Kiracının İhtiyaç Sebebiyle Tahliyesi

Kiracının İhtiyaç Sebebiyle Tahliyesi

Kiracının İhtiyaç Sebebiyle Tahliyesi


KİRACININ İHTİYAÇ SEBEBİYLE TAHLİYESİ

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi2013/2188 E. , 2013/4985 K.

 

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi


Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, konut ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Kiracının İhtiyaç Sebebiyle Tahliyesi
Davacı vekili dava dilekçesinde, bekar olan kızının Keban ilçesinde öğretmenlik yaptığını ve ... merkezde oturmak istediğini, yine bekar olan oğlunun da ...Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doktor olup, kirada oturduğunu, her iki çocuğunun ayrı ayrı kira verdiklerini, bu nedenle çocuklarının ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise, ihtiyacın samimi olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceği 6098 Sayılı HMK.nun 350.maddesinde sayılmıştır. Sözü edilen madde hükmüne göre kiralayan, kendisinin, eşinin, altsoyu, üstsoyu veya Kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut (veya işyeri) ihtiyacı için dava açabilir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.


Olayımıza gelince; davacının kızının Keban ilçesinde öğretmenlik yaptığı ve lojmanda kaldığı, oğlunun ise ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doktor olup halen kirada oturmakta olduğu hususları dosya kapsamı ile sabit olup, esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Mahkemece her ne kadar davacının çocuklarından öğretmen olanın lojmanda kaldığı, doktor olanın ise kirada olmakla birlikte tahliye tehdidi altında olduğuna dair dosyada delil olmadığı, her iki çocuğunda memur olması sebebiyle ...da ikametlerinin geçici olabileceği, ayrıca sosyal ve ekonomik durumlarının da nazara alınarak ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, konut ihtiyacına dayalı davalarda ihtiyaçlının kirada oturması ihtiyacın varlığı açısından yeterli olup, ayrıca tahliye tehdidi altında bulunması gerekmemektedir. Davacının, özellikle doktor olan oğlunun ...merkezde kirada oturduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığına göre ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü ile davalının tahliyesine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ: 

Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


KARARA İLİŞKİN GÖRÜŞÜMÜZ:

Kiraya veren, konut ihtiyacı sebebiyle Türk Borçlar Kanunu madde 350/b. 1'de sayılan şartları sağlıyorsa; kira sözleşmesini, açacağı tahliye davasıyla sona erdirebilir. Söz konusu kanun maddesinde kiraya veren tarafından, sadece kendi şahsı açısından değil; eşi altsoyu, üstsoyu ve kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ihtiyaç duyması halinde de kiracının tahliyesini talep edebileceği düzenlenmiştir.

Yargıtay kararlarına baktığımızda, kiraya verenin konut ihtiyacının kabul edildiği başlıca hallerin; kiraya verenin kirada veya bir yakını ile birlikte ona ait evde oturması, kendi konutunda oturmakta olan kiraya verenin haklı sebeplerle kiralananda oturmak istemesi, kiralananın ekonomik açıdan daha elverişli olması gibi durumlar olduğunu söyleyebiliriz. 

Yine Yargıtay Kararlarına baktığımızda, konut ihtiyacı ile tahliye davalarında; kiralayanın ihtiyacının samimi ve zorunlu olduğunu ispatlamasının yeterli olduğu görülmektedir. Örneğin; kiralayanın kirada bulunması, ihtiyacın samimi olduğunun göstergesi olarak kabul edilmekte, ayrıca keşif zorunluluğu uygulamada yer almamaktadır. Kiracı olduğunu ve ihtiyacının samimi olduğunu ispatlayan ihtiyaç sahibi kiralayan, bu hususu ispatladığı anda kiracının tahliyesini talep edebilmektedir.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN