Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz Dilekçesi

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz Dilekçesi

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz Dilekçesi


Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz Dilekçesi

KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARA İTİRAZ DİLEKÇESİ

 

 

KAYSERİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNE 

Gönderilmek Üzere

KAYSERİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

 

SORUŞTURMA NO: 2022/...... E.

MÜŞTEKİ: 

VEKİLİ: AVUKAT GİZEM GÜL UZUN

ŞÜPHELİ: 

D.KONUSU: KYOK kararına itirazlarımızdır.

AÇIKLAMALAR: 

 

Öncelikle belirtmek isteriz ki dosyada vekil değişikliği olmuştur. Dosyanın önceki avukatı ............... dosyadan çekilmiş olup; dosyaya Ö****ın yeni vekili Avukat Gizem Gül Uzun vekaletname sunmuştur. 

 

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmuş olan 28.06.2022 tarihli şikayet dilekçesi üzerine şüpheli hakkında başlatılan 2022/............soruşturma numaralı dosyamızda 2022/34664 Karar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. İş bu karar usul ve yasaya aykırı olup bu hususta itirazlarımızı sunma gerekliliğimiz hasıl olmuştur. Şöyle ki;

 

1-SANIK İŞVEREN, MÜVEKKİL İŞÇİLİK ALACAĞI DAVASINI KAZANDIKTAN SONRA, MÜVEKKİL ALEYHİNE HAKSIZ İCRA TAKİBİ BAŞLATMIŞTIR. SANIK İŞVEREN, İŞÇİLER İŞÇİLİK ALACAĞI TALEP EDİNCE KİN VE HIRSLA KÖTÜNİYETLİ OLARAK İŞÇİLER ALEYHİNE İCRA TAKİBİ BAŞLATMAKTADIR.

 

Müvekkil Özgür ............, 2011-2019 yılları arasında şüpheli Demir ..............'in ortağı olduğu ...................Un ve Un Mamülleri Limited Şirketi unvanlı iş yerinin imalathanesinde değişik görevlerde çalışmıştır. 

 

2019 yılında mesai saatlerinin fazla olması ve maaşların zamanında ödenmemesi sebebiyle müvekkil, işten ayrılmıştır. Müvekkilin tazminat alacağı bulunmasına rağmen işveren, tazminat alacağını müvekkile ödememiştir. Ardından müvekkil yasal yollara başvurmuş ve Kayseri 6. İş Mahkemesi 2020/...... E. sayılı dosyasında işçilik alacağı davası açmış olup, bu davayı kazanmıştır. Bu dava sonucunda müvekkil lehine 200.432,64 TL tazminat verilmesine hükmedilmiştir. Ancak işveren tarafından yine herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Bunun üzerine müvekkil, icra takibi başlatmıştır. (Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/.......... E. Sayılı dosyası)

 

SANIK İŞVEREN, KENDİ ÖZ KARDEŞİNE DAHİ BENZER BİR OLAYI YAŞATMIŞTIR. KENDİ ÖZ KARDEŞİ B*** G****'E DAHİ SENET İMZALATMIŞ VE BEKİR GÜNER ALEYHİNE İCRA TAKİBİ BAŞLATMIŞTIR. SANIK, KENDİ ÖZ KARDEŞİNİ DAHİ MADDİ MENFAATLERİ UĞRUNA BİR KALEMDE HARCAYABİLECEK KADAR KÖTÜNİYETLİ BİRİDİR.

 

SANIK, BUNUNLA DA KALMIŞ; AÇIĞA ATILAN İMZAYI KÖTÜYE KULLANARAK BİRÇOK İŞÇİ HAKKINDA HAKSIZ İCRA TAKİBİ BAŞLATMIŞTIR.

 

2-MÜVEKKİLİN İŞÇİLİK ALACAĞI GEREKÇELİ KARARI VE MÜVEKKİLİN İŞVEREN ALEYHİNE BAŞLATMIŞ OLDUĞU İCRA TAKİBİ TARİHLERİNE BAKILDIĞI ZAMAN, SANIK İŞVEREN MÜVEKKİL ALEYHİNE BAŞLATTIĞI İCRA TAKİBİ TARİHİNİN YAKIN TARİHLER OLDUĞU GÖRÜLECECEKTİR.

 

Müvekkil hakkı olan işçilik alacaklarını alamayınca dava açmış ve bu davayı kazanmıştır. Ancak işveren tarafından müvekkile ödeme yapılmayınca müvekkil, sanık işveren aleyhine icra takibi başlatmıştır. Müvekkilin işçilik alacağı davasını açtığı tarih 12.09.2019'dur. Davadan sonra işçilik alacağı ödenmeyince sanık işveren aleyhine 10.11.2020 tarihinde icra takibi başlatılmıştır. Müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinin tarihi ise 07.03.2022'dir. GÖRÜLECEĞİ ÜZERE SANIK İŞVEREN, MÜVEKKİL İŞÇİLİK ALACAĞI DAVASI AÇTIĞI İÇİN VE MÜVEKKİL İŞÇİLİK ALACAĞI MAHKEME KARARINA DAYANARAK SANIK HAKKINDA İCRA TAKİBİ BAŞLATTIĞI İÇİN KİN VE HIRSLA MÜVEKKİLİN İMZASINI KÖTÜYE KULLANARAK MÜVEKKİL ALEYHİNE HAKSIZ İCRA TAKİBİ BAŞLATMIŞTIR.

 

3-SANIK İŞVEREN; MÜVEKKİLİ VE AİLESİNİ TEHDİT ETMİŞTİR.

 

2019 yılının sekizinci veya dokuzuncu ayında, icra takibinin başladığını öğrenen sanığın kardeşi Demir .............., bahse konu iş yerinin çalışanlarından Mustafa .............. adlı şahıs ile birlikte müvekkilin evine gelerek müvekkili ve ailesini tehdit etmiştir. Müvekkilin eşi Rukiye ...........'ın da yanlarında bulunduğu bu esnada; sanığın kardeşi Demir ........... müvekkile ''davayı geri çek, yoksa bu işin sonu kötü olur, çoluğunuz çocuğunuz var, evinizi biliyorum, hatta benim elimde senet var ben de icraya veririm'' demiştir. Ardından müvekkil, şüpheliye ''benim sizde nasıl senedim olur, benim borcum yok'' şeklinde beyanda bulunmuştur. Tarafımızca bu kişiler hakkında tehdit, şantaj, kişinin huzur ve sükununu bozma suçlarından Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.

 

Yine sanık ve kardeşleri sadece müvekkilimi tehdit etmekle kalmamış, müvekkilimin erkek kardeşi Cemal .........'ı ve müvekkilimin kayınpederi Mehmet .....'ı ve diğer işçileri de benzer şekilde tehdit etmişlerdir. Tarafımızca her biri hakkında ayrı ayrı SUÇ DUYURUSUNDA bulunulmuştur.

 

KISACA SANIK VE KARDEŞİ, İŞÇİLER HAKKINI İSTEDİĞİ ZAMAN İŞÇİLERİ TEHDİT ETMEYİ KENDİLERİNE ADET EDİNMİŞLERDİR.

 

İŞÇİLERİN TEHDİT EDİLMESİ KÜÇÜMSENECEK BİR DURUM DEĞİLDİR. ÇÜNKÜ İŞÇİLER SADECE KENDİ CANLARIYLA VE MALLARIYLA TEHDİT EDİLMEMİŞLER AYNI ZAMANDA ÇOCUKLARININ ÖLÜMÜYLE TEHDİT EDİLMİŞLERDİR. BİR İNSANIN ÇOCUĞUNUN ÖLÜMÜYLE TEHDİT EDİLMESİNİN NE KADAR CİDDİ BİR DURUM OLDUĞUNU SAYIN SAVCILIĞINIZIN TAKDİRİNE BIRAKIYORUM.

 

4-SANIK İŞVEREN, İŞÇİLERİN HİÇBİR ÖDEMESİNİ DOĞRU DÜZGÜN YAPMAYAN KÖTÜNİYETLİ BİRİDİR.

 

Şu hususları özellikle belirtmek isteriz ki; sanığın ortağı bulunduğu iş yeri, işçilerin haftalık ve yıllık izinlerini dahi kullandırtmayan, işçilerin maaşlarını zamanında ödemeyen, işçilerin almaya hak kazandığı tazminatları ödemeyen, işçilerinin hakkını vermeyen bir iş yeridir. En önemlisi bu iş yeri işverenleri, muhasebe için gerekli veyahut maaş bordrosu, yıllık izin için gerekli belge vs. diyerek ve işçilerinin önüne birden fazla kağıt koyarak, tüm patronların ve korumalarının loş bir odada başında beklemesiyle, işçilerin ne olduğunu dahi anlamalarına izin vermeyen aceleci bir tavırla, cebir ve hile altında işçilerine kağıt imzalatan ve sonrasında bu boş kağıda atılan imzaları, haksız menfaat elde etmek ve haksız kazanç sağlamak amacıyla işçilerinin aleyhine kullanacak kadar KÖTÜNİYETLİDİR.

 

5-İŞÇİLERDEN İMZA ALINIRKEN İŞÇİLER LOŞ BİR ODAYA ALINMAKTADIR. İŞÇİLER NEYİ İMZALADIKLARINI BİLE GÖREMEDEN BASKI ALTINA ALINARAK CEBİR, TEHDİT ALTINDA İMZA ATMAKTADIR. İŞÇİLER, İMZA ATARKEN ODADA BİRDEN FAZLA PATRON VE KORUMALAR BULUNMAKTADIR.

 

İşverenler tarafından işçiler tek başlarına boş bir odaya alınmaktadır. İşçilerin önlerine birden fazla kağıt koyulmaktadır. İşçiler odaya tek başlarına alındığı halde işçilerin başlarında birden fazla işveren ve korumalar beklemektedir. Ayrıca odada muhasebeci .................... da bulunmaktadır. Muhasebeci Veysel ........... hakkında da tarafımızca suç duyurusunda bulunulmuştur.

 

İşçiler loş bir odaya alındıktan sonra işçilere baskı yapılmakta, işçiler tehdit edilmekte ve işçilerin boş kağıtlara imzası alınmaktadır. İşçilerin imza attığı kağıtlar daha sonrasında üzeri muhasebeci ve işverenler tarafından istenildiği gibi doldurulmakta ve işçiler, işçilik alacağı isteyince ise AÇIĞA ATILAN İMZA KÖTÜYE KULLANILARAK işçiler hakkında icra takibi başlatılmaktadır. TARAFIMIZCA MENFİ TESPİT DAVASI AÇMA HAKKIMIZ SAKLIDIR.

 

6-İŞ YERİ SAHİBİ BİR PATRONUN ÇOK CÜZİ BİR MAAŞLA ÇALIŞAN BİR İŞÇİSİNE 20.000,00 EUR BORÇ VERMİŞ OLMASI HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRIDIR.

 

Hangi işveren yaklaşık olarak asgari ücretle çalışan bir işçisine 400.000,00 TL borç vermektedir! İşverenin kötü niyetli olduğu aşikardır!

 

Hayatı boyunca işçinin çalışıp da kazanamayacağı parayı işverenin işçisine borç olarak verdiği hususu kabul edilemez!

 

7-MÜVEKKİLİN İŞÇİLİK ALACAĞI DAVASINDA BAHSE KONU SENET HİÇ GÜNDEME GELMEDİĞİ HALDE MÜVEKKİL DAVAYI KAZANINCA SENET GÜNDEME GELMİŞTİR.

 

İşveren SÖZDE müvekkile borç verdiğini iddia etmiş ancak ne tesadüftür ki bu borç ve senet müvekkilin açmış olduğu işçilik alacağı davasında hiçbir şekilde gündeme gelmemiştir. Ne zaman ki müvekkil işçilik alacağı davasını kazanınca işveren senedi ve borcu gündeme getirmiştir.

 

8-SANIK TURGUT .............., AYNI ŞEKİLDE BAŞKA İŞÇİLER HAKKINDA DA BENZER İŞLEMLER YAPMIŞTIR.

 

Sanık, işçilere imza attırıp açığa atılan imzayı kötüye kullanmayı kendisine ADET edinniştir. Sanık, işçilerden cebir, tehdit ve baskı altında işçileri hileyle kandırarak imza almaktadır. Sanığın amacı haksız menfaat elde etmek ve haksız kazanç sağlamaktır. 

 

İyi niyetli ve masum müvekkil, sanığın imzayı kötüye kullandığını kendisi hakkında icra takibi başlatılınca öğrenmiştir.

 

Sanığın TC kimlik numarası ile sorgulama yapıldığı zaman ve tanıklar dinlenildiği zaman sanığın, birçok kişiye kendi öz kardeşi de dahil benzer hususu yaşattığı görülecektir.

 

9-İCRA TAKİBİNE KONU TUTANAĞI BAKILDIĞI ZAMAN, MÜVEKKİLİN ADININ SOYADININ VE İMZASININ, YUKARIDA YAZAN YAZILAR İLE HİÇBİR BENZERLİK GÖSTERMEDİĞİ GÖRÜLECEKTİR.

 

Yazı karakterinin farklı olduğu dışarıdan bakıldığı zaman dahi aşikar bir şekilde görülmektedir. Müvekkilin kağıdın en altına adını soyadını yazdığı yazı ile kağıdın sonradan başkası tarafından doldurulduğunda üstteki yazı aşikar bir şekilde farklıdır. Ayrıca tarihleri dahi farklıdır. Bilirkişi tarafından tespiti gerekmektedir. Keza dışarıdan bir gözle bakıldığı zaman bile en altta yazan Özgür isminin neredeyse SİLİK olacak kadar eski olduğu görülecektir.

 

10-SOMUT OLAYDA AÇIĞA ATILAN İMZANIN KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNUN MADDİ VE MANEVİ UNSURLARI OLUŞMUŞTUR.

 

Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçu; anlaşmaya uygun bir şekilde doldurulması amacıyla kendisine teslim edilen boş bir kağıdı anlaşmaya ve veriliş nedenine aykırı bir şekilde doldurulması ile meydana gelir (TCK m.209). Suçun konusu olan boş kağıt, alelade boş bir kağıt olabileceği gibi çek, bono (senet) vb. gibi bir kambiyo senedi de olabilir.

 

Açığa Atılan İmzanın Kötüye Kullanılması Suçunun Unsurları

 

Açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçu, genel kastla işlenen şekli suçlardandır. Suçun iki şekli mevcuttur:

 

Mağdurun kendi rızasıyla faile teslim ettiği kısmen veya tamamen boşa kağıda, senede (bono) veya çeke atılan imzanın kötüye kullanılması (TCK m.209/1),

 

Mağdurun rızası dışında ve “hukuka aykırı ele geçirilen” kısmen veya tamamen boş kağıt, senet (bono) veya çekin doldurulması (TCK m.209/2).

 

İşverenler işçileri çıkarırken ya da işçi istifa ederken boş kâğıda “Bütün alacaklarımı aldım” ifadesini yazarak imza atmasını talep ediyor. İşçiler de boş kâğıda imza atmak istemiyor. İşçiler istemeseler de bu tip ifadelerin altına imza atmak durumunda kalıyor. Fakat bu ibranamelerin pek çoğu hukuken geçerli değil. İşverenler bunu işçilerin gözünü korkutmak için imzalatıyor. İbraname, işçi ve işveren arasında imzalanan bir sözleşmedir. Geçerli olabilmesi için bazı şartların varlığı söz konusudur.

 

Yazılı olmalı

Yazılı olmayan ibraname geçerli değildir. Yani işçinin sözel olarak “bütün alacaklarımı aldım” demesi işverenin işçisine hak ettiği bütün tazminatları ödediği anlamına gelmez. Kesinlikle yazılı olması gerekir ve işçi tarafından imzalanması şarttır. İşçinin imzalamadığı bir ibranamenin geçerli olması söz konusu değildir. Başkası tarafından imzalanmış ibranamelerle, işten çıkış tarihinde imzalanmış ibranameler, imzanın kime ait olduğu ve imza tarihi açısından inceleniyor ve gerçek ortaya çıkıyor.

 

İbranamenin geçerli olması için iş sözleşmesinin feshedildiği tarihten en az bir ay sonra imzalanması gerekir. Yani kanun iş sözleşmesinin sona erdirildiği tarihten itibaren bir ay içerisinde işverenin işçisine hak ettiği ödemeleri yapabileceğini ve bu bir ayın sonunda ibranamenin imzalanabileceğini öngörüyor. Bu nedenle işverenlerin istifa ederken işçilere imzalattırdıkları ibranameler ve boş kâğıtlar geçerli değil. İbranamenin imzalandığı tarihle istifa tarihi veya iş sözleşmesinin fesih tarihi arasında en az bir ay bulunması gerekmektedir.

 

Ayrıca ibranamede ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça ifade edilmesi gerekmektedir. İş sözleşmesi sonlanmış bir işçiye ibraname imzalatılırken kıdem tazminatı karşılığı olarak ne kadar ödendiği, kullandırılmamış yıllık izinlerin karşılığı olarak ne kadar ödendiği açıkça yazılmalıdır. Bu nedenle “Bütün alacaklarımı aldım” şeklindeki ibranameler geçerli değildir. İşçiye kıdem tazminatı olarak ne kadar, ihbar tazminatı olarak ne kadar ödendiği ibranameye açıkça yazılmalıdır.

 

Bir diğer şart ise ödemenin banka aracılığıyla yapılmasıdır. İşçiye elden para verilirse işveren bu durumu ispat edemez. İşveren ödemeyi yaptığını ispat etmek için banka kanalıyla ve ödemenin mahiyetini ifade ederek ödeme yapmalı.

 

Mahkemeden döner

İşçiler bahsettiğimiz özellikleri taşımayan ibranamelere imza attıklarında bu ibraname geçersiz olduğu için işverene yönelik dava açabilirler. Örneğin “Bütün alacaklarımı aldım” şeklinde hukuken geçersiz bir ibranameye imza atmış bir işçi işverene kıdem tazminatının ödenmediği yönünde dava açabilir. Bu durumda işveren ödemeyi yaptığını ispat etmek durumunda. Hukuki geçerlilik koşullarının hem işverenler, hem de işçiler tarafından iyi bilinmesi gerekmektedir.

 

Hukuken geçerli bir ibranameyi imzalamış bir işçi de ibranamedeki miktar konusunda bir farklılık olduğu iddiasıyla mahkemeye başvurabilir. Örneğin, kendisine 5 yıllık çalışması karşılığı kıdem tazminatı olarak 10 bin 600 TL ödenmiş bir işçi, tazminatının 15 bin TL olması gerektiğini düşünüyorsa dava açabilir. Bu kez işveren ibranameyle kıdem tazminatı alacağı olarak 10 bin 600 TL ödendiğini ispatlamış olduğu için aradaki farka ilişkin bir dava söz konusu olacaktır.

 

 

İmzasız Boş Senedi Gerçeğe Aykırı Bir Şekilde Doldurup Kullanan İşverene Hangi Ceza Verilir?

 

İşçiden almış olduğu imzalı boş senedi gerçeğe aykırı olarak doldurup kullanmış olan işverenin suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 209 uncu maddesinde düzenlenen “Açığa imzanın kötüye kullanılması” suçu kapsamına girmektedir. Söz konusu 209 uncu maddeye göre;

 

“Belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı, verilme nedeninden farklı bir şekilde dolduran kişi, şikayet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İmzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip veya elde bulundurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran kişi, belgede sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılır.”

 

Dolayısıyla kendisinden teminat amaçlı aldığı imzalı bor senedi gerçeğe aykırı olarak doldurup kullanan veya başkasına verip, ciro edip kullandıran işveren hakkında işçi Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunabilir.

 

“İşveren işçiye imzalattığı boş senedi doldurarak işleme koymuş ve icraya vermiş, işçi İş Mahkemesinde açtığı davada işverenin kendisinden teminat amaçlı aldığı beyaza imzalı senedi doldurarak icra takibi başlattığını iddia ederek bu senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti yönünde karar verilmesini talep etmiş, işveren ise işçinin beyanlarının haklı olmadığını ileri sürmüş, mahkeme davaya konu senedin borca karşılık alındığı gerekçesiyle işçinin talebini reddetmiş, işçinin temyiz yoluna (Yargıtay’a) başvurması üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi davaya konu senedin teminat senedi olduğunu, yasal dayanağının olmadığını belirterek işçinin talebinin kabulü gerektiği yönünde karar vermiştir. (9. Hukuk Dairesi – 26.12.2013 – 2013/12038 E., 2013/35128 K.)”

 

 

BEYAZA İMZA GEÇERSİZ

İşverenlerce ve işverenlerin kraldan çok kralcı yöneticileri tarafından, "İşe girerken tüm haklarımı aldım" yönünde imzalı boş istifa dilekçesi veya ibraname, hatta miktar ve ödeme tarih kısmı boş bırakılmış senet alındığı her zaman vakidir. Uygulamada boş matbu ve imzalı ama tarihsiz istifa dilekçeleri ile matbu imzalı ama tarihsiz ibranamelere sık rastlandığı, çok sık olmasa da işçilerden yasal haklarına karşı kullanılmak üzere borç senedi imzalatıldığı da bir gerçektir.

İşçi bu belgeleri sırf işe girmek ve işten çıkarılmamak için sessiz kalıp imzalamaktadır, yani "gerçek iradesi" imza yönünde olmadığı halde sırf zorda kalmamak adına veya zorda kaldığı için imza atmaktadır.

 

AMAÇ, HAK YEMEKTİR

Bütün bu "beyaza imza" olaylarında amaç, işçinin İş Kanunu'ndan doğan (ihbar-kıdem tazminatı, fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücreti gibi) yasal haklarından feragat etmesini sağlamaktır. Hatta daha da ilerisi, boş borç senedi kendisine karşı alacak tehdidinde bulunmak için imzalatılır.

 

Ancak beyaza imzaların hepsi işçi kabul ederse geçerli, etmezse geçersizdir. Yargıtay içtihatlarına göre; "Uyuşmazlık, dosya içeriğinde bulunan istifanın ve buna bağlı feshin hukuki sonuçları noktasında toplanmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde haklı neden göstermeden ve ayrıca tazminat haklarının ödeneceği beyan edilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini ve daha sonra tazminatının ödenmesi koşuluyla istifaname imzalattırıldığı, ayrıca da işe girişte imzalatılan senet ile icra tehdidinde bulunulduğunu ifade etmiştir. Gerçekten de davacı tarafından 09.01.2005 tarihli ihtarnamede, dava dilekçesinde belirttiği olgular tekrar edilmiş, baskı ile kendisinden imzalı istifa dilekçesi alındığı ileri sürülmüştür. Yine taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 14.maddesinde cezai şart düzenlenmiştir. Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı işçiden işveren tarafından işe girişte senet alındığı ve bu senet tehdidi ile iş sözleşmesinin feshine esas alınan istifa belgesinin serbest irade ile imzalanıp imzalanmadığı olgusunun önemi ortaya çıkmaktadır..." denilerek, irade beyanının ne olduğu üzerinde durulması gerektiği mahkemelere hatırlatılmıştır.

 

 

BEYAZA İMZA AYNI ZAMANDA SUÇTUR

 

Olay Türk Ceza Kanunu'nun 117. maddesine göre de hapis ve para cezasını gerektiren bir suçtur. Maddeye göre; "(1) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikâyeti halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir.

 

(2) Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adli para cezası verilir.

 

(3) Yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlara düşürmek üzere bir kimseyi tedarik veya sevk veya bir yerden diğer bir yere nakleden kişiye de aynı ceza verilir.

 

(4) Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir".

 

Yani, işçilerden işe girerken imzalı istifa dilekçesi, ibraname ve senet alınması İş Kanunu yönünden iyi niyetli olmayan hallerden olsa da Türk Ceza Kanunu yönünden suçtur. Olay savcılıklara bildirildiğinde haklarında cezai işlem de başlatılacaktır.

 

11-SANIK TURGUT............., MÜVEKKİLİM ALEYHİNE BAŞLATTIĞI İCRA TAKİBİNDE ACIMASIZ VE HAKSIZ BİR ŞEKİLDE MÜVEKKİLİME AİT TÜM VARLIĞINI HACZETTİRMİŞ VE MÜVEKKİLİMİN MAAŞINA DA HACİZ KOYDURMUŞTUR.

 

Müvekkilim, evli ve üç çocuk sahibidir. Müvekkilimin çocuklarının hakkı olan kendi alın teriyle kazandığı parayı KÖTÜ NİYETLİ işveren almaktadır. Müvekkilimin her ay maaşından haksız yere kesinti yapılmaktadır.

 

İNSANLARI DOLANDIRMAYI ADET EDİNMİŞ BİRİ YÜZÜNDEN MÜVEKKİLİMİN HER AY MAAŞININ BİR BÖLÜ DÖRDÜ NEDEN KESİLMEKTEDİR!

 

Zaten kıt kanaat geçinen işçi, kötü niyetli işveren yüzünden adeta hayatın sillesini yemiştir.

 

12-TANIK BEYANLARINDAN DA ANLAŞILACAĞI ÜZERE SANIK, BİRÇOK KİŞİDEN İMZA ALMIŞTIR. SANIK, AÇIĞA ATILAN İMZAYI KÖTÜYE KULLANMIŞTIR.

 

Bahse konu iş yerinin, işçilerine boş senet imzalattıkları ve sonrasında işçilerin aleyhine kullandıkları, bizzat şirketin ortağı ve şüphelinin öz kardeşi olan Bekir ......... tarafından da beyan edilmiştir. Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliği, 29.09.2022 tarihindeki ifadesinde Bekir ............. ''2011-2012 yılları arasında abilerim Demir ...... ve Turgut.......şirkette çalışan personellerden işten ayrılmaları durumunda tazminat davası açmamaları için senet alacaklarını bu yönde karar aldıklarını bana söylediler bende bu yapılanın yanlış olduğunu ve suç teşkil ettiğini söylememe rağmen iş yerimizde çalışan Özgür ****, Ahmet G****, Murat *****, Kemal KO****, Muhittin Ç**** isimli şahıslara ................. ve ............. boşa senet imzalatmışlar ben bunu sonradan öğrendim hatta bana da müşteriye vereceklerini söyleyerek senim adıma olan senedi de bana bana imzalattılar işçiler işten çıktıktan sonra senedi doldurarak icraya koydular hatta abilerim benim boşa attığım senede 1.500.000TL meblağ yazarak benim hakkımda da icra takibi başlatmışlardır bizim yanımızda işçi olarak çalışan şahısların bize borcunun olması mümkün bir şey değildir Özgür Y****'a da boşa atılan senede 20.000EURO yazarak icraya koyduklarını öğrendim isimlerini verdiğim diğer çalışanlar da tazminat davasını kazandıkları için aynı şekilde boş senedi doldurarak icraya vermişler bu şahıslardan şikayetçi olmuşlardır bende kendileri hakkında şikayette bulundum soruşturma devam etmektedir'' şeklinde beyanda bulunmuştur.

 

Bahse konu iş yerinin, eski çalışanlarından Mustafa .........'nin de, bahse konu bu iş yerinin çalışanlarına boş senet imzalattıkları hususunda, 29.09.2022 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından alınmış ifadesi mevcuttur. Mustafa ..........söz konusu ifadede, ''bana da boş senet imzalattılar hatta o dönem bütün çalışanlara boş senet imzalattılar senet imzalamayanları ise işten çıkardılar'' şeklinde beyanda bulunmuştur.

 

Yine bahse konu iş yerinin, eski çalışanlarından Ahmet ...............'ın da 29.09.2022 tarihli Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliğinde verilen ifadesinde ''Bu şahıslar her çalışanından boş senet alıyor, çalışanlarda bu şahıslar ile sorun yaşadıkça savcılığa şikayette bulunuyor'' şeklinde beyanı mevcuttur.

 

Mehmet ........'ın da 30.09.2022 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından alınmış bir ifadesi mevcuttur. Bu ifadede Mehmet ........'ın beyanları şu şekildedir: ''Özgür **** isimli şahıs benim damadım olur. Özgür ......... pastanesinde 2011 ile 2019 yılları arasında çalıştı. Tarihi tam olarak hatırlamıyorum ama bir yıl kadar önce Turgut G*** ve Demir G*** isimli şahıslar benim ikamet adresime yani Sivas Gemerek ilçesinde benim yanıma kendilerine ait siyah renkli bir araç ile geldiler. Araçtan hiç inmeden bana hitaben şahıslar Özgür Y*** senin damadın olur işten çıktığı için bize tazminat davası, 230 000 TL tazminat kazandı biz bu parayı ödeyemeyiz bizim aramızı bul kendisine aylık 5 000 TL 5 000 TL ödeme yapalım davasını çeksin yoksa bu işin sonu kötü olur dediler, bende kendilerine damadımın ne kadar tazminat kazandığını ben bilmiyorum ama aranızı bulmak için elimden geleni yaparım dedim, şahıslar bu işin sonu kötü olur diye tehditler yaparak ikametimin önünden ayrılıp gittiler, ben bu her iki şahsı daha öncesinden tanımıyordum, ilk kez burada gördüm, daha sonrasında da bir daha şahısları görmedim, damadımdan olayı daha sonra sorduğumda bana işe girerken şahıslar benden açık senet aldılar bu senedi doldurup beni 20 000 Euro üzerinden icraya verdiler dedi''

 

Bahse konu iş yeri işverenleri, isteklerini yaptırmak için gözdağı vermeyi adet edinmişlerdir. Asayiş Şube Müdürlüğü- Dolandırıcılık Büro Amirliğinde 29.09.2022 tarihinde Cemal Yı****'in tehdit edildiğine ilişkin ifadesi mevcuttur. İfade de Cemal Yı****'ın beyanları şu şekildedir: 'tarihi tam olarak hatırlamıyorum ama 2021 yılı sonları gibi Güner Pa*****kete satın almak için gittim, Turgut .........isimli şahıs tezgahta idi kete alıp çıkarken şahıs bana sen nerelisin Özgür **** isimli şahsın neyi olursun diye sordu bende şahıstan korktuğum için amcasının oğlu olurum dedim, Turgut'a bana Özgür'e söyle bende boş senedi var kendisini mahkemeye vereceğim dedi onla görüşeceğiz dedi ben bir şey söylemede oradan ayrıldım'' 

 

Müvekkilin ikametgahına şüpheli ile birlikte giden Mustafa ..........., 29.09.2022 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından alınan ifadesinde ''Demir ........ bana Özgür Y****'ın evini bilip bilmediğimi sordu bende bildiğimi söyledim kendisini evine götürmemi istedi ikimiz birlikte Özgür Y****'ın ikametine gittik ikamette Özgür ve eşi vardı Demir ......... Özgür'e davanı geri çek bak bu işin sonu kötü olur evini biliyorum çocukların var Turgut'u biliyorsun seninle uğraşır diye söyledi'' şeklinde olayın nasıl yaşandığını anlatmıştır.

 

Söz konusu olaya tanık olan müvekkilin eşi ..........da 29.09.2022 tarihinde Asayiş 

Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliğinde ''Demir ...... yanında çalışan Mustafa ......... ile birlikte evimize geldi Demir .........benim yanımda eşime davayı geri çek yoksa bu işin sonu kötü olur çoluğunuz çocuğunuz var evinizi biliyorum hatta benim elimde senet var bende icraya veririm dedi'' şeklinde beyanda bulunmuştur.

 

Sanığın kardeşi Demir ........., isteğinin yerine getirilmemesi halinde yani tamamen kendi iradesine bağlı olarak, müvekkilin hatta bununla kalmayıp müvekkilin çocuklarının, hayat ve vücut bütünlüğünü tehlikeye maruz bırakacağını, müvekkile karşı suç teşkil eden bir fiili gerçekleştireceğini, müvekkili mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağını, müvekkili haksızlığa veyahut kötülüğe uğratacağını açıkça söylemiş, müvekkili açıkça TEHDİT etmiştir.

 

 

TANIK LİSTESİ:

 

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler ve re'sen gözetilecek hususlar çerçevesinde itirazımızın kabulüyle, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06.12.2022 tarihli 2022/...... Soruşturma, 2022/.......... Karar numaralı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının itirazen kaldırılmasına ve ilgili dosyada iddianame düzenlenerek KAMU DAVASI AÇILMASINA KARAR VERİLMESİNİ saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. 20.12.2022

 

 

MÜŞTEKİ VEKİLİ

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN

 

KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARA İTİRAZ DİLEKÇESİ AVUKAT GİZEM GÜL UZUN TARAFINDAN YAZILMIŞTIR.

 

 

 

sulh ceza hakimliğine kyok itiraz dilekçesi örneği

kyok itiraz dilekçesi

 

 

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN