KANUN YARARINA BOZMA-KANUN YARARINA BOZMA DİLEKÇE ÖRNEĞİ

KANUN YARARINA BOZMA-KANUN YARARINA BOZMA DİLEKÇE ÖRNEĞİ

KANUN YARARINA BOZMA-KANUN YARARINA BOZMA DİLEKÇE ÖRNEĞİ


 KANUN YARARINA BOZMA-KANUN YARARINA BOZMA DİLEKÇE ÖRNEĞİ

 

ADALET BAKANLIĞI CEZA İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE

Sunulmak Üzere

KAYSERİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

KANUN YARARINA BOZMA İSTEYEN: 

 

VEKİLİ : AVUKAT GİZEM GÜL UZUN,

KARŞI TARAF: 

KANUN YARARINA BOZULMASI İSTENEN KARAR : 

KONU : Yukarıdaki kararın CMK m.309 gereğince KANUN YARARINA BOZULMASI isteğidir. 

TEBLİĞ TARİHİ: 

 I. OLAYLAR:

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmuş olan 28.06.2022 tarihli şikayet dilekçesi üzerine şüpheli hakkında başlatılan 2022/41742 soruşturma numaralı dosyamızda 2022/****Karar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. İş bu karar hakkında tarafımızca, Kayseri Sulh Ceza Hakimliğine, Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karara karşı itirazda bulunulmuştur fakat bu itirazımız da Kayseri Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedilmiştir. Mamafih *************'in cezasız kalmaması için son çare Bakanlığınıza başvurmak hasıl olmuştur. Şöyle ki:

Kayseri Cumhuriyet Savcılığına yaptığımız 2022/***** soruşturma numaralı dosyamızda da delilleriyle birlikte belirttiğimiz üzere; müvekkilime karşı TCK M.106, M.107, M.116 sayılı suçlar işlenmiş olup, müvekkilimin Anayasa, M.21, M.41 de bulunan anayasal hakları aleni bir şekilde ihlal edilmiş olmaktadır. Kayseri Cumhuriyet Savcılığına yaptığımız suç duyurusunda, yukarıda bahsettiğimiz suçların işlendiğine dair somut deliller, tanık beyanları, bilirkişi raporlarına rağmen, Kayseri Cumhuriyet Savcılığı tarafına bulunduğumuz suç duyurusunun, savcılık tarafından incelenmesinde gereken ehemmiyetin gösterilmediği ve bu durum karşısında müvekkilimiz aleyhine başlatılan haksız icra takibi sonucunda ailesini asgari ücretle geçindiren müvekkilimin maaşından 1/4'üne haciz konulmaktadır. 

Savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yapılan itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen itirazın reddi kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilebilir. Kanun yararına bozma başvurusu, maddi hukuk veya usul hukukuna ilişkin hukuka aykırılık nedenlerine dayanılarak yapılabilir. Örneğin, tanıkların mahkeme tarafından dinlenmemesi usul hukukuna dair bir başvuru nedenidir. Kanun yararına bozma, olağanüstü bir kanun yolu olduğundan bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılığın ciddi bir boyuta erişmesi gerekir. Çünkü, diğer tarafta kesin hüküm teşkil eden bir karar vardır, kesin hükmün otoritesi de sarsılmamalıdır.

Somut olayımızda dosyada birçok delil bulunmasına rağmen KYOK kararına itiraz reddedilmiştir. Yine dosyaya bildirmiş olduğumuz 10 tanığın hiçbiri dinlenmemiştir. Hem maddi hukuk hem de usul hukuku açısından hukuka aykırılık bulunmaktadır. 

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara Karşı Kanun Yararına Bozma

Safranbolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda, şüphelinin üzerine atılı eylemi gerçekleştirdiğine dair yeterli şüphe oluşturacak, soyut iddia dışında, kamu davası açılmasını gerektirir delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;

Şüphelinin, müşteki ile önceden husumetli olduğu ve olay günü sabah saat 07.00 sıralarında, evden çıkarak otobüs durağına doğru yürümekte olan müştekinin önüne geçerek sağ eli ile sağ kolunu sertçe tutup, sol eli ile sağ omzunu sıktığı, bu sırada müştekiye sinkaflı sözlerle küfrederek öldürmekle tehdit ettiği ve arbede sırasında müştekinin sağ elinden çıkan kelepçeli altın bileziğini alarak olay yerinden kaçtığının iddia edildiği olayda; tanığı bulunmayan olay nedeniyle, olay yeri yakınındaki apartmanın kamera kayıtlarının incelenmesinde, şüphelinin, aynı sitede oturan müştekinin çıkmasından 9 dakika sonra siteden çıkarak müşteki ile aynı istikamete doğru yürüdüğünün tespit edildiği, olaydan sonra yürüyerek polis merkezine giden müştekinin, yaklaşık 30 dakika sonra alınan adli muayene raporunda, sağ üst kolda 3x3 cm kızarıklık, sağ el bilek çevresinde yüzeyel kızarıklıklar, 3-4 adet 1x2 cm çizikler ile yüz burun sağ tarafında 2x3 cm ekimoz bulunduğu anlaşılmakla, dosya içerisinde kamu davasının açılmasını gerektirir yeterlilikte ve nitelikte delil bulunduğu gibi, mevcut delilleri değerlendirme yetkisinin mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, itirazın kabulü ile kamu davasının açılmasına karar verilmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK’nun uyarınca anılan kararın, Karabük Sulh Ceza Hakimliği’nden verilip kesinleşen, 11/02/2015 tarih ve 2015/189 değişik iş karar sayılı hükmün, kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar: 2015/45151).

1- ŞÜPHELİ TURGUT **********, MÜVEKKİLİM İŞÇİLİK ALACAĞI DAVASINI KAZANDIKTAN SONRA, MÜVEKKİL ALEYHİNE HAKSIZ İCRA TAKİBİ BAŞLATMIŞTIR. *****************, İŞÇİLER İŞÇİLİK ALACAĞI TALEP EDİNCE, TEHDİTLER SAVURUYOR, BU DA YETERSİZ KALINCA, KİN VE HIRSLA KÖTÜNİYETLİ OLARAK İŞÇİLER ALEYHİNE İCRA TAKİBİ BAŞLATIYOR.

Müvekkil *************, 2011-2019 yılları arasında şüpheli *************** isimli şahsa ait ************ Un ve Unlu mamülleri isimli iş yerinin imalathanesinde değişik görevlerde çalışmıştır. 2019 yılı içerisinde maaşlarının zamanında ödenmemesi, mesai saatlerinin fazla olması nedenleriyle iş yerinden ayrılmıştır. Müvekkilim işten ayrıldıktan sonra şüpheli *********************'den tazminatını istemiştir. Fakat tazminatı verilmemiştir. Müvekkilim bunun üzerine yasal yollara başvurmuştur. Kayseri 6. İş Mahkemesi, şüpheli *************** ve ************ Unlu Mamülleri isimli firmayı 200,432,64 TL tazminat vermeye hükmetmiştir. Müvekkilim bu davayı kazanmış olmasına rağmen, tazminat alacağı ödenmemiştir. Çare olarak avukatı tarafından icra takibi başlatıldıktan sonra şüpheli ***************'in abisi olan aynı zamanda şirket ortağı olan abisi ********** müvekkilimin ikametine gelmiştir ve müvekkilimin eşi ***************'ın yanında müvekkilime, kendisini şüpheli **************'in gönderdiğini, icra takibini durdur bu davadan vazgeç yoksa bu işin sonu kötü olur bak elimizde senin senedin var bizde senedi icraya koyarız, demişlerdir. Müvekkilim bu durum karşısında, şüpheli **************'e borcu olmadığını ve senedinin olmadığını beyan etmiştir. Daha sonra şüpheli *************** ve ***************** ikisi birlikte müvekkilimin kayınbabası olan, Yeniçubuk beldesinde ikamet eden ****************'ın yanına gitmişler ve aynı şekilde müvekkilimin davadan vazgeçmesini yoksa bu işin sonunun kötü olacağını, belaya bulaşacaklarını söyleyip, oradan ayrılmışlardır. Müvekkilim, şüpheli *************'de senedinin olmadığını düşünerek, yalnızca korkutma amaçlı tehditler savurduklarını varsayıp, davasından vazgeçmemiştir fakat müvekkilim e-devlet vatandaşlık portalı üzerinden adına açılan davaları kontrol ettiğinde, hakkında şüpheli *************** tarafından başlatılan, 20.000,00 EURO'luk senede ait icra takip dosyasının bulunduğunu öğrenmiştir. Müvekkilim, asgari ücretle çalışan bir işçidir ve şüpheli *******************'den hiçbir şekilde borç almamıştır. Senet üzerindeki imza müvekkilime ait çıkmıştır fakat müvekkilim çalıştığı süre boyunca hiçbir şekilde senet adı altında imza atmamıştır. Buna rağmen müvekkilimin maaşına 1/4 oranında haciz konulmuştur. Bu senedin nasıl ortaya çıktığını ve şüpheli ************** ve kardeşi ***************'in kim olduğunu daha detaylı anlatmamız gerekmektedir. Şöyle ki :

2- ŞÜPHELİ **************, HİÇBİR ÖDEMESİNİ DOĞRU DÜZGÜN YAPMAYAN KÖTÜNİYETLİ BİRİDİR. İŞÇİLERİNDEN İMZA ALINIRKEN İŞÇİLER LOŞ BİR ODAYA ALINMAKTADIR. İŞÇİLER NEYİ İMZALADIKLARINI BİLE GÖREMEDEN BASKI ALTINA ALINARAK CEBİR, TEHDİT ALTINDA İMZA ATMAKTADIR. İŞÇİLER, İMZA ATARKEN ODADA BİRDEN FAZLA PATRON VE KORUMALAR BULUNMAKTADIR.

Şu hususları özellikle belirtmek isteriz ki; şüpheli ************'in ortağı bulunduğu iş yeri, işçilerin haftalık ve yıllık izinlerini dahi kullandırtmayan, işçilerin maaşlarını zamanında ödemeyen, işçilerin almaya hak kazandığı tazminatları ödemeyen, işçilerinin hakkını vermeyen bir iş yeridir. En önemlisi bu iş yeri işverenleri, muhasebe için gerekli veyahut maaş bordrosu, yıllık izin için gerekli belge vs. diyerek işçiler, işverenler ve yanlarında bekleyen korumalar tarafından loş bir odaya alındıktan sonra işçilere baskı yapılmakta, işçiler tehdit edilmekte ve işçilerin boş kağıtlara imzası alınmaktadır. İşçilerin imza attığı kağıtlar daha sonrasında üzeri muhasebeci ve işverenler tarafından istenildiği gibi doldurulmakta ve işçiler, işçilik alacağı isteyince ise AÇIĞA ATILAN İMZA KÖTÜYE KULLANILARAK işçiler hakkında icra takibi başlatılmaktadır.

3-MÜVEKKİLİN İŞÇİLİK ALACAĞI GEREKÇELİ KARARI VE MÜVEKKİLİN, ŞÜPHELİ *********** ALEYHİNE BAŞLATMIŞ OLDUĞU İCRA TAKİBİ TARİHLERİNE BAKILDIĞI ZAMAN, ŞÜPHELİ ************'İN, MÜVEKKİL ALEYHİNE BAŞLATTIĞI İCRA TAKİBİ TARİHİNİN YAKIN TARİHLER OLDUĞU GÖRÜLECECEKTİR.

Müvekkilim hakkı olan işçilik alacaklarını alamayınca dava açmış ve bu davayı kazanmıştır. Ancak şüpheli ***************** tarafından müvekkile ödeme yapılmayınca müvekkilim şüpheli *********** aleyhine icra takibi başlatmıştır. Müvekkilin işçilik alacağı davasını açtığı tarih 12.09.2019'dur. Davadan sonra işçilik alacağı ödenmeyince şüpheli ************aleyhine 10.11.2020 tarihinde icra takibi başlatılmıştır. Müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinin tarihi ise 07.03.2022'dir. GÖRÜLECEĞİ ÜZERE ŞÜPHELİ ************, MÜVEKKİL İŞÇİLİK ALACAĞI DAVASI AÇTIĞI İÇİN VE MÜVEKKİL İŞÇİLİK ALACAĞI MAHKEME KARARINA DAYANARAK ************* HAKKINDA İCRA TAKİBİ BAŞLATTIĞI İÇİN KİN VE HIRSLA MÜVEKKİLİN İMZASINI KÖTÜYE KULLANARAK MÜVEKKİL ALEYHİNE HAKSIZ İCRA TAKİBİ BAŞLATMIŞTIR.

2019 yılının sekizinci veya dokuzuncu ayında, icra takibinin başladığını öğrenen sanığın kardeşi ****************, bahse konu iş yerinin çalışanlarından *************adlı şahıs ile birlikte müvekkilin evine gelerek müvekkili ve ailesini tehdit etmiştir. Müvekkilin eşi **************'ın da yanlarında bulunduğu bu esnada; sanığın kardeşi ***************, müvekkile ''davayı geri çek, yoksa bu işin sonu kötü olur, çoluğunuz çocuğunuz var, evinizi biliyorum, hatta benim elimde senet var ben de icraya veririm'' demiştir. Ardından müvekkil, şüpheliye ''benim sizde nasıl senedim olur, benim borcum yok'' şeklinde beyanda bulunmuştur. Tarafımızca bu kişiler hakkında tehdit, şantaj, kişinin huzur ve sükununu bozma suçlarından Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.

Yine şüpheli ************** ve kardeşleri sadece müvekkilimi tehdit etmekle kalmamış, müvekkilimin erkek kardeşi ************'ı ve müvekkilimin kayınpederi ************'ı ve diğer işçileri de benzer şekilde tehdit etmişlerdir. Tarafımızca her biri hakkında ayrı ayrı SUÇ DUYURUSUNDA bulunulmuştur.

KISACA ŞÜPHELİ *************** VE KARDEŞİ **************, İŞÇİLER HAKKINI İSTEDİĞİ ZAMAN İŞÇİLERİ TEHDİT ETMEYİ KENDİLERİNE ADET EDİNMİŞLERDİR.

İŞÇİLERİN TEHDİT EDİLMESİ KÜÇÜMSENECEK BİR DURUM DEĞİLDİR. ÇÜNKÜ İŞÇİLER SADECE KENDİ CANLARIYLA VE MALLARIYLA TEHDİT EDİLMEMİŞLER AYNI ZAMANDA ÇOCUKLARININ ÖLÜMÜYLE TEHDİT EDİLMİŞLERDİR. BİR İNSANIN ÇOCUĞUNUN ÖLÜMÜYLE TEHDİT EDİLMESİNİN NE KADAR CİDDİ BİR DURUM OLDUĞUNU SAYIN BAKANLIĞINIZIN TAKDİRİNE BIRAKIYORUM.

6-İŞ YERİ SAHİBİ BİR PATRONUN ÇOK CÜZİ BİR MAAŞLA ÇALIŞAN BİR İŞÇİSİNE BORCU NEDEN VERDİĞİNİ BİLE BİLMEDEN 20.000,00 EURO BORÇ VERMİŞ OLMASI İNANMASI GÜÇ VE HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRIDIR.

Şüpheli ******************, her ne kadar müvekkile 20.000,00 EUR borç verdiğini ve karşılığında da bahse konu senedi müvekkilin imzaladığını iddia etse de ; 

Şüpheli *****************, beyanında yalnızca müvekkile borç verdiğini belirtmiştir. Mevcut ülke şartlarında 20.000,00 EURO gibi yüksek miktarlı bir rakamı borç veren bir kişinin en azından bu borcu karşı tarafa neden verdiğini bilmesi gerekir. Şüpheli **********'in bu hususta herhangi bir beyanı olmamıştır. Hayatını, kazandığı asgari ücretle idame ettiren müvekkilimin, borcun verildiği iddia edilen tarihte hesabına böyle yüksek bir meblağ aktarımı olmamıştır. Şüpheli ************'in bunları belirtmeden takibi buraya kadar getirebilmesinin tek sebebi müvekkilimin böyle bir senede imza bile attığını bile bilmeden, tarafına icra takibine karşı imzaya itiraz etmesidir. Ayrıca şunu da söylemek gerekir: Hangi işveren asgari ücretle çalışan bir işçisine yaklaşık olarak 400.000,00 TL gibi bir meblağı neden verdiğini bile bilmeden ve bunu sormaya tenezzül bile etmeden borç olarak vermektedir?

Hayatı boyunca işçinin çalışıp da kazanamayacağı parayı işverenin işçisine sebebini bile sormadan borç olarak verdiği hususu kabul edilemez!

7- ŞÜPHELİ TURGUT *******, AYNI ŞEKİLDE BAŞKA İŞÇİLER HAKKINDA DA BENZER İŞLEMLER YAPMIŞTIR.

İşçilere imza attırıp açığa atılan imzayı kötüye kullanmayı kendisine ADET edinmiştir. Şüpheli Turgut *********, işçilerden cebir, tehdit ve baskı altında işçileri hileyle kandırarak imza almaktadır. Şüpheli Turgut ******'in amacı haksız menfaat elde etmek ve haksız kazanç sağlamaktır. 

İyi niyetli ve masum müvekkil, Şüpheli ***********'in imzayı kötüye kullandığını kendisi hakkında icra takibi başlatılınca öğrenmiştir.

Şüpheli *************'in TC kimlik numarası ile sorgulama yapıldığı zaman ve tanıklar dinlenildiği zaman sanığın, kendi öz kardeşi de dahil olmak üzere birçok kişiye de benzer hususu yaşattığı görülecektir.

ŞÜPHELİ ***************, KENDİ ÖZ KARDEŞİ **************'E DAHİ BENZER BİR OLAYI YAŞATMIŞTIR. KENDİ ÖZ KARDEŞİ ****************'E DE SENET İMZALATMIŞ VE *********** ALEYHİNE DE İCRA TAKİBİ BAŞLATMIŞTIR.ŞÜPHELİ ****************, KENDİ ÖZ KARDEŞİNİ DAHİ MADDİ MENFAATLERİ UĞRUNA BİR KALEMDE HARCAYABİLECEK KADAR KÖTÜNİYETLİ BİRİDİR.

8-İCRA TAKİBİNE KONU TUTANAĞA BAKILDIĞI ZAMAN, MÜVEKKİLİN ADININ SOYADININ VE İMZASININ, YUKARIDA YAZAN YAZILAR İLE HİÇBİR BENZERLİK GÖSTERMEDİĞİ VE TUTANAKTA AD-SOYAD İMZANIN ATILDIĞI TARİHLE SENETTE BULUNAN DİĞER YAZILARIN YAZILDIĞI TARİH ARASINDAKİ FARK YAZILARIN SİLİKLİĞİ AÇISINDAN İNCELENDİĞİNDE NET BİR ŞEKİLDE GÖRÜLECEKTİR.

Yazı karakterinin farklı olduğu dışarıdan bakıldığı zaman dahi aşikar bir şekilde görülmektedir. Müvekkilin kağıdın en altına adını soyadını yazdığı yazı ile kağıdın sonradan başkası tarafından doldurulan üstteki yazı aşikar bir şekilde farklıdır. Ayrıca tutanağın isim ve imza tarihleri dahi farklıdır. Bilirkişi tarafından tespiti gerekmektedir. Keza dışarıdan bir gözle bakıldığı zaman bile en altta yazan Özgür isminin neredeyse SİLİK olacak kadar eski olduğu görülecektir. Senetteki imzanın, senette bulunan yazılardan çok daha önce atıldığına emin olmakla birlikte bu hususa ilişkin bilirkişi incelemesi delil listemizde bulunmakta olup, Sayın Bakanlığınızın talebi dahilinde yeniden bilirkişi raporu oluşturulmasında bir sakınca görmemekteyiz.

9- ŞÜPHELİ T*************, MÜVEKKİLİM ALEYHİNE BAŞLATTIĞI İCRA TAKİBİNDE ACIMASIZ VE HAKSIZ BİR ŞEKİLDE MÜVEKKİLİME AİT TÜM VARLIĞINI HACZETTİRMİŞ VE MÜVEKKİLİMİN MAAŞINA DA HACİZ KOYDURMUŞTUR.

Müvekkilim, evli ve üç çocuk sahibidir. Müvekkilimin çocuklarının hakkı olan kendi alın teriyle kazandığı parayı KÖTÜ NİYETLİ işveren olan şüpheli *********** almaktadır. Müvekkilimin her ay maaşından haksız yere kesinti yapılmaktadır.

İNSANLARI DOLANDIRMAYI ADET EDİNMİŞ BİRİ YÜZÜNDEN MÜVEKKİLİMİN HER AY MAAŞININ BİR BÖLÜ DÖRDÜ NEDEN KESİLMEKTEDİR!

Zaten kıt kanaat geçinen işçi, kötü niyetli işveren yüzünden adeta hayatın sillesini yemiştir.

Mahkemenizce de bilindiği üzere işçiden almış olduğu imzalı boş senedi gerçeğe aykırı olarak doldurup kullanmış olan işverenin suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 209 uncu maddesinde düzenlenen “Açığa imzanın kötüye kullanılması” suçu kapsamına girmektedir. Bu hususta da tarafımızca Savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur.

10-TANIK BEYANLARINDAN DA ANLAŞILACAĞI ÜZERE SANIK, BİRÇOK KİŞİDEN İMZA ALMIŞTIR. SANIK, AÇIĞA ATILAN İMZAYI KÖTÜYE KULLANMIŞTIR.

Bahse konu iş yerinin işçilerine boş senet imzalattıkları ve sonrasında işçilerin aleyhine kullandıkları, bizzat şirketin ortağı ve şüphelinin öz kardeşi olan Bekir Güner tarafından da beyan edilmiştir. Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliği, 29.09.2022 tarihindeki ifadesinde *********** "2011-2012 yılları arasında abilerim *************** ve ************** şirkette çalışan personellerden işten ayrılmaları durumunda tazminat davası açmamaları için senet alacaklarını bu yönde karar aldıklarını bana söylediler. Bende bu yapılanın yanlış olduğunu ve suç teşkil ettiğini söylememe rağmen iş yerimizde çalışan Özgür *************************************** isimli şahıslara ************* ve *********** boşa senet imzalatmışlar, ben bunu sonradan öğrendim. Hatta bana da müşteriye vereceklerini söyleyerek benim adıma olan senedi de bana imzalattılar. İşçiler işten çıktıktan sonra senedi doldurarak icraya koydular hatta abilerim benim boşa attığım senede 1.500.000.00 TL meblağ yazarak benim hakkımda da icra takibi başlatmışlardır. Bizim yanımızda işçi olarak çalışan şahısların bize borcunun olması mümkün bir şey değildir. ************'A DA BOŞA ATILAN SENEDE 20.000EURO yazarak icraya koyduklarını öğrendim. İsimlerini verdiğim diğer çalışanlar da tazminat davasını kazandıkları için aynı şekilde boş senedi doldurarak icraya vermişler bu şahıslardan şikayetçi olmuşlardır. Ben de kendileri hakkında şikayette bulundum soruşturma devam etmektedir" şeklinde beyanda bulunmuştur. 

Bahse konu iş yerinin, eski çalışanlarından ************'nin de, bahse konu bu iş yerinin çalışanlarına boş senet imzalattıkları hususunda, 29.09.2022 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından alınmış ifadesi mevcuttur. ************ söz konusu ifadesinde, "bana da boş senet imzalattılar hatta o dönem bütün çalışanlara boş senet imzalattılar senet imzalamayanları ise işten çıkardılar" şeklinde beyanda bulunmuştur. Yine bahse konu iş yerinin, eski çalışanlarından ***************'ın da 29.09.2022 tarihli Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırcılık Büro Amirliğinde verilen ifadesinde, "Bu şahıslar her çalışanlarından boş senet alıyor, çalışanlarda bu şahıslar ile sorun yaşadıkça savcılığa şikayette bulunuyor" şeklinde beyanı mevcuttur.

***************'ın da 30.09.2022 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından alınmış bir ifadesi mevcuttur. Bu ifadede ***********'ın beyanları şu şekildedir: "***********isimli şahıs benim damadım olur. ************* pastanesinde 2011 ile 2019 yılları arasında çalıştı. Tarihi tam olarak hatırlamıyorum ama bir yıl kadar önce ******** ve ************* isimli şahıslar benim ikamet adresime yani Sivas Gemerek ilçesinde benim yanıma kendilerine ait siyah renkli bir araç ile geldiler. Araçtan hiç inmeden bana hitaben şahıslar ************** senin damadın olur işten çıktığı için bize tazminat davası, 230.000.00TL tazminat kazandı. Biz bu parayı ödeyemeyiz bizim aramızı bul kendisine aylık 5.000.00 TL 5.000.00 TL ödeme yapalım davasını çeksin yoksa bu işin sonu kötü olur dediler, bende kendilerine damadımın ne kadar tazminat kazandığını ben bilmiyorum ama aranızı bulmak için elimden geleni yaparım dedim, şahıslar bu işin sonu kötü olur diye tehditler yaparak ikametimin önünden ayrılıp gittiler, ben bu her iki şahsı daha öncesinden tanımıyordum, ilk kez burada gördüm, daha sonrasında da bir daha bu şahısları görmedim, damadımdan dolayı daha sonra sorduğumda bana işe girerken şahıslar benden açık senet aldılar bu senedi doldurup beni 20.000.00 Euro üzerinden icraya verdiler dedi"

Bahse konu iş yeri işverenleri, isteklerini yaptırmak için gözdağı vermeyi kendilerine adet edinmişlerdir. Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliğinde 29.09.2022 tarihinde *************'ın tehdit edildiğine ilişkin ifadesi mevcuttur. İfade de ************'ın beyanları şu şekildedir: "tarihi tam oalrak hatırlamıyorum ama 2021 yılı sonları gibi ****** Pastanesine kete satın almak için gittim, *************** isimli şahıs tezgahta idi kete alıp çıkarken şahıs bana sen nerelisin ******** isimli şahsın neyi olursun diye sordu bende şahıstan korktuğum için amcasının oğlu olurum dedim, T********** bana Özgür'e söyle bende boş senedi var kendisini mahkemeye vereceğim dedi onla görüşeceğiz dedi ben bir şey söylemeden oradan ayrıldım"

Müvekkilin ikametgahına şüpheli ile birlikte giden *************, 29.09.2022 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından alınan ifadesinde ''************** bana **********'ın evini bilip bilmediğimi sordu bende bildiğimi söyledim kendisini evine götürmemi istedi ikimiz birlikte ******************'ın ikametine gittik ikamette Özgür ve eşi vardı Demir ******* Özgür'e davanı geri çek bak bu işin sonu kötü olur evini biliyorum çocukların var Turgut'u biliyorsun seninle uğraşır diye söyledi'' şeklinde olayın nasıl yaşandığını anlatmıştır.

Söz konusu olaya tanık olan müvekkilin eşi *************** da 29.09.2022 tarihinde Asayiş 

Şube Müdürlüğü - Dolandırıcılık Büro Amirliğinde ''************** yanında çalışan ************** ile birlikte evimize geldi **************** benim yanımda eşime davayı geri çek yoksa bu işin sonu kötü olur çoluğunuz çocuğunuz var evinizi biliyorum hatta benim elimde senet var bende icraya veririm dedi'' şeklinde beyanda bulunmuştur.

Şüpheli *************'in kardeşi ***************, isteğinin yerine getirilmemesi halinde yani tamamen kendi iradesine bağlı olarak, müvekkilin hatta bununla kalmayıp müvekkilin çocuklarının, hayat ve vücut bütünlüğünü tehlikeye maruz bırakacağını, müvekkile karşı suç teşkil eden bir fiili gerçekleştireceğini, müvekkili mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağını, müvekkili haksızlığa veyahut kötülüğe uğratacağını açıkça söylemiş, müvekkili açıkça TEHDİT etmiştir.

TANIK LİSTESİ

*

*

*

*

*

*

9. Hukuk Dairesi – 26.12.2013 – 2013/12038 E., 2013/35128 K.

“İşveren işçiye imzalattığı boş senedi doldurarak işleme koymuş ve icraya vermiş, işçi İş Mahkemesinde açtığı davada işverenin kendisinden teminat amaçlı aldığı beyaza imzalı senedi doldurarak icra takibi başlattığını iddia ederek bu senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti yönünde karar verilmesini talep etmiş, işveren ise işçinin beyanlarının haklı olmadığını ileri sürmüş, mahkeme davaya konu senedin borca karşılık alındığı gerekçesiyle işçinin talebini reddetmiş, işçinin temyiz yoluna (Yargıtay’a) başvurması üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi davaya konu senedin teminat senedi olduğunu, yasal dayanağının olmadığını belirterek işçinin talebinin kabulü gerektiği yönünde karar vermiştir.''

HUKUKİ NEDENLER: TCK, CMK, HMK ve sair her türlü delil

HUKUKİ DELİLLER: . 

1-Tanıklar

2-Bilirkişi raporu (senetteki yazıların imzadan yıllar sonra doğduğuna ilişkin)

3-Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/***** E. sayılı dosya

4-Kayseri 6. İş Mahkemesi 2020/*** E. Sayılı dosya

5-Kayseri Genel İcra Müdürlüğü 2022/***** E. Sayılı dosya

6-Kayseri 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/*** E. Sayılı dosya

NETİCE-İ TALEP: Yukarıda açıklanan sebeplerle Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının ..tarih ve ... sayılı kararı ile suç duyurumuza karşı Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı verilen ve bu karara karşı yaptığımız itirazın reddine karar veren Kayseri .. Sulh Ceza Hakimliğinin .. tarih ve .. sayılı kararlarının KANUN YARARINA BOZULMASINA karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 28.02.2023

 

KANUN YARARINA BOZMA TALEP EDEN VEKİLİ

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN

 

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN