T.C YARGITAY 2.HD
Esas: 2012/4303
Karar: 2012/24717
Karar Tarihi: 15/10/2012
ÖZET: Eşinin menopoza girmesi sebebiyle yaşadığı sıkıntılara karşı yeterli duyarlılık ve sabrı göstermeyen, eşini haksız bir şekilde iffetsizlikle suçlayan ve ona hakaret eden davalı-davacı koca karşısında; ” eşini sevmediğini, ona karılık yapmayacağını” söyleyen davacı-davalı kadın da eşit kusurlu kabul edilmelidir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tazminatlara yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda, kocasına göre davacı-davalı kadın daha ağır kusurlu kabul edilmiş ise de; toplanan delillerden; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda, eşinin menopoza girmesi sebebiyle yaşadığı sıkıntılara karşı yeterli duyarlılık ve sabrı göstermeyen, eşini haksız bir şekilde iffetsizlikle suçlayan ve ona hakaret eden davalı-davacı koca karşısında; ” eşini sevmediğini, ona karılık yapmayacağını” söyleyen davacı-davalı kadın da aynı oranda (eşit) kusurlu kabul edilmelidir. Mahkemenin kabulünün aksine, davacı-davalı kadının güven sarsıcı davranışlar içine girdiğine ilişkin yeterli kanıt bulunmamaktadır. Durum böyle iken; mahkemece davacı-davalı kadının ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur tespitine bağlı olarak da davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası (TMK. md. 175) talebinin reddi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur tespiti ve buna bağlı yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, tazminat taleplerinin reddine ilişkin bölümünün ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
EŞİNİN MENOPOZA GİRMESİNE YETERLİ DUYARLILIĞI GÖSTERMEYEN KOCA hakkındaki Yargıtay Kararı, Avukat Gizem Gül Uzun tarafından sunulmuştur.
GİZEM UZUN HUKUK VE DANIŞMANLIK BÜROSU - - - - - - - - - - - - - - - - - AVUKAT GİZEM GÜL UZUN
Barbaros Mah. Oymak Cad. Sümer Hukuk Plaza A Blok No: 8 / 79 Kocasinan / K A Y S E R İ
Eşinin menopoza girmesi, bir kadının fiziksel ve hormonal değişimlerle karşılaştığı önemli bir süreçtir. Bu süreç, hem kadının hem de çiftin ilişkisini etkileyebilir. Eşinin menopoza girmesiyle ilgili duyarlılık, sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal, psikolojik ve sosyal bir konu olduğundan, bu döneme yaklaşımda eşler arasında karşılıklı anlayış ve destek büyük önem taşır.
Bir kocanın, eşinin menopoza girmesiyle ilgili yeterli duyarlılığı göstermemesi, çeşitli açılardan ele alınabilir. Öncelikle, bu tür bir tutum, eşin duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarına duyarsızlık anlamına gelir ve ilişkide sorunlara yol açabilir. Menopoz, kadının yaşadığı vücut değişimleri, hormonal dalgalanmalar, ruh halindeki değişiklikler, cinsel isteksizlik gibi bir dizi durumu beraberinde getirebilir. Bu dönemde eşin, kadın partnerinin yanında olması, onu anlamaya çalışması, fiziksel ve duygusal destek sağlaması beklenir.
Eşinin Menopoza Girmesine Yeterli Duyarlılığı Gösteremeyen Koca Hakkında Hukuki Değerlendirme
Türk Hukuku'nda, eşlerin birbirlerine karşı olan hak ve yükümlülükleri, Türk Medeni Kanunu'nda belirlenmiştir. Eşlerin birbirine karşı sadakat, saygı, yardım gibi yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülükler, kadının menopoza girmesi gibi önemli biyolojik ve psikolojik değişim dönemlerinde de geçerlidir.
Eşlere Karşı Saygı ve Yardım Yükümlülüğü: Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesi eşlerin birbirlerine karşı saygılı davranmalarını, birbirlerinin bedensel ve ruhsal iyilik hallerine yardımcı olmalarını öngörür. Eşinin menopoza girmesiyle ilgili duyarsız bir tutum, bu yükümlülüğün ihlali olarak değerlendirilebilir. Kocanın, eşinin psikolojik ve fiziksel değişimlerine duyarsız kalması, onun sağlıklı bir ilişki için gerekli olan destekten mahrum kalmasına yol açabilir.
Sadakat Yükümlülüğü: Eşler arasında sadakat yükümlülüğü de vardır. Menopoz, bazı kadınlarda cinsel isteksizlik veya duygusal dalgalanmalara yol açabilir. Kocanın, eşinin bu durumuna duyarsız kalması veya cinsel isteksizlik gibi bir durumda eşine anlayışsız yaklaşması, sadakat yükümlülüğünü olumsuz etkileyebilir. Zira, sadakat sadece fiziksel sadakate değil, aynı zamanda duygusal sadakat ve desteğe de dayanır.
Boşanma Sebepleri: Eşinin menopoza girmesi gibi bir dönemi anlayışsız şekilde karşılayan, eşine duygusal ve psikolojik destek sunmayan bir kişi, Türk Medeni Kanunu'na göre boşanma davası açıldığında "ağır derecede saygısızlık" (TMK m. 166) sebebiyle boşanma davası açılmasına neden olabilir. Menopoz, kadının doğal bir biyolojik sürecidir ve bu süreci anlamamak, eşin ruhsal sağlığını göz ardı etmek, eşler arası saygısızlık olarak değerlendirilebilir.
Eşitlik İlkesi: Türk Medeni Kanunu, eşler arasında eşitliği öngörür ve her iki eşin de birbirine saygı duymasını, destek sağlamasını bekler. Kocanın, eşinin bu dönemdeki değişimlerine duyarsız kalması, eşitlik ilkesine aykırı bir tutum olarak görülebilir.
Hukuki Sonuçlar
Eşinin menopoza girmesiyle ilgili duyarsız bir tutum, evlilikte ciddi sorunlara yol açabilir ve bu durumun, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olduğu durumlarda boşanma ile sonuçlanabilir. Boşanma davası, sadakatsizlik, saygısızlık, psikolojik şiddet gibi sebeplerle açılabilir. Ayrıca, manevi tazminat talebi de gündeme gelebilir. Eğer kadın, menopoz süreci nedeniyle psikolojik zarar görmüşse, bu durum manevi tazminata sebep olabilir.
Sonuç
Eşinin menopoza girmesi, çiftlerin birbirlerine daha fazla destek ve anlayış göstermelerini gerektiren bir süreçtir. Kocanın bu döneme karşı duyarsız olması, sadece kadın için değil, ilişkinin geleceği için de zararlı olabilir. Hukuki açıdan, bu tür bir duyarsızlık, eşlerin birbirlerine karşı olan yükümlülüklerini ihlal etmelerine yol açarak boşanma ve manevi tazminat taleplerine zemin hazırlayabilir.
