Şahsi Hakka İlişkin Kararlar Kanun Yararına Bozma Konusu Olabilir mi?

Şahsi Hakka İlişkin Kararlar Kanun Yararına Bozma Konusu Olabilir mi?

Şahsi Hakka İlişkin Kararlar Kanun Yararına Bozma Konusu Olabilir mi?


Şahsi Hakka İlişkin Kararlar Kanun Yararına Bozma Konusu Olabilir mi?

Şahsi Hakka İlişkin Kararlar Kanun Yararına Bozma Konusu Olabilir mi?
Yargıtay
T.C. Yargıtay 1. CD
Esas:
 2021/339
Karar: 2021/479
K.T.: 08/02/2021

Özet: Kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.


Kasten yaralama suçundan sanık … …’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/2-d, 29/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.240,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.11.2012 tarihli ve 2011/223 Esas, 2012/343 Karar sayılı kararının 25.12.2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 31.07.2017 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/2-d, 29/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.240,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.03.2020 tarihli ve 2020/34 Esas, 2020/114 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 11.11.2020 tarihli ve 2020/11556 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.12.2020 tarihli ve 2020/106863 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.

Mezkur ihbarnamede;

Dosya kapsamına göre, her ne kadar … 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.03.2020 tarihli ve 2020/34 Esas, 2020/114 Karar sayılı kararında kendisini vekil ile temsil eden katılan lehine 6.810,00 Türk lirası vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Ceza davalarında ücret” başlıklı 14. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “Ceza hükmü taşıyan özel yasa, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, kendisini vekille temsil eden katılan lehine vekalet ücretine hükmedildiği, ancak söz konusu ücretin incelemeye konu para cezasının miktarı olan 2.240,00 Türk lirasından fazla olamayacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.

Gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir.

Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur.

26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 05.11.2008 tarihli ve 2008/9091 Esas, 2008/7078 Karar, 3. Ceza Dairesi’nin 14.11.2007 tarihli ve 2007/12330 Esas, 2017/8319 Karar, 11. Ceza Dairesinin 27.02.2013 tarihli ve 2012/28035 Esas, 2013/3196 Karar, 12. Ceza Dairesinin 27.12.2012 tarihli ve 2012/21561 Esas, 28771 Karar sayılı kararlarına da konu olduğu üzere vekalet ücretinin şahsi hakka ilişkin olması nedeniyle bu hususta kanun yararına bozma talebinde bulunulamayacağından, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN