Açığa Atılan İmzanın Kötüye Kullanılması Suç Duyurusu
KAYSERİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
MÜŞTEKİ :
VEKİLİ : Avukat Gizem Gül Uzun
ŞÜPHELİ : 1-
2-
3-
KONU : Açığa Atılan İmzanın Kötüye Kullanılması Suç Duyurusu, Belgede Sahtecilik Suç Duyurusu, Şüpheliler Hakkında Soruşturma Başlatılması Talepli Şikayet Dilekçesi
AÇIKLAMALAR :
Müvekkil, Melis Gıda ve Temizlik Şirketinde 3 yıl pazarlamacı olarak çalışmıştır. Bu şirketin sahibi ................ve eşi ............adlı kişilerdir. Müvekkil maaşını elden ödeme olarak almıştır. Ancak müvekkile fazla mesai ücreti, genel tatil alacağı, maaşı, yıllık izin ücreti çalıştığı süre içerisinde ödenmemiştir. Müvekkilin sigortası dahi eksik yatırılmıştır. Müvekkil ödemelerini istediği zaman işveren, müvekkile hakaret etmiş ve hırsızlık yaptığı yönünde iftira atmıştır.
Sonrasında ise müvekkilin kaydını sigortadan sildirmiştir.
Pandemi döneminde gelen yasaklardan dolayı işveren ................ ve eşi ................, müvekkile ''Maaş kesintisi olmaması için sigortanız eksik yatacaktır'' şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Bunun üzerine müvekkile ''Bir kağıt imzalaman gerekiyor, bunu muhasebeye vereceğiz, bunu muhasebeci dolduracak'' demişlerdir. Müvekkil CEBİR, TEHDİT, BASKI ALTINDA HİLEYLE KANDIRILARAK boş kağıda imza atmıştır. Müvekkilin imza attığı kağıtta hiçbir yazı yazmamaktadır. Müvekkil yalnızca adını, soyadını yazmış ve imza atmıştır.
Ancak müvekkil alacakları ödenmediği zaman işverene dava açacağını söylediğince İŞVEREN AÇIĞA ATILAN İMZAYI KÖTÜYE KULLANARAK MÜVEKKİLİ İCRAYA VERMİŞTİR. İŞVERENİN AMACI HAKSIZ MENFAAT ELDE ETMEK VE HAKSIZ KAZANÇ SAĞLAMAKTIR. TARAFIMIZCA İŞVEREN VE EŞİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMASI ZORUNLULUĞU HASIL OLMUŞTUR.
Müvekkil imzasının kötüye kullanıldığı kendisi hakkında icra takibi başlatılınca öğrenmiştir.
İcra takibine konu tutanağa bakıldığı zaman müvekkilin adının, soyadının ve imzasının; yukarıda yazan yazılar ile hiçbir benzerlik göstermediği görülecektir. Yazı karakterinin bilirkişi tarafından tespiti gerekmektedir. Zira müvekkil yalnızca boş kağıda imza atmış olup, imzanın üzerinde kısım işverence yalan beyanlarla doldurulmuştur. MENFİ TESPİT DAVASI AÇMA HAKKIMIZ SAKLIDIR.
Aynı zamanda icra takibine konu tutanağa bakıldığı zaman atılan imza tarihi ile yukarıda yazan yazıların tarihinin benzer tarih olmadığı görülecektir.
Sayın Savcılığınızca da bilindiği üzere teknoloji geliştiği için artık hangi yazının hangi tarihte yazıldığı belli olabilmektedir. Alanında uzman bilirkişilerce tespit edilebilmektedir.
Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçu; anlaşmaya uygun bir şekilde doldurulması amacıyla kendisine teslim edilen boş bir kağıdı anlaşmaya ve veriliş nedenine aykırı bir şekilde doldurulması ile meydana gelir (TCK m.209). Suçun konusu olan boş kağıt, alelade boş bir kağıt olabileceği gibi çek, bono (senet) vb. gibi bir kambiyo senedi de olabilir.
Açığa Atılan İmzanın Kötüye Kullanılması Suçunun Unsurları
Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçu, genel kastla işlenen şekli suçlardandır. Suçun iki şekli mevcuttur:
Mağdurun kendi rızasıyla faile teslim ettiği kısmen veya tamamen boşa kağıda, senede (bono) veya çeke atılan imzanın kötüye kullanılması (TCK m.209/1),
Mağdurun rızası dışında ve “hukuka aykırı ele geçirilen” kısmen veya tamamen boş kağıt, senet (bono) veya çekin doldurulması (TCK m.209/2).
İşverenler işçileri çıkarırken ya da işçi istifa ederken boş kâğıda “Bütün alacaklarımı aldım” ifadesini yazarak imza atmasını talep ediyor. İşçiler de boş kâğıda imza atmak istemiyor. İşçiler istemeseler de bu tip ifadelerin altına imza atmak durumunda kalıyor. Fakat bu ibranamelerin pek çoğu hukuken geçerli değil. İşverenler bunu işçilerin gözünü korkutmak için imzalatıyor. İbraname, işçi ve işveren arasında imzalanan bir sözleşmedir. Geçerli olabilmesi için bazı şartların varlığı söz konusudur.
Yazılı olmalı
Yazılı olmayan ibraname geçerli değildir. Yani işçinin sözel olarak “bütün alacaklarımı aldım” demesi işverenin işçisine hak ettiği bütün tazminatları ödediği anlamına gelmez. Kesinlikle yazılı olması gerekir ve işçi tarafından imzalanması şarttır. İşçinin imzalamadığı bir ibranamenin geçerli olması söz konusu değildir. Başkası tarafından imzalanmış ibranamelerle, işten çıkış tarihinde imzalanmış ibranameler, imzanın kime ait olduğu ve imza tarihi açısından inceleniyor ve gerçek ortaya çıkıyor.
İbranamenin geçerli olması için iş sözleşmesinin feshedildiği tarihten en az bir ay sonra imzalanması gerekir. Yani kanun iş sözleşmesinin sona erdirildiği tarihten itibaren bir ay içerisinde işverenin işçisine hak ettiği ödemeleri yapabileceğini ve bu bir ayın sonunda ibranamenin imzalanabileceğini öngörüyor. Bu nedenle işverenlerin istifa ederken işçilere imzalattırdıkları ibranameler ve boş kâğıtlar geçerli değil. İbranamenin imzalandığı tarihle istifa tarihi veya iş sözleşmesinin fesih tarihi arasında en az bir ay bulunması gerekmektedir.
Ayrıca ibranamede ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça ifade edilmesi gerekmektedir. İş sözleşmesi sonlanmış bir işçiye ibraname imzalatılırken kıdem tazminatı karşılığı olarak ne kadar ödendiği, kullandırılmamış yıllık izinlerin karşılığı olarak ne kadar ödendiği açıkça yazılmalıdır. Bu nedenle “Bütün alacaklarımı aldım” şeklindeki ibranameler geçerli değildir. İşçiye kıdem tazminatı olarak ne kadar, ihbar tazminatı olarak ne kadar ödendiği ibranameye açıkça yazılmalıdır.
Bir diğer şart ise ödemenin banka aracılığıyla yapılmasıdır. İşçiye elden para verilirse işveren bu durumu ispat edemez. İşveren ödemeyi yaptığını ispat etmek için banka kanalıyla ve ödemenin mahiyetini ifade ederek ödeme yapmalı.
Mahkemeden döner
İşçiler bahsettiğimiz özellikleri taşımayan ibranamelere imza attıklarında bu ibraname geçersiz olduğu için işverene yönelik dava açabilirler. Örneğin “Bütün alacaklarımı aldım” şeklinde hukuken geçersiz bir ibranameye imza atmış bir işçi işverene kıdem tazminatının ödenmediği yönünde dava açabilir. Bu durumda işveren ödemeyi yaptığını ispat etmek durumunda. Hukuki geçerlilik koşullarının hem işverenler, hem de işçiler tarafından iyi bilinmesi gerekmektedir.
Hukuken geçerli bir ibranameyi imzalamış bir işçi de ibranamedeki miktar konusunda bir farklılık olduğu iddiasıyla mahkemeye başvurabilir. Örneğin, kendisine 5 yıllık çalışması karşılığı kıdem tazminatı olarak 10 bin 600 TL ödenmiş bir işçi, tazminatının 15 bin TL olması gerektiğini düşünüyorsa dava açabilir. Bu kez işveren ibranameyle kıdem tazminatı alacağı olarak 10 bin 600 TL ödendiğini ispatlamış olduğu için aradaki farka ilişkin bir dava söz konusu olacaktır.
İmzasız Boş Senedi Gerçeğe Aykırı Bir Şekilde Doldurup Kullanan İşverene Hangi Ceza Verilir ?
İşçiden almış olduğu imzalı boş senedi gerçeğe aykırı olarak doldurup kullanmış olan işverenin suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 209 uncu maddesinde düzenlenen “Açığa imzanın kötüye kullanılması” suçu kapsamına girmektedir. Söz konusu 209 uncu maddeye göre;
“Belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı, verilme nedeninden farklı bir şekilde dolduran kişi, şikayet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İmzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip veya elde bulundurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran kişi, belgede sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılır.”
Dolayısıyla kendisinden teminat amaçlı aldığı imzalı bor senedi gerçeğe aykırı olarak doldurup kullanan veya başkasına verip, ciro edip kullandıran işveren hakkında işçi Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunabilir.
“İşveren işçiye imzalattığı boş senedi doldurarak işleme koymuş ve icraya vermiş, işçi İş Mahkemesinde açtığı davada işverenin kendisinden teminat amaçlı aldığı beyaza imzalı senedi doldurarak icra takibi başlattığını iddia ederek bu senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti yönünde karar verilmesini talep etmiş, işveren ise işçinin beyanlarının haklı olmadığını ileri sürmüş, mahkeme davaya konu senedin borca karşılık alındığı gerekçesiyle işçinin talebini reddetmiş, işçinin temyiz yoluna (Yargıtay’a) başvurması üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi davaya konu senedin teminat senedi olduğunu, yasal dayanağının olmadığını belirterek işçinin talebinin kabulü gerektiği yönünde karar vermiştir. (9. Hukuk Dairesi – 26.12.2013 – 2013/12038 E., 2013/35128 K.)”
BEYAZA İMZA GEÇERSİZ
İşverenlerce ve işverenlerin kraldan çok kralcı yöneticileri tarafından, "İşe girerken tüm haklarımı aldım" yönünde imzalı boş istifa dilekçesi veya ibraname, hatta miktar ve ödeme tarih kısmı boş bırakılmış senet alındığı her zaman vakidir. Uygulamada boş matbu ve imzalı ama tarihsiz istifa dilekçeleri ile matbu imzalı ama tarihsiz ibranamelere sık rastlandığı, çok sık olmasa da işçilerden yasal haklarına karşı kullanılmak üzere borç senedi imzalatıldığı da bir gerçektir.
İşçi bu belgeleri sırf işe girmek ve işten çıkarılmamak için sessiz kalıp imzalamaktadır, yani "gerçek iradesi" imza yönünde olmadığı halde sırf zorda kalmamak adına veya zorda kaldığı için imza atmaktadır.
AMAÇ, HAK YEMEKTİR
Bütün bu "beyaza imza" olaylarında amaç, işçinin İş Kanunu'ndan doğan (ihbar-kıdem tazminatı, fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücreti gibi) yasal haklarından feragat etmesini sağlamaktır. Hatta daha da ilerisi, boş borç senedi kendisine karşı alacak tehdidinde bulunmak için imzalatılır.
Ancak beyaza imzaların hepsi işçi kabul ederse geçerli, etmezse geçersizdir. Yargıtay içtihatlarına göre; "Uyuşmazlık, dosya içeriğinde bulunan istifanın ve buna bağlı feshin hukuki sonuçları noktasında toplanmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde haklı neden göstermeden ve ayrıca tazminat haklarının ödeneceği beyan edilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini ve daha sonra tazminatının ödenmesi koşuluyla istifaname imzalattırıldığı, ayrıca da işe girişte imzalatılan senet ile icra tehdidinde bulunulduğunu ifade etmiştir. Gerçekten de davacı tarafından 09.01.2005 tarihli ihtarnamede, dava dilekçesinde belirttiği olgular tekrar edilmiş, baskı ile kendisinden imzalı istifa dilekçesi alındığı ileri sürülmüştür. Yine taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 14.maddesinde cezai şart düzenlenmiştir. Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı işçiden işveren tarafından işe girişte senet alındığı ve bu senet tehdidi ile iş sözleşmesinin feshine esas alınan istifa belgesinin serbest irade ile imzalanıp imzalanmadığı olgusunun önemi ortaya çıkmaktadır..." denilerek, irade beyanının ne olduğu üzerinde durulması gerektiği mahkemelere hatırlatılmıştır.
BEYAZA İMZA AYNI ZAMANDA SUÇTUR
Olay Türk Ceza Kanunu'nun 117. maddesine göre de hapis ve para cezasını gerektiren bir suçtur. Maddeye göre; "(1) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikâyeti halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir.
(2) Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adli para cezası verilir.
(3) Yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlara düşürmek üzere bir kimseyi tedarik veya sevk veya bir yerden diğer bir yere nakleden kişiye de aynı ceza verilir.
(4) Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir".
Yani, işçilerden işe girerken imzalı istifa dilekçesi, ibraname ve senet alınması İş Kanunu yönünden iyi niyetli olmayan hallerden olsa da Türk Ceza Kanunu yönünden suçtur. Olay savcılıklara bildirildiğinde haklarında cezai işlem de başlatılacaktır.
HUKUKİ NEDENLER : 5237 S. K. m. 209 ve ilgili mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER : Tanık Beyanları, bilirkişi, İcra Takibine konu tutanak, 2022/428... E. Sayılı İcra dosyası ve diğer deliller
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerden dolayı ilgili şahıslar hakkında tahkikat yapılmak suretiyle cezalandırılması için kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederiz. 17.09.2022
Şikayetçi Vekili
AVUKAT GİZEM GÜL UZUN
Açığa Atılan İmzanın Kötüye Kullanılması Suç Duyurusu Örneği, Avukat Gizem Gül Uzun tarafından hazırlanmıştır.
şikayete karşı asılsız şikayette bulunmak
resmi belgede sahtecilik şikayet dilekçesi
açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suç duyurusu
nitelikli dolandırıcılık savcılığa suç duyurusu dilekçesi
siber suçlara şikayet dilekçesi
instagram hesabının çalınması suç duyurusu dilekçesi
izinsiz ses kaydı alma suç duyurusu
Adres
Barbaros Mah. Oymak Cad. Sümer Hukuk Plaza A blok No:8/79 Kocasinan/Kayseri
İletişime Geçin
Linkler
Av. Gizem Gül UZUN
Çalışma Alanlarımız
Videolar ve Bilgilendirmeler
Makaleler
S.S.S
İletişim
Hakkımızda
Kayseri Barosu'na kayıtlı Avukat Gizem Gül Uzun tarafından kurulmuştur. Gizem Gül Uzun, Kayseri Kilim Sosyal Bilimler Lisesi'nden mezun olup; İngilizce, Fransızca ve Osmanlıca bilmektedir.
HARİTA