KAMU GÖREVLİSİNİN SUÇU BİLDİRMEMESİ SUÇU VE CEZASI

KAMU GÖREVLİSİNİN SUÇU BİLDİRMEMESİ SUÇU VE CEZASI

KAMU GÖREVLİSİNİN SUÇU BİLDİRMEMESİ SUÇU VE CEZASI


KAMU GÖREVLİSİNİN SUÇU BİLDİRMEMESİ SUÇU: HUKUKİ VE CEZAİ SORUMLULUK

KAMU GÖREVLİSİNİN SUÇU BİLDİRMEMESİ SUÇU VE CEZASI

1. Giriş

Hukukun temel işlevlerinden biri, toplumda işlenen suçları tespit etmek, kovuşturmak ve cezalandırmaktır. Bu sürecin etkin işleyebilmesi, başta kamu görevlileri olmak üzere herkesin, bildiği suçları adli mercilere iletmesiyle mümkün olur. Bu noktada kamu görevlisinin suçu bildirme yükümlülüğü, hem etik hem de yasal bir zorunluluk olarak karşımıza çıkar. Bu yükümlülüğün ihlali ise, Türk Ceza Kanunu’nun 279. maddesi uyarınca bir suç teşkil etmektedir.


2. Yasal Düzenleme: TCK m.279

Türk Ceza Kanunu’nun 279. maddesi, kamu görevlilerinin suçu bildirme yükümlülüğünü açıkça düzenlemiştir:

TCK Madde 279/1
Görevi dolayısıyla bir suçu öğrenip de, bu suçu yetkili makamlara bildirmeyen kamu görevlisi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

TCK Madde 279/2
Suçun işlendiği sırada yetkili makamlara bildirimde bulunmaması, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu madde, ihlali pasif nitelikte olan bir suç türünü düzenlemektedir: Suçun doğrudan işlenmesine katılmayan, ancak görevli olduğu halde bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, cezai sorumluluk altına girer.


3. Suçun Unsurları

3.1. Fail (Kamu Görevlisi Olma Şartı)

Bu suç, özgü bir suç olup yalnızca “kamu görevlisi” sıfatına haiz kişiler tarafından işlenebilir. TCK m.6/c uyarınca kamu görevlisi, kamu hizmetini yürüten kişi olarak tanımlanır.

3.2. Suçun Öğrenilmesi

Kamu görevlisinin suçla ilgili bilgiyi görevi sırasında ve görevi nedeniyle edinmiş olması gerekir. Rastlantısal ya da özel ilişkiler sonucu edinilen bilgiler bu suç kapsamına girmez.

3.3. Bildirmeme Fiili

Suçun öğrenilmesinden sonra yetkili mercilere (örneğin savcılık, kolluk kuvvetleri, idari makamlar) ihbarda bulunmamak, suçun tamamlanmasını oluşturur.

3.4. Kast Unsuru

Suç kasten işlenebilir. Fail, suçun işlendiğini bilerek ve isteyerek bildirmemelidir. Taksirle işlenmesi mümkün değildir.


4. Suçun Hukuki ve Toplumsal Önemi

Bu suç tipi, doğrudan doğruya adalet sisteminin işlemesini sağlamaya yönelik bir işlev görür. Kamu görevlilerinin görevlerini ihmal ederek suçların örtbas edilmesine göz yumması, yalnızca bir ihmalkârlık değil; aynı zamanda kamu güvenliğine karşı bir tehdittir. Bu nedenle, bu suçun yaptırımı hem bireyin cezasız kalmasını önlemek hem de kamu görevlisinin sorumluluğunu hatırlatmak açısından büyük önem taşır.


5. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

5.1. Suç ile İhmal Arasındaki Ayrım

Kamu görevlisinin, bilgiyi gerçekten öğrenip öğrenmediği konusunda ispat yükümlülüğü uygulamada sorun yaratmaktadır. Bir kamu görevlisinin, ihbar almasına rağmen "ciddiye almama" bahanesiyle işlem yapmaması, genellikle "ihmal" olarak savunulsa da bu durum cezai sorumluluğu ortadan kaldırmaz.

5.2. Bildirimin Nereye Yapılacağı

Bazı durumlarda, kamu görevlisinin ihbarda bulunduğu makamın "yetkili" olup olmadığı tartışma konusu olabilmektedir. Bu nedenle bildirimin doğrudan yargı mercilerine yapılması en güvenli yoldur.


6. Etkin Pişmanlık ve Ceza İndirimi

TCK m.279 kapsamında etkin pişmanlığa dair açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, failin gecikmeli de olsa bildirimi hâkim tarafından cezada indirim nedeni olarak değerlendirilebilir. Ancak bu takdir yetkisi, tamamen mahkemeye aittir.


7. Sonuç ve Değerlendirme

Kamu görevlilerinin suçu bildirme yükümlülüğü, sadece bir mesleki sorumluluk değil, aynı zamanda toplumsal güvenlik ve adaletin tesisi açısından vazgeçilmez bir zorunluluktur. TCK m.279, bu sorumluluğun ihlaline karşı caydırıcı bir yaptırım öngörerek, adalet sisteminin sağlıklı işlemesini güvence altına almaktadır.

Ancak uygulamada bu suç tipinin gereğinden fazla görmezden gelindiği, kamu görevlilerinin çoğu zaman cezai yaptırıma tabi tutulmadığı gözlenmektedir. Bu durum, toplumda adalet duygusunun zedelenmesine neden olmakta ve hukukun eşitliği ilkesini tehdit etmektedir.

Dolayısıyla, gerek eğitim gerekse denetim mekanizmaları ile kamu görevlilerinin bu konuda bilinçlendirilmesi ve sorumluluklarını yerine getirmeleri sağlanmalıdır.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN