Lehe Gelen Sir Raporuna Beyan Dilekçesi

Lehe Gelen Sir Raporuna Beyan Dilekçesi

Lehe Gelen Sir Raporuna Beyan Dilekçesi


Lehe Gelen Sir Raporuna Beyan Dilekçesi

 

KAYSERİ 6. AİLE MAHKEMESİNE

 

 

DOSYA NO: 2022/8*** E.

DAVACI: A**** Ö****

VEKİLİ: AVUKAT ****

DAVALI: F**** Ö****

VEKİLİ: AVUKAT GİZEM GÜL UZUN

KONU: Sir raporuna karşı birtakım beyanlarımız ve geçici velayetin müvekkile verilmesi ile ilgili ARA KARAR kurulması taleplidir.

AÇIKLAMALAR:

 

Davacı A**** her ne kadar müvekkilin müşterek çocuğa sevgi ve şefkat göstermeyen bir anne olduğunu ve müvekkilin müşterek çocuğa şiddet uygulayan bir anne olduğunu iddia etse de tüm bu iddialar ASILSIZ VE MESNETSİZDİR. Şöyle ki;

 

DAVACININ BEYANLARI ÇELİŞKİ İÇERMEKTEDİR.

Davacının, sırf velayetin müvekkile verilmesini engellemek için asılsız iddialarda bulunduğu dilekçelerinde yer alan çelişkili ifadelerden de anlaşılmaktadır.

 

Davacı psikolog görüşmesinde, kendisinin müşterek çocuğun tırnaklarını bizzat kestiğini beyan etmiştir. Ancak davacı, sosyal inceleme raporuna itiraz dilekçesinde ise; müşterek çocuğun tırnaklarını müvekkilin kanatarak kestiği iddiasında bulunmuştur. 

 

Yine davacının çelişkili olduğu bir başka hususa değinmek isteriz. Davacı tarafından Sayın Mahkemenize sunulan beyan dilekçelerinin birçoğunda müşterek çocuğun annesini görmek dahi istemediği beyan edilirken bir yandan da annesini görmek istemeyen bu çocuğun, annesi geldiğinde onunla birlikte evde iki saat boyunca oyun oynadığı beyan edilmiştir. Lans edildiği gibi çocuk, annesinin ona şiddet uygulayacağından korkuyor olsa; annesinin orada bulunduğu süre boyunca annesinin yanından ayrılmayarak annesi ile vakit geçirmesi mümkün değildir.

 

MÜŞTEREK ÇOCUK MANİPÜLE EDİLMEKTE VE DAVACI BABA TARAFINDAN ANNESİNE KARŞI DOLDURULMAKTADIR.

Davacı A*** 2,5 ay önce 2022 yılı Ekim ayında müşterek çocukla görüşmek için çocuğu aldığında çocuğun boğazında morluk olduğunu iddia etmiştir. Ne hikmettir ki çocuk o zamanlarda hiç annesinin boğazını sıktığına ilişkin beyanlarda bulunmamış olmasına rağmen davacının annesi *****, 13.12.2022 tarihinde Kayseri Adli Görüşme Odasında gerçekleştirilen görüşmede bir hafta öncesinde (bu zamanlarda müvekkil ile müşterek çocuk hiç görüşmemiş olmasına rağmen) çocuğun kendilerine, annesinin boğazını sıktığına ilişkin beyanlarda bulunduğunu söylemiştir. Ne tesadüftür ki çocuk hiçbir zaman annesinin boğazını sıktığını dile getirmemiş olmasına karşın davacı baba bu hususu duruşmada dile getirmiştir.

 

Çünkü davacı ve ailesi, velayet arzuları uğruna müşterek çocuğu dolduruşa getirmişler ve daha 4 yaşındaki küçücük çocuğu bu sancılı sürece dahil etmişlerdir. Müşterek çocuğu, annesinin onu dövdüğüne yönelik dolduruşa getirmişlerdir. 

 

Ayrıca davacı madem çocuğunun boğazında morluk olduğunu görmüş, o an neden çocuğunun boğazına ne olduğunu müvekkile sorma gereksinimi dahi duymamıştır? Hatta ve hatta madem müvekkilin çocuğu darp ettiğine ilişkin iddiaları var neden darp raporu almamış ve dava dilekçesinde müvekkilin çocuğuna şiddet uygulayan bir anne olduğuna hiç değinilmemiştir? 

 

Çocuğun, davacı ve ailesi tarafından doğrudan veya dolaylı olarak yönlendirilmelere maruz kaldığı çok açıktır. Müşterek çocuk, annesinin yanında olduğu zamanlarda ve davacının yanına ilk gittiği zamanlarda hiç annesinin ona şiddet uyguladığına dair beyanlarda bulunmamış olmasına rağmen; davacının annesinin de sosyal inceleme raporunda yer alan beyanında görüleceği üzere, müşterek çocuk son zamanlarda annesinin onu dövdüğüne ilişkin beyanlarda bulunmaya başlamıştır. Çünkü henüz boşanma sürecini algılayabilecek yaşta dahi olmayan bu müşterek çocuk, davacı baba tarafından annesine yönelik dolduruşa getirilmiştir.

 

DAVACI, DAVA DİLEKÇESİNDE HİÇ DEĞİNİLMEMİŞ HUSUSLARA ŞİMDİ DEĞİNMEKTEDİR.

Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere iddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı bulunmaktadır. Davacının dava dilekçesinde hiç değinmediği halde müvekkilin şiddet uygulayan bir anne olmasına ilişkin hususlara şimdi değinmeye başladığı görülmektedir. Daha önce hiç sunulmamış olan bu iddiaların sonradan ortaya atılması tarafımızca kabul edilmemektedir. 

 

AMAÇ MÜVEKKİLİ YILDIRMAK, MÜVEKKİLE ZİYNET VE TAZMİNAT VERMEMEKTİR. 

Müvekkil ile davacı anlaşmalı boşanma protokolü imzalamak için bir araya geldiklerinde; davacının velayet hakkında herhangi bir talebi olmamıştır. Ne zaman ki müvekkil, protokole ziynetlere ilişkin bir madde koyulmasını istemiştir, davacının aklına da müvekkili yıldırma politikası gelmiştir. Davacı, müvekkili bir annenin en hassas noktası olan çocuğu ile sınama yolunu maalesef ki tercih etmiştir.

 

MÜVEKKİLİN İYİ BİR ANNEDİR. MÜVEKKİLİN İYİ BİR ANNE OLDUĞUNA DAİR BİRÇOK TANIK VARDIR VE MAHKEME HUZURUNDA DİNLENECEKTİR. 

Davacı A****, müşterek çocuğun 3 yaşından itibaren kakasını sürekli altına yaptığını ancak çocuğun kendisinin ve annesinin yanında yaşadığı 2,5 aylık süreçte tuvalet alışkanlığı kazandığına ilişkin beyanlarda bulunmuştur. Ancak sosyal inceleme raporu öncesinde Sayın Mahkemenize sunduğumuz 21.11.2022 tarihli beyan dilekçesinde de görebileceğiniz üzere; müşterek çocuğun bebeklik döneminde yaşadığı kabızlık sonucu makatta yırtık meydana gelmiş ve bu yüzden kaka problemleri yaşamıştır. Müvekkil, çocuğuyla oldukça ilgili bir anne olup; müşterek çocuğun tüm problemlerine hakimdir ve çocuğun bu problemi sebebiyle bir pedagog yardımı alınması gerektiğini defalarca davacıya karşı dile getirmiştir. SÖZDE çok ilgili davacı baba çocuğunun bu sorunlarını görmezden gelmiştir.

 

Şu hususa da değinmek isteriz ki; davacının annesi olan Zeynep Özdal, sosyal inceleme raporunda da görüleceği üzere, evlilik birliğinin en başından itibaren müvekkil ile davacı arasında sorunlar olduğunu beyan etmiştir. Yine davacının annesi müvekkilin, müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşıladığını ve müvekkilin müşterek çocuğa karşı fiziksel şiddet uyguladığına şahit olmadığını beyan etmiştir. Zira evlilik birliği içerisindeki sorunları dahi bilen, tanık olan davacının annesi, şayet müvekkil çocuğuna şiddet uygulayan bir anne olsaydı bu hususa bizzat tanık olurdu.

 

 

MÜVEKKİL İLE MÜŞTEREK ÇOCUĞUN BİRLİKTE ÇOK İYİ VAKİT GEÇİRDİĞİNE İLİŞKİN FOTOĞRAFLAR SAYIN MAHKEMENİZE DELİL OLARAK SUNULMUŞTUR.

Sayın mahkemenize sunulan fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere müvekkilin çocuğu ile vakit geçirmekte samimi ve istekli olmakla birlikte müşterek çocuk annesi ile birlikte geçirdiği vakitten keyif almaktadır. 

 

SOSYAL İNCELEME RAPORU MÜVEKKİL LEHİNEDİR.

Henüz 4 yaşında olan müşterek çocuğun velayetinin belirlenmesinde çocuğun üstün yararı her şeyden önce gelmekle birlikte; velayetin anneye verilmesi durumunda çocuğun beslenme, barınma, giyinme, sosyal yaşam gibi birçok yönden özellikle de anne sevgisi ve şefkati bakımından daha iyi şartlarda yaşayacağı aşikardır. 

 

Müşterek çocuk yaşı itibariyle anne sevgisi, şefkati ve bakımına ihtiyaç duymaktadır. Davacı baba da aktif olarak çalıştığından müşterek çocukla ilgilenememektedir. Davacı baba her ne kadar çocuğa babaanne tarafından iyi bakıldığını iddia etse de bu durum müşterek çocuğun anne ilgisi ve şefkatine olan ihtiyacını değiştirmeyecektir. 

 

Müvekkil şu an ailesiyle birlikte yaşamaktadır. Müvekkilin yaşadığı bu konut, temiz ve düzenli olmakla birlikte bu konut müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılayacak niteliktedir. Ayrıca müvekkilin ailesi de velayetin müvekkil tarafından alınmasından yanadır. Dolayısıyla müvekkilin müşterek çocuğun velayetini almaya hazır olduğu ve müşterek çocuk ile bir anne olarak en iyi şekilde ilgileneceği ortadadır.

 

FİİLİ AYRILIKTAN SONRA MÜŞTEREK ÇOCUĞU DAVACI HER HAFTA GÖRMESİNE RAĞMEN; MÜVEKKİL, DAVACI BABANIN ÇOCUKLA VAKİT GEÇİRMESİ İÇİN ÇOCUĞU DAVACIYA TESLİM ETTİKTEN SONRA DAVACI MÜŞTEREK ÇOCUĞU KANDIRARAK GÖTÜRMÜŞ VE GERİ GETİRMEMİŞTİR. MÜVEKKİL AYLARDIR ÇOCUK HASRETİ ÇEKMEKTEDİR.

Müşterek çocuk müvekkilin yanında kaldığı dönemde müvekkil, çocuğun baba sevgisinden mahrum kalmasını istememiş ve çocuğun davacı baba ile görüşmesine hiçbir zaman engel olmamıştır. Davacı baba her hafta çocuğu ile görüşebilmiştir. 

 

Müvekkil 1 Ekim tarihinde iyiniyetle müşterek çocuğu, babası ile vakit geçirmesi için davacı babaya teslim etmiştir. Ancak davacı baba tarafından müşterek çocuk bir daha getirilmemiştir. Müvekkil aylardır çocuğunu görememekte ve evlat hasreti çekmektedir. Zira annesini aylardır göremeyen anne ilgisine ve şefkatine muhtaç olan henüz dört yaşındaki bir çocuk için de bu durum kalıcı hasarlar yaratacaktır. Dolayısıyla Sayın Mahkemenizden geçici velayetin anneye verilmesini talep etmekteyiz. 

 

HİÇBİR ŞEY OLMADIĞI HALDE HAKSIZ YERE UZAKLAŞTIRMA KARARI ALDILAR.

 

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah olunan beyanların davada dikkate alınmasını ve geçici velayetin anneye verilmesi hakkında ARA KARAR kurulmasını Sayın Mahkemenizden arz ve talep ederiz.

 

 

DAVALI VEKİLİ

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN

 

Lehe Gelen Sir Raporuna Beyan Dilekçesi, Avukat Gizem Gül Uzun tarafından sunulmuştur. 

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN