aşağıda gösterilen koşulların da oluşması gerekir.

 

Yöntem: Terör örgütü, cebir ve şiddet kullanılıp baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle hareket eden bir örgüt tipidir.

 

Amaç-saik: Silahlı terör örgütü, siyasal amaçlarla hareket edip devletin anayasal düzeni veya güvenliğini bozmaya yönelik faaliyet gösterirler.

 

Elverişlilik: Silahlı terör örgütünün; yapısının, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması gerekir. Ancak silahlı terör örgütünün, yasak amaçlara yönelik faaliyet göstermesi yeterli olup ayrıca amaçlanan suçları işlemesi gerekmez.

 

Araç-gereç: Örgütün silahlı olması gerekir. Ancak örgütün bütün mensuplarının silahlı olmaları zorunlu değildir. Hedeflenen suçların işlenmesini sağlayabilecek derecede olmak üzere bazı üyelerin silahlı olmaları, suçun oluşması için yeterlidir. Silah sayısının suçun oluşması bakımından yeterli olup olmadığını mahkeme değerlendirecektir. Silahın kimden ve hangi yoldan edinildiği suçun oluşması açısından önem taşımaz.

 

Bir suç örgütü, baştan itibaren suç işlemek üzere kurulmuş yasa dışı bir yapı ise örgütün kurucusu, yöneticileri ya da üyeleri cezai yönden kuruluş tarihinden itibaren sorumlu olurlar.

 

Buna karşılık bir suç örgütü, yasal olarak faaliyet gösteren bir sivil toplum örgütünün sonradan bir suç veya terör örgütüne dönüşmesi ile oluşmuşsa örgütün kurucusu, yöneticileri ya da üyeleri, cezai yönden suç örgütüne dönüşüm anından itibaren sorumlu olurlar.

 

Suçun manevi unsuru kasttır. Ancak suçun oluşabilmesi için kast yeterli olmayıp ayrıca failin ''Devletin güvenliğine ile anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla hareket etmesi gerekir. Bu suç ancak doğrudan kastla işlenebilir, olası kastla işlenemez.

 

Türk Ceza Yasasının ''Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar'' ve ''Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar'' bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacını örgüte üye olunması bağımsız bir suç olarak cezalandırılmaktadır.

 

2024 yılında 7499 sayılı Yasayla yapılan düzenlemeyle Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince 220.maddesinde yapılan değişikliğe uygun olarak silahlı örgüte üye olmakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi hem silah örgüt adına suç işleme suçundan hem de işlediği diğer suçlardan ayrı ayrı cezalandırılır.

 

Yani bu durumda gerçek içtima hükümleri uygulanır. 

 

Silahlı örgüt adına suç işleme suçunda, yargıç örgüt adına işlenen suçun niteliğine göre faile verilecek cezayı yarısına kadar indirebilir.

 

Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına, 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasında tanımlanan terör örgütünün propagandası yapma suçu, terör örgütünün yöntemlerini meşru görme, teşvik etme ya da basım veya yayın yoluyla destekleme sayılı suçu ve yasaya aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılma suçunu işleyenler hakkında, silahlı örgüt adına suç işleme suçundan dolayı ayrıca ceza verilmez.

 

Silahlı örgüt suçu, 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasında terör suçu olarak kabul edildiği için faile verilen ceza yarı oranında artırılır.

 

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır.

 

 

 

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN