Eşinin Maaşını Almak Kusurlu Davranış mıdır?

Eşinin Maaşını Almak Kusurlu Davranış mıdır?

Eşinin Maaşını Almak Kusurlu Davranış mıdır?


Eşinin Maaşını Almak Kusurlu Davranış mıdır?

 Eşinin Maaşını Almak Kusurlu Davranış mıdır?

T.C. Yargıtay 2. HD
Esas:
 2021/72
Karar:
 2021/1765
K.T.:
 01/03/2021

Özet: Erkeğin, eşinin maaşını alması, ekonomik şiddet kapsamında kusurlu davranış kabul edilir.

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında davalı-karşı davacı erkeğin eşinin maaşını alarak eşine ekonomik şiddet uygulamak suretiyle de kusurlu olduğunun ancak yine de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.

2- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Açıklanan sebeple, davacı-karşı davalı kadın lehine uygun miktarda maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

S O N U Ç

Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ….’a yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran …..’e geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 01.03.2021 (Pzt.)

Avukat Gizem Gül Uzun'un karara ilişkin yorumu;

Çalışan kadının maaşının erkek tarafından tamamen alınmasının kusurlu davranış olarak kabul edilmesi oldukça mantıklıdır. Kadın her ne kadar evlilik birliği giderlerine katılacak olsa da; maaşının tamamen alınması kadının ekonomik özgürlüğünü kısıtlayıcı bir harekettir. 

Uygulamada bazı çalışan kadınların maaş kartlarının eşlerinde olduğunu görmekteyiz. Bu durum ancak ve ancak kadın aşırı savurgan bir yaşam tarzı sürüyorsa mümkün olabilir. Ancak harcamaları hayatın olağan akışına uygun olan kadının maaşının tamamına el koymak hakkaniyetli değildir.

Hayat müşterektir. Erkek, bir koca olarak özgürce harcama yapabilirken, tuttuğu takımın maçına gidebilirken, eve lig tv bağlatabilirken, arkadaşlarıyla yemeğe gidebilirken, istediği gibi alışveriş yapabilirken EŞİNE ÇOCUĞA HARÇLIK VERİR GİBİ harçlık vermesi etik değildir.

Kadın dışarıda çıktığında arkadaşlarına bir yemek dahi ısmarlayamazken, maaşına zam geldiğini dahi kocasından öğrenirken kocanın bu denli rahat yaşaması etik değildir.

Maaş kartına el konulan kadın, kocaya bağımlı hale gelmektedir.

Kadın, toplum içerisinde dik durabilmeli ve kendine güvenebilmelidir.

Bu durumda kadının çalıştığı halde hiçbir geliri olmuyor. Kadın maaş kartını kendi rızasıyla vermediği müddetçe çalışan bir köle konumuna geliyor. Ufacık bir kuaför masrafında ya da kıyafet masrafında eşine hesap verir konuma geliyor.

Kadını baskılama, yıldırma, mecburi kıldırma yönteminin sonu hüsranla sonuçlanmaktadır.

Evlilik, ortak bir hayattır, doğru. Ancak bu ortaklık çiftlerden birinin diğerine itaat edeceği anlamına gelmez.

Harcamalar tek elden olsun deniliyorsa, bu durumda ortak hesap açılabilir. Maaşına tamamen el koymak sindirme politikasıdır.

Çalışmak, tek başına ekonomik bağımsızlık anlamına gelmez.

Sonuç olarak; kadının kartını izinsiz almak, gasp edercesine almak kusurdur. Ancak parayı kontrol edemeyen, alışveriş bağımlısı bir kadın kendi rızasıyla kartını veriyorsa bu durum kusur olarak yüklenemez.

Eşinin Maaşını Almak Kusurlu Davranış mıdır? sorusuna ilişkin Yargıtay Kararı, Avukat Gizem Gül Uzun tarafından sunulmuştur.

kusurlu eş yararına nafakaya hükmedilebilir mi?

bayram ziyareti yapmayan eş kusurlu mudur?

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN