Haczedilmezlik Şikayetinin İncelenmesi Sırasında Şikayetçi Borçlunun Ölümü

Haczedilmezlik Şikayetinin İncelenmesi Sırasında Şikayetçi Borçlunun Ölümü

Haczedilmezlik Şikayetinin İncelenmesi Sırasında Şikayetçi Borçlunun Ölümü


haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümüHaczedilmezlik Şikayetinin İncelenmesi Sırasında Şikayetçi Borçlunun Ölümü

Haczedilmezlik Şikayetinin İncelenmesi Sırasında Şikayetçi Borçlunun Ölümü

Yargıtay
T.C. Yargıtay 12. HD
Esas: 
2019/12758
Karar: 
2019/16717
K.T.: 19/11/2019

Özet: Haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından borçlu … hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan ilamız icra takibinin kesinleşmesinden sonra adı geçen borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine 31.05.2011 tarihinde haciz konulduğu ve borçlunun 24.04.2012 tarihinde meskeniyet nedeniyle İİK’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendine dayalı olarak haczin kaldırılması talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile borçlunun haline münasip ev alabilmesi için gerekli 75.000,00-TL nin borçlunun mirasçılarına,artanın hak sahiplerine verilmesine karar verildiği,alacaklı tarafından temyiz yasa yoluna başvurulduğu görülmektedir.

İİK’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle,meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir.

Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK’nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK’nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK’nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir.

Somut olayda, borçlu …’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra söz konusu şikayet incelenip karara bağlanmadan 07.04.2015 tarihinde vefat ettiği ibraz edilen veraset belgesinden anlaşılmıştır. Bu durumda, ölümle vekaleti son bulan vekilin mirasçılardan vekalet alarak ibraz etmek suretiyle henüz kendilerine takip yöneltilmemiş mirasçılar adına ve onların ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi de olanaklı değildir.

O halde, şikayetçi borçlunun vefatı nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi yerine yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN