EVCİL HAYVANLARIN TAHLİYESİ DAVASI-EVCİL HAYVANLARI KONUTTAN TAHLİYE

EVCİL HAYVANLARIN TAHLİYESİ DAVASI-EVCİL HAYVANLARI KONUTTAN TAHLİYE

EVCİL HAYVANLARIN TAHLİYESİ DAVASI-EVCİL HAYVANLARI KONUTTAN TAHLİYE


EVCİL HAYVANLARIN KONUTTAN TAHLİYESİ

Son yüzyılda inşaat sektörünün ani atılımı sonucu insanlar apartman hayatına geçmişlerdir. Öyle ki günümüzde dünyanın en yüksek binası 160 katlıdır. Ancak insanların en önemli ihtiyacı olan barınma ihtiyacını giderdiği bu yapılar belli başlı sıkıntıları da beraberinde getirmiştir. Konutta evcil hayvan beslemek yoğun ihtilafların bulunduğu bir durumdur. Evcil hayvan sahipleri ''o benim çocuğum gibi, sokağa mı atacağım, idare etsinler'' şeklinde düşünürken diğer konut sahipleri ise ''bunun sesini mi dinleyeceğiz, geceleri uyuyamıyoruz, çok kötü kokuyor vs...'' söylemlerde bulunmaktadır.

İnsanların bu kadar birbirine yakın yaşaması pek tabii belli başlı kurallar ve kanunların düzenlenmesini gerekmekte ve bu alandaki düzen sağlanmaya çalışılmaktadır. Son yıllardaki yüksek ihtilaf oranları nedeniyle konuttan hayvanların tahliye edilmesi çokça gündeme gelmektedir. Bu ihtilafların yaşanmaması adına her iki tarafta hak ve sorumluluklarını bilmeli ve bilinçli olmalıdır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki hukukumuz kişilere komşulara saygı yükümlülüğü yüklemektedir. Örnek vermek gerekirse, Türk Medeni Kanunu md. 737 ''Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.'' hükmüne haizdir.

 Türk Borçlar Kanunu md. 316 '' Özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcu'' başlığı altında ''Kiracı, kiralananı, sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda kiraya veren, konut ve çatılı işyeri kirasında, en az otuz gün süre vererek, aykırılığın giderilmesi, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceği konusunda yazılı bir ihtarda bulunur...'' 

Ancak bu saygı yükümlülüğü yanlış anlaşılmamalıdır. Örneğin, komşunuzun köpeklerden hoşnut olmaması sonucu, evcil hayvanınızın tahliye edileceği gibi bir durum söz konusu değildir. Burada somut sebepler aranacaktır. Evcil hayvanın sürekli gürültü yapması, binaya ve çevreye ağır bir koku yayması veya saldırgan tutumlar sergilemesi örnek verilebilir.

Hayvan sahiplerinin ise ilk dikkat etmesi gereken husus apartmanların yönetim planlarıdır. Yönetim planları, apartmanların yönetim ve düzen şeklini belirleyen bir sözleşme türüdür. Nitekim Kat Mülkiyeti Kanunu md.28 ''Yönetim planı yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ait diğer hususları düzenler.Yönetim planı, bütün kat maliklerini bağlıyan bir sözleşme hükmündedir.'' hükmüne haizdir.

Yine Kat Mülkiyeti Kanunu md.18 ise ''Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler'' şeklindedir.

Hayvan sahipleri öncelikli olarak işbu yönetim planlarına bakmalıdırlar. Yönetim planında diğer mülkiyet sahipleri binanın içerisinde hayvan beslenemeyeceğini kararlaştırmış olabilirler. Güncel Yargıtay kararları yönetim planında böyle bir hüküm olması durumunda, evcil hayvan herhangi bir sıkıntıya sebebiyet vermemiş olsa dahi hayvanın tahliyesini öngörmektedir.

“Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 28. maddesine göre bütün kat maliklerini bağlayıcı sözleşme niteliğinde olan yönetim planında, bağımsız bölüm ve eklentilerinde kedi, köpek gibi hayvanların beslenmesi açıkça yasaklanmışsa, bağımsız bölümde beslenen köpek çevresine rahatsızlık vermemiş olsa bile uyuşmazlık halinde mahkemece yönetim planının uygulanması zorunludur” 

Ancak yönetim planında evcil hayvanlarla ilgili düzenleme yapılmamışsa durum ne olacaktır?

İlk öncelikle anlaşılması gereken husus, herhangi bir evcil hayvan şikayeti sonrasında evcil hayvanın konuttan tahliyesi için MAHKEME KARARININ GEREKMESİDİR. Yani apartman sakinlerince toplanan bir imza sonucu veyahut düzenlenen herhangi bir belge sonrası hayvanın tahliyesi kesinlikle mümkün değildir.

Bahsettiğimiz üzere kişilerin komşularına karşı saygı yükümlülüğü bulunmakta olup kişiler komşularını rahatsız edebilecek hareketlerden kaçınmalıdır. Evcil hayvan sahibi kişilerden beklenen tutum, komşularına karşı hoşgörülü olmaları ve apartman sakinlerinin konforunu bozmamasıdır. Kanunda öngörülmüş olan bu yükümlülükleri yerine getiremeyen evcil hayvan sahibi kişiler hakkında diğer apartman sakinlerince mahkemeye başvurulabilir.

Bu ihtilaflar amacıyla tespit davası açılmalıdır. Mahkemeye başvurulduktan sonra hakim somut uyuşmazlığı gerek bilirkişi incelemesiyle gerekse diğer hususlarla ele alır. 

Kanaatimizce, öncelikle yapılması gereken ivedilikle hayvanın tahliye edilmesi değil, eğer somut olay elveriyorsa hayvan hakkında tedbirler alınmasıdır. Hayvanların insanların oluşatından beri yanlarında bulunduğu ve insanlara çok büyük faydalar sağladığı aşikardır. Günümüzde evcil hayvanlar insanların günlük sıkıntılarını yok etmekte, insanların içini huzurla doldurmaktadır. Bu sebeplerle evcil hayvanların barınma hakkına saygı duyulmalı ve herhangi bir olumsuzlukta çözüm, kanımızca hayvanı mülkten defetmek değil ilk aşamada sorunu yok etmeye çalışmak ve tedbirler almaktır.

Yargıtay 8.HD.23.6.2003 tarihli, E.3563, K.4665 sayılı kararı

 “…davalının bahçesinde barındırdığı köpeklerin çıkardıkları sesler ve yarattıkları

huzursuzluğun davacıyı olumsuz yönde etkileyip etkilemediğini, tarafların

komşu oldukları da gözetilerek, oturdukları evlerin konumları, nitelikleri,

yöresel örf ve âdet ile komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan taşkınlıkların bulunup bulunmadığını, biri ruh sağlığı uzmanı biri veteriner hekim ve diğeri de halktan

ya da bir meslek grubundan seçilecek en az üç kişiden oluşan bilirkişi

kurulu aracılığı ile yerinde keşif yapılmak suretiyle açıklığa kavuşturulması gerekeceği...” 

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN