Fiziksel Temas Olmaksızın Cinsel Taciz Suçu

Fiziksel Temas Olmaksızın Cinsel Taciz Suçu

Fiziksel Temas Olmaksızın Cinsel Taciz Suçu


Fiziksel Temas Olmaksızın Cinsel Taciz Suçu

Fiziksel Temas Olmaksızın Cinsel Taciz Suçu

Yargıtay
T.C. Yargıtay 14. CD
Esas: 2013/549
Karar: 2014/11093
K.T.: 15/10/2014

Özet:Sanığın ıssız bir yerde park ettiği araç içerisinde cinsel maksatla alıkoyduğu mağdura kendisini hoş tutmasını ve aracın arka koltuğuna geçip pantolonunu çıkartarak beklemesini söylediği ve bunun üzerine mağdurun sağ ön kapıyı açarak kaçmaya başlaması üzerine bir süre takip edip mağdurun yakında bulunan fabrikaya sığınması üzerine araca dönüp olay yerinden ayrıldığı dosya kapsamından anlaşıldığından mevcut haliyle sanığın fiziki temas olmaksızın mağdura sarf ettiği sözler nedeniyle cinsel taciz suçundan dolayı eylemine uyan TCK’nın 105/1. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi gerekir.


(5237 S. K. m. 35, 102, 103, 104, 105, 109)

Dava ve Karar: Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenip gereği düşünüldü:

Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat kararının incelenmesinde,

Olay tarihinde 17 yaş içerisinde bulunan mağdurun aşamalardaki istikrarlı beyanları ile kolluk görevlilerince tanzim olunan 06.07.2010 tarihli yakalama ve teslim tutanağına göre olay gecesi parkta uyumakta olan mağdurun yanına gelen sanığın aç olduğunu beyan eden mağdura yemek yedirdikten sonra uyuması için daha güvenli bir yer olan hastane yanına bırakacağını söyleyerek hileyle mağduru arabasına bindirip hareket ettiği ve mağdurun hastane yönüne gidilmediğini anlayıp araçtan inmek istemesi üzerine sanığın mağduru tokatlayıp silahla vuracağını söyleyerek tehditle cinsel maksatla hürriyetinden yoksun kıldığı tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından sanığın eylemine uyan TCK.nın 109/2-3f-5. maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken oluşa uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi;

Sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarına teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince,

Sanığın ıssız bir yerde park ettiği araç içerisinde cinsel maksatla alıkoyduğu mağdura kendisini hoş tutmasını ve aracın arka koltuğuna geçip pantolonunu çıkartarak beklemesini söylediği ve bunun üzerine mağdurun sağ ön kapıyı açarak kaçmaya başlaması üzerine bir süre takip edip mağdurun yakında bulunan fabrikaya sığınması üzerine araca dönüp olay yerinden ayrıldığı dosya kapsamından anlaşıldığından mevcut haliyle sanığın fiziki temas olmaksızın mağdura sarf ettiği sözler nedeniyle cinsel taciz suçundan dolayı eylemine uyan TCK’nın 105/1. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK.nın 103/1, 35/2. maddeleri uyarınca hüküm kurulması,

Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması hususu,

Kanuna aykırı, sanık ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca bozulmasına, 15.10.2014 tarihinde oy birliği ile, karar verildi.

 KARARA İLİŞKİN GÖRÜŞÜMÜZ:

Türk Ceza Kanunu madde 105'te cinsel taciz suçu düzenlenmiştir. Söz konusu kanun metnine göre, cinsel taciz; sözlü, yazılı fiillerle veya beden hareketleriyle, mağdurun vücuduna temas içermeyen, cinsel arzu ve isteklerini tatmin etmeye yönelik davranışlarla işlenen suçtur. Yani cinsel taciz, cinsel yönden ahlak temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesinden ibarettir. Cinsel taciz niteliği taşıyan davranışlar; laf atmak, ıslık çalmak, cinsel organını göstermek, her türlü iletişim aracıyla cinsel içerikli yazılar ya da fotoğraf göndermek, soyunmak vb. davranışlar olabilir. 

Burada dikkat etmemiz gereken mağdurun vücuduna en ufak temasın gerçekleşmemiş olmasıdır. Vücut dokunulmazlığının ihlali durumunda artık cinsel taciz suçundan değil, diğer cinsel suçlardan bahsedilir. Kısaca cinsel taciz suçundan bahsedebilmek için, fail ile mağdur arasında herhangi bir fiziksel temas olmaması gerekiyor.

 Somut olayda fail ile mağdur arasında herhangi bir fiziksel temas bulunmamaktadır. Fakat fail, mağduru hedef alarak cinsel amaçla mağdura ''kendisini hoş etmesini ve arabanın arka koltuğuna geçip soyunarak onu beklemesini'' söylemiştir. Failin açıkça cinsel arzu ve isteklerini dile getirdiği bu sözler de cinsel taciz suçunu oluşturmaktadır.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN