KİŞİSEL VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK YAYMA SUÇ DUYURUSU

KİŞİSEL VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK YAYMA SUÇ DUYURUSU

KİŞİSEL VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK YAYMA SUÇ DUYURUSU


GİZEM UZUN HUKUK VE DANIŞMANLIK BÜROSU

SAHABİYE MAH.TEOMAN SOK.AVUKATLAR İŞ HANI

BİNA NO:9 KAT:5 DAİRE NO:501

 

KAYSERİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

MÜŞTEKİ: 

VEKİLİ: Av. Gizem Gül Uzun,

ADRES: Sahabiye Mah. Teoman Sk. Avukatlar İş Hanı Bina no: 9

kat: 5 daire no: 501 Kocasinan/KAYSERİ

ŞÜPHELİ: 

SUÇ: Kişisel verileri hukuka aykırı olarak yaymak ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmek ve yaymak.

AÇIKLAMALAR:

1- Müvekkil, *********** ile halihazırda devam etmekte olan 2023/*** Esas Numaralı ceza dosyasında taraf olarak bulunmaktadır. Şüpheli **************'nın eşi *************, eşinin müvekkil ile olan davası nedeniyle müvekkile kin gütmektedir. Sosyal medya üzerinden müvekkile hakaret edip, müvekkili tehdit etmektedir. ******* *************'nın kullandığı INSTAGRAM hesabının adı ``**************`` olup, sonradan hesabın adını müvekkilin babasının adına çevirip ``**********`` yapmıştır. *************bu hesap ile müvekkilin şahsi hesabına, ailesine ve diğer yakınlarına ait kişisel verileri ele geçirdiğine dair sürekli mesajlar göndermektedir. Şüphelinin eşi, müvekkilin yengesine (abisinin eşine), müvekkil ile şüpheli arasında devam etmekten olan davaya dair hükmün verildiği kararın örneğini göndermiştir. Bilindiği üzere hükmün verildiği kararların örneği yalnızca taraflarda ve tarafların vekilleriyle paylaşılabilen belgeler olup, üçüncü kişiler tarafından hukuka uygun bir şekilde elde edinilmesi mümkün olmamaktadır. Bu belgelerin üçüncü kişilerle paylaşılması kişisel verilerin hukuka aykırı olarak yaymak ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmek ve yaymak suçlarını oluşturacağı sarihtir. Bu sebeple işbu dilekçe ile şüpheli ************ aleyhine dava açmamız hasıl olmuştur.

2- Kişisel verilerin korunması için kanun koyucu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda (TCK’da) bir kısım yaptırımlar öngörmüştür. Bu yaptırımlardan birisi olan, “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlıklı TCK m.136’ya göre; “Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”. Bu hüküm uyarınca, mağdurun rızasıyla veya meslek icabı kayıt altına alınan ve/veya elde edilen kişisel veri, hangi hukuka uygun amaçla elde edilmişse, sadece o amaç çerçevesinde kullanılabilecektir. Bunun dışında, hangi sebeple olursa olsun, hukuka aykırı olarak bir kişisel veriyi başkasına veren, yayan veya kayıt altında bulunan veriyi hukuka aykırı olarak ele geçiren kişi TCK m.136’da tanımlanan suçu işlemiş kabul edilecektir. 

Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu, seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle, aşağıdaki üç seçimlik hareketten herhangi birinin hukuka aykırı bir şekilde yapılmasıyla failin cezalandırılması gerekir:

1-Kişisel verilerin ele geçirilmesi,

2-Kişisel verilerin başkasına verilmesi,

3-Kişisel verilerin yayılması.

Hangi Bilgiler Kişisel Veri Olarak Kabul Edilir?

Kişisel veri kavramının ne anlama geldiği, kişisel verilerin nasıl kaydedileceği ve korunacağı 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile belirlenmiştir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na göre, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi kişisel veri olarak kabul edilmelidir.

Yargıtay suçun konusu kişisel veriyi şu şekilde tanımlamaktadır: “Kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA’sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir; ancak, herkes tarafından bilinen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olan kişisel bilgiler, yasal anlamda “kişisel veri” olarak değerlendirilemez (Y12CD-2014/3760 k.).

Kişisel Verileri Ele Geçirme, Başkasına Verme veya Yayma Suçunun Unsurları

Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme, yayma veya ele geçirme suçu; seçimlik hareketli bir suç olduğundan, seçimlik hareketlerden herhangi birinin yapılmasıyla suç oluşur. Madde gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, kişisel verilerin, “verildiği”, “yayıldığı” veya “ele geçirildiği”nin kabul edilebilmesi için, kişisel verilerin kaydedilmiş halde bulunması, kaydedilmiş haliyle başkalarına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi gerekir (Y12CD-K.2016/13355).

Yargıtay’a göre şu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin icra edilmesiyle suçun unsurları oluşur:

1. Kişisel verileri bir başkasına verme suçu: TCK md. 136 metninde geçen “başkası” hem gerçek bir kişiyi hem de tüzel bir kişiyi kapsamaktadır. Örneğin, kişisel veriler bir şirkete hukuka aykırı bir şekilde verildiğinde ‘kişisel verileri başkasına verme suçu” oluşur. Kişisel veriler, bu kişilere elden, posta ya da internet üzerinden elektronik posta ile vb. araçlarla verilebilir. Kişisel verileri vermek hareketinden kastedilen düşünce veya bilgi anlatan şeylerin başkasına iletilmesi veya bildirilmesidir. Bu seçimlik harekette verilerin hukuka uygun ya da aykırı yöntemle elde edilmiş olmasının önemi bulunmamakta olup, önemli olan husus verme eyleminin hukuka aykırı olmasıdır.

2. Kişisel verileri yayma suçu: Kişisel verilerin yayılması, kişisel verilerin üçüncü kişilere duyurulması veya dağılması anlamına gelmektedir. Kişisel verileri yayma seçimlik hareketi de çeşitli şekillerde gerçekleştirilebilir. İnternet üzerindeki bir web sitesinde kişisel verileri yayınlamak, birçok kişiye elektronik posta ile ya da telefondan kısa mesajla göndermek, yazılı ya da görsel medyada yayınlamak gibi hareketler kişisel verileri yayma suçu olarak kabul edilir

3. Kişisel verilerin ele geçirilmesi suçu: Kişisel verilerin ele geçirilmesi fiili, başkasının hakimiyeti altında bulunan bir kişisel verinin, failin hakimiyeti altına girmesi ile gerçekleşir. Kişisel verilerin kayıtlı olduğu belgelerin alınması ya da kayıtlı olduğu bilişim sisteminden ele geçirilmesi vb… şekillerde gerçekleştirilebilecektir.

TCK md. 136’da kişisel verileri hukuka aykırı verme, yayma veya ele geçirme suçu, soyut bir tehlike suçu olarak düzenlendiğinden seçimlik hareketlerin yapılmasıyla suç oluşur. Suç teşkil eden hareketler nedeniyle herhangi bir zarar meydana gelmesi şart değildir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.06.2014 tarihli, 2012/1510 esas, 2014/331 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; TCK’nın 135 ve 136. maddelerindeki kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemelerde sadece sır niteliğinde kişisel verilerin korunacağına ilişkin bir hükmün bulunmaması ve aksine 135. maddenin gerekçesinde gerçek kişiyle ilgili her türlü bilginin kişisel veri olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, her türlü kişisel verinin hukuka aykırı olarak başkasına verilmesi, yayılması ve ele geçirilmesi fiilleri TCK’nın 136. maddesindeki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturur......

Bu açıklamalar ışığında ....... Sanığın sübut bulan eyleminin verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturacağı ve iddianamede eylemin tarif edildiği dikkate alınıp, sanığa, CMK’nın 226. maddesi uyarınca TCK’nın 136/1. maddesinin uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı tanınarak, TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden suçun işleniş biçimi, sanığın kastının yoğunluğu ile güttüğü amaç ve saiki de nazara alınıp, temel cezada asgari hadden uzaklaşılarak, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, katılan mağdur …‘in kendisini telefonla arayanın müdür yardımcısı olmadığını anlayıp telefonu kapatması nedeniyle adı geçenin özel hayatına müdahalede bulunulmamasından dolayı sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmadığına dair sanığın eyleminin salt TCK’nın 134/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirildiği yasal ve yeterli olmayan gerekçelere dayalı olarak özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan beraat kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 12. Ceza Dairesi -Karar : 2016/12504).

Görevi kötüye kullanma suçu, takibi şikayete bağlı suçlar kategorisinde değildir. Bu nedenle, suçun soruşturulması için herhangi bir şikayet süresi de yoktur. İşbu sebep dolayısıyla şüpheli ********* hakkında kamu davası açılmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz.

3- Ulaş/Sivas'ın küçük bir yer olması nedeniyle müvekkilin onur, şeref ve saygınlığını rencide eden hukuka aykırı olarak müvekkilin davası hakkındaki yayan ve bu yayma eylemleri neticesinde müvekkilin olumsuz durumlarla karşı karşıya kaldıran, çevresinden sürekli tepkiler görmesine sebebiyet veren müvekkili insan içine çıkamaz bir durumla karşı karşıya bırakan şüpheliden şikayetçiyiz. Müvekkilin acısının bir nebze dinmesi adına şüphelinin cezalandırılması için ceza davası açılmasını yüce makamınızdan saygıyla arz ve talep ediyoruz.

Hukuki Deliller: Tanık, Sosyal Medya Mesaj Kayıtları ve bütün sair deliller

Hukuki Sebepler: TCK, CMK ve bütün sair mevzuat 

İstem ve Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenler ve resen gözetilecek hususlar çerçevesinde suç duyurumuzun kabulüyle, şüpheli hakkında 5237 s.k. m. 136/1 ve m. 134 hükümlerine göre iddianame düzenlenerek CMK 170/1-2 gereği KAMU DAVASI AÇILMASINA KARAR VERİLMESİNİ saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. 23.03.2023

MÜŞTEKİ VEKİLİ

AV. GİZEM GÜL UZUN

EKLER: 

1- Dava konusu mahkeme tutanağı

2- Sosyal Medya mesaj kayıtları (Savcılığınıza CD şeklinde sunulmuştur.)

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN