Nafaka Artırımı Dava Dilekçesi Örneği-Nafaka Artırımı

Nafaka Artırımı Dava Dilekçesi Örneği-Nafaka Artırımı

Nafaka Artırımı Dava Dilekçesi Örneği-Nafaka Artırımı


NAFAKA ARTIRIMI DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ-NAFAKA ARTIRIMINafaka Artırımı Dava Dilekçesi Örneği

 

KAYSERİ NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE

 

DAVACI: 

ADRES: 

VEKİLİ: Av.GİZEM GÜL UZUN

ADRES: 

DAVALI: 

ADRES:Mernis adresi

KONU: Nafaka artırım talebimizdir.

 

 AÇIKLAMALAR

 

Ekli vekaletname uyarınca davacı vekiliyim. 

 

Huzurdaki davamız nafaka artırım talebine yönelik olup, nafaka artırım davasında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri, yer yönünden yetkili mahkemedir. Bu husus Türk Medeni Kanunu’nun 177. maddesinde düzenlemiş olup “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.” denmiştir. Buna göre her nafaka alıcısı, yaşadığı yerleşim yerine bağlı konumda olan Aile Mahkemesine, nafaka artırımı için dava talebinde bulunabilecektir. Müvekkilin yerleşim yeri de Kayseri olduğundan işbu davamızı mahkemenizde açmış bulunmaktayız. 

 

1- Müvekkil ile davalı 26.09.2019 tarihinde evlenmiş olup bu evlilikten 23.11.2020 doğumlu ................... isimli müşterek çocuğu bulunmaktadır. Davalı Adana 12. Aile Mahkemesi'nin 2022/... Esas sayılı dosyası ile müvekkile karşı boşanma davası açmış, müvekkil de Kayseri 6.Aile Mahkemesinin 2022/... Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açmış olup neticede dosyalar Adana 12.Aile Mahkemesinin 2022/... Esas sayılı dosyasında birleşmiş ve mahkemenin 2022/... Karar sayılı kararı ile taraflar ANLAŞMALI olarak boşanmışlardır. İşbu boşanma kararı 14.06.2022 tarihinde kesinleşmiştir. Dosyanın celbini talep ederiz.

 

2- Adana 12.Aile Mahkemesinin 2022/... Esas, 2022/... Karar sayılı sayılı dosyası ile 2020 doğumlu .............. adlı müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine karar verilmiştir. Ayrıca müşterek çocuk yararına kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmiştir. Nafakanın her yıl %18 oranında artırılmasına da hükmedilmiştir. 

 

3- Davalı taraf belirlenen nafaka miktarını kararın kesinleşmesinden sonra ödemeye başlamıştır. Ancak belirlenen nafaka miktarının günümüzün ekonomik koşulları da dikkate alındığında yetersiz olduğu aşikardır. Evliliğinin bitmesi ile zor günler geçiren müvekkil, ailesinin yanında bir sığıntı gibi yaşamaya başlamıştır. Müvekkille beraber kalan müşterek çocuğun bir odası dahi bulunmamaktadır. Müvekkilin üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı ve birikimi bulunmamaktadır, sadece 1 aracı bulunmaktadır. Müvekkil boşandıktan sonra müşterek çocuğu ile beraber ailesinin evinde yaşamaya başlamıştır. 

 

4- Müşterek çocuk ............ artık 2 yaşında olup ödenen nafaka miktarı çocuğa yetmemektedir. 

5- Her ne kadar taraflar anlaşmalı olarak boşanmış olsalar da Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere anlaşmalı boşanma davası sonrasında da nafaka artırma davası açılabilir. Daha öncesinde nafaka konusundaki kararlaştırılmış miktar da diğer boşanma davalarında belirlenen nafaka gibi kesin olmayıp ihtiyaç ve gelir durumuna göre talep hakkı her zaman vardır. Boşanma sonrasında nafaka ödeyen davalının maddi durumunda iyileşme meydana gelmiştir. Buna karşın nafakayı alan davacının maddi durumunda ise kötüleşme meydana gelmiştir. Davacı, 08.06.2022 tarihinden bu yana ödenen cüzi miktarda nafaka ile çocuğun ihtiyaçlarını gidermeye çalışmaktadır. Ancak ödenen tutar, 2 yaşında olan müşterek çocuğun bezlerinin masrafının karşılanmasına dahi yetmemektedir.

 

Müşterek çocuk ............ 2 yaşındadır. Her ay bez parası, mama parası, oyuncak, ek gıda masrafları, bakıcı parası, kıyafet, ayakkabı, şampuan, kişisel bakım kremleri, pişik kremleri, hastane masrafları, aşı giderleri olmaktadır. Ayrıca müşterek çocuk sıkıldığı için davacı, müşterek çocuğu sürekli olarak oyun alanlarına götürmektedir. Oyun alanı ve lunaparka bir kez gidildiğinde dahi en az 250 TL müşterek çocuğun eğlenmesi için ödenmektedir.2 yaşında çocuğa yapılan tüm masrafların faturalarını ek olarak sunmaktayız. Ayrıca gerek bezin gerek mamanın gerek ek gıdanın gerek kremlerin de piyasa fiyatlarını ek olarak sunmuş bulunmaktayız. Basit bir oyuncağın dahi 300 TL olduğu bir dönemde yaşarken 1.250,00 TL nafaka ile çocuğun ihtiyaçlarının giderilebilmesi olanaksızdır. Davacı, çocuğun masraflarına yetişemediğinden ötürü ayrı bir konuta çıkmaya cesaret edememektedir.

 

6- Davalı taraf da müvekkil gibi avukattır, kıdemi müvekkilden çok olup, 8 yıldır bu mesleği ifa etmektedir. Davalı, Adana'da Akça Hukuk Bürosu'nda sigortalı olarak çalışmaktadır ve düzenli bir geliri vardır, ayrıca kendi çalıştığı ofis dışında da özel vekaletler almaktadır. Yani davalının ek gelirleri de mevcuttur. Ancak davalının maaşının bir kısmını elden aldığını, müşterek çocuğa nafaka ödememek için bu tür davranışlar içerisinde bulunduğu müvekkilce beyan edilmektedir. Hatta davalı taraf maaşının bir kısmını elden aldığını kendisi müvekkilin arkadaşlarına beyan etmiş olup bu konuda tanık dinleteceğimizi de bildiririz. Bu nedenle davalının en az 15.000 TL gelirinin olduğu müvekkilce beyan edilmektedir. Gerek evlilik birliği içerisinde olsun gerek boşanma aşamasından sonraki süreçte müşterek çocuğuna cüzi nafaka dışında en ufak bir maddi yardım yapmayan davalı kanaatimizce ciddi bir birikim yapmıştır. Ayrıca davalı erkek, kendi ailesinin evinde yaşamakta olup kira vs. ekstra harcamaları bulunmamaktadır.

 

7- Davalı taraf, ailesinin tek çocuğudur. Hatta ve hatta baba tarafından ise tek erkek torundur. Nafaka borçlusunun hiçbir geçim sıkıntısı yoktur, ailesiyle beraber kendi evlerinde yaşamaktadır. Davalının kira, elektrik, su vb. giderleri de bulunmamaktadır. Hal böyleyken davalı tarafça çocuğuna nafaka ödemesi dışında başkaca hiçbir giderine katkıda bulunulmamıştır. Davalının ödemesi gereken nafakanın artırılması davalının hayatını ufacık olsa dahi etkilemeyecekken müşterek çocuğun yaşam kalitesini çok fazla artıracaktır. Kaldı ki davalının ailesinin maddi durumu oldukça iyidir. Davalının annesi, emekli memur olup, kendisine memleketi olan Afyonkarahisar'dan yüklü miktarda miras kalmıştır. Davalının babası ise Adana Valiliğinde defterdarlıkta halen çalışmaktadır. Davalının babası aynı zamanda Mersin'in Anamur ilçesinde seracılık yapmakta olup; sadece seracılıktan dahi yılda 600.000,00 TL kazanmaktadır. Davalının ailesinin Mersin'de yazlık evleri bulunmaktadır. Yine davalının ailesinin Mersin ilinde gayrimenkulleri bulunmaktadır. Davalının ailesinin Adana'da ise 2 tane konutu vardır. Bu konutlardan bir tanesini ise kiraya vermişlerdir. Davalıya annesi babası henüz vefat etmeden dahi miras olarak kalacak en az 10 adet gayrimenkul bulunmaktadır. Mahkemenizce gerekli görülürse taşınmaz ve araç sorgularının yapılmasını talep ederiz. 

Kendisi refah içerisinde yaşayan, lüks yaşayan davalının çocuğuna ödediği 1.250,00 TL nafaka miktarı komiktir. Asgari ücretle çalışan ve bu denli zengin olmayan bir kişi dahi çocuğuna bu nafakayı ödeyebilecekken davalının da çocuğuna bu nafakayı reva görmesi hakkaniyetli değildir. Gerek davalı gerek davalının ailesi müşterek çocuğun hangi koşullarda olduğunu merak dahi etmemektedir. Davalı erkeğin hayatı bolluk ve refah içerisinde olup, tamamen keyfi ve kötü niyetle hareket etmektedir. 

 

8- Günümüz şartlarında değişken para piyasası ve enflasyon dikkate alındığı zaman sabit bir nafaka miktarının sürekli olarak aynı ihtiyaçları karşılamayacağı anlaşılacaktır. Buna bağlı olarak mahkeme nafaka hükmü ile birlikte değişen şartlara ve imkanlara göre ne şekilde artacağına hükmetmiş olabilir veya olmayabilir. İki durumda da nafakanın artırılmasına yönelik olarak dava açılabilir. İştirak nafakası, Boşanma kararı ile birlikte çocuğun eğitim, sağlık, giyim, barınma, sosyal hayat, sigorta vb. her türlü ihtiyacı ve asgari yaşam standardını yakalaması için velayet hakkını elinde bulundurmayan eşten alınan nafaka türüdür. Boşanan eşler maddi imkanları oranında çocuğun bu saydığımız ihtiyaçlarına yönelik olarak parasal destek sağlamakla yükümlüdürler. Burada bu para diğer eşin katılması gereken payı ifade eder. Bununla beraber kusur incelemesinden bağımsızdır. Artış miktarı belirlenmiş olmasına rağmen değişen şartlar ve imkanlar nafaka artırımını zorunlu kılmış olabilir. Alacaklısının maddi durumundaki değişiklik, borçlusunun maddi durumundaki değişiklik, değişen şartlar, altın – döviz kurlarındaki değişiklikler, enflasyon oranı, eğitim – sağlık – yaşam standartları – yaş vb. her türlü unsur bu saydıklarımızla sınırlı olmayacak şekilde nafaka artırımına esas alınabilir. Bu saydıklarımıza ek olarak Yargıtay tarafından genellikle esas alınan bir unsuru de belirtmemiz yerinde olacaktır. O da üretici fiyat endeksi (ÜFE) denilen orandır. Genellikle nafaka artırımı konusunda önemli bir etken olan ÜFE, kesin bir kural değildir. Mesela iştirak nafakasında çocuğun önemli bir ihtiyacını karşılamaya yönelik açılan davada ÜFE oranı yetersiz kalacaktır. Yani nafaka artırımı her somut olaya göre farklı kriterlere göre gerçekleştirilebilir. 

 

9- Tarafların protokolde belirledikleri nafakanın boşanma kararı sonrasında asla değişemeyeceği ve herhangi bir nafaka artırım davasına konu edilemeyeceği şeklinde hatalı bir algı söz konusudur. Bu yanlıştır, ister çekişmeli boşanma davası ile olsun isterse de anlaşmalı boşanma davası ile olsun verilen nafaka hükmü daha sonrasında bir nafaka artırım davasına konu edilebilir. Yani anlaşmalı boşanan kişiler de değişen maddi şartlar ve hakkaniyet doğrultusunda nafaka artırım talepli dava açabilirler. 

 

TMK'nın iştirak nafakasına ilişkin 331.maddesinde ise;

 

''Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.'' denilmektedir. Bu hükümlere göre nafakaya hükmedildikten sonra tarafların mali durumların değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın artırılması mümkündür. Tarafların mali durumlarının değişmesi iki şekilde gerçekleşebilir. Bunlar;

*Nafakayı ödeyen kişinin mali durumunda artış olması veya

*Nafaka alacaklısının mali durumunun kötüleşmesidir.

Bu durumlar dışında hakkaniyet gerektirdiği takdirde de hakim, nafakanın artırılmasına karar verebilecektir.

 

Yargıtay, tüm bu hususları dikkate almakla birlikte şayet tarafların ekonomik durumlarında olağanüstü bir değişiklik yoksa bile nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılması gerektiğini kabul etmektedir.

 

T.C.YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ 2021/4645 E. 2021/5308 K. Sayılı ve 28.06.2021 tarihli ilamı;

 

''......... İradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır''

 

Görüldüğü üzere Yargıtay kararlarında nafaka artış oranları, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıklamış olduğu Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) doğrultusunda belirlenmektedir. Fakat ekonomik şartlarda oluşabilecek değişimlere göre ÜFE oranı üzerinde bir nafaka artırımı yapılması da kabul edilmektedir.

 

10- Çocuğun velayeti hangi eşe bırakılmış ise çocuğun bakımını ve himayesini üstlenmiş olacaktır. Ancak çocuğun bakım, eğitim ve diğer giderleri sadece velayeti alan eşe ait değil, velayet kendisine verilmeyen eşin de çocuğun bakımına, eğitimine ve diğer ihtiyaçları için giderlerine katılması gerekmektedir. Paranın alım gücünün azalması karşısında takdir edilen iştirak nafakasının yeterli olmaması karşısında mahkemece uygun oranda arttırım yapılarak iştirak nafakasının arttırılmasına karar verilebilir. Müşterek çocuğun yaşı gereği bakıcı ya da kreşe ihtiyacı bulunmaktadır. Belirlenecek nafaka miktarında bu hususun da gözetilmesini talep ediyoruz. Müvekkilin annesi yaşlı ve hasta olup müvekkil olmadığında her zaman bakabilecek durumu bulunmamaktadır. Müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası günün ekonomik koşulları ve çocuğun büyümesi ile ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kalmıştır. Müşterek çocuğun büyümesi ile birlikte ihtiyaçları artmış olup müvekkilimiz çocuğunun ihtiyaçlarının karşılamakta sıkıntı yaşar hale gelmiştir. Müşterek çocuk sağlık sorunları sebebiyle belirli aralıklarla çocuk sağlığı ve hastalıkları doktoruna muayene olmaktadır. Müşterek çocuğun yolculuk ücretleri, muayene ücretleri, konaklama ücretleri, tedavi ve ilaç masrafları müvekkil tarafından karşılanmakta olup davalı babanın ödediği 1.250,00 TL lik iştirak nafakası bu masraflar göz önüne alınınca yetersiz kalmaktadır, aynı şekilde çocuğun kişisel ihtiyaçları, bezi, maması, kozmetik malzemeleri de anne tarafından karşılanmaktadır. Müvekkilin ve müşterek çocuğun yaşam giderleri, müşterek çocuğun sağlık ve yaşam harcamaları ve diğer tüm harcamalar müvekkil tarafından karşılanmaktadır. Davalının maddi durumu ise müşterek çocuğun giderlerine katkı sağlamaya müsaittir. Müvekkilim ve davalı arasındaki ekonomik fark göz önüne alındığında hükmedilen 1.250,00 TL iştirak nafakasının günümüz koşullarında yetersiz kaldığı ve talep ettiğimiz artışın davalının ekonomik durumunu sarsmayacak ve hakkaniyete aykırı bir durum teşkil etmeyecektir. Davalı müvekkilin maddi durumunun yetersiz olduğunu bilmektedir. Müşterek çocuk büyüme çağındadır ve sağlık harcamaları, eğitim harcamaları, giyim kuşam harcamaları, sosyal faaliyetleri gibi aktivitelerin ücretleri müvekkili oldukça zor duruma sokmuştur.

 

Türk Medeni Kanunu’nun 176. Maddesi 4. Fıkrasında;

 

“Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.”

 

düzenlemesi mevcuttur. Bu sebeple, nafaka alacaklısı müşterek çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumu arasında bir oranlama yapılarak ilk nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar verilmesi gerekmektedir. Davalının ekonomik durumunun nafaka artırımına müsait olması, yüksek enflasyon karşısında paranın alım gücündeki düşüş ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki artış ve müvekkilin tüm bu ihtiyaçlara tek başına yetişememesi de göz önünde bulundurularak bu davanın açılması zorunluluğu hâsıl olmuştur. Yine davalının ekonomik durumundaki düzelme de göz önüne alınarak, çocuğun ihtiyaçlarında aşırı derecede artış olması, çocukların büyümesinden kaynaklı bakıcı/kreş giderleri, gibi kalemlerin de bu ihtiyaçlara eklenmesi ve daha önce tespit edilen rakamın müvekkilimizin geçimi için çok küçük kalması sebebiyle iş davanın açılma zorunluluğu doğmuştur.

 

Açıklamış olduğumuz tüm bu haklı sebeplerimize binaen öncelikli olarak müşterek çocuk lehine hükmedilen 1.250,00 TL iştirak nafakasının arttırılarak aylık 5.000 TL’ye çıkartılmasını talep etme zaruretimiz hasıl olmuştur. 

 

 

HUKUKİ DELİLLER: Adana 12. Aile Mahkemesinin 2022/... Esas sayılı dosyası, dilekçemiz ekinde sunulan deliller, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi, sosyal ve mali durum araştırması, faturalar, mesajlar, harcama Belgeleri, 2 yaşında çocuğa alınabilecek şeylerin piyasa değerlerini gösteren belgeler, dekontlar, banka kayıtları, tapu kayıtları, TCMB, TÜİK ve ilgili kurumlardan ÜFE/TÜFE ve enflasyon oranlarının celbi, zorunlu giderlere ilişkin belgeler, karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla yasal sair deliller

 

HUKUKİ SEBEPLER: TMK, HMK ve ilgili mevzuat

 

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle işbu davanın kabulü ile;

 

Tarafların müşterek çocuğu ............................ için Adana 12.Aile Mahkemesinin 2022/.... E. 2022/.... K. sayılı kararı ile takdir edilen 1.250,00 iştirak nafakasının 5.000,00 TL'ye çıkartılarak dava tarihinden geçerli olmak üzere her ay davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, hükmedilen nafakanın her yıl Üfe üzerinden artırılmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz. 25.09.2022

 

DAVACI VEKİLİ

Av. GİZEM GÜL UZUN

 

 

Nafaka Artırımı Dava Dilekçesi Örneği, Avukat Gizem Gül Uzun tarafından hazırlanmıştır.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN